Allah şöyle buyurur: اِنَّ رَبَّكُمُ اللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ Şüphesiz ki Rabbiniz; gökleri ve yeri yaratan Allah’tır. (Araf–54) Bakınız ayet açıkça; Allah’ın gökleri ve yeri yarattığına ve birinin hâlik, diğerinin de mahlûk olduğunu belirtiyor. Yine başka bir ayette وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُون۪ٓي اَسْتَجِبْ لَكُمْۜ Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. (Gafır-60) 2-Lüğatta beraberlik, birlikteliğe delâlet eder, asla yerine geçme/dönüşme/hulul etme ve karışma anlamına gelmez. 3- Hulûl akidesi, Hıristiyanların akidesidir. Zira onlar, Lahut adındaki şahsın Mesihle hulul ettiğine inanır. Hulûl akidesiyle, vahdetu’l vucûd arasında fark vardır. Hulûl akidesi; Allah’ın, arşının üstünde olduğunu inkâr eden ve yarattığı varlığın yerine geçtiğini/dönüştüğünü söyleyen bir akidedir. Bu görüşü, Hallâc ve bağlıları savunur. Bugün bile buna inananlar bulunmaktadır. Vahdetu’l Vucûd akidesine gelince, bu akideyi İbn Arabî, Sehrûredî, İbn el-Fârid, el-Cîlî ve bağlıları sahiplenir. Bu akideye göre; Rab ve mahlûk birdir, aynıdır. Mahlûkların şekli Hâlık’ın görünen bir halidir. Onlara göre; Allah’ın en güzel mazharı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’de tamamlanmıştır. Bu yüzden de, bu gibi özelliklere sahip olan insanlara “kâmil insan” ismini verirler. Bu batıl akide; Allah’ın yüceliği ve üstte oluş sıfatıyla her boyutta çelişir. Hakikatte bu akide ehlinin bakışına göre, arşa istiva eden Allah’ın belli başlı bir sıfatı yoktur. Allah; yaratılmış kuluna dönüşmüş yahut birleşmiş bir ilahtır.!!! Bu şirkten Allah’a sığınırız.
Posted on: Thu, 05 Sep 2013 07:08:34 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015