(Alıntıdır. Ama her cumlesine katiliyorum...) SADECE - TopicsExpress



          

(Alıntıdır. Ama her cumlesine katiliyorum...) SADECE DÜŞÜNÜYORUM VE SORUYORUM…. Türk tarihinin en muammalı, tartışılması, araştırılması ve öğrenilmesi en zor ve en sorunlu dönemi cumhuriyet dönemidir. Cumhuriyet tarihimizi sadece Atatürk ile ilgili düşünüp, konuşup, sadece ona övgüler düzerek ve onu kutsayarak onun çevresinde oluşan elit, azınlık çıkar gruplarının yanlışlarını, hatalarını ve kasıtlarını görmezden, bilmezden ve milletten gizleyenleri öğrenmek ve o çıkar gruplarının kirli yüzlerini, haramzadeliklerini bilmek bu milletin hakkıdır. 1933 yılından sonra Atatürk”ün sağlığının gittikçe bozulmasında dahli olanlar onu ölümünden önce pasifize ederek devletin idaresini ve kontrolünü ellerine almışlardır. Başta İnönü ve Bayar ikilisi ve onların etrafında oluşan bürokrat, asker, siyasetçi, ticaretci güya aydın elit bir zümre Atatürk”ün gölgesine sığınarak onun adına ülkede kurdukları sistem ne cumhuriyetti nede çağdaş bir devletti. Kendi zenginlerini, kendi çıkar gruplarını yarattılar. Devletin her kurum ve kuruluşunu kendi aile ve yakınlarının çiftlikleri haline getirmişlerdi. Ankara Ulus”tan Kızılay”a ayagına ayakkabı alacak parası olmayan vatandaşı çağdaş kıyafetsız diye vatandaşı sokmayan bunlardı. Hatta çok bilinir bu vatandaşlardan biri de rahmetli aşık Veysel idi. “Bu ülkeye komünizm gelecekse biz getiririz” diyen Ankara valisi nevzat TANDOĞAN, MENDERES”İ yargılayıp asan “ sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” diyen mahkeme heyeti başkanı, “şartların olgunlaşmasını bekledik diyen 12 eylül cunta lideri Kenan EVREN, “Bunlar yüzde 95 oy ile seçim kazansalar bile iktidar olamazlar” diyen eski İnönü üniversitesi rektörü, “Başörtüsü ile okumak isteyenler Arabistan”a gitsinler” diyen meşhur aktör DEMİREL. İşte bunlar ve bunlar gibiler yukarda bahsettiğim Atatürk”e rağmen Atatürkçülük adı altında kendi çıkar, soygun ve vurgun düzeninin adamların yetiştirdiği çocuklardır. Bunların en tombul çocuğu koç ailesidir. Devlet imkanları ile zenginleştirilmiş, Amerikan sermayesine entegre edilmiş bir ailedir. Hiçbir yerli buluş, sanayi, üretim derdi ve heyecanı olmadan, sadece Amerikan ve Avrupa markalarının Türkiye”de montajcısı olmuş, devletten teşvik, ucuz kredi, gümrük duvarları ile korunmuş, karşısına rakip çıkması engellenerek büyütülmüş şişman bir ailedir. Ve bu aile ülkenin her önemli, gizli işinde, siyasetinde belirleyici ve karar verici olmuştur. 1946 ve 1958 yılında devletten dövizle kredi alan ve 30 yıl 1946 yılında ki kurdan borcunu ödeyen ( 1946 da dolar 1.30 tl_ 1976 da 1 dolar kaç paraydı? Sanırım en az 10 katı yüksektir. 30 yıl boyunca devlete döviz borcunu 1.30 tl den ödeyenler kimlerdi?) Onlarca yıl montaj teneke arabaları millete yüksek fiyata kakalayarak kolay ve bol para kazanmasına kimse ses çıkaramadı. Ülkenin medyası onu hiç eleştirip, bir şey soramadı. Ülkenin siyasetinde, ticaretinde, sanatında, sporunda, eğitiminde bu aile öyle belirleyici ve etkin olmuştur ki onların olur vermediği hiçbir kimse ve grup hiçbir alanda varlık gösterememiştir. Bu güçlü, arsız, yüzsüz haramzade gruplar kapalı kapılar ardında hükümetler kurup, yıkmışlardır. Bakın şu anda ki hükümet 60. Hükümet. 2013 çıkar 1923”ü : 90 yıl. 90 yılda 60. Hükümet. El insaf! Uluslar arası hangi alanda (spor, müzik, sanat,bilim, teknoloji) varlık göstermiş kim var Türk olarak. Bence hiç yok. Bazıları belki birkaç isim sayabilir. Ama bence onlarda suya tirit cinsinden. Çünkü bu milletin sırtında ki keneler bilerek vatandaşı dünyaya açmaya hiç yanaşmadılar, milletin gözü açılmasın, dışarıda gördükleri ile gözleri açılıp bizim etkimizi, gücümüzü sormasın, sorgulamasınlar diye. Baba Koç BJK”li, küçük oğul KOÇ yıllardır şişman bürokrat ve paşaların meşhur adamı Aziz YILDIRIM”ın yanında FB yönetim kurulundaydı. Ve ünlü enişte KOÇ ( KIRAÇ) GS”ın peygamberi konumunda. Ve soruyorum yıllardır milletin, vatandaşın futbol aşkını, parasını sömüren bu futbol baronlarının yıllardır milyonlarca doları yabancı futbolcu ve hocalarına beleşten yedirmelerine rağmen hiçbir uluslar arası başarı getirmemeleri, futbolu şike ve tribün terörlerine rağmen neden sormuyoruz, sorgulamıyoruz bunları. ( GS”ın 2000 de ki UEFA şampiyonluğu özel bir durumdu. O kadro bu baronların inanç ve kişiliklerine ters oldukları için milli duygu ve inançla yoğrulmuş bir kadro idi. Ve bu baronlar o şampiyon çocuklar kötü örnek oldukları için önce GS”dan sonrada milli takımdan ( hatırlayın) kovulmuşlardı.) Hani spora siyaset bulaştırılmazdı? Hani bu üç büyük kulübün taraftarları her derbi maçında satırla, bıçakla birbirlerine girerlerdi? Şimdi soruyorum….. Son taksim gezi olaylarında GS, FB, BJK taraftarlarını birleştirip sokağa döken, polisle çatıştıran, milletin özgür iradesi, yüzde 50 ile 3. Kez seçilen başbakanına ana avrat sövdüren, Tayyip gitsin de Türkiye isterse batsın dedirten, bağırtan güç, irade, akıl, yöntem ve destek kimden ve kimin organizasyonu olabilir acaba?
Posted on: Sun, 30 Jun 2013 14:32:18 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015