Ey millet! Eğer ölmedi isen, kulaklarına kurşun dökülmedi, - TopicsExpress



          

Ey millet! Eğer ölmedi isen, kulaklarına kurşun dökülmedi, vicdanında nasır çıkmadı ise, sana sesleniyorum. Türküler söyleye söyleye, göbekler atıla atılan Diyarbakır’ın Türklere ait olmadığı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Bakanları tarafından dünya âleme ilân edildi. Yine Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Bakanları tarafından bölgenin Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının dışında farklı, sanki başka bir millete ait topraklar olduğu, onun için de adının da “Kürdistan” konduğu gözünün içine baka baka, hem sana, hem bütün dünyaya ilân edildi. Ve bu terk ediş sazlı sözlü, düğünlü dernekli ilizyonlarla, kimi zaman şovlar, kimi zaman gözyaşlı zihin iğfalleri ve alkışlarla kabul ettirildi. Tıpkı İstanbul işgalcilerinin içimizdeki hainler tarafından “Zito Venizelos” diyerek alkışlanması misali, Barzani, “Türkiye seninle gurur duyuyor” alkışları ile onların bağrına bir kurtarıcı gibi basıldı. Senin bağrına da bir hançer gibi saplandı. Görüyorum ki sen halinden, sen hançerinden memnunsun. Görüyorum ki sana bunu da hazmettirdiler. Sakın ola ki, yok öyle bir şey, biz bunu asla kabul etmedik. O kadar şuursuz değiliz. Çünkü biz bu toprağın ekmeği ile büyüdük demeyiniz. Öyle olmasaydı, yani sen bunu hazmetmeseydin, dört gündür yumuşak yatağında mışıl mışıl uyuyamaz, yediğin her şey boğazında düğümlenir, hiçbir yere sığamaz olur, kendini meydanlara atar, erkek isen en azından Hasan Tahsinleşir, kadın isen Halide Edip olur, “Kara bir gün” diyerek olup bitene meydan okurdun. Mübarek yumruğunu vura vura göğsünü çürütür, vatanını para ile sata sata bitiremeyip işi şehir ve bölge olarak peşkeş çekemeye vardıranlara beddualar ederdin. Görüyorsun... Senin Türk milleti adına Meclise gönderdiğin adamlar “Kürdistan” diyelim mi demeyelim mi diye düşündük taşındık diyor. Düşünüp taşınmış öyle “Kürdistan” demişler. Demek ki bu cinayet teammüden bir cinayet! O zaman biz, şehide “kelle”, bebek katiline “sayın” demenin de teammüden olduğunu, en azından bir şuuraltının patlayıp ortalığa yayılması olduğunu kabul etmek zorundayız. Nitekim daha sonra “Sayın” demek suç olmaktan çıkartıldı. Sıra katilin bedeninin de cezaevinden çıkartılmasına geldi ve o meşum gün “Kürdistan”da işte bunun da sözü verildi. Farkında mısın bilmem: Asker içeri katil dışarı. Türklük kazınsın, Kürtçülük azdırılsın geri sayımındayız. En trajik olanı da… Bütün bunları yapanlar Müslüman… Namazlarını eda ediyor, açılışları “Ya Allah, Bismillah” diye yapıyorlar. Ve sonra da tutup Diyarbakır’a “Amed” diyorlar. Diyarbakır, M.Ö.200 yıllarında Asurluların “Amed”i idi. Roma ve Bizans da Diyarbakır’a “Amed” dedi. Lakin Müslüman orduları geldi, bölge halkı İslâm’la tanıştı. Halk İslâm’ı seçti. “Amed” “Diyar-i Bekr”leşti. Osmanlı’nın “Diyar-i Bekr”i, Cumhuriyet’le Diyarbakır oldu. Sen bir Müslüman olarak “Diyar-i Bekr”i beğenmez bu İslâm beldesine Amed dersen bölgeden Türklüğü kazıdığın yetmiyormuş gibi İslâm’ı da kazımışsın demektir. PKK istiyor AKP yapıyor. Ey Müslüman Kürt, ey Müslüman Türk, sen de bunu kabul edip alkışlıyorsun, öyle mi? Senin kulağın duymuyor. Gözün görmüyor. Vicdanın nasır tutmuş. Uyanman mahşere kalmış! Amma bu oyunu bozacağız! İnşallah bozacağız…
Posted on: Mon, 18 Nov 2013 15:22:20 +0000

Trending Topics




© 2015