CUNEYT ARCAYUREK TURKIYENIN DIS POLITIKA FACIASINI GAYET GUZEL - TopicsExpress



          

CUNEYT ARCAYUREK TURKIYENIN DIS POLITIKA FACIASINI GAYET GUZEL ACIKLAMIS BU YAZISINDA. GüncelTüm Yazıları Cüneyt Arcayürek Yoksul Dış Politika! Bakanlığa gelirken izleyeceği komşularla sıfır sorun politikası bir yılda iflas eden ama hâlâ koltuğunu koruyan bir dışişleri bakanı görmek isteyenlere Batılılar, büyük bir olasılıkla herhalde Ahmet Davutoğlu’nu örnek gösteriyorlar. Halkı Müslüman Türkiye’de, din işlerini devlet yönetiminden ayıran, laik bir demokratik yapının temelini atan başarıya ülkenin ulaşmasını sağlayan sanki kendi marifetiymiş gibi sahiplenen Başbakanı RTE ile birlikte... ...inanılmaz bir yüzsüzlükle Arap ülkelerine de Türkiye’deki laik demokrasiyi satmaya girişti. Doç. Dr. Ali Faik Demir dün Cumhuriyet’te, RTE+Davutoğlu’nun komşu ülkelerle sıfır sorun politikasını özetledi: “Türkiye’nin hangi ülkelerle ilişkisi iyi” diye soruyor ve yanıtlıyor: “Suriye ile mi, Irak’la mı, Mısır’la mı iyiyiz? Kiminle kötüyüz deyince bunu açıklamak daha kolay!” diyor. Kendinden menkul bölge liderliğini öyle benimsedi ki RTE ile peşine taktığı Davutoğlu, ne söylüyorlarsa Batı ve doğu devletlerini etkilediklerini sanıyorlar. *** Mısır’daki darbeden sonra izledikleri politikanın Batı’yı, örneğin Avrupa Birliği’ni ne denli etkilediği son gelişmelerle ortaya çıktı. Bu ikili, Mursi’nin uygulamaya çalıştığı şeriatçı düzeni darbenin sıfıra indirgediğine mi, yoksa Türkiye’de bile inandırıcı olamadığı demokratik kuralların Mısır’da da hiçe sayılmasına mı yanıyor? Hâlâ belirgin biçimde kamuoyuna anlatılamadı. İçeride de, Arap ülkelerinde de örneğin Mısır’da işine geldiği kadarıyla demokrasi! Üç seçimdir çoğunluk oylarını aldı ya, buna dayanarak (ve bakalım ne zaman sandıktan her zaman doğrunun çıkmadığını söyleyecek) Mısır’da sandığın hiçe sayıldığını durmadan yineliyor. RTE’ye göre sandıktan ulusun aleyhine de olsa, ne çıkarsa kabulü gerek! Nitekim bu görüşünü kanıtlayacak örnek olarak “Hitler” diyor. “Sandıktan çıkmadı mı?” Öyleyse? Hitler ve benzerlerinin sandıktan çıkmasının, örneğin Türkiye’ye halifeliği geri getirmesi olasılığının ne sakıncası olabilir? Hayranı olduğu, yarıda bıraktığı tek adamlık düşlerini gerçekleştirmeye çalıştığı, üstelik “demokrasi yıldızı” diye onurlandırdığı Adnan Menderes, kimi bakanlarına isyan eden DP grubunu yatıştırmak amacıyla “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz” diye koltuklamamış mıydı? *** RTE+Davutoğlu’nun sıfır sorun polikasının ipliği pazara çıktı. Satın alan da yok! İkilinin başarıdan başarıya koştuğunu savunduğu dış politikaya göre, Batı ve doğu ülkeleri, Mısır’daki darbeye darbe demedikleri için: Başbakan ve Bakanı, Mısır’da ordunun Mursi’yi indirip yönetime el koymasına darbe demedikleri için başta ABD’yi, demokratik kuralları savunmamakla suçladığı Avrupa Birliği’ne... ...arada bir saygılarını sunmak için günübirlik huzuruna çıktığı Suudi Arabistan Kralı ile bizde de az buçuk yatırım yapın diye gittiği kimi Körfez ülkelerinin... .... General Sisi’yi ekonomik ve mali darlıktan kurtaran milyarlarca Avro yardımının şaşkınlığından da zar zor kurtuldu. Ey İslam ülkeleri, diye başlayan, Suudu da içeren... .....sesi, yüz hatları gergin, öfkeden büyümüş gözleri neredeyse ekranlardan fırlayacak halde, durmadan kendi gibi düşünmeyen her devlete bağıran çağıran konuşmalar yaptı: Bu davranışların ses getireceğini...hatta darbe yönetimini de etkileyeceğini sandı. Bir sabah uyandı. Bir de baktı, haberlere Mısır’daki darbeye darbe demeyen, onca saldırgan, aşağılayan söylemlerine karşın, üstelik Mursi ile görmesi, konuşması sağlanmazsa Kahire’ye gelmeyeceğini dayatan Avrupa Birliği Yüksek Komiseri Bayan Catherine Ashton, Mısır’da. Tutuklu olduğu yerde gördüğü Mursi ile iki saat konuşmuş. Yeni cumhurbaşkanı ve cuntanın lideri General Sisi ile görüşüyor. Üstüne üstlük, askerlerle Müslüman Kardeşler arasında arabuluculuk görevine devam edeceğini açıklıyor. Böylece: Kendinden menkul bölge liderliği gereği, Batı’dan Doğu’ya devletlere bağıran çağıran konuşmalarla izlediği dış politikanın dışarıda beş paralık değeri olmadığı kanıtlanmış oluyor. *** Ne ki RTE’yi mutlu eden bir yanı var Ashton-Mursi görüşmesinin. RTE gibi, bu yüzyılın bütün sorunlarına çözüm gösterdiğine Mursi de inanıyor ki, Ashton’un verdiği bilgiye göre, ola ki içine düştüğü çıkmaz sokaktan çıkış yollarını her gün okuduğu Kuran’da arıyor! 1 Ağustos 2013 - Cumhuriyet
Posted on: Thu, 01 Aug 2013 07:37:49 +0000

Trending Topics




© 2015