Gezegenin Geleceği 1 Kasım 2013 Cuma Merhaba, Greenpeace - TopicsExpress



          

Gezegenin Geleceği 1 Kasım 2013 Cuma Merhaba, Greenpeace Kuzey Buz Denizinde petrol aramasını protesto ettiği Gazprom’dan, bu protesto nedeniyle Rusya’da tutuklanan Greenpeace eylemcilerinin ve iki gazetecinin serbest bırakılması için harekete geçmesini istedi. Greenpeace eylemcileri The Economist dergisinin İstanbul’da düzenlediği Enerji Zirvesi’nde Gazprom yetkilisi Merkel Kramer’e, tutuklu 30 kişinin fotoğrafının bulunduğu bir poster verdi ve serbest bırakılmaları için harekete geçmesini talep etti. Kramer’a eylemcilerden birinin Greenpeace’in baskın yapılan Arctic Sunrise adlı gemisinde aşçı yardımcısı olan Gizem Akhan olduğu ve ailesinin bir an önce çocuklarına kavuşmak istediği de hatırlatıldı. Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu Çağrı Özütürk de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Greenpeace’in eyleminin amacının Gazprom’un petrol arama faaliyetlerinin ardındaki tehdidi ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Özütürk “Gazprom’un petrol arama platformu çok eski. Eğer burada bir sızıntı olursa Gazprom’un sızıntıyı nasıl temizleyeceğine dair bir planı yok. İklim değişikliği nedeniyle Kuzey Buz Denizi’nin yüzde 75’ini son 30 yılda kaybettik. Gazprom bunu fırsat bilip bölgeden petrol çıkarmaya çalışıyor. Oysa acı olan şu ki, petrol, oradaki erimenin en büyük nedenlerinden biri. Artık yapılması gereken, dünyanın el değmemiş yerlerinde petrol aramak değil, petrol bağımlılığımızdan kurtulmanın yollarını aramak olmalı” diye konuştu. Hollanda Çevre Değerlendirme Kurumu ve Avrupa Komisyonunun ortaklaşa yaptığı çalışmaya göre, küresel düzeyde atmosfere salınan karbondioksit miktarının artış hızında ilk yavaşlama işaretleri görüldü. Dikkat azalan artış hızı karbondioksit salımı değil. Çalışmaya göre karbondioksit salımındaki artış hızı geçen yıl, 2000li yılların ortalamasına kıyasla yarıdan fazla azaldı. Rapora göre, geçen yıl atmosfere salınan karbon dioksit miktarı 34,5 tonla yeni bir rekora ulaştı. Ancak küresel ekonominin yüzde 3,5 oranında büyümesine karşın, karbondioksit salımı yüzde 1,4 oranında yükseldi. Ekonomik büyümeyle, karbondioksit salımının artış hızı arasındaki bağın da, daha az fosil yakıt kullanımı, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha çok devreye sokulması ve daha fazla enerji tasarrufuyla koptuğu vurgulandı. Çalışmaya göre toplam karbondioksit salımının yüzde 55ini üreten ABD, Çin ve Avrupa Birliği ülkeleri. Ancak raporda, bu ülkelerin üçünde de kayda değer gelişmeler olduğu belirtiliyor. Çinin karbondioksit salımının geçen yıl yüzde 3 arttığı belirtilirken, bunun 2000li yıllardaki yıllık yüzde 10luk artışa göre önemli bir aşama olduğu söyleniyor. Raporda, ABDde kaya gazına geçişin devamı, Çinin açıkladığı enerji planlarına uyması ve özellikle Avrupada yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı sürerse, karbondioksit salımı artış hızındaki yavaşlamanın kalıcı olabileceği vurgulanıyor. Raporun yazarlarından Greet Maenhout, Bu iyi bir haber, ama yeterli değil. Salım hala artıyor ve karbondioksit atmosferde 100 yıl boyunca kalıyor. Yani 2050de 2 derecelik sıcaklık artışı hedefine hala yaklaşamıyoruz dedi. Sinop’a yapılması planlanan nükleer santral için Türkiye ile Japonya arasında imzaların atılmasının ardından, kitle örgütleri santrale karşı çıktı. Nükleer santral konusunda endişeli olduklarını ve nükleerin çevreye verdiği zararın yanı sıra Karadeniz balıkçılığını da olumsuz yönde etkileyeceğini belirten KESK Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, “Sinop, geçimini doğal kaynaklarla sağlayan bir balıkçı kenti ve ormanlık alanlar burada çok yoğun. Sinop yüzde 70 ormanlık alan. Nükleer santral yapılmak istenen alanın ise yüzde 90’nı ormanlık alan. Buradaki köylülerimiz ve yurttaşlarımız geçimlerini orman ürünlerinden sağlıyor ve tarımla hayatlarını idame ettiriyorlar. Bu bölgede bir endüstriyel kirlenme ve bir ısı artışı olduğu zaman o bölgede ekolojik denge bozulacağından Sinop turizmi olumsuz yönde etkilenecek” diye konuştu. Yıllardır nükleer santralin insanlık için bir felaket olduğunu savunduklarını dile getiren Metin Gürbüz, “Bu konuda sivil toplum örgütleri bir araya gelerek nükleer santrallere karşı bir platform kurduk ve mücadelemiz devam ediyor” dedi Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi Kurşunlu Köyünde açılacak feldspat madeni ve yol çalışması için ormanlık alandaki ağaç kesimlerine karşı bir köylünün çadır kurup başlattığı açlık grevi büyüdü. 20 köylü daha 11 çadır kurarak açlık grevine başladı. Kurşunlu Köyü’ne yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki Killiktepe mevkiinde, özel bir firma tarafından işletilecek feldspat madeni ve oraya ulaşımı sağlayacak yol için ağaç kesimleri devam ederken, köylüler de tepkilerini arttırdı. Madene ve ağaç kesimine karşı ilk tepkisini, 200 kişilik Duran Köylü eylemiyle veren köylülerden 58 yaşındaki çiftçi Bülent Özüren, geçen pazartesi günü çadır kurup açlık grevine başlamıştı. Maden ve yol çalışması devam ederken köylüler de eylemlerini büyütmeye karar verdi. 20 köylü 11 çadır daha kurarak Bülent Özüren’in başlattığı açlık grevine katıldı. Madene giden yolu açmaya çalışan iş makinelerini hep birlikte oturup izleyen köylülerden 62 yaşındaki çiftçi Ramazan Demir, “Köyümüzün üstüne madencilerin çalışmasından dolayı taşlar düşmeye başladı. Ben de madene karşıyım. Ağaçların kesilmesini istemiyorum. Açlık grevine bu yüzden katıldım. Yakında bütün köy bu greve katılacak. Sesimizi duyurana kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi. Umuyoruz bu üzücü olay yetkililerin acilen devreye girmesiyle acilen çözümlenir. Yeşil ve barış dolu bir gelecek diliyoruz. Esen kalın. Editör: Dr. Uygar Özesmi - Çevre Bilimci ve Yazar Derleme: Orkun Aşa
Posted on: Sun, 03 Nov 2013 16:38:11 +0000

Trending Topics



PANDO*** 8th grader, Sarah Pando
Ai eu un bon contact avec le responsable de la jardinerie du Bois

© 2015