Hate : Nefret etmek, beğenmemek, düşmanlık, iğrenmek, istememek , sevmemek, kin beslemek, iğrenme, kin hate crime : nefret suçu hate speech : nefret söylemi love-hate relationship : aşk-nefret ilişkisi world of hate : nefret dünyası love and hate : aşk ve nefret people hate and fear us : insanlar bizden nefret eder ve korkarlar hate someones guts : korkunç kin duymak, iğrenmek, hiç sevmemek hate to eat and run: yedikten sonra böyle hemen kalktığım için üzgünüm, kalkmak hoşuma gitmiyor ama my pet hate : en nefret ettiğim şey dont you hate that? : sen de bundan nefret etmiyor musun? I hate myself : kendimden nefret ediyorum I hate noise : gürültüden nefret ediyorum i hate to be the one telling you that : bunu benden öğrendiğiniz için üzgünüm i have got lots of reason to hate her/him : ondan nefret etmek için pek çok sebebim var
Posted on: Mon, 02 Dec 2013 14:49:32 +0000