Kadınlara ve Onlara İnanan Erkeklere... Biz kadınlar - TopicsExpress



          

Kadınlara ve Onlara İnanan Erkeklere... Biz kadınlar varlığımızı sadece birilerinin kızı, karısı, annesi, komşusu olarak ya da verilen eğitimle yüklenmiş misyonlarını büyük özverilerle yerine getirerek sürdürmeyiz, sahip olduğumuz tüm yetenek ve becerilerimizle bu rollerin dışında da varız varız. İş ve meslek sahibi olmadığımızda, sadece evde bile para-bütçe-yatırımdan ilişkilere, planlamadan uygulamaya, çocuklarımızı büyütmekten öte eğitmeye,yakınlarımızın başarıları için tüm gücümüzle desteğe her şeyi ve ama her şeyi çok zaman çok iyi yapıyoruz. Ev dışında ise ayrıca iş sahibi, meslek sahibi olarak bunların üstüne mesai yapıyoruz. Giriştiğimiz tüm işleri incelikle tasarlar, planlar ve gerçekleştirirken, sahip olduğumuz tüm yetenek ve becerilerimizle birlikte doğamızdan gelen ve bizi farklı kılan derin sezgi ve estetik öngörümüzü de kullanıyoruz. Bunca işi hızla ve hak ettiğince yaparak yaşayıp giderken, üstünde düşünmediğimiz, düşünmeye fırsat bulamadığımız bir şeylerin, bizden esirgenenlerin farkında mısınız? Biz kadınlardan en çok esirgenenin yönetmek olduğunu görüyor musunuz? Size, niye ayrıca seslenme ihtiyacı duyduğumu anlıyor musunuz? Ülkeyi de, kentleri de bunca zaman yöneten erkeklerden eksik değildik oysa... Sizce? Diyorum ki, bugüne kadar bırakın yönetmemizi, birlikte yönetmemizden bile uzak duruldu. Halbuki hesapta ve tabii hukukta, kadınlar olarak eşit haklara sahip vatandaşlardık. Seçme ve seçilme hakkının bir çok medeni ülkeden önce verilmiş olmasıyla övünsek de, iş bu hakları kullanmaya geldiğinde ise oylarımızla yetinildi. Acaba bu hakkın verilmiş olması bile fazlasıyla lütuf mu sayıldı yoksa zaten başka yollarla önümüz rahatlıkla kesilebildiği için sakıncasız mı görüldü bunca zaman? Bir kaç istisna bunun böyle olmadığını göstermeye yeter mi? Hele İktidarların zaman zaman başka maksatlarla da olsa doğrudan ya da dolaylı destek verdikleri kadın yöneticilere bakarak eşit haklara sahip özgür vatandaşlar sayılır mıyız?. Bugün artık kadının seçilme hakkının hakkıyla kullanılabileceği kestirimi ile telaşlanan birileri olursa bu, bu yoldaki rekabetimizin bile işe yarayacağı anlamına gelir diye düşünüyorum. Yönetimde eski olmak, ezbere biliyor olmak avantajları olduğu kadar sakıncalıdır da. Biz halk olarak son yıllarda iyice gördük bunu. Bu durum en iyisinden körleşme, sağırlaşma, otoriterleşmeye yol açabilir ki, bunun ne kentler ne de ülkeler için iyi bir şey olduğunu herhalde artık kimse iddia edemez. Kadınlar ne yeni başlamaktan ne de yeniden başlamaktan çekinmezler, onlar var olan donanımları ile olduğu kadar derinlerinden de bilirler neyin iyi olduğunu, neyin nasıl yapılacağını. Ben Muratpaşa Belediye Başkan Aday Adayı olarak kendime de, diğer kadınlara güvendiğim gibi güveniyorum. Biz Kadınlar kenti iyi biliriz, yapılacakları da... İçinde yaşamakla kalmayız çünkü... Her gün öğrenir, paylaşır, gereğini yaparız. Kent, içinde yaşayan herkesindir. Hizmet ise görevdir zaten. Ancak bundan fazlası varsa konuşulur. Antalya, bu yeryüzü cenneti Kent, kadınlar tarafından yönetilmeyi, çiçek gibi görünmeyi ve çiçek gibi kokmayı hak ediyor. Artık bu kente bir kadın eli değmeli, kadın aklı, hoşgörüsü, inceliği yansımalı diyorsanız, desteğinizle, fikirlerinizle, projeleriniz ve ne kadar olursa kişisel katkılarınız ile benimle birlikte ben de varım diyorsanız lütfen ulaşın. Sizinle daha güçlü, daha akıllı, daha ileri görüşlü, daha inançlı olacağımı biliyorum. Artık kadınlar el koymalı, bu daha fazla ertelememeli derken çoğunuzun böyle düşündüğünden, kalanının da bunu düşüneceğinden kuşku duymuyorum. Çiçek gibi bir Antalya için, bu paylaşım için, benim için, seçimler için lütfen düşüncelerinizi iletin. Hepinize tüm iyi dileklerimle selamlar değerli Kadınlar ve onlara inanan Erkekler..... Deniz FİLİZ
Posted on: Fri, 25 Oct 2013 22:15:38 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015