Dershaneleri kapatmada ki asıl amaç... Milli Eğitim - TopicsExpress



          

Dershaneleri kapatmada ki asıl amaç... Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye’nin en büyük eğitim projesi havasında yürütülen ve ne acıdır ki en büyük ihanet projelerinden birisi olan dershanelerin kapatılması çalışmalarının deşifre olması ile birlikte kamuoyunda başlayan tartışma sıradan bir tartışma değildir. Bu tartışmayı müsteşarlık, terör, hasetlik ve pers vadileri üzerinden analiz ettiğimiz zaman İslam âleminin kanayan yaralarının hala kanamakta olduğunu göreceğiz. Mısır’da Sisi darbesi ile İhvan Hareketi’ne Türkiye’nin Lideri ve müsteşarı üzerinden çekilen kafakolu anlamadan olayların şifresini çözmek mümkün değildir. Aslında her şey anne duasının kesilmesi ile başladı. Anne duasının kesilmesi ile birlikte metafizik merkezli kuşatılan yönetici kadronun bazı isimleri aslında ipin bir ucunun Pers vadilerine kadar uzandığının hala farkında değiller. Oslo görüşmesinin aslında teröre darbe vuran iklimlerin ortadan kaldırılması üzerine kurulu bir görüşme olduğunu bilmesi gereken kadrolar biliyorlar. Çünkü Oslo görüşmelerinde terörün stratejik pazarlığı ve müsteşarın unutulmaz bir kahraman olma arzusu masaya malzeme olunca işlerin seyri değişti. Hazırlanan plana zülfün telinde boğularak ve kırmızı plakalı arabaya binerim umuduyla daha da net bir söylemle “Bizim neyimiz eksik, ağzına şeker konan benim, benimde liderlik zamanım geldi.” diyerek vadilerde Ebu Cehil sıfatıyla dolaşanların hırsıda eklenince yeni bir dizayn hareketi için düğmeye basılmış oldu. Bu dizayn hareketinin tam anlamı ile başarıya ulaşabilmesi için polis kolejlerine öğrenci alınmaması gerekiyordu. Nitekim 2013-2014 Eğitim Öğretim yılında üfürükten teyyare bir bahane ile sınav yapılmadı. Devletin çeşitli kurumlarında çalışan samimi insanlara yapılan ve gayretullaha dokunan zulümlerle beraber hazırlanan dosyada çeşitli cemaatler tarafından açılan evlerin ve yurtların hizaya sokulması vardı ki bunun da süreci başladı. Plan belliydi “Kız erkek aynı evde kalıyorlar bu bizim namus anlayışımıza ters diye ortalık ayağa kaldırılacaktı.” Nitekim ortalık ayağa kaldırıldı. Bu planın kıyısında, köşesinde duranlar bal gibi biliyorlar ki bu işin devamında üniversite öğrencilerin kaldığı evleri tek tek kayıt altına almak ve bütün özel yurtları bakanlığa bağlamak düşüncesi var. Gazetesinde metresine köşe veren yönetici, nimetleri hatırına her türlü hakarete tahammül gösteren bakanlar, emeklilik maaşının hatırına susanlar ve masa, nisa, kasa daha da acısı Muta bataklığında boğulan bazı muktedirler bilsinler ki bu yolun sonu yoktur. Dershanelerin kapatılma hadisesi Ustanın rapor üstüne rapor yazılarak inandırıldığı ve içine çekildiği milletin ruh köküne açılan karanlık savaşın sadece bir yönüdür. Dershaneler’e, Etüt Merkezleri’ne ve fakir mahallede okuyan çocuklara bedava hizmet veren Okuma Salonları’na diğer bir cümle ile teşebbüs hürriyetine indirilmek istenen bu darbe karşısında bu toplum tek vücut olarak gereğini yapmasa bu uygulamaların devamı gelecektir. Mısır’da darbenin olduğu ilk günlerde adeta bir kaplan kesilerek Mısır halkına kameralar önünden Rabia selamı gönderen yöneticilerimiz nedense kısa bir süre sonra Mısır’ın darbeye bayrak açan halkını yalnızlığa terk ettiler. Türkiye güvenerek meydanlara çıkan İhvan’ın liderleri darbeciler tarafından tek tek toplandı. Bizim iyi çocukların -ilk ziyareti İran’a yaparsan iyi olur diyen oyun kurucularımızın- görevleri bitti. Kısacası Arap dünyasının en esaslı İslami hareketi, Şiiliğin önündeki en büyük engel olan İhvan deyim yerindeyse elli yıl geriye gönderildi. Yani görev başarı ile tamamlandı. Bu hamle ile bölgede İran’ın eli güçlendirildi. Mısır’dan tekrar ülkemize gelirsek dershane kapatma meselesinin arkasından özel okulları hizaya çekme hazırlıkları başlayacaktır. Kendini kurt zanneden kadrolar kuzuyu yemeyi kafaya koymuşlardır. Bunun için bahane bulmak işin en kolay tarafıdır. Ne hazindir ki anahtarları 28 Şubat sürecinde dahi alınmayan, kapıları 28 Şubat sürecinde bile kilitlenmeyen dershanelerin, özel okulların, Kuran kurslarının hatta ve hatta öğrenci evlerinin kapısı kendisine muhafazakar demokrat tanımını uygun gören bir iktidar tarafından acı bir cümleyle ustanın pers kadrosu tarafından kilitlenmek istenmektedir. İhvan operasyonundan sonra sıra Türkiye’de ehli sünnet anlayışıyla hareket eden Sünni cemaatlere gelmiştir. Bu planda dershaneler hedefe giderken ortadan kaldırılan tehditlerden sadece birisidir. Terör örgütünün bu konudaki iştahı Perslerin iştahıyla aynıdır. Çünkü ittifak içerisinde hareket eden bu iki münafık yapının tek hedefi vardır samimi Müslüman hareketleri ana rahminde boğmak ve İslam dünyasının bir şekilde kan deryasında yüzmeye devam etmesini sağlamaktır. Sözün özü dershanelerin kapatılmasının arka planında müsteşarlık tarafından terör örgütüne verilen söz ve bunun karşılığında görülen başbakanlık rüyası vardır. Bu fırsat aynı zamanda derin pers kadronun camiaya hesap sorma, camiayı yok etmesi içinde bulunmaz bir nimettir. İktidarın vekilleri ve bakanları ise artan maaşları hatırına, kendilerine sunulan dünya nimetleri hatırına susmaya devam etsinler. Hiç unutmasınlar ki millet nasıl İmam hatipleri kaldıran vekilleri unutmadıysa dershaneleri, etüt merkezlerini, parasız okuma salonlarını kapatanları da unutmayacaktır. Bu günler hakkın hatırını al-i tutmak için sahaya çıkılması gereken günlerdir. Bu günler bu milletin ruh köküne yapılan derin saldırıya karşı kalbin sesini duyarak güvercin samimiyetiyle kanat çırpılması gereken günlerdir. Bu günler Anadolu insanın müteşebbis ruhuna indirilmek istenen darbeye gözyaşı ve dua ile set çekilmesi gereken, Yüce Yaratıcıdan milletimiz ve insanlık için el açarak yardım dilenmesi gereken günlerdir. Bu günler sabrın dua olarak dile geldiği, oyun kuranların oyunlarını boz Yarab diye ellerin gökyüzüne açıldığı günlerdir. Yönetici kadro kökü pers vadilerine kadar uzanan metafizik kuşatmayı umarım ve umut ederim ki samimi insanların bu duaları ile kırar ve gözlerindeki kin kalplerinde ki hasetlik ateşi diner rahmetle anılmak fırsatının sunulduğu altın tepsiyi tekmelemekten vaz geçerler. Yoksa Gayretullaha dokunur bu işin sonu… Çünkü oyun karanlık bir kadronun, uluslar arası bir şebekenin üzerinden ince ince çalıştığı usta bir ihanet sarmalıdır. Her şey kanunlara uygundur ve kamuoyu alt yapısı tamdır, midelerinden bağlanan kalemlerin saldırıları daha bir planlıdır. Bu oyun, yapma ya Hu bunu bir Müslüman bir Müslüman’a nasıl yapar dedirtecek kadar kirlidir. Bu işin arkasında Ebu Cehil hasetliği, pers takiyyesi, masa, nisa, kasa ve muta kardeşliği vardır.
Posted on: Sun, 17 Nov 2013 07:34:46 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015