BDP cezaevi sürgünleri için Meclis araştırması istedi ANKARA 13.11.2013 BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye cezaevlerinde yaşanan mahkum sürgünlerinin insan hakları boyutu ile incelenmesi, politik, arka planın ortaya çıkarılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin açığa çıkarılması için meclis araştırması önerdi. Türkiye cezaevlerinin AKP iktidarı ile beraber içinden çıkılmaz sorunların mekanı haline geldiğine dikkat çeken BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, “AKP ile beraber cezaevleri hak ihlallerinin, mahkûmlara yönelik tüm iktidar yöntemlerinin uygulandığı alanlar haline gelmiştir. 144’ü ölüm sınırında olan 562 hasta mahkûm gün be gün ölümü beklerken AKP iktidarı bu konuda herhangi bir adım atmayarak tarihteki ceberut devlet örneklerinden birini ortaya koymaktadır. Hasta mahkûmlarla dolup taşan cezaevlerinin bir başka benzeri dünya tarihinde hiçbir coğrafyada ve hiçbir devlette ortaya çıkmış değildir” dedi. Bio iktidar tekniklerinden biri olan kamera sisteminin de mahkumların her nefes alış verişinde gözetlenmesini öngürdüğünü vurgulayan Baluken, bu gözetleme yönteminin cezaevlerindeki mahkumların yaşadığı sorunları derinleştirmekten, başka bir noktaya işaret etmediğini de kaydetti. Kamera ile denetleme yönteminin insan onuruna yaraşmayan bir uygulama biçimi olduğunu da belirten Baluken şöyle dedi: ”AKP iktidarının mahkûmlara yönelik zihinsel yaklaşımını da net bir şekilde ortaya koymaktadır. Cezaevlerinde genel anlamda bunların yanı sıra birçok sorun yaşamaktadır. Lokal olarak AKP iktidarı tarafından beslenen ve uygulamaya konan politikalara baktığımızda durumun vahametini gösteren birçok tabloya rastlayabiliriz. Resmi ideolojinin düşman bellediği siyasal ve hak talepli yaklaşımlara karşı yürütülen politikalar bunun en bariz göstergesidir.” Mahkumların birçok cezaevinden hastaneye götürülmediğini, mahkum görüşçülerinin AKP iktidarı tarafından fişlendiği, keyfi disiplin cezalarının mahkumlara dayatıldığını da ifade eden Baluken, en son Bingöl Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri ve zulümlerin belleklerde hala taze olduğuna da dikkat çekti. Tüm bu insanlıkdışı uygulamaların, düşmanca politikaların bir son halkasının da cezaevlerindeki tutsakların sürgün edilmesi olduğunu vurgulayan Baluken, “Son bir haftada başlayan sürgünlerde toplamda 300 mahkûm Batman, Diyarbakır, Midyat ve daha birçok cezaevinden sürgün edilerek Edirne’ye, İzmir’e, İstanbul’a yani binlerce kilometre öteye sürgün edilmiştir. Bu sürgünlerin idari gerekçesine ilişkin herhangi bir belirleme söz konusu değilken, diğer taraftan edinilen bilgilere göre cezaevlerinde yer olmadığı için sürgünlerin gerçekleştiği ifade edilmektedir” dedi. Midyat, Oltu cezaevleri gibi birçok cezaevinde siyasi tutsaklardan boşalan koğuşların bağımsız koğuşlara dönüştürülüp, doldurulduğunu da kaydeden Baluken, dolayısı ile ortaya çıkan tablonun idari ve insani bir uygulamadan ziyade siyasi bir uygulama olarak haneye yazıldığını da belirtti. Baluken, Türkiye cezaevleri sorunu çözülmeden ne yürüyen çözüm sürecinin sağlıklı ilerlemesi ne de toplumsal barışın inşasının mümkün olmayacağını da dile getirdi. Türkiye meclisinin devreye girip, bu insanlıkdışı uygulamalara ve düşmanca politikalara bir dur demesi gerektiğini de kaydeden Baluken, bu vesile ile bir meclis araştırmasının açılmasının elzem olduğunu belirtti.
Posted on: Wed, 13 Nov 2013 16:31:48 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015