E yuh artık! Tuğrul Keskin Bu yenilgiler yıkamaz - TopicsExpress



          

E yuh artık! Tuğrul Keskin Bu yenilgiler yıkamaz “muktedir”i evvelallah... Zulümle yazdığı destanlar ki onun desteğidir Cihad etmiş her palacı bağlıdır ona gönülden Düşüp/duran ölülerse “çapulcu”nun kösteğidir. İzmirli Kerimi Petersburg’da dünya liderlerine, “her tür koalisyonla savaşa gireriz” demişti. Üç gün sonra Buenos Aires’e gitti, savaştan usanmış insanlığın buluşu olan olimpiyatları almak için. Birbirine geçmiş beş halka, her koşul altında barışı, dostluğu, bir arada kardeşçe durabilmeyi imler. O beş halkadaki sarı, kırmızı, yeşil, mavi, siyah, renkler içinde insanların özgür, barış içinde yaşamak istediği bir kıtayı temsil eder. İşte o temsiliyetin adıdır; sevgi, barış, hoşgörü. Muktedir, kara kıtada ve coğrafyamızda “dincilik” dışındaki her düşünceye karşı savaş halinde olmasına karşın, olimpiyatları istiyor. Vermediler diye şimdilerde bozuk. Ama düşünmüyor, düşünmüyorlar, kendi halkıyla ve bütün komşularıyla durmaksızın savaşan bir adamın ülkesine, insanlığın barışı ararken bulduğu bir etkinliğin organizasyonunu vermeyeceklerini... Olimpiyatları bile “almak” ve “vermek” üzerinden anlıyorlar. “Alamadılar” ya, hemen sağı, solu, Gezi’yi, ODTÜ’yü suçlamaya başladılar. Allahaşkına durun biraz da kendinize bakın. Hayatlarınıza... Yaptıklarınıza... “(...) Barışa en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bölgemizin ve dünyamızın barışın hasretini en derin şekilde yaşadığı bir dönemdeyiz. (...) Dünyanın tüm dillerine, tüm dinlerine, tüm etnik kökenlere, yeryüzünde nefes alıp veren herkese hoşgörü şehri İstanbul’dan, olimpiyat ateşi kadar sıcak ve samimi mesajlar ulaştırmayı arzuluyoruz” dedi ya, oralarda da yalakalar var, bu samimiyetsiz sözlere inanırlar sandı. Sanki herkes kör, bir bunların gözü açık... Buenos Aires’de barışı temsil eden olimpiyatlar için herkesle koalisyon, Suriye’de mazlum Müslüman kanı dökmek için, Hıristiyan devletlerle koalisyon... “Şaşılacak şey” bile diyemiyorum. Çünkü izan, insaf ve vicdan, kan içindedir. Barışa ihtiyaç duymaktan söz ederken bile, savaşı çağırıyor ve hemen ve şimdi istiyorlar. Barış, bu güzelim sözcük, dillerinde anlamsız, içi bomboş, tecavüze uğramış şekilde kıvranıyor... Ne zaman muktedirden ve Cemaat ağasından “barış” ve “hoşgörü” sözcüklerini duysam, anlıyorum ki savaş kapıda ve solcular ve bütün muhalifler için gaz, şiddet, kıyım var. Bizler için bu iki sözcüğün başkaca bir anlamı kalmamıştır. Sözcüklerin ruhuna ikiyüzlülük enjekte edilmiştir ve artık bize ait değildir bu sözcükler. Yeni sözler bulmalı, yeni sözcükler bulmalı bunların ikiyüzlü vahşetini anlatmaya. Her alanda vahşice bir saldırı var hayatlarımıza. Ve her alanda yiğitçe bir direniş... Muktedir, olimpiyatları alamamayı yurtta uyguladığı bunca vahşete yormuyor bile. Çünkü umrunda değil olanlar; bunca ölüm, yaralanma, yerinden yurdundan edilme, cezaevleri filan umrunda değil. ODTÜ’deki polis vahşeti dünyanın gözünün önünde fakat onların umrunda değil... Bugün (9 Eylül 2013) Hatay’da polis şiddeti gencecik bir insanı daha koparıp aldı aramızdan. Ahmet Atakan’ı öldürdüler. Peki, bu umurlarında olacak mı? Televizyonlarda onun için de ağlayacak mı? İçleri bizim gibi yanacak mı? Olimpiyatlar için bölgemize önerdikleri hoşgörüyü gösterecekler mi? Hiç sanmıyorum. Onlar her zamanki gibi yalnızca gösteriş peşinde olacaklar ve “öteki yüzde 50” ye gaz verme yarışında... Bütün varlıklarıyla olimpiyatlara yüklenip alamadılar da Gezi’de geleceği için direnenlerin bir sadası engellemiş oldu bunca “çabalarını”... Oysa başlarını kibirden, hırstan, ranttan birazcık kaldırıp dünyada olanlara baksalar görecekler yaptıklarını ve anlayacaklar olanların nedenini. Fakat onları yalnızca kendileri ilgilendiriyor. Yurdun başka unsur ya da oluşlarıyla ilgileri neredeyse sıfır. Spor Bakanı “kına stokları tükendi” diye yazmış sosyal medyada. Bu sözün üstüne ne söylenir artık... Her şey açık değil mi? Alsalar, olimpiyatları da diğer “yüzde 50” için yapacaklarmış meğer çünkü o sırada diğer yüzde 50 kına arıyor olacakmış... Dışarıda savaş! İçeride gaz, polis, TOMA... Çılgına dönmüş durumdalar. Baş olacağını sandıkları her ayağı kesmek için satır ürettiriyorlar. Fakat iş olimpiyatları alamamaya gelince, bütün suç “Gezi zekalıların” oluyor... E yuh artık diyorum ve bu durumu üçüncü sayfanın kargası ile Nihat Behram’ın arısına havale ediyorum. Bunların dilinden ancak o ikisi anlar… Öneri/Uyarı/Eleştiri İlet
Posted on: Tue, 17 Sep 2013 20:00:14 +0000

© 2015