FOSİLLER VE EVRİM sonuna kadar - TopicsExpress



          

FOSİLLER VE EVRİM sonuna kadar okuyun alfa-sorgulama.blogspot/2013/10/fosiller-ve-evrim.html?view=sidebar Yaşlanmış ve bu yaşlılık boyunca sürekli değişim içinde olmuş yuvamız: Dünya. Sürekli bir değişimden bahsettim; sadece canlılıktaki değişimden bahsetmiyorum. Genel anlamda jeolojik şekillerin değiştiği, kayaların aşındığı, dağların oluştuğu, farklı çağların yaşandığı bir değişim... Eğer bir insana benzeteceksek dünyayı, yetişkinliğini yaşayan bir genç olarak nitelendirebiliriz. Hala dinamik, hala değişiyor... Bu değişimin, milyarlarca yıl içinde kalıntısı kalıyor. Bu kalıntılar, bize bu gencin geçmişini anlatmakta yardımcı oluyor. Şöyle düşünebilirsiniz: büyükannenizin gençliğinden kalan kıyafetler, size büyükannnenizin gençliğinde ne giydiği hakkında ipucu verir. Aynı şekilde yeryüzünün kalıntı kıyafetleri, fosiller, bize yeryüzünün geçmişi hakkında ipucu verir. Ve bu kıyafetleri bulmak, tıpkı büyükannenizin kıyafetlerini bulmak kadar zor ve enderdir. Bulmak için yorucu bir araştırma içine girmeniz gerekir; ama sonuca ulaştığınızda, geçmişi çözmeye başladınız demektir. EVRİMLE İLİŞKİSİ Peki ya fosillerden ne öğreniyoruz, bunun evrimle ilişkisi de ne? Fosiller bize evrimi gösterir mi yoksa evrimi yanlışlar mı? Öncelikle fosiller bize dünyanın uzun tarihi hakkında çok sayıda bilgi verir. Fosiller sayesinde milyonlarca yıl önceki coğrafi şartları, canlılık tarihi boyunca basitten karmaşığa doğru ortaya çıkan canlıları, nesli tükenen canlıları, belirli dönemlerde yaşamını surduren canlıları, bunların arasındaki geciş formlarını anlatır.Fosiller bir çok yönden evrimi doğrular; 1- Ara formların gösterdikleri 2- Fosillerin kronolojik sıralaması Fosil bilimi olarak bilinen paleontoloji, evrimle iç içe olan bir bilimdalıdır. Fosilbiliminin elde ettiği veriler; gerek basitten karmaşığa kronolojik sıralama olsun, gerek geçiş formlarını sunduğundan olsun evrimi doğrular. Peki ya bu veriler nelerdir? GEÇİŞ FORMLARININ SUNDUKLARI Geçiş formlarıyla ilgili Ara Formlar Üzerine başlıklı yazımda detaylı açıklama sunmuştum. Burda da kısaca bir değinmek isterim. Bununla ilgili atın evrimi ve bu evrimin fosillerle doğrulanışı çok iyi bir örnek olabilir. Geçmişten günümüze atın nasıl evrim geçirdiği fosillerle belgelenmiştir. Öner Ünalan, atın evrimini şöyle anlatmıştır: Bugünkü atın (Equus Caballus) bilinen ilk taşıl atası, yaklaşık 54-38 milyon yıl önce yaşamış Echippus, öbür adıyla Hyracotheriumdur. Orta boy bir köpek iriliğideki bu otçul hayvan, ön ayaklarının dörder, art ayaklarının üçer toynağının tümüne basarak yürür. At ise her ayağının yalnız bir toynağına basar, orta parmakları ucuna kalkmış durumdadır. Atın evrimi sırasında toynak sayısı azalır, ayak tabanı ortadan kalkar, bacaklar uzar, alt bacaktaki ayrı (bağımsız) kemikler birleşir, vücut ve beyin irileşir, dişlerde birtakım değişiklikler olur ve sonunda, koşmaya olağanüstü uyarlanmış bugünkü biçim ortaya çıkar. Echippus ile at arasında taşıl biçimler şöyle sıralanır: Orohippus, Epihippus, Mesohippus, Merychippus, Hipparion, Neohipparion, Nanipus, Pliochippus. Bunların sonuncusu tek toynaklıdır. Geçişsel biçimler bu sırayla incelenirse, ayak yapısında tek toynağa, vücut ve beyinde iriliğe vb. geçiş, bütün aşamalarıyla görülür.[1] Atın evriminde bulunan geçiş fosilleri sadece bir örnektir. Evrim daha sayısız geçiş formu ile doğrulanmıştır. Çok küçük bir aramayla bile Vikipedide listelenmiş yüzlerce ara fosil bulabilirsiniz [2]. KRONOLOJİK SIRALAMA Evrimi doğrulayan en önemli bulgulardan biri ise fosillerin sıralanması... Eğer evrimi kabul edeceksek şöyle bir şey görmeyi isteriz sanırım: fosillere baktığımızda, fosiller aşama aşama değişim halinde olmalıdır. Eğer böyle bir şey görmezsek, o zaman evrimi yanlışlamış oluruz demesek de (Bkz. Yaşayan Fosiller başlıklı yazı) önemli bir bulguyu göremediğimizden şüpheli davranabiliriz. Eğer ki fosilleri incelediğimizde aşama aşama değişim yoksa, hepsi aynı duruyorsa, işte o zaman evrime karşı şüphe etmeliyiz demektir. Peki ya bu konuda ne diyor fosiller? Şu ana kadar fosillerden öğrendiğimiz en önemli şey; evrimin olduğu... Bundan 500 milyon yıl önceki, en eski fosiller bitkilerle basit omurgasızlara ait. Yapısı daha karmaşık olan fosillerse onlardan sonra ortaya çıkıyor. Örneğin -şansa bakın ki- henüz omurgalıların evrimleşmediği bir dönemde omurgalı fosili bulamıyoruz. Ne zaman ki yavaş yavaş omurgalılar evrimleşmeye başlıyor, o dönemden sonra omurgalı fosili görüyoruz. Ve ya 420 milyon yıl önce ilk omurgalı balıklar evrimleşmeye başlıyor ve bu dönemden milyonlarca sonra tam da sudan karaya geçiş olmuşçasına kara fosilleri ortaya çıkıyor. Ama sakın kara hayvanlarının deniz hayvanlarından evrimleştiğini düşünmeyin, tanrı yavaş yavaş yaratmayı seçiyor ve bunu tam da evrime uygun olarak yapıyor her nedense... Unutmayın hepsi bir anda yaratıldı(!). Eğer henüz deniz canlıları oluşmadan kara canlılarını görseydik, eğer henüz omurgalılar olmadan memeli canlıların fosilleri bulunmuş olsaydı bu evrimi yanlışlayacak bir bulgu olurdu. Fakat şu tesadüfe bakın , tüm fosiller aşama aşama değişimi, türleşmeyi doğrulayacak şekilde dizilmiş. 500 milyon yıl önce ilk balıklar ortaya çıkıyor, 360 milyon yıl önceki fosillerde amfibilere rastlamaya başlıyoruz, 300 milyon yıl önceki fosillerde ilk sürüngenleri görüyoruz, 200 milyon yıl önceden itibaren memelilerin fosillerini görmeye başlıyoruz. Ve sıkı durun, çünkü bir tesadüfe daha tanık oluyor: genetik benzerlikten elde ettiğimiz bulgular da, vücut planlarındaki benzerliklerden yola çıkılarak düşünülen türleşme de, diğer elde ettiğimiz tüm bulgular da evrimin bu şekilde olması gerektiğini söylüyor. Fosiller de bunu doğruluyor. Fakat ne münasebet? Tabiki de evrim palavra... SONUÇ Lafı fazla uzatmak istemiyorum. Sonuç o kadar belirgin ki... Fosiller bize evrimi bir kez daha gözler önüne sermekte yardımcı oluyor. Geçiş fosilleri bizlere evrimi zaten yeteri kadar gösteriyor fakat bunun yanı sıra fosillerin kronolojik o larak sıralanışı asıl evrimi anlayabilmemizi sağlıyor. İncelemeler, hem hayvanlarda hem de bitkilerde fosillerin giderek daha ileri ya da daha doğru söylemek gerekirse daha karmaşık canlılara doğru bir evrimi gözler önüne seriyor. Fosillerin sunduğu bu tablo genetik benzerlikten tutun, yapısal değişikliğin gerektirdiği evrime kadar birebir uyuşma içerisinde. Kısacası, elde ettiğimiz tüm bulgular, evrim gerçekleştiğinde neler görmemiz gerekiyorsa o şekildedir. Bilimde yöntem bu şekilde işler, eğer her şey tek bir sonuca götürüyorsa onu reddetmenin bir anlamı kalmıyor sanırım...
Posted on: Fri, 18 Oct 2013 17:34:37 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015