Mutabakat belgesi güncellenecek mi?/CAHİT MERVAN - - TopicsExpress



          

Mutabakat belgesi güncellenecek mi?/CAHİT MERVAN - ANF-08.08.2013/ KCK Genel Başkanı Abdullah Öcalan 2013 Newrozu öncesi Qandil ve Avrupa’ya gönderdiği mektupları aynı zamanda ‘Mutabakat Belgesi‘ olarak değerlendirmişti. Yani Öcalan devlet heyeti ile yaptığı görüşme ve müzakerelerden sonra Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için bir yol haritası üzerinde uzlaşmaya vardıklarını ve karşılıklı olarak atılacak adımların karar altına alındığını belirtiyordu.Bu her iki mektubun içeriğine ilişkin çok şey yazıldı-çizildi. Ve sonuç olarak üç aşamalı bir yol haritasının var olduğu hem Kürt tarafı, hem de Türk devleti tarafından doğrulandı.Kestirmeden söylemek gerekirse, birinci aşama ateşkesin sağlanması; ikinci aşama demokratik reformların hükümet tarafından mecliste dahil edilerek en kısa zamanda hayata geçirilmesi ve buna paralel olarak gerilla güçlerinin geri çekilmesi; üçüncü aşama ise Kürtlerin özerkliğini öngören ve Abdullah Öcalan’ın da özgür olacağı normalleşme sürecinin başlaması.BALDIRAN ZEHRİNİ BARIŞ İSTEYENLER İÇTİÖcalan ve devlet heyeti arasındaki görüşmeler bir Mutabakat Belgesi’ne dönüşünce ilk adımlar atılmadan sürece karşı saldırı ve sabotajlar başladı. İlk önce 30 Aralık’ı 31’e bağlayan gece operasyon durumunda olmayan 10 HPG gerillası Lice’de kalleşçe katledildi.Ancak buna rağmen İmralı’da zor şartlar altında bulunan Abdullah Öcalan, üzerinde mutabakata varılan yol haritasının bir gereği olarak çok büyük siyasi risk alarak süreci başlattı. 3 Ocak’ta DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Batman milletvekili Ayla Ata Akat’tan oluşan heyeti kabul etti. Barış ve demokratik çözüm süreci her iki Kürt siyasetçinin İmralı adasından dönmesiyle resmen başlamış oldu. Artık kamuoyu İmralı’da devlet heyeti ile Öcalan ararsındaki görüşme ve müzakereden haberdar oldu. Çünkü her iki tarafın üzerinde uzlaştığı diğer bir konu ise sürecin mümkün olduğunca şeffaf yürütülmesini öngörüyordu.Sürece karşı ikinci suikast Paris’ten geldi. 9 Ocak günü üç Kürt kadın siyasetçi Kürdistan Enformasyon Merkezi’nde hunharca katledildi. Bu Öcalan’a ve barış sürecine karşı yapılmış en kanlı ve acımasız saldırıydı. Amaç net ve açıktı. Süreci yavaşlatmak ve mümkünse imkansız hale getirmekti.Öcalan ve PKK bu derin acıya rağmen adeta ‘baldıran zehri içerek’ yola devam kararı verdiler.İlk önce Öcalan Newroz’da tarihi manifestosunu açıkladı. PKK ise Öcalan ve Türk devleti arasında var olan Mutabakat Belgesi gereği adımlar atmaya başladı. Ateşkes ilan etti. Hatta olası başka provokasyonlara mahal vermemek için ikinci aşamanın bir konusu olan ‘gerilla güçlerinin sınır dışına çekilmesini’ biraz öne aldı. Ve fiili olarak 8 Mayıs’ta başlattı.Ayni basireti ne yazık ki, İmralı’da Öcalan ile Mutabakat Belgesi oluşturan hükümet ve devlet göstermedi. Bir iyi niyet adımı olarak ta olsa, rehin aldığı seçilmişleri serbest bırakmadı. Aksine hiçte barış ve çözüm sürecinin ruhuna uygun olmayan uygulamalarını devam etti. Lice’de barışçıl bir gösteride 17 yaşında bir Kürt gencini katletti.TÜRK HÜKÜMETİ SÜRECİ YANLIŞ OKUDUBugün itibariyle barış ve çözüm süreci ateşkes ve HPG güçlerinin geri çekilmeye başladığı döneme oranla hızını kaybetmiş durumda. En azından öyle görünüyor.Çözüm sürecindeki bu irtifa kaybının iki önemli nedeni var:Bir, Türk hükümetinde çözüm süreciyle birlikte Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin çözüleceği ve tasfiye olacağı beklentisi vardı. Bu beklenti boşa çıktı. Aksine çözüm süreci PKK ve en geniş anlamda Kürt hareketinin güçlenmesine yol açtı. PKK hem içte, hem de dışta hak ettiği meşruiyeti pekiştirdi. Diyalog ve müzakere süreçlerinde de tartışmasız en güvenilir taraf olduğunu gösterdi.Öte yandan Öcalan’ın inisiyatifi ile başlayan çözüm süreci Türk kamuoyunda yıllardır yaratılan anti Kürt, anti PKK ve Öcalan düşmanlığına ağır bir darbe indirdi. Kitlelerin demokrasi ve özgürlük taleplerinin önünü açtı. Gezi Direnişi esas olarak Öcalan ve PKK tarafından Türkiye’ye verilen olumlu oksijen sayesinde hayat buldu.Ve barış süreciyle birlikte Kürtler arası ilişkiler nitel ve geri dönüşü olmayan stratejik bir yola girdi.Öcalan ile masaya oturan AKP’nin beklentisi tam ters yöndeydi. Onlara göre ‘Qandil Öcalan’ı dinlemeyecek. İç sorunlar başlayacak. BDP-PKK-Avrupa’daki Kürtler arasında kazan kaynayacak ve iç sorunlarla birlikte Kürt hareketi zamana yayılarak tasfiye olacak!ROJAVA SÜRECİN KADERİNİ BELİRLEMEYE BAŞLADISürecin Türk hükümeti tarafından yavaşlatılmasının diğer görünen bir nedeni ise hiç şüphesiz Rojava devrimidir. Batı Kürdistan’da Kürt halkının kendi geleceğini özgürce belirleme hakkı için akıllara durgunluk veren direnişi Türk devletini hiç olmadığı kadar ürkütmüştür.Rojava Devrimi’nden ürken Türkiye bir taraftan zaten gönlü elvermediği halde ‘içinde’ olduğu çözüm sürecini ‘askıya’ almış, diğer taraftan ise Kürdistan’ın bu parçasında ortaya çıkan özgürlüğü bertaraf etmek için harekete geçmiştir. Kendisinin el altından sevk ve idare ettiği çeteleri devreye koymuştur. Türk devleti Rojava halkının iradesini kırmak için kirli ve kanlı saldırılara ön ayak olmuş ve dolaylı bir işgal harekatı başlatmıştır. El-Nusra gibi hiçte bu topraklara ait olmayan çete bir örgütü Kürt kanı akıtması için teşvik etmiş ve destek sunmuştur. Sunmaya da devam ediyor. Bu destek ve kanlı saldırıya rağmen Türk devleti Rojava halkının iradesini kıramamıştır. PYD Eş başkanı Salih Müslim’i bir anlamda eli mecbur olduğu için İstanbul’da iki gün ağırlamak zorunda kalmıştır.Şimdi Batı Kürdistan’da YPG öncülüğünde halkın yurt savunması büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla devam ediyor. Türkiye’nin desteklediği çetelerin bu direnişe karşı zafer kazanmaları mümkün değil. Bunun mümkün olmadığını Türkiye’den başka herkes görüyor.Bu iki önemli durum barış ve çözüm sürecinin hızını yavaşlatmış görünüyor. Ancak bu iki durumdaki nitel değişimler Türkiye’nin İmralı’da Öcalan ile oluşturduğu Mutabakat Belgesi’nden başka bir çıkışının olmadığını da gösteriyor.Çünkü Rojava artık sadece Suriye’nin değil, Türkiye’nin de bir ‘iç’ sorunudur. Daha da ötesi bölgenin tümden nasıl şekilleneceğini belirleyecek karakter kazanmıştır.Bu nedenle Türkiye Rojava’da kirli ve kanlı bir savaş yürüterek içerde barış ve çözümü sağlayamaz. Çünkü Kuzey Kürdistanlı gençlerin fiili olarak Rojava’daki yurt Savunması’na katılmaları an meselesidir. HPG’nin Rojva’ya fiili olarak destek sunması yönündeki kamuoyu baskısı giderek artmaktadır. HPG gerillalarının YPG’ye destek için Rojava’ya inmeleri durumunda işin rengi çok değişir. Türkiye’nin gecesi gündüzü birbirine karışır. Bu nedenle Türkiye’nin baştaki beklentisi boşa düştüğü için ve Rojava devriminden dolayı ‘askıya’ aldığı sürece tekrar dönmesi için zaman kısalıyor. Bölgedeki gelişmeler Kürt ve Kürdistan sorununun çözümünü kaçınılmaz kılıyor. Belki bu manada Mutabakat Belgesi’nin güncellenmesi gerekiyor. Veya Türk hükümetinin eski ret ve inkar politikasının şekillendirdiğiparadigmayı hızla terk etmesi, Kürt, Kürdistan ve Ortadoğu gerçeğine taktiksel değil, gerçekçi gözle bakması gerekiyor. Eğer Türkiye, Erdoğan ve ekibi kaybetmek istemiyorsa gerçeğin dünyasına gelmesi gerekiyor.Daha açık söyleyelim. Bugün anadilde eğitim olmaz diyen Erdoğan çok değil yakın bir gelecekte toplanacak Cenevre Konferansı’nda yeni komşusu Rojava Kürdistanı ile el sıkışacaktır. Şimdi İmralı’ya normal görüşmelere dahi zorluk çıkaran hükümet yakın gelecekte Rojava halkının da lider olarak kabul ettiği Öcalan’ı serbest bırakmakla karşı karşıya kalacaktır. Yanı başında yeni bir Kürdistan doğarken büyük Kürt yurtseveri Şerafettin Elçi’nin bir havaalanına ismini vermekle bu işin çözülemeyeceğini görecektir. O zaman yol yakınken Erdoğan ve ekibinin İmralı’da geçtiğimiz yılsonu şekillenen Mutabakat Belgesi’ni ve onu hayatın yeniden ürettiği şeklini okumasında ve buna uygun adımlar atmasında sayısız fayda var. Çünkü Erdoğan Kürt savaşını kaybetmiştir. Bu nedenle Kürdün elini sıkmak zorunda. Yoksa ondan öncekiler gibi tasfiye olması kaçınılmaz olacaktır.
Posted on: Fri, 09 Aug 2013 07:10:27 +0000

Trending Topics



0px;"> HOT JOB: Wix Editor Demo - Educational Video This project is
Pourquoi boire avant, pendant et après l’effort ? Il est
There are no words, no phrase I could create There is no melody

Recently Viewed Topics




© 2015