Gözlerimi kapayınca kendi kendime soruyorum: "Böyle bir yolda - TopicsExpress



          

Gözlerimi kapayınca kendi kendime soruyorum: "Böyle bir yolda uzun bir süre yürümeye dayanabilir miyim?" diye. "Ya cerahat saçan yaralarını yıkadığım hasta, hemen sana teşekkür edecek yerde, gene olmayacak şımarıklıklarla seni üzer, senin insanseverliğine değer vermek şöyle dursun, onun farkına bile varmaz, sana bağırmaya başlar, kaba sözler söyleyerek bir şeyler istemeye kalkışır, üstelik büyüklerden birine şikayette bulunursa (çok acı çeken insanlar sık sık öyle yaparlar ya) o zaman ne yaparsın? Duyduğun sevgi devam eder mi, etmez mi? Düşüncelerim bu noktaya gelince.. Ne oldu biliyor musun? İçim ürpererek bu sorunun karşılığını buldum, kendi kendime bir sonuca vardım: İnsanlara karşı duduğum o dediğiniz gibi "işe yarar sevgi"yi hemen söndürecek bir olay varsa, o da nankörlüktür. Başka bir deyimle, ben tıpkı ücret karşılığında çalışan bir işçi gibiyim. Hemen ücretimin ödenmesini, daha doğrusu bana değer verilmesini, sevgime karşılık olarak sevgi gösterilmesini istiyorum. Başka türlü olursa, insanları sevemem. Kadın, içten gelen bir duyguyla, kırbaçlar gibi kendi kendini suçluyordu. Sözlerini bitirince, kararlı, aynı zamanda bir şeyler beklediğini belli eden bir tavırla dedeye baktı. Dede: - Bu söyledikleriniz tıpkı, bana bir doktorun anlattıklarına benziyor. O doktor bana bunları anlatalı epey zaman oldu ya.. Her neyse, o doktor artık yaşlanmıştı, aynı zamanda belliydi ki, çok akıllı bir adamdı. O da tıpkı sizin gibi açık konuşuyordu. Gerçi sözlerinde bir şaka payı vardı; ama şakasında bile acı bir anlam seziliyordu. "Ben insanları seviyorum" diyordu. "Öyleyken de kendi kendime şaşıp kalıyorum. İnsanlığı tüm olarak ne kadar seviyorsam, tek tek insanlar olarak o kadar sevmiyorum. Bazen hayal kurarken, insanlık uğruna katlanacağım fedakarlıklar konusunda tutkuya varan isteklere kapılırım; hem de belki günün birinde insanlığın uğruna, gerekirse gerçekten kendimi bile feda edebilirim. Ama hiçbir insanla aynı odada iki gün olsun kalamam. Bunu daha önce denediğim için biliyorum. Bir insan bana biraz yaklaştı mı, kişiliği, özgürlüğümü sıkıyormuş, onurumu zedeliyormuş gibi olurum. Bir gece içinde dünyanın en iyi insanından bile nefret edebilirim. Kimine sofradan bir türlü kalkmadığından, kimine nezlesi olduğu için durmadan burnunu siliyor diye sinirlenirim. İnsanlar bana ellerini değdirdikleri anda onlara düşman kesiliyorum. Gelgelelim garip bir durum meydana çıkıyor; tek tek insanlardan ne kadar nefret edersem, tüm olarak insanlığa karşı duyduğum sevgi o kadar ateşli oluyor." diyordu. - Karamazov Kardeşler, Dostoyevski
Posted on: Thu, 05 Sep 2013 01:12:51 +0000

© 2015