Aşkınla ölürüm, derdin hep bana Sevdanı anlatan sözler - TopicsExpress



          

Aşkınla ölürüm, derdin hep bana Sevdanı anlatan sözler yalanmış Hani, mutluluklar verirdim sana Benimle verdiğin pozlar yalanmış Gözlerin, gözüme hani dost idi O can, yollarıma hani post idi Bensizlik ölüme bedel kast idi Bakınca kızaran yüzler yalanmış Benimle yaşardın bahar, yaz gibi Sarılır öperdin gelin, kız gibi Ayrılık çalarsın şimdi saz gibi Öpünce aldığın hazlar yalanmış Saçlarına gonca güller takardın Dualar ederde, mumlar yakardın Sen bu ayrılığı nerden çıkardın Gözlerime bakan gözler yalanmış Direnir zamana karşı koyardın Ayları tutarda günleri sayardın Şeytanla birleşir gözümü boyardın Yaşadığın bahar, yazlar yalanmış Ayrılık deyince düşerdin derde Set çeker aşkıma olurdun perde Meğerki beklermiş gönlün siperde Cilveli cilveli nazlar yalanmış Plaklar susmazdı, çalardı şarkın Suyumu kesildi aşk denen çarkın Anladım ki yokmuş zalimden farkın Kalbindeki ateş, közler yalanmış __________________ Bir türlü durulmaz bilmemki niye? Çağlayan bu gönül benimdir benim Vefasız sevgili terketti diye Ağlayan bu gönül benimdir benim. Aşklardan almışım yığınla yara Kaybetmiş varımı düşmüşüm dara Mateme bürünüp,yas tutup kara Bağlayan bu gönül benimdir benim. En ufak bir şeyi kafama takıp Acırım halime kendime bakıp Har aşkta kendini bir daha yakıp Dağlayan bu gönül benimdir benim. Kalbim aşkla attı hergün her saat Boş yere kimseye vermedim vaat Kendisine zarar , yar’e menfaat Sağlayan bu gönül benimdir benim __________________ Böyle ikrar ile böyle yol ile Cefalı yar bana lâzım değil sen Deli gönül sevmiş vazgelmek olmaz Mihnetli yar bana lâzım değil sen Gönül kalk gidelim sılaya doğru Bülbülün sevdası hep güllerinen Senin şirin dilin yadellerinen Çık salın sevdiğim engellerinen Görünme gözüme lâzım değilsen Gönül kalk gidelim sılaya doğru Bülbül ah eyleyip kanlar ağladı Gözüm yaşı sel sel oldu çağladı Ölüm geldi dört yanımı bağladı Kılma cenazemi lâzım değilsen Gönül kalk gidelim sılaya doğru __________________ Bir gün gelir de unuturmuş insan En sevdiği hatıraları bile Bari sen her gece yorgun sesiyle Saat on ikiyi vurduğu zaman Beni unutma Çünkü ben her gece o saatlerde Seni yaşar ve seni düşünürüm Hayal içinde perişan yürürüm Sen de karanlığın sustuğu yerde Beni unutma. O saatelerde serpilir gülüşün Bir avuç su gibi içime, ey yar Senin de başında o çılgın rüzgar Deli deli esiverirse bir gün Beni unutma.. Ben ayağımda çarık, elimde asa Senin için şu yollara düşmüşüm Senelerce sonra sana dönüşüm Bir mahşer gününe de rastlasa Beni unutma.. Hala duruyorsa yeşil elbisen, Onu bir gün yalnız benim için giy Saksındaki pembe karanfilde çiğ Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen Beni unutma.. Büyük acılarla tutuştuğum gün Çok uzaklarda da olsan yine gel Bu ölürcesine sevdiğine gel Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün Beni unutma.. __________________ Kemerinde senin bıçağının sıcak kını koynumda benim soğuk bir yatağan kemerinde senin bunun sıcak kını. Gözlerinde senin mavi bir yıldırım gözlerimde benim tere batmış atlar. Senin kalenden iki top ateş ediyor üç yüz dişinden gülüşün parıldıyor. Beni yangın kapladı ateşin salt yarısı. seni ateş sardı düşün tam yarısı. __________________ Yollarımız burada ayrılıyor Artık birbirimize iki yabancıyız Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız Her kaderin tesellisi bulunur, üzülme İnsan ne kadar sevse unutabilir Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer Sen de unutursun bir gün gelir Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi O günlerce gecelerce sevişmelerimizi Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin Hatta bütün yazdıklarımı satır satır Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır __________________ Biz aşkla başı dönmüş iki çocuk Bütün bir bahar o çiçek ben yaprak Yarabbi ne güzel sevişiyorduk Dünyayı aşktan ibaret sanarak. Kim ne karıştı, ne istedi bizden Göz mü değdi ne oldu sevdaya. Ayırdılar bizi birbirimizden Hem de göz göre yürek parçalaya. Aşktı bizdeki onlardaki mantık Onlardan yana çıktı kahpe felek. Birer kalp bıraktılar bize kırık Ömrümüzce gözyaşı döktürecek. __________________ Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular, rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın, senin etinden, tırnağından ayrı, senin kokundan uzak. Şu anda hiç bir şey mümkün değil. Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak ve her şeyden mahrumum ben. Şu anda sadece yalnızlık ve kahır. Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın, Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan İşte öyle imkansız birşey seni unutmak. Zannetme ki herşey bitti sevdiğim; Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar. Ve bundan sonra kim severse dünyada; Seni ve beni hatırlayacaklar İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi Paramparça, kırık dökük aşkımız Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü Büyük aşkımız Unut benden kalan ne varsa Unutmak tesellidir yalnızlığın Güneşi bir kadeh şarap gibi içip Delicesine sarhoş olmak En güzel tarafı imkansızlığın Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin... Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim. Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri En karanlıklarda bile uzanır bir el Kendiliğinden açar sabaha perdeleri Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü Her zaman en güzel, her yerde eşsiz Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne. Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar... Bir daha dünyaya gelsem Yine seni severdim Beni üzesin diye Beni deli divane edesin diye Seni görmediğim günler Karanlıktayım, katran gecelerdeyim Cehennem misali bir yerdeyim Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse İşte öyleyim... Gözleri namuslu namuslu parlar insanların Gökyüzü inadına mavi Yaşamak inadına güzel Bu şehirde sen varsan... Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin Senin yüzünden bu delicesine içmeler __________________ yine kaldım ben gurbet ellerde aklım ise omelek yüzlü yarimde güngecdikce gurbetelde hasretinden ölesim gelir sevginin hasretin kahrını cekemez oldum ben bu dertlerle yatamaz oldum şudeli gönlüme söz geciremez oldum hasretinden ölesim gelir şu yalancı dünyada benimi buldu gören gözlerim görmez oldu felek yine beni dertden derde koydu hasretinden ölesim gelir aklım sılada gönlüm ise viranlarda yokki başka kimsem oralarda sende koyma beni buralarda hasretinden ölesim gelir __________________ Sen: Sevgisin yüreğimde taşıdığım Sen: Gül goncasısın her gün kokladığım Sen: Yüreğimde yanıveren ateşsin Sen: Yüzüne bakmaya doyamadığım Ben: Bütün sevgimi sana vereceğim Ben: Yollarına gülleri sereceğim Ben: Yüzünü bir gün bile göremezsem Ben: Senin için mecnuna döneceğim Sen: Karlı dağlarımda açmış çiçeksin Sen: Çiçekli kırlarda ki kelebeksin Sen: Hiçbir zaman yakalayamadığım Sen: Eşi bulunmaz kanatsız meleksin Ben: Olsam senin için bir bal arısı Ben: Koynuna girsem bir gece yarısı Ben: Konuversem kalbinin üzerine Ben: Olsam yüreğinin diğer yarısı! __________________ Meğer bir anlıkmış ateşin senin Rüzgarsız, yağmursuz söndün içimde Sana da son oldu böyle gidişin İşte sen o gece öldün içimde Bitmeyen aşk yokmuş, bitmeyen rüya Neleri yaşatır neleri dünya Kapıyı yüzüme vurup gittin ya İşte sen o gece öldün içimde Varsın aramızda artık dağ olsun Bu da unutulur canın sağolsun Söylenecek son söz başın sağolsun İşte sen o gece öldün içimde __________________ Sen gönlüme artık taht kuramazsın hükmedemezsin gönlüme bitti saltanatın sen gözümden akan sellere karıştın o senli yıllarımı öldürdün içimde Ne olacaksa olsun senden sonrası kahrolmakla geçti ömrümün yarısı sol yanımda bir kurşun yarası orada sen vardın öldürdün içimde Arıttım gönlümü silip süpürdüm artıklarını bulurum bir yerlerden bana arattıklarını unuttum adını boşver sen varlığını yokluğunu bile öldürdün içimde. __________________ Sen benden çoktan gitmişsin Şimdi başka ellerdesin Senin kokunu özledim BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Adını söylemeye varmaz dilim Sadece benim ol istemiştim Bak işte titriyor ellerim BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Yokluğunadır isyanım Nasıl kıydılar bize anlamadım Şimdi ben sensiz naparım? BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Kalbim sensizliğe dayanmıyor Adını sürekli haykırıp duruyor Kimse beni ben kadar anlamıyor BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Dilim söyler kalbim ağlar Kalemimi durduramam hep seni yazar İnsan sevdiğine böyle mi yapar? BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Belki gelirsin diye bekledim Yollarını gözledim Camlarda kaldım sevdiğim BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Artık seni kaybettim Zaten sen benim değildin Geçen günleredir özlemim BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Seni hiçbir zaman unutamam Anılarımın can çekişmesine göz yumamam Sevdim seni başkasına bakamam BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Mutluluğu sana hediye ettim Sırılsıklam oldu gözlerim Ben böyle aşkı neyleyim BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Zindan oldu gecelerim Girdim çıkmaz bir yerdeyim Uğruna ziyan oldu gençliğim Ama BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Geceler yalnızlığımı paylaşır İnsan senin yokluğuna nasıl alışır? Arkanı dönüp gitmene bu yürek nasıl dayanır? Ama BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Kadehlerde aradım seni Söyledim onlara seni sevdiğimi Kar etmedi dönmedin geri Ama BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Al bu canımı senin olsun Sensiz geçen günlere lanet olsun Bana bunu yaptın ya YAZIKLAR OLSUN! Ama BEN HALA SENİ SEVMEKTEYİM… Boğazım düğümleniyor konuşamıyorum Sevmemişsin beni şimdi anlıyorum Tutamıyorum kendimi ağlıyorum Sana sadece tek kelime söylüyorum BEN HALA SENİ ÇOK SEVİYORUM… __________________ Neyi ki çok istersen Verir sınamak için Neyi ki çok istersen Nice dertlerden sonra Yurduna dönenlerin - yıkık Omuzları gibi Şu alçalan tepeleri Ve onları akşamın kırbacıyla Yaralayan - şu umursuz Göğü bile Koyar sınamak için Küçülte küçülte Bir çiğ damlası gibi İstersen avucuna Olanca ağırlığıyla onu Kaldırabilirsen eğer Şiirin ince parmaklarıyla Ya da sabrıyla - Ömür boyu Tutulmuş bir çığlığın Ve koyabilirsen eğer Bir seher vakti onu Tanrı aşkıyla ürperten Bir gülün dudağına __________________ Seni saran ellerimi Başka eller tutsa da! Sana bakan gözlerim Yaşlarla dolsa da. Sevginle çarpan yüreğim Paramparça olsa da Aklımda daima sen olacaksın Yıllar sensiz geçse de Anılar köreltse de Ömrüm bitip tükense de Bil ki sevgilim son nefesimde bile Kalbimde Daima sen olacaksın __________________ DE GÜLÜM de gülüm! De ki: ela birgünde geleceğim istanbul darmadağın olacak, saçlarım darmadağın. Hepsi, darmadağın! üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte, ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm hem de çelikten toprağını dele dele hayatın! de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir sevgi, bitmiştir güven! güven bana gülüm! sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır hasretten - hakikatten- ten değiştiren yüzüm! göreceksin gülüm! Bekle! hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere hainlere, ezilmelere alışacak... göreceksin – sevinçten ağlayacaksın gülüm - ki işte o vakit bana – doğrudur! - şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak! bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var sokaklar var, kediler! inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize! ölüm inananlar için sessizce kara kaplı kitaplardan çıkartılacak... göreceksin gülüm! bekle, göreceksin! Artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz Bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak __________________ Geri Gelen Mektup Ruhun mu ateş yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu. Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse, Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse, Her şey silinip kaybolurken nazarından, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince, Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince, İçimdeki azgın devi rüzgârlara attım, Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın. Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin, Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin... __________________ dÖn durma sevdİm o gÜzelİ kİlİtlendİ gÖnÜl kapim zalİm kader bana neden kÖtÜlÜk eder edemem kİmseye sİtem Çok yandi canim hayalİ o yarİn ufkumdan sİlİnİr gİder. DÖn durma bİr an durmak neye yarar. Ben dÖnerİm dÜnyam dÖner etrafinda seÇdem tanriya gÖnlÜm varisin yara aĞlasin gÖz yaŞlarim gÖz pinarlarimda akan aŞkin zehrİdİr o damarlarinda dÖn durma bİr an durmak neye yarar bekledİmĞİm sabahin gÜnÜ oldu akŞam. Bu gÜn yine hasreti İÇİmde kaldi yarİn karanlik gecenin yanlizliĞinda varim hepgece gÜndÜze zaten hasretkarim dÖn durma bİr an durmak neye yarar. GÖnlÜm İsyanda senden esİntİlerle sana seslenemem titrer sesİce sesİm yetmİyor anlatmaya aŞkimi nefesİm Öyle bİr haldeyİmkİ bu İŞkencelerle dÖn durma bİr an durmak neye yarar dÖn durma dÖn ey aŞka sevdali baŞim kararsin gÖzlrİm uyuŞsun kalbİm sÖnsÜn alev aley yanan aŞka ateŞim huzura kavuŞur İŞta o zaman naŞim dÖn durma bİr an durmak neye yara __________________ nasıl olduysa birden adımı unuttum adını unuttuğum o sıcak şehirde yıldız alacası yüzen bir zakkum yanımda o hayal kız ikide birde yolumu gözlerine bakıp bulduğum sahi ben ne hırçın bir çocuktum ele avuca sığmaz aklı fikri şiirde mısra mısra başımı belaya soktum İzmir cezaevi dokuzyüz kırk birde kaşla göz arası liseden kovuldum inanmakta geç sevmekte çabuktum bazen yaşadıklarım aklıma gelir de kaç kere umutsuzluğun yolunu tuttum istenmeyen adam hemen her devirde hemen her devirde ateşten bir buluttum binlerce umuttan belki bir umuttum __________________ Bir gece, Gecede bir uyku.. Uykunun içinde ben... Uyuyorum, Uykudayım, Yanımda sen. Uykunun içinde bir rüya, Rüyamda bir gece, Gecede ben... Bir yere gidiyorum, Delice... aklımda sen. Ben seni seviyorum, Gizlice... El-pençe duruyorum, Yüzüne bakıyorum, Söylemeden, Tek hece. Seni yitiriyorum Çok karanlık bir anda.. Birden uyanıyorum, Bakıyorum aydınlık; Uyuyorsun yanımda.. Güzelce... __________________ BİR SENİ DÜŞÜNDÜM BİRDE KENDİMİ DOLUNAY ASILIYKEN HAVADA KANIM DONMUŞTU DAMARLARIMDA BEMBEYAZ BİR DÜŞ OLDUN RÜYALARIMDA YARİM HARAMDIN SEN BANA... GÖKKUŞAĞINA DOKUNMAKTI SANA KAVUŞMAK YAĞMURA SARILMAKTI SANA SARILMAK GÖZLERİMDEN YAŞ YERİNE KAN AĞLAMAK YARİM HARAMDIN SEN BANA... İKİ DELİ NEHİR GİBİ DENİZE AKMAK İSTEDİK YASAKTIK BİRBİRİMİZE BİLMEDİK EN DERİN SEVGİMİZİ SÖZLERİMİZE YÜKLEDİK YARİM HARAMDIN SEN BANA... YILDIZLARA SENİ SORDUM GECELERCE DEDİM SEVDİĞİM ŞİMDİ KİMBİLİR NERDE KAVUŞMAMIZ KALDI HAYALLERDE YARİM HARAMDIN SEN BANA... __________________ Benden Usandım, Bizden Utandım Kaç kalem aslını yazdım isminin. Yokluğun söz oldu, sözden usandım! Kaç duvar aslını kazdım cisminin. Çokluğun yüz oldu, yüzden usandım! Yalan, dolan, riya ardından koşup. Bağrımda köz oldun, yangından coşup. Şeytandan yüz aldın, gönlümden düşüp, Uyruğun kız oldu, kızdan usandım! Bir hayal uğruna susmalı diye, Kahrı ödül yaptım, derdin hediye! Destanı bilmem kaç yıldan geriye, Kaldığın kül oldu külden usandım! İki rekat gönüle kıble bulmadan, Sevgide kan oldun aşkı kılmadan! Sehpanı göz kurup, deniz yılmadan, Tuttuğun gül oldu, gülden usandım! Sandımki söz kalır yokluğun biter. Urgana dem kalır, saçların yeter. Ölmeye an kala, uykundan beter, Sustuğun ben oldu, benden usandım! __________________ ANLATAMAM DERDİMİ DERTSİZ İNSANA Anlatamam derdimi dertsiz insana Derd çekmeyen dert kıymetin bilemez Derdim bana derman imiş bilmedim Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz Gülü yetiştirir dikenli çalı Arı her çiçekten yapıyor balı Kişi sabır ile bulur kemali Sabretmeyen maksudunu bulamaz Ah çeker aşıklar ağlar zarınan Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan Çağlar deli gönül ırmaklarınan Ağlar ağlar göz yaşların silemez Veysel günler geçti yaş altmış oldu Döküldü yaprağım güllerim soldu Gemi yükün aldı gam ilen doldu Harekete kimse mani olamaz __________________ Seni Cok Sevdigimi Sanmisim KaLbime UymakLa YaLnis Yapmisim GünLerimi SeninLe Karartmisim SensizLige Hasret KaLmisim Bundan Sonra Sevsen Ne Fayda Seven Yokki Seni Bundan Sonra ÖzLesen Ne Fayda ÖyLe Duygu DoLu Bir KaLbin Varmi Senin?!?! __________________ Kül Yangını Umarsızca savurdum küllerimi göklere Tarumar oldu umut bahçemin çiçekleri Vefasızlık çiğnedi çarkında tüm hayalleri Sustum artık gözlerimi şizofren sevgilere Dünlerim karanlık benim, yarınlarım yok! Miadını doldurmuş bir fırtınada savruluyorum Kurşunlarla değil kara gecelerle vuruluyorum Yarısı elimde, yarısı yüreğimde kanlı bir ok! Azad ettim ruhumu dün gece insanlık kafesinden Koparıp kalbimi fırlattım bir denizin obur iştahına Şarkılara düşmandım, şarkılarla öldüğümden bu yana Tutuşup yandım bir yangının soğuyan küllerinden... __________________ Seni Ariyor Gözlerim Ağlıyorum seni gördüğümde Geçmek bilmiyor günler Unutamıyorum seni ağlıyorum Seni arıyor gözlerim Neredesin sevdigim Söyle yanına geleyim Bırakma beni sevdiğim Seni arıyor gözlerim __________________ Kapildim Hayır demeden suskun duruşun yok mu. Tedirgin hani bir durup bir konuşman. Gizemler dünyasından çıkıp gelmiş, Akla hayale sığmayan gülüşüne kapıldım. Sardın sarmaladın bir gülüşünle, Dokundum, hissettim sanki ipek tenini Gözlerim gördü sanki o güzel gözlerini, Yasadım seni hem de deliler gibi. Sessiz sedasız gelip buldun ya kalbimi. Gidişinde bir o kadar sessiz olmalıydı. Ama gidişini kabul edemeyen yüreğim, Düşlediğim yarınların habercisi oldu. Aşk bu , sevgi bu , sende özlemi yaşadım. Bir inat misali o dedi , sana takıldı Ama hayat ne kadar acı ki böyle, Sana aşkım demek bile hayal oldu. Artık gitmek gelmiyor senden. Yalandanda olsa seninle olmalıyım. Tarifi mümkün olmayan bu duyguyu, Elbette seninle birlikte yaşamalıyım. __________________ Ölsemde Severim Ellerin olsanda severim seni. Kalbime saplandı aşkın dikeni. Ateşlere koydun sevdiğim beni. Ölsem bile yine severim seni. Gittiğin yuvanda mutlu olasın. Umduğundan fazla sevgi bulasın. Bu garibi sen değil topraklar sarsın. Ölsem bile yine severim seni. Sen beyaz gelinlik elinde güller. Ben beyaz bir kefen üstümde küller. Bilmem severmiki acep ölüler. Ölsem bile yine severim seni...... __________________ Ateşten gömleğini giydirdin ayrılığın Uykularım firarda hayalin darmadağın Şimdi nerelerdesin kurudu sevgi bağım Birgün dönersin diye seni bekleyeceğim Saçlarıma ak dolsa dizlerim bükülse de Seni seven yüreğim yerinden sökülse de Ağlayan gözlerimden kanlı yaş dökülse de Birgün dönersin diye seni bekleyeceğim Gezdiğin her tarafta gör sende mazimizi Silinmesin dilerim sevginin mavi izi Rabbime yalvarırım kavuşturur mu bizi Birgün dönersin diye seni bekleyeceğim Mevsimler değişse de hazana erse yazım Hasretin türküsünü çalsa elimde sazım Sanadır benim sevdam sanadır onca nazım Birgün dönersin diye seni bekleyeceğim...! __________________ Hayat Oyunu Bilmecedeki beş harf kadar kısa Çekilen çilenin rengi gibi aşikâr Cevabı ise yıllarca süren hayat İnsanı oyalayan trajik bir oyun Kendini bulmaya çalışma sakın Hayat oyununun içindesin zaten Bırakılan her bir sevda bahçesi Yaşadığın her acı ve hazin sonu Sonsuz bir telaş gibidir yaşamak Akşama kadar çalışmaktır işinde Döndüğünde evinde çoluk çocuk Bitmez çiledir oyunda senin rolün Bir nefes alıp verme zamanı gibi Yaşananlar çok kısa bir rüyadır Beklediğin şey ümidinde gizlidir Seni ancak ümidin teselli eder Gülmek ve neşelenmek bir anlık Mutlu olmak mutlu kalmak hayâl Çok bilinmeyenli denklemdir sonu Birlikte oynadığımız hayat oyunu __________________ Aşka Dudaklardayken Damlaya damlaya âşık oluyorum Kaynar su dökülür gibi göktepeden şen şakrak Çatlak yüz kırılmasıyla fışkırıp tepetaklak Kalpsever kurda umutkar neşe tespihi gibi Çekilir çakılır cinsten dudak sevmeler Göz ininde parlayan ten dokunmatik düş Yapboz karnavallarında aşk gülüyorum Sus kimliğinde parmaklar uzanıyorlar Tutuluyor ay gibi yay çekilir gibi Saplanıyor dil dibine sıcak ve ıslak Dudaklar duvara çivi çakılır gibi Yaprak gibi süzülerek dökülüyorlar Biraz narin biraz kurnaz bükülüyorlar Elleri kor elleri nar bin parça bin kar Gecenin bereketine dokunuyorlar Çapraz tüfek sevişmelerde kurşun dudak Ruha kilit çakan kinin cesedi yatak Bir sabah ki uyanmalar güne destandır Güne çıplak bakan sersemler kahramandır Arı dilin çakışı cin sesi müneccim Çırpınıyor devre arasında damaklar Yaşamak ki dokunmaktır haz mabedine Nefesiyle nur yaratır tüm yaşamaklar Ne aksi ne eksi kâbuslar kalacaktır Bir şeref ki dudaklar canan bulacaktır Kadehinde gün suyunun düş yıkanacak Saf ve şeffaf göz dilinden çekilecektir Dudaklarının dudaklarıma değdiği yerde Seni baştan beni baştan pişiriyorum Gözlerine gözlerimi içiriyorum Dudaklarının dudaklarıma değdiği yerde __________________ Aşktan yana söz duyunca, Ben hep seni düşünürüm. Uçsuz hayaller boyunca, Ben hep seni düşünürüm. Yıldızlar kayar yüceden; Renkler sıyrılır geceden; Yüreğim sızlar inceden; Ben hep seni düşünürüm. Aklın ucu değer hiçe; Yol ararım içten içe. Kainat uyur sessizce, Ben hep seni düşünürüm. Korkunun bittiği yerde Haz duyarım perde perde. Bir mezar görsem bir yerde, Ben hep seni düşünürüm. Zaman hep sonsuza akar Meyve dökülür,dal kalkar. Çiçekler bakar bakar, Ben hep seni düşünürüm. Rüzgar eser ilden ile Sağlıkta bitmez bu çile. Vardan öte Yokta bile Ben hep seni düşünürüm. __________________ Çileyi koklayıp gül niyetine, Zindana girersen beni de çağır. Sabrı, kanaatı bal niyetine Ekmeğe dürersen beni de çağır. Bazen iki dünya sığar içime, Bazen iki güneş doğar içime. Bazen gam yağmuru yağar içime Sen beni ararsan, beni de çağır. __________________ Ateşlerde Yakar Beni Derdime derman olmayan İçime sevgi salmayan Dar günümde bulunmayan Bir hayırsız yıkar beni Engeller var yollarımda Bülbül ötmez dallarımda Yaşadığım her anımda Ateşlerde yakar beni Bilmem nasıl edeceğim Yoktur benim güleceğim Buralardan gideceğim Yakmak için tutar beni Konamadım daldan dala Giremedim bağdan bağa Acımadan dağdan dağa Gülle gibi atar beni Takip eder izler ile Nazar eyler gözler ile Acı acı sözler ile Arı gibi sokar beni Gezemedim ovalarda Boğulurum deryalarda Çoban diye yaylalarda Sürülere katar beni Köz e düştüm bile bile Dolanırım dilden dile Ne bileyim elden ele Pazarlarda satar beni __________________ Özletiyor Bu Yağmurlar Seni Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle. Buğulanan camlara usulca Yüzünü çiziyorum ki yüzün Bir yağmur damlası olup Düşüyor yapraklarına gülün. Güller de bozamıyor bu uzun Karanlık sessizliğini kentin Anılarını yitiriyor sokaklar __________________ Bir rüyam vardı yarım kalan unuttum... Bir sözüm vardı umut kokan unuttum... Bir deniz vardı sonu hüsran unuttum... Bir şarkı vardı dilime dolanan unuttum... Bir yıldız vardı parlayan adını unuttum... Bir sevdayı anlattılar aklımdaydı unuttum... Bir gemi vardı sefere çıkacak nereyeydi unuttum.. Bir yabancı vardı nereliydi unuttum... Bir yalancı vardı ne demişti unuttum... Bir umut vardı adı neydi unuttum... SEN BİR ÇİÇEK OLSAN BEN BİR YAZ OLSAM Her sabah her sabah suya giderken Yar yolunda toprak olsam toz olsam Bakıp dört köşeyi seyran ederken Kara kaş altında ela göz olsam Uğrunu uğrunu giderken yola Nice dilsizleri getirir dile Gövel ördek gibi inerken göle Ya bir şahin olsam ya bir baz olsam Veysel ördek olsun sen de göl yarim Yeter artık kerem eyle gel yarim Lale sümbül mor menekşe gül yarim Sen bir çiçek olsan ben bir yaz olsam __________________ Nöbet Değişimi istediğim yağmur hazır mı bakalım yerlerine konuldu mu soğuk katiller karanlığı ya gevşek dokudularsa öldürüleceğimden emin olmalıyım şimşekler gecikti herhalde unutulmuş acı yeşil keseceklerdi birden yolumu hani viraj ıslıklarıyla hain otomobiller sarı sarı göz kırpan trafik ışığı yeryüzünde çok fazla bir yalnızlığım başka yalnızlıklara hak tanımayan biliyorum kuralları bozduğumu yerimi uysal birine bırakmalıyım __________________ H< Hasretin bir kor ateş gibi içimde A< Asi dalgalar serpilse de sönmüyor bebeğim… S< Sen özlemin diğer adısın ya R< Ruhsuz açıyor gülleri bu şehrin! E< Ertesi sabah kalktığımda yoksun ya yanımda T< Tek çareyi ağlamakta buluyorum sevdiğim! İ< İçip içip sızıyorum gönül meyhanesinde N< Ne olur gel, gel de bitsin artık özlemin..! Y< Yanıp tutuşan biçare gönlüm A< Avare oldu sensizlik şarabıyla K< Kaderim deyip çekilemem bi kenara T< Tek seni istiyorum ey sevdiğim I< Issız bucaksız azap dolu yalnızlığıma..! B< Ben sensiz yapamam E< Ellerinin büyülü dokunuşu olmasa yasayamam N< Neredeysen döngel artık yarim İ< İnan Yaktı Beni Hasretin..! __________________ İnsan dünyaya sadece bir defa gelir Bir defa aşık olur ikincisi kibirdir Her şeyin en güzeli ilkindedir Bir defa aşık olunur ikincisi hazindir. Aşk nerde karşına çıkacağı meçhuldür Hiç ummadığın anda hayatına süzülür Tek gerçek vardır gözle görülür Bir defa aşık olunur ikincisi ölümdür. İnsan bir kere aşık olur ömründe Acısı bile güzeldir kalbindeki yerinde Seviyorum bitanem bak ben ölümüne Bir defa aşık olunur ikincisi hikaye. Ömrümde Bir kere girmişsin hayatıma Saçının tek bir teline aşkım canım feda Ey Azrail sen bile ayıracağını sanma Bir defa aşık olunur ikincisi boşuna. __________________ Bir yıldız yağmuru ıslatır beni. Düşerken damlalar o gül yüzüne... Her damla gözyaşı sorarken seni, Yıldızlar döşerim ayak izine. Kuruyan dallara gözyaşı yürür.. .Yapraklar titreşir yol verir dağlar. Yıldız kümeleri yere dökülür, Şehrayine döner karanlık yollar. Artık ne gam keder ne acı ne dert... Umutla yeşeren her mevsim bahar. Ve gün gün ruhlarda büyüyen hasret, Solgun yürekleri sonsuza boyar __________________ Mutlu ol ömrünce sevgilinle Ayrılık geçmesin yanından Yalan yanlış anlattın herkese kendini düşürdün aşkımdan Ben insanım yanılırım Seni kendin gibi görmek bi hatamı Ah değilmiş of değilmiş Aşkın tek sahibi kendi kendisiymiş Yaşım genç ama kalbim çok yaşlandı Aşkı paylaşmak yokluğundan ağırdı Seninle mutluluk gözümde kaldı Belkide böylesi daha doğruydu Yaşım genç ama kalbim çok yaşlandı Aşkı paylaşmak yokluğundan ağırdı Seninle mutluluk gözümde kaldı Belkide böylesi daha doğruydu Her şey öyle yorgun ki gönlümde Aşkın her kahrını yaşadım Sevmek derin yaradır kalbimde Sevilmek sönmeyen bir yangın Aşk hem dostum hem düşmanım Kendi içimde el gibi dolaştım Sen değilmiş ben değilmiş Aşkın tek sahibi kendi kendisiymiş Yaşım genç ama kalbim çok yaşlandı Seninle mutluluk gözümde kaldı Aşkı paylaşmak yokluğundan çok ağırdı Belkide böylesi daha doğruydu Yaşım genç ama kalbim çok yaşlandı Aşkı paylaşmak yokluğundan çok ağırdı Seninle mutluluk gözümde kaldı Belkide böylesi daha doğruydu __________________ Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner Çayırları büyürken görürüm Her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bir parça mavi deniz Alır beni Seni düşündükçe Gül dikiyorum elimin değdiği yere Atlara su veriyorum Daha bir seviyorum dağları __________________ UZANSIN ELİN GÖĞSÜME Gönülden bir yarıştır sevda dersen, Gönül hepten karışsın sen girersen, Yürek taşkın, tanışsın, aşk dilersen, Uzansın ellerin, göğsümde dursun. Yeşil gözlerde aşk vurgun, sarışsın, İçinden geçse yar, nutkun tutuşsun, Yürek hoplar, gözün gönlün bakışsın, Uzansın ellerin, göğsümde dursun. OYUN OYUN KOYUN Geçim Derdi Ağır, Birleştirmez Yakayı Buldular Sırtta, İflah Olmaz Yarayı Sokun Parmağı Derine, Oyun İçini Oyun Bağlandı Dünyaya, Unuttu Allaha Yakarmayı Ekilmez Bahçeler, Unuttu Turfandayı Yeşil Biber Gördünüz, Dalda Sallanmayı Kesin Sapını İyice, Oyun İçini Oyun Zevk Ve Sefaya Daldı, Bıraktılar Çalışmayı Süs Olur Bulamaz Vitrinlere Koymayı Bekliyor Lüle Taşı Gibi Oyulmayı Dökün Suyu Dibine, Oyun İçini Oyun Elinde Olan Bilir, Köpekle Oyalanmayı Zam, Enflasyon Kazıkları, Özler Çakılmayı Vatandaş Maden Gibi, Bekliyor Kazılmayı Sokun Burguyu İçine, Oyun İçini Oyun Bırakmış Aklın Ucunu, Düşünür Oynatmayı Dişe Et Değmez, Uzaktan Seyir Olur Payı Çürük Dişi Ararlar, Bilirler Asılmayı Vurun Penseyi Dişine, Oyun İçini Oyun Dolgu Tutmaz Dişler, Yaptıramaz Kaplamayı Tezgahta Çirkef, Dokuyun Halıyı Çevrilen Dalavere, İşin En Kolayı Bil Kurmayı, Oyun İçinde Oyun İnanır Yalanlara, Bilmez Adam Tartmayı Adım Atılır, Bilir Mendil Tutmayı Halaycılar Durmuş, Bekler Baş Olmayı Çal Davulu, Şimdi Oynanır Oyun Geçimi Unutmuş, Oyunla Atar Tasayı Peşrev Çıktı, Nasıl Çalar Zurnayı Meydanlara Sürülür, Cop Önünde Ayı Kes Havayı, Nasıl Oynanır Oyun Gülmeyi Unutmuş, Her gün Dağıtır Helvayı Bilirler, Milletin Canına Okumayı Bitir Artık, Kesik Kesik Oynamayı Vur Tokmağı, Sona Ersin Oyun Duyacağı Yok, Göğsüne Vursan Kazmayı Baştan Tutarlar Suyu, Bilmezler Akıtmayı Ağıl Gördüler Ülkeyi, Düşünmezler Kalkınmayı Yalnız Buldunuz Bari, İçine Milleti Koyun Hep Yalana Kandılar, Bilmediler Akıllanmayı Hatalar Çok, Becerdiler Timsah Olup Ağlamayı Mumyaya Çevirdiler, İsterler Çaputla Bağlamayı Piramit Gördünüz Hayatı, İçine Şimdi Ruh Koyun Hep Hazıra Kondular, Terk ettiler Canlanmayı Yeşil Olunca Meralar, Ölçülü Yapar Yayılmayı Aldanır Buldunuz, Güzel Seslerle Çağırmayı Kanat Kırık Uçamaz, Koyun Kafese Koyun Sadece Zevk Ve Sefa Yeri Gördünüz Dünyayı Koyun İster mi, Kendi Bacağından Asılmayı Küspe Dolu Ahıra, Sürü Halinde Sokulmayı Yakalayın Milleti, Sesi Çıkmaz Koyun Bela Çattığı Zaman, Anlarlar Kokuşmayı __________________ SEN VE BEN Sen: Sevgisin yüreğimde taşıdığım Sen: Gül goncasısın her gün kokladığım Sen: Yüreğimde yanıveren ateşsin Sen: Yüzüne bakmaya doyamadığım Ben: Bütün sevgimi sana vereceğim Ben: Yollarına gülleri sereceğim Ben: Yüzünü bir gün bile göremezsem Ben: Senin için mecnuna döneceğim Sen: Karlı dağlarımda açmış çiçeksin Sen: Çiçekli kırlarda ki kelebeksin Sen: Hiçbir zaman yakalayamadığım Sen: Eşi bulunmaz kanatsız meleksin Ben: Olsam senin için bir bal arısı Ben: Koynuna girsem bir gece yarısı Ben: Konuversem kalbinin üzerine Ben: Olsam yüreğinin diğer yarısı. __________________ Divane Ettin Aklımı Divane ettin aklımı Taştan taşa vura vura Aradım can yoldaşımı Baştan başa sora sora Kimi yanar kimi söner Kimi iner kimi biner Saraylar virana döner Boştan boşa dura dura Gir Mahzuni dost bağına Kar yağmış dostluk bağına Gençliğim ömrüm çağına Baştan başa yara yara ay kadar güzel olan yüzün yer kadar sağlık saçan elin sen benimsin bunu bilirimisn ayıramaz kimse ben seni sevmişim mutluluk ölüm olsa ben hiççç yasamadım sensiz hayatı hayat die saymadım eğer sen deolmasan ben ne yaparım sensiz olmuyor seven asık ne yapmazzzz
Posted on: Tue, 03 Dec 2013 10:10:34 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015