1 Sherlock Holmes’un adı aslında Sherrinford - TopicsExpress



          

1 Sherlock Holmes’un adı aslında Sherrinford olacaktı. Sonrasında bu isim Sherlock’a çevrildi; çünkü o dönemde Sherlock isimde bir kriket oyuncusu vardı. Sherlock Holmes serisinin yaratıcısı Arthur Conan Doyle büyük bir kriket hayranıydı ve görünen o ki, Sherlock ismi de bir şekilde aklına takılmıştı. Aynı zamanda Doyle’un kendisi de hevesli bir kriket oyuncusuydu. Hatta 1899 ve 1907 yılları arasında Marylebone Kriket Kulübü’ne bağlı olarak tam on profesyonel maça çıktı -ki bu kulübün ismi de Holmes’un bürosunun bulunduğu Londra’daki Marylebone bölgesine oldukça uyuyor. 2 İlk Sherlock Holmes romanı büyük ölçüde başarısız olmuştu. İlk Sherlock Holmes romanı, Doyle’un yirmi yedi yaşındayken üç haftada yazdığı A Study in Scarlet‘tı. Doyle, bu romanı yazarken kendi üniversitesinde öğretim üyesi olan Doktor Joseph Bell’den etkilenmişti. Çünkü Bell, muayenehanesine gelen hastalara yalnızca bakarak teşhis koyabiliyordu. Roman üzerinde büyük bir etkiye sahip bir başka isim de Edgar Allan Poe’nun kurgusal dedektifi C. Auguste Dupin’di. Roman, tamamlanmasından sonra birçok yayıncı tarafından reddedildi ve nihayetinde Beeton’s Christmas Annual‘da yayımlandı. Satışları pek iyi olmadı ve aşağı yukarı hiçbir iz bırakmadan (sonradan hatırlanmak üzere) yitip gitti. 3 İkinci Sherlock Holmes romanı, Oscar Wilde’ın da dâhil olduğu yemekli bir davette ortaya çıktı. İlk Holmes romanını takdir eden azınlıktan biri de Lippincott’s Monthly Magazine‘in editörü Joseph Stoddart’tı. Stoddart, 1889′da verilen yemekli bir davette Doyle’u, dedektifin maceralarını içeren ikinci bir roman yazmaya ve kitabı seri haline getirmeye ikna etti. Aynı davette Oscar Wilde da Dorian Grey’in Portresi‘ni yazmak için dergiyle anlaştı. 4 Sherlock Holmes, ünlü avcı şapkasını o kadar da çok giymedi. Holmes’un avcı şapkasıyla olan ünlü resmi, 1891 yılında Strand dergisindeki Holmes hikâyesine eşlik eden illüstrasyondan alınmıştı. İllüstrasyonu çizen Sidney Paget, malum hikâyede köy evlerindeki ve küçük yerel köylerdeki gizemleri çözmek için kırsal kesime giden Holmes’u avcı şapkasıyla çizmiş, Holmes dünya çapında bir üne kavuşunca da birçok insan Holmes’un, davaları sırasında bu şapkayı taktığını düşünmüştü. 5 Sherlock Holmes, en fazla filme uyarlanan karakterdir. IMDb’ye göre Holmes bu zamana kadar 226 filmde görüldü ve 19. yüzyılın sonlarından itibaren sinemanın gelişmesiyle birlikte onlarca farklı aktör tarafından canlandırıldı. 6 Sherlock Holmes, en fazla filme uyarlanan kurgusal karakter değildir. İnsan dışı (ya da kısmen insan) karakterleri de dahil edersek, bu yargının doğru olduğu görülüyor. Tam 239 filmle büyük dedektifi geride bırakan Dracula bir vampir olduğu için Sherlock Holmes, en çok uyarlaması yapılan “insan” karakter. 7 Sherlock Holmes çıkarım yapmaz. Teknik anlamda konuşursak Holmes, bunun yerine “yorumlama” olarak tabir edebileceğimiz mantıksal bir süreç kullanır. Çıkarım ve yorumlama arasındaki fark, ikincisinin çoğunlukla gözleme dayanması ve dolayısıyla da ortaya çıkan sonuçların her zaman için doğru olmayabilmesidir. Buna karşılık çıkarımda, mevcut bilgilerden elde edilen sonuçlar her zaman için doğrudur. Ancak sonuçta Holmes’un tümevarım yöntemleri her zaman doğru çıkıyor; belki de kullandığı yöntem gerçekten de çıkarımdır! 8 Holmes asla “Çok basit, sevgili Watson” dememiştir. En azından orijinal Conan Doyle hikâyelerinde ve romanlarında böyle bir söz yok. Holmes çeşitli yerlerde “Çok basit!” ve “Sevgili Watson” diyor; ancak bu ikisi sonradan bir araya getirilerek oluşmuş bir kullanım. Bunun nedeni de büyük ihtimalle bu sözün, Holmes’un “sevgili Watson”ına karşı üstünlüğünü oldukça zarif bir şekilde göstermesi. Sözün ilk kullanıldığı yer ise P.G. Wodehouse’un 1915′te yayımlanan romanı Psmith, Journalist. 9 Sherlock Holmes Müzesi hem Baker Sokağı’ndadır, hem de değildir. Londra’daki müzenin adresi, tıpkı meşhur hikâyelerdeki gibi 221 Baker Sokağı olsa da müze binası aslında Baker Sokağı 237 ile 241 arasındadır –ki bu da onun gayrimeşru olarak 239 numarada olduğunu gösterir. 10 Arthur Conan Doyle’da, Sherlock Holmes’tan fazlası var. Öteki başarılarının yanı sıra, Doyle’un yasal mücadeleleri, Ceza İstinaf Mahkemeleri’nin kurulmasını sağladı. Kurgu, hukuk ve doktorluk alanındaki başarıları için değil, İkinci Boer Savaşı’ndaki gazetecilik çalışmalarından dolayı şövalyelik nişanı aldı. Kendisine, dedektiflik romanlarından çok daha fazla mükafat kazandıran tarihsel romanlar yazdı; öyle ki Winston Churchill bile Doyle’un tarihsel romanlarının büyük bir hayranıydı. Bilimkurgu türünde verdiği eser The Lost Word, sonrasında Steven Spielberg tarafından filme uyarlanan ve Michael Crichton tarafından yazılmış Jurassic Park‘a ilham kaynağı oldu.
Posted on: Sat, 21 Sep 2013 19:57:49 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015