1. GREAT HUN EMPIRE 2. WESTERN HUN EMPIRE 3. EUROPE HUN EMPIRE 4. - TopicsExpress



          

1. GREAT HUN EMPIRE 2. WESTERN HUN EMPIRE 3. EUROPE HUN EMPIRE 4. WHITE HUN EMPIRE 5. HOLY TURK EMPIRE 6. AVARIAN EMPIRE 7. KHAZARIAN EMPIRE 8. UYGHUR EMPIRE 9. BLACK KHANS EMPIRE 10.GAZNELIANS EMPIRE 11. GREAT SALTJUKS EMPIRE 12. KHANS OF KHORASAN EMPIRE 13. GOLDEN ARMY EMPIRE 14. GREAT TYMOOR EMPIRE 15. BABOR EMPIRE 16. THE OTTOMANS WORLD EMPIRE 1) The GREAT HUN EMPIRE - 204 B.C - 216 A.D Founder - Mete (Bagatir) Area - At the north, Siberia; south, Tibet - Kashmir; east, Pacific Ocean; west, Caspian Sea; (Total Area - 18,000,000 Km 2) 2) The WESTERN HUN EMPIRE - 48 - 216 A.D Founder - Panu Area - The area over present Central Asia 3) The EUROPEAN HUN EMPIRE - 275 - 454 A.D Founder - Muncuk, Oktar, Rua & Aybars (brothers) Area - Southern Russia, Romania, Northern Yugoslavia, Hungary, Austria, Chekoslovakia, Southern & Central Germany; The area from eastern France to the Ural mountains; from northern Hungary to the Byzantine Empire; (Total Area - 4,000,000 Km 2) 4) The WHITE HUN EMPIRE - 420 - 552 A.D Founder - Aksuvar (Aksungur) Area - Half of northern India, Afghanistan, parts of Turkistan (Total Area - 3,500,000 Km 2) 5) The GOKTURK EMPIRE - 552 - 743 A.D Founder - Bumin Khan (Tumen) Area - The inacessible valleys of the Altay Mountains (Ergenikon) (Total Area - 18,000,000 Km 2) 6) The AVAR EMPIRE - 562 - 796 A.D Founder - Bayar Khan Area - The area between the Volga, Hungary and Bessarabia 7) The HAZAR EMPIRE - 602 - 1016 A.D Founder - There are no historical data as to the original founder, however, its greatest ruler was Hakan Yusuf. Area - The Hazars who are believed to be an offshoot of the Gokturks migrated to the West and formed a state stretching from the Caucasian Mntns to the Danube and to the middle of and Southern Russia. 8) The UYGUR EMPIRE - 740 - 1335 A.D Founder - Kutlug Bilgekul Khan Area - Central Asia and Northern Mongolia. 9) The KARAHAN - 932 - 1212 A.D Founder - Saltuk Bugra Han Area - All the Trans-Oxus area including the area between the Issyk and Balkash Lakes 1. GREAT HUN EMPIRE 2. WESTERN HUN EMPIRE 3. EUROPE HUN EMPIRE 4. WHITE HUN EMPIRE 5. HOLY TURK EMPIRE 6. AVARIAN EMPIRE 7. KHAZARIAN EMPIRE 8. UYGHUR EMPIRE 9. BLACK KHANS EMPIRE 10.GAZNELIANS EMPIRE 11. GREAT SALTJUKS EMPIRE 12. KHANS OF KHORASAN EMPIRE 13. GOLDEN ARMY EMPIRE 14. GREAT TYMOOR EMPIRE 15. BABOR EMPIRE 16. THE OTTOMANS WORLD EMPIRE 1. GREAT HUN EMPIRE 2. WESTERN HUN EMPIRE 3. EUROPE HUN EMPIRE 4. WHITE HUN EMPIRE 5. HOLY TURK EMPIRE 6. AVARIAN EMPIRE 7. KHAZARIAN EMPIRE 8. UYGHUR EMPIRE 9. BLACK KHANS EMPIRE 10.GAZNELIANS EMPIRE 11. GREAT SALTJUKS EMPIRE 12. KHANS OF KHORASAN EMPIRE 13. GOLDEN ARMY EMPIRE 14. GREAT TYMOOR EMPIRE 15. BABOR EMPIRE 16. THE OTTOMANS WORLD EMPIRE 10) The GAZNELI EMPIRE - 962 - 1183 A.D Founder - Alptekin Area - The area from the Trans-Oxus to the Ganges River, and from the shores of the Caspian to the steppes of the Pamir. (Total Area - 4,700,000 Km 2) 11) The SELCUK EMPIRE - 1040 - 1157 A.D Founder - Seljuk Area - At the East, Balkash and Issyk Lakes and the Tarim Derya; At the West, Aegean and the Mediterranean shores; At the North, Aral Lake, Caspian Sea, Caucasian and the Black Sea; At the South, the area including Arabia and the sea Omman. (Total Area - 10,000,000 Km 2) 12) The HARZEMSHAH - 1077 - 1231 A.D Founder - Kudrettin Mehmet (Harzemshah) Area - Persia, Southern Caucasia, Dagistan, Afghanistan and most of Central Asia. (Total Area - 5,000,000 Km 2) 13) The GOLDEN HORDE - 1224 - 1502 A.D Founder - Batur Han Area - Eastern Europe, the Western Ural Area, the Crimea and the area to the north of the Volga. 14) The EMPIRE OF TIMUR KHAN - 1369 - 1501 A.D Founder - Timur Gurgani Area - At the West, Balkans; At the North, Volga shores; At the South, Indian Ocean; At the East, Central Asia; 15) The EMPIRE OF BABUR - 1526 - 1858 A.D Founder - Babur Shah Area - Afghanistan and India (Total Area - 2,700,000 Km 2) 16) The OTTOMAN EMPIRE - 1299 - 1922 A.D Founder - Osman Bey Area - Algeria, Tunisia, Libya, Egypt, Arabia, Jordan, Israel, Syria, Iraq, Anatolia, Caucasia, the Crimea, Bessarabia, Romania, Yugoslavia, Bulgaria, Greece, Cyprus, Hungary, the Sudan,.....and, the Black Sea, the Mediterranean Sea and the Red Sea were for a time - Turkish Lakes. (Total Area - 20,000,000 Km 2) KİMMERLER (MÖ XIII.YY - MÖ VI.YY.) Kimmenler hakkında az bilgi olmakla birlikte Anadoluya ilk gelen Friglerin yıkılmasında büyük rol oynamışlardır. Türklerin öncü boyları (prototürk) olarak kabul edilmektedirler. Demir çağında Karadenizin kuzeyine bozkırlara göç ettikleri bilinmektedir. *** İSKİTLER/SAKALAR (MÖ XI.YY. - MS II.YY.) İskitler diğer adı ile Sakalar atlı göçebe kavimlerindendir. Tarihimizde önemli rol oynadığı bilinen ilk Türk topluluğudur. MÖ VII. yüzyıllarda Tuna nehrine ulaştıkları bilinmektedir. İskitliler Şamanisttirler ve ölümden sonra hayatın olduğuna inandıkları için ölülerini Kurgan olarak bilinen çadır mezarlara gömdükleri bilinmektedir. *** ASYA HUN DEVLETİ (MÖ IV.YY. - MS216) Göçlerden sonra Orta Asyada kalan Türk boyları tarafından tarihte kurulan ilk teşkilatlı Türk devletidir. Asya Hun Devleti Teoman tarafından kurulmuştur. Hunlar Orhun ve Selenga ırmakları ile Ötüken bölgesinde yaşamışlardır. Siyasi merkezleri Ötüken bölgesidir. *** AKHUNLAR (V.YY. - 567) Çin hakimiyetine girmek istemeyen Hun Devletinden kalan Türkler tarafından kurulmuştur. Yaşamlarını ticaretle uğraşarak geçiren Akhunlar Sasani ve Göktürkler tarafından yıkılmışlardır. *** GÖKTÜRKLER (552 - 659) Bumin Kağan ve kardeşi İstemi Yabgu tarafından 552 yılında Avarların egemenliğinden kurtularak kurulan Göktürk Devletinin merkezi Ötükendir. Tarihte Türk adı ile kurulan ilk Türk devleti olan Göktürklerin batısını İstemi Yabgu yönetmiştir. *** KUTLUK (II.GÖKTÜRK) DEVLETİ (682 - 744) Çin esaretindeki Türk boylarını toplayan İl-Teriş Kutluk Kağan tarafından 682 yılında kurulmuştur. Türk adıyla kurulan ikinci devlettir. Ulusal özelliklerin korunup geliştirilmesine önem vermişlerdir. *** UYGURLAR (744 - 840) Uygurlar Bilge Kül Kağan tarafından 745 yılında Karabalasagun (Ordu Balık) şehrinde kurulmuştur. Tarihte yerleşik hayat geçen İlk Türk devletidir. Uygurların yerleşik hayata geçmesiyle göçebe yaşamın etkileri büyük bir dönüşüme uğramıştır. *** Diğer Türk Devletleri : Tarihin AVARLAR Avarlar Göktürklerin mağlubiyetinden sonra 552 yılında Avrupaya göç etmişlerdir. Çin kaynaklarında JUAN JUAN adı ile isimlendirilen Avarlar İstanbulu kuşatan ilk Türk devletidir. 619 yılında İstanbulu ele geçirme denemeleri olmuştur; fakat başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 629 yılında da Sasaniler ile ittifak kurarak tekrar denemişler fakat sonuç alınamamıştır. *** OĞUZLAR Oğuzlar İslamiyeti toplu şekilde kabul eden bir Türk devletidir. Osmanlı imparatorluğu ve Selçuklu devletlerinin kurucularıdırlar. Günümüzde yer yüzünde Türkiyede, İranda, Irakta, Kıbrısta, Suriyede,Türkmenistanda, Azerbaycanda ve Balkanlarda yaşayan Türklerin atası Oğuzlardır. *** TÜRGİŞLER Emeviler Devletinin Orta Asyada yaşayan devletleri, insanları Arap kültürünün etkisinden kurtaran, bölgede yaşayanların Araplaşmasını önleyen bir devlet olarak tarihte rol oynamıştır. Türk tarihinde parayı kullanan ilk devlet Turgişlerdir. *** KARLUKLAR İslamiyeti toplu halde kabul eden ilk Türk boyudur. Çinin teşviki ve yardımlarıyla Göktürklerin yıkılmasında, Uygur ve Karahanlı devletlerinin kurulmasında çok önemli bir yere sahiptir. *** HAZARLAR Hazarlar Emevilerle mücadele etmiş bir Türk boyudur. Emevileri Kafkaslarda durduran ve Musevliği kabul eden tek Türk boyudur. *** MACARLAR Macarlar Ural nehri çevresinden Doğu Avrupaya göç eden bir Türk boyudur. 1000 li yıllarda Hristiyanlığı kabul etmişlerdir. Başkentleri Budapeşte olan Macarlar Dünyada ilk Türk araştırmalarının yapıldığı Türkoloji kürsüsünü kurmuşlardır. *** BULGARLAR Bulgarlar iki kola ayrılmışlardır. Tuna Bulgarları Hristiyanlığı seçmiş ve zamanla asimilasyonlar sonucunda Türklüklerini kaybetmişlerdir. Volga (İdil) Bulgarları ise İslamiyeti seçmişler, İslamiyeti seçen ilk Türk devletçiği olmuşlardır. *** KIRGIZLAR Uygurları yıkarak kurulmuşlardır. Meşhur Manas Destanı Kırgızlara aittir. Türklerin efsanevi başkenti olan Ötükene sahip olan son Türk devleti olmuşlardır. Moğallarla yapmış oldukları mücadeleler sonucunda yıkılmışlardır. *** KİMENKLER Kimekler İrtiş ırmağı kenarında yaşayan batı Göktürk topluluklarındandır. XI. yüzyıla doğru diğer Türk topluluklarına karışarak yok olup gitmişlerdir. *** SİBİRLER (SABARLAR) Avarların baskısı nedeni ile Kuzey Kafkasyaya yerleşmek zorunda kalmışlardır. Sasaniler ile ittifak kurarak Bizanslılara karşı savaşmışlardır. Sibirya adı Sibirlerden gelmektedir. *** KIPÇAKLAR (KUMANLAR) V. yüzyıldan itibaren Avrupada sarışın Türkler olarak bilinen Türk boylarındandır. Karadenizin kuzeyinde ki bozkırlarda yaşamışlardır. Altınorda, Memluk ve bazı Slav devletlerinin kuruluşunda önemli rol oynamışlardır. Kuman Lugati olarak isimlendirilen en eski karşılaştırmalı Türkçe sözlüğü de ortaya çıkaran Türk boyudur. Oğuzlarla yaptıkları mücadeleler Dede Korkut Hikayelerine konu olmuştur. *** Türklerin Kabul Ettikleri Dinler : Tarihin TÜRKLER HANGİ DİNLERİ KABUL ETMİŞLERDİR? Yeryüzünde dinler dört ana grup altında toplanmıştır. Bunlar Totemcilik, Ruhçuluk (animizm), Doğacılık ve Tanrısal Vahiydir. Totemcilik: Bir kabilenin yada grubun, ataları olarak kabul ettikleri bitki, hayvan vs. kutsal sayma ve tapınma biçiminde icra edilen ilkel bir inanıştır. Türkler tarih boyunca yayıldıkları yerlerin toplumlarında etkilenerek birçok çeşitli din ve inançları benimsemişlerdir. Kurttan Efsanelerinde, Türklerin totem inancına sahip olduklarını gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Türklerde tabiat kuvvetlerine inanç (yer-su inancı) ve atalar ruhuna inanç (atalar inancı) olduğu bilinmektedir. Türklerin tarihte en yaygın dinleri ise Gök Tanrı inancıdır. Ayrıca İslam öncesinde Uygurlarla birlikte Maniheizm ve Budizm dinlerini kabul etmişlerdir. Talas savaşından sonra da kitleler halinde İslam dinine geçmişlerdir. Ayrıca Zerdüştlük, Hristiyanlık ve Musevilik dinini kabul eden Türklerde bulunmaktadır. KISACA TÜRKLERİN KABUL ETTİKLERİ DİNLERİ ÖZETLEYECEK OLURSAK: 1. Gök Tanrı inancı; İslam öncesi bütün Türk topluluklarında kabul edilmiştir. 2. Budizm; Bazı Uygur Türkleri tarafından kabul edilmiştir. 3. Maniheizm; Bazı Ugur Türkleri tarafından kabul edilmiştir. 4. Zerdüştlük; Batı Türkistanda ki bazı Türk grupları tarafından kabul edilmiştir. 5. Hristiyanlık; Doğu Avrupaya yerleşen Türkler tarafından kabul edilmiştir. 6. Musevilik; Hazar Türkleri tarafından kabul edilmiştir. 7. İslamiyet; Ön Asyaya yerleşen en büyük kitle ile Orta Asyada kalan önemli sayıdaki Türkler tarafından kabul edilmiştir. TÜRKLERİN TARİH BOYUNCA BİR ÇOK DİNİ KABUL ETMELERİNİN SEBEPLERİ İSE; 1. Tek Tanrı inancını benimsemiş olmaları, diğer dinlere kolaylıkla geçebilmelerini sağlamıştır. 2. Dinsel hoşgörünün mevcudiyeti ile diğer inanç ve düşüncelerin etkisine açık kalmaktır. Din ve Mezhep savaşlarının olmaması, herkesin istediği dini benimsemesi olağan olduğundan başka dinlere kolayca geçişler sağlanabilmiştir. 3. Coğrafi konum itibari ile gittikleri bölgelerdeki dinleri kolayca benimsemişlerdir. 4. Ticari ilişkiler Hazar ve Uygur Türklerinin din değiştirmelerinde etkili olmuştur. 5. Siyasi baskıları sonucunda Doğu Avrupaya yerleşen Türkler zamanla baskı altında kalarak Hristiyanlaşmışlardır. tarihin/ilk-turk-devletleri.html tarihin/diger-turk-devletleri.html tarihin/turk-islam-devletleri.html tarihin/turklerin-kullandigi-takvimler.html tarihin/turklerin-kullandigi-alfabeler.html *** TÜRK TARİHİNİN KAYNAKLARI Türk tarihini Türk destanlarından (yazısız sözlü edebiyattan), ilk Türk yazıtlarından ve yazılı Çin kaynaklarından öğrenmekteyiz. Türk destanları; 1.Sakalar(İskitler) zamanından kalan Alper Tunga ve Şu, 2.Asya Hunları zamanından kalan Oğuz Kağan, 3.Göktürklerden kalan Ergenekon ve Bozkurt , 4.Uygurlardan kalan Türeyiş ve Göç, 5.Kırgızlar zamanından kalan Manas Destanlarıdır. İlk Türk yazıtları; Bilge Kağan-Kültiğin-Vezir Tonyukuk adına Yolluğ Tigin tarafından Türk tarihinin ilk yazılı belgeleri olarak yazılmış Orhun Yazıtlarıdır. 1893 yılında Danimarkalı Thomsen tarafından çözülmüştür. Ayrıca Yenisey Yazıtlarında da Türkler hakkında bilgiler bulunmaktadır. Yazılı Çin kaynakları ise Türklerin Çinlilerle yaptıkları antlaşmalardır. tarihin/turk-destanlari.html *** Atatürk Altıok Nedir? ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR? Kısaca Atatürkçülük; Türk İnkılâbı, fikir ve idealin dile getirilişi ve uygulamada da başarıya ulaşmasıdır. Atatürkçülük; tarihi ve sosyolojik gelişmelerin bir sonucudur. Türk milletinin bu gün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve bilimin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla, temel esasları yine Atatürk tarafından belirtilen, devlet hayatına, fikir hayatına, ekonomik hayata, toplumun temel kurumlarına ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir. Atatürkçülük, Türk milletinin ihtiyaçlarından ve tarihi gerçeklerinden çıkmış olup ilerleme ve yenileşme amacı taşımaktadır. tarihin/altiok-nedir.html Atatürkçülük Nedir? ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR? Kısaca Atatürkçülük; Türk İnkılâbı, fikir ve idealin dile getirilişi ve uygulamada da başarıya ulaşmasıdır. Atatürkçülük; tarihi ve sosyolojik gelişmelerin bir sonucudur. Türk milletinin bu gün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve bilimin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla, temel esasları yine Atatürk tarafından belirtilen, devlet hayatına, fikir hayatına, ekonomik hayata, toplumun temel kurumlarına ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir. Atatürkçülük, Türk milletinin ihtiyaçlarından ve tarihi gerçeklerinden çıkmış olup ilerleme ve yenileşme amacı taşımaktadır. tarihin/ataturkculuk-nedir.html Atatürk İlkeleri ATATÜRK İLKELERİ NELERDİR? Türk inkılâbının fikir gücüne dayandığı temel ilkelere ATATÜRK İLKELERİ denir. Bu ilkeler; Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılâpçılık olup, 1935 yılında toplanan Cumhuriyet Halk partisi kurultayında kabul edilen 6 Atatürk ilkesi, 5 Şubat 1937 yılında 1924 Anayasası’nın ikinci maddesinde değişiklik yapılarak Türk Devleti’nin temel nitelikleri olarak kabul edilmiştir. Türk milletinin mutluluğunu, huzurunu ve refahını sağlamak amacıyla ortaya çıkarılan Atatürk ilkeleri Kurtuluş Savaşı yıllarında doğmuş, gelişmiş ve sonraki dönemlerde oluşumunu tamamlamıştır. Karşılaşılan çeşitli problemlere çözümler arayarak bir fikir sistemi haline gelmiştir. Bu ilkeler Türkiye’yi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmayı amaçlamıştır. CUMHURİYETÇİLİK Cumhuriyet halkın doğrudan doğruya seçtiği temsilciler aracılığı ile egemenliği elinde tutuğu yönetim şeklidir. Başka bir ifade ile Cumhuriyet yönetimin ulusa ait olduğunu ortaya koyan bir rejimdir. Cumhuriyet’te temel ilke seçimdir. MİLLİYETÇİLİK İnsanlık tarihi içindeki zengin mirasa, birlikte yaşama konusunda samimi olmaya ve sahip olunan mirasın korunmasında belirli bir inanca yönelen gelişmiş toplumlara Millet adı verilmektedir. Atatürk millet kavramını “Dil, kültür ve mefkûre ile birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu bir siyasi içtimai heyet” sözleriyle tanımlamıştır. HALKÇILIK Genel anlamda bir devletin sınırları içerisinde oturan ve o devletin yasalarına bağlı olan kişilere halk adı verilmektedir. Başka bir tabir ile halk, bir ülkede yaşayan, o ülkeyi vatanı bilen, kaderini o ülkenin kaderine, mutluluğunu o ülkenin mutluluğuna bağlamış olan kişiler bütünü anlamına gelmektedir. DEVLETÇİLİK Devlet bir ülke üzerinde yaşayan insan topluluğunun, aralarındaki düzeni kurmak ve sürdürmek için oluşturduğu siyasi teşkilata ve bu teşkilatın ortaya çıkardığı üstün buyurma gücüdür. LAİKLİK Laik, sözlük anlamı ile ruhani olmayan kimse, dini olmayan fikir, kurum, sistem ve ilke anlamına gelmektedir. Laiklik ise kısaca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını, devletin din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından tarafsız olmasını ifade etmektedir. Laik devletlerde insanlar inançlarının gerektirdiklerini serbestçe yerine getirebilmektedirler. Devlet koruyucu olarak tüm inanç sistemlerine aynı mesafede durmaktadır. İnkılapçılık ilkesi İNKILÂPÇILIK / DEVRİMCİLİK İnkılâp kelime anlamı ile bir durumdan başka bir duruma geçiş ve dönüşüm anlamına gelmektedir. İnkılâpçılık ilkesi ise her zaman yeniliği esas alan, sürekli yeniliklere gelişmelere açık olmayı isteyen, yeniliklerle toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen, çağdaşlaşma yolunda adımlar atmaya çalışan, bilimi ön planda tutan, modernlik amaçlayan bir Atatürk ilkesidir. Atatürk ilkeleri bu ilkenin ışığında gerçekleşmiştir. ATATÜRK İLKELERİ NELERDİR? Türk inkılâbının fikir gücüne dayandığı temel ilkelere ATATÜRK İLKELERİ denir. Bu ilkeler; Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılâpçılık olup, 1935 yılında toplanan Cumhuriyet Halk partisi kurultayında kabul edilen 6 Atatürk ilkesi, 5 Şubat 1937 yılında 1924 Anayasası’nın ikinci maddesinde değişiklik yapılarak Türk Devleti’nin temel nitelikleri olarak kabul edilmiştir. ATATÜRK İLKELERİNİN AMACI NEDİR? Atatürk ilkelerinin amacı; Türk milletinin, aklın ve bilimin öncülüğünde en medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığının devam etmesini sağlamaktır. Bu ilkeler Türkiye’yi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmayı amaçlamıştır. ATATÜRK İLKELERİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR? Atatürkün inkılâplarını gerçekleştirirken uyguladığı yöntemler ve dayandığı esaslar bir sistem içerisinde meydana gelmiştir. ATATÜRK İLKELERİNİN DAYANDIĞI TEMEL ESASLAR NELERDİR? Türk milletinin milli egemenliğe hâkim olma, sosyal, ekonomik, kültürel alanlarda modern bir toplum olma, çağı yakalama ihtiyacından doğan Atatürk ilkeleri önce kendini Milliyetçilik çerçevesi içerisinde göstermiş zamanla diğer ilkelerin oluşmasına temel teşkil etmiştir. Bütünleyici İlkeler Atatürkün Bütünleyici İlkeleri : Tarihin Son Güncelleme: Cumartesi, 02 Kasım 2013 23:15 | PDF | Yazdır | e-Posta AKILCILIK İnsanın aklı ile gerçekleri kavrama yeteneğine sahip olmasına akılcılık denmektedir. Akılcılık, insanların doğru kavraması ve başarılı uygulamalar yapması için sağlam fikirlere sahip olmalarını istemektedir. Atatürk’ün gerçekleştirdiği bütün eserlerin temelinde sağlam düşünce, akıl ve hareket mevcuttur. Atatürk devlet yönetiminde ve toplum hayatında aklı ve bilimi egemen kılmaya çalışmıştır. Atatürk şu sözleriyle; “Akıl ve mantığın çözümleyemeyeceği mesel yoktur.”, “Bizim akıl, mantık ve zekâ ile hareket etmek, en belirgin özelliğimizdir. Bütün hayatımızı dolduran olaylar, bu gerçeğin delilidirler.” diyerek bu ilkesini vurgulamak istemiştir. BİLİMSELLİK Devlet ve toplum hayatında, kişisel hayatta, bilimi öğrenme, değerlendirme ve uygulamaya bilimsellik denmektedir. Atatürk ilke ve inkılapları, ilerlemenin temeli olan çağdaş bilimi ve teknik esasları temel almıştır. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir… Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tutuğu meşale, müspet ilimdir” sözleri ile Atatürk sorunların çözümünde bilimin yol göstericiliğini belirtmek istemiştir. MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK Milletlerin güçlü olmaları, milli birlik ve beraberlik içinde olmalarının bir sonucudur. Milli birlik ve beraberliği sağlayan temel ilke de, milliyetçiliktir. Milliyetçilik, milli benlik duygusuna ve milli tarih bilincine sahip olmayı ön görmektedir. Atatürk şu sözleriyle; “Bir milletin başarısı, mutlaka bütün milli güçlerin bir istikamette oluşması ile mümkündür. Bu nedenle bilelim ki, elde ettiğimiz başarı, milletin güç birliği etmesinden, ortak hareket etmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarı ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, aynı esasa dayanalım ve aynı şekilde yürüyelim” diyerek bu ilkesini vurgulamak istemiştir. BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK Atatürk ortaya koyduğu ilkeleriyle ve gerçekleştirdiği inkılaplarıyla, Türk milletinin bağımsızlığını ve özgürlüğünü sağlamak istemiştir. Atatürk: “Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir.” diyerek bu ilkesini desteklemiştir. Türk devletinin dayandığı temel esaslardan biri tam bağımsızlık, diğeri ise milli egemenliktir. Milli benlik de, ancak bu temel esaslar üzerine kurulmuş bir devlette ve yaşayan toplumda gelişip güçlenmektedir. Bağımsızlık bir devletin başka bir devletin emretme gücüne uymadan, kendi iç ve dış siyasetini belirlemesi ve uygulayabilmesi anlamına gelmektedir. Özgürlük ise gerek devlet ve gerekse onu kuran vatandaşlar için en önemli şarttır. Devletin özgür olması demek devletin bağımsız olması demektir, zaten devlet olmanın ilk şartı da budur. Özgürlük kavramından anlaşılan sonsuz bir özgürlük olmamalıdır. Bir vatandaşın özgürlüğü, diğerinin özgürlüğü ile sınırlıdır. Devlet, vatandaşlarının özgürlüğünü anayasa ve kanunlarla güvenceye alırken, vatandaşlarda birbirlerinin özgürlüklerine saygılı olmak zorundadırlar. Atatürk Türk milletinin bağımsızlığın ve özgürlüğüne verdiği önemi şu şekilde ifade etmektedir; “ Türk’ün hassasiyeti, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir. O halde ya bağımsızlık ya ölüm!”,“Bir millette onurun, haysiyetin, namusun ve insanlığın meydanda gelebilmesi ve devam ettirebilmesi mutlaka o milletin özgürlüğüne ve bağımsızlığına sahip olmasıyla mümkündür.” BARIŞÇILIK Atatürk: “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözü ile barışçılık ilkesi kısaca özetlemiştir. Barış insanların ve milletlerin bir arada, güven içinde yaşamaları için gerekli olan unsurların başında gelmektedir. Atatürk ilke ve inkılaplarının barışçı yönü, Türk milletinin, iç kavgalara sürüklenmeden, milli ve sosyal dayanışma içinde kalmasını esas almaktadır. Atatürk bu konudaki görüşlerini 1931’de yayınladığı bildiride“ Gaye, sınıf mücadelesi yerine, sosyal dayanışmayı sağlamaktır.” sözü ile belirtmiştir. Barış toplumsal gelişmenin ve çağdaşlaşmanın ortamını hazırladığı gibi değişik ülkelerin insanları arasında uygarca ilişkilerin gelişmesini de sağlar. HOŞGÖRÜ VİCDAN VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ Atatürk ilke ve inkılapları, her türlü taassuba (bağnazlığa) karşı olmuştur. Toplumsal hayatta, vicdan ve düşünce özgürlüğünü esas almıştır. Atatürk “Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.” sözü ile bu ilkesini kısaca özetlemiştir. MİLLİ TARİH BİLİNCİ Atatürk ilke ve inkılapları, Türk milletinin binlerce yıllık tarihinin bir sonucu olarak, toplumun ihtiyaçlarını ve gerçeklerini esas almaktadır. Atatürk, Türk tarihinin genç nesillere her konuda güç verecek bir kaynak olduğuna inanmıştır. Milletimizin kültür değerlerinin kökenlerini tarihte aramak gerektiğini şu şekilde ifade etmektedir “Büyük devletler kuran atalarımız, büyük ve kapsamlı medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, incelemek, Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur.” “ Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, bütün Türk çocukları kendileri için lazım olan atılım kaynağını tarihte bulabileceklerdir. Türk çocukları bu tarihten bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir.” İNSAN VE İNSANLIK SEVGİSİ Atatürk ilke ve inkılaplarının dayandığı temel esaslardan biriside insan sevgisini ön planda tutmaktır. Ancak bu sevgi, sadece kendi milletini sevmeyi değil, tüm insanlığı sevmeyi ve saygı duymayı da esas almıştır. Atatürk insan sevgisi ve evrensellik konusundaki görüşlerini şöyle ifade etmektedir. “İnsan, mensup olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar, bütün dünya milletlerinin huzur ve refahını da düşünmeli ve kendi milletinin mutluluğuna ne kadar kıymet veriyorsa, bütün dünya milletlerinin mutluluğuna hizmet etmeye elinden geldiği kadar çalışmalıdır. Bütün akıllı adamlar takdir ederler ki, bu yolda çalışmakla bir şey kaybedilmez. Çünkü dünya milletlerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve mutluluğunu temine çalışmak demektir. Dünyada ve dünya milletleri arasında huzur, anlaşma ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendi kendisi için ne yaparsa yapsın huzurdan yoksundur. Onun için ben, sevdiklerime şunu tavsiye ederim. Milletleri yönetenler, doğal olarak öncelikle kendi milletinin varlığı ve mutluluğunun gerçekleştiricisi olmak isterler. Fakat aynı zamanda bütün milletler için aynı şeyi istemek lazımdır. Bütün dünya olayları, bize bunu açıktan açığa ispat eder. En uzakta zannettiğimiz bir olayın bize bir gün etki etmeyeceğini bilemeyiz. Bunun için insanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti, bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir… İşte bu düşünüş, insanları, milletleri ve hükümetleri bencillikten kurtarır. Bencillik kişisel olsun, milli olsun, daima kötü olarak kabul edilmelidir.” diyerek insan ve insan sevgisi hakkındaki düşüncelerini ortaya koymuştur. tarihin/butunleyici-ilkeler.html?start=7 Atatürk İnkılapları ATATÜRK İNKILAPLARI Atatürk’e göre inkılap, mevcut müesseseleri zorla değiştirmek, son asırlardaki kurumları yıkarak yerine milletin en yüksek medeni, icaplarına göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumlar kurmaktır. Bu sebeple de çağdaşlaşma ve ileri dönük gelişmeler üzerinde durulmalıdır. ATATÜRK İNKILAPLARININ AMAÇLARI; Atatürkün inkılaplarını gerçekleştirirken yapılan bu inkılaplarla belli amaçlara yönelmek istemiştir. Kısaca bu amaçlardan bahsedecek olursak; Türkiye Cumhuriyetini muasır (çağdaş) medeniyetler seviyesine çıkarmak, Modern Avrupa ile Türkiyeyi bütünleştirmek, Modern topluma ait değer yargılarını Türkiyede yerleştirmek, Türk Milletinin refah seviyesini yükseltmek, Milli egemenlik ilkesini yerleştirmektir. ATATÜRK İNKILAPLARININ ÖZELLİKLERİ; Türk inkılabı demokratik bir halk hareketi, diriliş ve yenilik hareketidir. Milli bağımsızlık ve milli egemenlik mücadelesi olan Türk inkılabı dışarıdan işgal güçlerine, içeriden de sultan ve halifeye karşı birlikte yapılmış bir mücadeledir. Türk Milleti’ni Batı’ya, Batı kültürüne ve Batı anlayışına götüren kökten bir sosyal değişikliktir. Türk İnkılabı modern zihniyetin benimsenmesini sağlamış, millet ruhu ve şuurunu uyandırmıştır. Türk inkılabının teorik ve ideolojik bir hazırlığı yoktur. Tarihi gelişmeler bu hazırlığa zaman bırakmamıştır. Türk inkılabının yapılması sonrasında yeni bir devlet ortaya çıkmıştır. Kategori: Atatürk İnkılapları Son Güncelleme: Cumartesi, 02 Kasım 2013 23:11 | PDF | Yazdır | e-Posta SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR 1. Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922) 2. Ankaranın başkent olması (13 Ekim 1923) 3. Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923) 4. Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924) 5. Çok partili siyasi hayata geçiş denemelerinde; a. Atatürk tarafından 9 Eylül 1923 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası kuruldu. b. 17 Kasım 1924 yılında İlk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Kazım Karabekir ve arkadaşları tarafından kuruldu.Kurulan bu partinin Şeyh Sait isyanı ile bağlantıları olduğu düşünüldüğünden 3 Haziran 1925 yılında Takrir-i Sükun Yasası ile kapatıldı. c. 12 Ağustos 1930 yılında Fethi Okyar tarafından Serbest Cumhuriyet fırkası kuruldu. Laiklik ve Cumhuriyet karşıtlarının bu partide toplanmaya başlaması sonucu ile 17 Kasım 1930 yılında kurucusu Fethi Okyar tarafından kapatıldı. Akabinde Menemen olaylarının çıkması Partinin kapatılmasının yerinde bir karar olduğunu gösterdi. Şeyh Sait ve Menemen olayları dönemin Cumhuriyet rejimine karşı yapılan ilk isyanlardandır. Bu isyanlar ile henüz çok partili döneme geçişe ülkenin hazır olmadığını göstermektedir. Kategori: Atatürk İnkılapları Son Güncelleme: Cumartesi, 02 Kasım 2013 23:11 | PDF | Yazdır | e-Posta HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 1. 20 Ocak 1921de ilk Anayasa Teşkilat-ı Esasiye ilan edildi. 2. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 Anayasası ilan edildi. 3. 17 Şubat 1926da Medeni Kanun İsviçreden, 4. 8 Mayıs 1928de Borçlar Kanunu İsviçreden, 5. 10 Mayıs 1928de Ticaret Kanunu Almanyadan, 6. 1 Temmuz 1928de Ceza Kanunu İtalyadan alınarak kabul edildi. Kategori: Atatürk İnkılapları Son Güncelleme: Cumartesi, 02 Kasım 2013 23:12 | PDF | Yazdır | e-Posta EKONOMİK ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR 1.Tarım alanında; köylünün durumunu düzeltmek için Aşar (Öşür) vergisi 1925te kaldırıldı. Ziraat Bankasının verdiği kredi artırıldı. Çiftçinin tarımda makine, kaliteli tohum, gübre ve ilaç kullanımı, damızlık hayvan, tohum fidan ve borç para yardımlarında bulunuldu. 1929da Tarım ve Kredi Kooperatifleri kuruldu. 2.Sanayi alanında; 1925te Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu. 1927de Teşvik-i Sanayi kanunu çıkarıldı. Halk sanayiye teşvik edilmeye çalışıldı; fakat halkın gücü olmadığından Devletçilik politikası izlenilmek zorunda kalındı. 1933te Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlandı. Sümerbank faaliyete geçirildi. 1938 yılında da İkinci Beş Yıllık kalkınma Planı hazırlandı; ancak 1939 yılında İkinci Dünya Savaşının çıkması bu planların uygulanmasına engel oldu. Ülke içindeki madenleri aramak maksadıyla Maden Teknik Arama Enstitüsü (MTA) kuruldu ve işletilmesi için Etibank faaliyete geçirildi. 1939 yılında Türkiyenin ilk demir Çelik fabrikası olan Karabük Demir Çelik fabrikası açıldı. 3. Ticaret alanında; 1924te İş Bankası kuruldu. 1 Temmuz 1926da Kabotaj Kanunu çıkarıldı. Bu sayede Türk karasularına yolcu ve yük taşıma hakkı yalnızca Türk gemilerine verildi. Denizbankın kurulmasıyla denizcilik faaliyetleri artmış oldu. 4. Bayındırlık alanında; Demir yolları yabancı şirketlerin elinden alınarak devletleştirildi. Yeni demir yolları yapıldı. Osmanlı Devletinden 18335 km kalan kara yolu 45000 kmye çıkarıldı. Kabotaj Kanunu ile yeni liman ve iskeleler yapıldı. Pek çok şehir ve kasaba yeniden inşa edilerek modern bir görünüm kazandırıldı. 5. Milli Ekonomi alanında; 17 Şubat 1923te İzmir İktisat Kongresi toplandı. Milli ekonominin hedefleri belirlendi. Yatırım yapacak şirketlere kolaylık sağlanacağı, milli bankaların kurulacağı, demir yolu yapımına önem verileceği, yerli malı kullanımı teşvik edileceği karaları alındı. Yine aynı kongre ile Misak-ı İktisadi (Ekonomi Andı) ilan edildi. Özel teşebbüslerin yetersiz olmasından dolayı 1930dan itibaren devletçi bir ekonomi politikası izlenildi. Beş yıllık kalkınma planları düzenlenmeye başlanıldı. TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR 1. 25 Kasım 1925de Şapka Kanunu çıkarıldı. 2. 1925 yılında Hicri ve Rumi takvimler kaldırılarak Miladi Takvim kabul edildi. 1 Ocak 1928den itibaren uygulanmaya başlanıldı. 3. 30 Kasım 1925 de Tekke zaviye ve türbeler kapatıldı. 4. 1934 yılında çıkarılan bir kanunla din görevlilerinin dini elbiselerle ibadet yerleri dışında dolaşmaları yasaklandı.(En yetkili Diyanet İşleri Başkanı hariç) 5. 1931 yılında çıkarılan bir kanunla Okka, arşın vb. gibi yöresel ölçü birimlerinden kilo, metre ve litre gibi ölçü birimlerine geçildi. 6. 1935 yılında hafta sonları cuma gününden pazar gününe alındı. 7. 24 Haziran 1934te Soyadı Kanunu kabul edildi. 8. 30 Nisan 1930da belediye seçimlerinde seçmen olma hakkı, 26 Ekim 1933te muhtar seçme ve köy ihtiyar heyetine seçilme hakkı ve 5 Aralık 1934te milletvekili seçilme ve seçme hakkı Türk kadınlarına verilmiştir. Kategori: Atatürk İnkılapları Son Güncelleme: Cumartesi, 02 Kasım 2013 23:13 | PDF | Yazdır | e-Posta EĞİTİM ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 1. 3 Mart 1924te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ilan edildi. Eğitim öğretim laikleştirildi. Bütün okullar Milli eğitim Bakanlığına bağlandı. Medrese ve okul ikiliğine son verildi. 2. 1 Kasım 1928de Latin alfabesi kabul edildi. 3. 15 Nisan 1931de Türk tarih kurumu kuruldu. 4. 12 Temmuz 1932de Türk Dil Kurumu kuruldu. 5. 1924 yılında Topkapı Sarayı müze haline getirildi. Yine aynı yıl içersinde Etnoğrafya Müzesi ve Güzel Sanatlar Akademisi açıldı. 6. 1933te İstanbul Üniversitesi ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı. tarihin/ataturk-inkilaplari.html?start=4 Atatürkün Soy Ağacı Suikast Girişimleri MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E SUİKAST GİRİŞİMİ Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kapatılmasında sonra, bu partideki eski İttihatçılar, siyasi yoldan ulaşamadıkları emellerine silahlı şekilde ulaşmayı dememek istemişlerdir. Yeni rejimin Mustafa Kemal’in ölümü ile son bulacağı kanısında olanlar, onu öldürmekle rejime istedikleri şekli verebileceklerini zannetmişlerdir. Bu düşüncelerini 16 Haziran 1926 tarihinde Mustafa Kemal’in İzmir’i ziyareti sırasında gerçekleştirmeye karar vermişler ve suikastın yapılmasına müteakip Yunanistanın Sakız adasına kaçmayı planlamışlardır. Giritli Şevki isminde bir motorcu ile anlaşan suikastçılar, suikast planlarını gözden geçirmek üzere ayrılmışlardır. Giritli Şevki durumu yetkililere bildirince suikast girişimleri gerçekleşemeden yakalanmışlardır. Mustafa Kemal Paşa’ya yapılması hedeflenen bu suikast, yurdun her yerinden büyük tepkilere yol açmıştır. Halkın gönlünde taht kuran Mustafa Kemal Paşa’da halktan gelen bu tepkinin karşılığında şu bildiriyi yayınlamıştır. “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet padiyar kalacaktır.” diyerek rejime olan inancını yinelemiştir. Gerçekleşmek istenen bu suikastın suçluları İstiklal Mahkemesi’nde yargılanarak cezalandırılmışlardır ve İttihatçılık tamamen tasfiye edilmiştir. tarihin/ataturke-suikast-girisimi.html Atatürkün Konuşmaları Atatürkün Gençliğe Hitabesi ATATÜRKÜN GENÇLİĞE HİTABESİ Kurtuluş Savaşı sonucunda elde edilen bağımsızlık ve bu bağımsızlığın simgesi olan Türkiye Cumhuriyetini koruma, savunma şerefi ve sorumluluğu Atatürk tarafından Türk gençliğinin omuzlarına bırakılmıştır. Devamını oku... Kategori: Atatürkün Konuşmaları Son Güncelleme: Salı, 19 Kasım 2013 15:12 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün 10uncu Yıl Nutku ATATÜRK’ÜN 10 ‘UNCU YIL NUTKU Ey Türk Milleti! Kurtuluş savaşına başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu, en büyük bayramdır. Bayramımız hepimize kutlu olsun. Devamını oku... Kategori: Atatürkün Konuşmaları Son Güncelleme: Salı, 19 Kasım 2013 11:18 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün ilk Cumhurbaşkanlığı Konuşması ATATÜRK’ÜN İLK CUMHURBAŞKANLIĞI KONUŞMASI Saygı değer Milletvekilleri ve değerli arkadaşlar! Dünyada önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklığına ve şuurluluğuna değerli bir belge olan Teşkilat-ı Esasiye Kanununun bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için bugün toplanmış bulunuyoruz. Devamını oku... Kategori: Atatürkün Konuşmaları Son Güncelleme: Salı, 19 Kasım 2013 11:27 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün İlk Meclis Konuşması ATATÜRK’ÜN İLK MECLİS KONUŞMASI Muhterem Milletvekilleri, değerli arkadaşlar! Bugün içinde bulunduğumuz durumu, Meclisi âlinizin nazarında tamamıyla tecilli ettirebilmek için bazı beyanatlarda bulunmak istiyorum. Vukuu bulacak maruzatım bir kaç devreye ayrılabilir. Atatürkün Konuşmaları : Tarihin Son Güncelleme: Salı, 19 Kasım 2013 15:54 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün Türk Ordusuna Seslenişi CUMHURİYETİN 15İNCİ YILINDA, ATATÜRKÜN TÜRK ORDUSUNA SESLENİŞİ Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu! Devamını oku... Kategori: Atatürkün Konuşmaları Son Güncelleme: Salı, 19 Kasım 2013 16:14 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün Harf İnkılabı İle İlgili Sözleri ATATÜRK’ÜN TÜRK HARF İNKILÂBIYLA İLGİLİ KONUŞMASI Atatürk, 9 Ağustos 1928 tarihinde Sarayburnu Parkında düzenlenen aile eğlencesine katılmıştır. Orada bulunan bir bayanın defterinden istediği bir kâğıt parçasına bir şeyler karalar ve ayağa kalkarak şu şekilde hitap eder. tarihin/ataturkun-konusmalari.html?start=4 Atatürkün Görüşleri Atatürkün Görüşleri : Tarihin Son Güncelleme: Salı, 26 Kasım 2013 21:23 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün Din Hakkındaki Görüşleri ATATÜRK’ÜN DİN HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ Atatürk yaşantısında sahip olduğu geniş bilgi birikimiyle her zaman gerçek dinle, batıl inanç, hurafe vb. ayırmış, yeri geldikçe de bu konularla ilgili toplumu aydınlatmak gereğini kendisinde hissetmiştir. Devamını oku... Kategori: Atatürkün Çeşitli Konular Hakkındaki Görüşleri Son Güncelleme: Salı, 26 Kasım 2013 22:47 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün Gençlik ve Spora Verdiği Önem ATATÜRKÜN GENÇLİK VE SPOR İLE İLGİLİ SÖZLERİ Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk devrimlerini gerçekleştirirken, ülkenin kalkınmasında, çağdaşlaşmasında ve muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi konusunda, gerekli gördüğü her konuya ayrı bir önem vermiştir. tarihin/ataturkun-gorusleri.html Atatürkün Vasiyeti Atatürkün Vasiyeti : Tarihin Son Güncelleme: Salı, 19 Kasım 2013 23:39 | PDF | Yazdır | e-Posta Atatürkün Vasiyetnamesi ATATÜRK’ÜN VASİYETNAMESİ
Posted on: Sun, 22 Jun 2014 09:55:46 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015