ARAŞTIRMA VE İNCELEME YAZILARIM Halil Serdar BIYIKLI hsbdaday@outlook ------------------------------------------------------- DADAYLI ŞAİR, YAZAR SELAHATTİN GÖK (1) Ayda bir defa da olsa Daday Haber Gazetesi’nin sayfalarında sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Son günlerde gazete yayınlanmaz oldu, nedendir? Bilmem. Ben yine de dilim döndüğünce, ömrüm devam ettiğince bu sayfalarda yer bulabildiğim sürece, hiçbir maddi kazanç beklemeden güzel ilçemizin kültürü, tarihi, önemli şahsiyetleri, el sanatları, turizmi gibi konularını kaynaklarına ulaşarak, tarihi yanıltmama ilkesi içerisinde gelecek nesillerimize aktarmayı hedefledim. Yayın dünyasında yer almak, yazdığınız konuların ilgi çekecek şekilde dolu dolu, etik ve eğitici olması, yazılarınızın bir köşede süreklilik sağlaması, hele şahsi yorumdan uzak, tamamen küçücük bir ilçeye dayalı yöresel konuların işlenmesi her araştırmacının üstesinden gelebileceği bir husus değildir. Bu konuların zorluğunu göze alarak yola çıtım. Önemli olan milli değerlerimizi bu tür yazılı kaynaklar aracılığı ile gelecek yeni kuşaklarımıza aktarıp yaşatabilmektir. 1994 yılında Kastamonu Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi arkadaşım benim yazı dilim hakkında şu ifadelerde bulunmuştu “Serdar Hocam siz halkımızın dili ile yazılarınızı yazıyorsunuz, biz ilmi yazılar yazıyoruz ne oluyor okunmuyor bile, sizin yazılarınız halkımız tarafından sıkıcı bulunmadan okunuyor daha çok ilgi çekiyor, anlaşılıyor demişti”. Güzel Daday’la ilgili kaynakları incelerken 1990’lı yıllarda tanıştım üstadım Selahattin Gök’le. Sanki bu mücadele dolu yolda ilerle diye bana el vermişti. Yıllardır çeşitli gazete ve dergilerde şiirler ve yazılar yazdığını gördüm. Bu meşakkatli yolda bir ömrünü vermişti. Eski belediye dükkânlarından birinde mütevazı bir dava takip bürosu vardı. Bürosu sayfaları sararmış çeşitli kitaplar, yöresel gazeteler, kaynaklarla doluydu. Yine Kalem Mahallesi’ndeki evinin kütüphanesi de aynı şekildeydi. Zaman zaman telefonla beni arar, çay ısmarlayacağım diye o hoş sohbetine çağırırdı. Merak ve heyecanla bürosuna gider birlikte araştırmalar yapar, benim yayınlayacağım kitabım için kaynaklar verirdi. O yaşlı hali ile, binmesi kolay olsun diye kadrosunun üst kısmını kaynakla kestirerek aldırdığı siyah bisikletine biner, görev yaptığım daireme gelir sohbet ederdik. İlmi ve araştırmaya yönelik konularda yaptığımız saatler süren sohbetleri dinleyenler hayretler içinde kalır, bizi saygınlık içerisinde dinlerler, siz başka bir dünyadan bahsediyorsunuz derlerdi. Selahattin Gök üstadım ile sanki gönülden gönüle giden bir yolumuz vardı. 1996 yılında imzalayıp verdiği “DEMET” isimli şiir kitabında yer verdiği “kendi kalemimden biyografim” yazısında yörede yazılarının yayımlandığı gazeteler hakkında bilgiler ve kaynaklar vermekte, şunları yazmaktadır; … Okul çağlarında başladığım şiir tecrübelerimi kapsayan (ihtiva eden) kitapçıktaki - şiir demeyeyim zira, şiir; vezinli ve kafiyeli olarak söylenin bir manzumenin rütbesi, değer hükmü ve son mertebesidir - o sebeple manzume demek daha isabetli olacak. İlk manzumem Ahmet Kıral tarafından çıkarılan Yenises’de 1947 yılında ve keza Ankara’da Kemal Zeki Gençosman tarafından çıkarılan Bayrak gazetesinde yine aynı senelerde yayınlanmıştır. Bilahare Çığır, Gülpınar, Ilgaz Dergisi, Ajans Türk Takvimi (Ankara) Yeni Trakya Sesi, Özdilek (Lüleburgaz), Edirne Serhat, Kalender (Çarşamba), Çaldıran (Van), Tosya Postası, Tosya Gazetesi, Meşale (Tosya), Yenises (Kastamonu) vb. Gazete ve dergilerde ve ayrıca kitap olarak ta: Oylum yayınlarından Rasim Bostancı tarafından hazırlanan Yeni Türk Şiiri 1. İsimli ist. 1959 basım tarihli antoloji ile yine aynı yayınlardan Apaydın Ünal’ın hazırladığı Aşk Şiirleri Antolojisi ve bir de aynı yayınlardan Tanzimat tan Bugüne Mısra Antolojisi (Recep Akar-İst.1963). 1975-76 yıllarında yayınlandığını tahmin ettiğim Veli Recai Velibeyoğlu tarafından hazırlanan Şiir Kitapları Antolojisi cilt:1 üç manzumeme yer verilmiş bulunmaktadır…. 1957-58 yıllarında Milliyet ve Hürriyet Gazetelerinin Kastamonu ve Daday muhabirliği, 1962 yılında Haber Ajans’ın Daday Muhabirliğini yaptım. 1956 Yılında Tosya Postası Gazetesi’yle başladığım nesir yazılarıma Doğrusöz, Yeni Ses, Adalet, Karadeniz, Kastamonu Gazetesi, Açıksöz, Nasrullah (Kastamonu) Hürses ve Açıksöz (Tosya), gazetelerinde “Arasıra” sütununda fasılalı olarak yazıyor ve ömrüm kifayet ettikçe de yazmağa …. Bu arada azimkar ve fedakar dost hemşehrimiz Ziya Sezen’in 18 sene müddetle yayınlamağa muvaffak olduğu “Yeşil Daday” ın ilk sayısının yayınlandığı 28 Ocak 1968 tarihini müteakip sonraki sayılarının da bir müddet devamlı ve sonraları da fırsat buldukça fasılalı şekilde yayınını tatil ettiği 17 Ocak 1986 tarihine kadar yazmağa devam ettim. Ayrıca yine bu arada Adliyecinin Sesi (Ankara), Tek Yol Dergisi (İzmir), Ufuk Gazetesi (İstanbul), günlük gazetelerden Yeni Devir (İstanbul) da inceleme ve araştırmaya dayanan iki adet yazım yayınlandı…. 30 Kasım 1976 Daday. Selahattin Gök yazılarında bazen “Ümit Dil-ârâ” ve “ Halet Nitas” müstearını (takma adı) kullandığı gibi isimsiz yazdıkları da olmuştur. (bir sonraki sayıda devam edecek) YAZAR SELAHATTİN GÖK KİMDİR? 1930 yılında Daday’ın Kalem Mahalle’ sinde doğdu. Daday Merkez İlkokulunu ve Kastamonu Lisesi orta ve lise bölümlerini bitirdi. 1959 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde yüksek öğrenimine başladıysa da tamamlamadı. 1953 / Mayıs ayında Tosya Adliyesinde Zabıt Kâtibi olarak devlet memuriyetine başladı. Azdavay, Daday, Tosya ve Ankara’ da icra memurluğu yaptı ve 1976 yılında emekliye ayrıldı. Emeklilik döneminde de icra ve dava takipçiliği yaptı. Daday ve Kastamonu mahalli gazetelerinde çok sayıda makalesi ve araştırmaları yayımlandı. Daday kültür hayatı hakkında geniş bilgisi vardır. Daday’ın tarihi ve kültürü ile ilgili kaynak ve arşive sahiptir. Damlalar, Fidan ve Demet adlarında üç şiir kitabı yayımlanmıştır. DEMET Bir rüya, bir hayâl geçen bu demler, Gönlümde gün gibi değişen mevsim. Gözümde canlanan binbir emeller, Her günün sonunda sönen bir ışık… Sevgi, her baharda açılan çiçek, Bir rüya, bir Hayâl geçen bu demler Gönlümde gün gibi değişen mevsim! Aşkım bir sadâkat, bir ümit bekler Geçecek her günün hatırâsından. Bir rüya içinde açan çiçekler Kuruyup solacak günün fecrinde. Yâdına düşerse bir lutf-u himmet, Geçecek her günün hâtırasından Elimde kalacak solgun bir DEMET! Selahattin Gök 23.09.1952 Edirne
Posted on: Sat, 10 Aug 2013 08:31:32 +0000
Recently Viewed Topics
© 2015