“Kanıt” dizisiyle adını duyuran Deniz - TopicsExpress



          

“Kanıt” dizisiyle adını duyuran Deniz Celiloğlu,“Muhteşem Yüzyıl”ın ardından “Çalıkuşu”nda karşımıza çıktı. En yakın arkadaşı Kâmran’ın büyük aşkı Feride’yi elde etmeye çalışan, bu uğurda kötülük yapmaktan da kaçınmayan Doktor Selim’i canlandıran Celiloğlu, “Selim, yaptıklarını kötülük olarak görmüyor ama bir yandan da vicdan azabı çekiyor. Çünkü Kâmran’a minnet borcu var” diyor. Oyuncuyla rolünü ve dizide neler yaşanacağını konuştuk. * “Çalıkuşu”, bir roman uyarlaması. Yani neler olup biteceğini kitabı okuyan herkes biliyor. Bu durum sizi endişelendirdi mi? Önyargılardan, eleştirilerden çekinmediniz mi? - Evet, özellikle genç kızların bildiği, okuyan herkesi etkileyen bir hikâye bu. Böyle projelerde beklenti çok yüksek oluyor tabii. Seyirciyi mutlu edebilecek miyiz gibi endişeler duyuyorsun o yüzden. Ama Timur Savcı işini iyi yapan bir yapımcı, dizimizin kadrosu da çok iyi. Ortaya güzel bir iş çıkacağından hiç şüphem yoktu. * Selim, sizi zorlayan bir rol mü? - Açıkçası ilk bölümde çok zorlandım. Çünkü karaktere hazırlanacak fazla malzemem yoktu. Selim, romanda olmayan bir karakter. Diğer oyuncular için daha kolay oldu rollerini çıkarmak, çünkü romanda her şeyleri belli ama Selim kurgu bir karakter olduğu için ben hâlâ yaratıyorum onu. Neyse ki senaristimiz Sevgi Yılmaz’ın kalemi çok güçlü. O iyi malzemeler verdikçe ben de karakterimi oturtmaya çalışıyorum. * Nasıl bir karakter çıktı ortaya sizce? - Selim, sürprizlerle dolu biri. Belirsiz bir karakter olması beni çok cezbediyor. Aslında hikâyeyi yönlendiren kişi. Dişli bir karakter. Hoş, seyirci böyle insanları sevmiyor ama ben kötü karakterleri seviyorum. Çünkü malzemeleri bol ve entrika içindeler. JÖN OLMAK İSTEMEM * Selim’in romanda olmaması, sizin için bir avantaj değil mi aslında? Ortada seyircinin sizi kıyaslayabileceği bir karakter yok sonuçta... - Kesinlikle öyle. Senaristimizle paslaşıyor gibiyiz. Bu durumu seviyorum. * Selim’in hikâyeye yön veren kişi olduğunu söylediniz. Kendinizi şanslı hissediyor olmalısınız... - Evet, böyle bir karakteri canlandırdığım için mutluyum. Bir de ben hep karakter oyunculuğunu sevmişimdir. Hiçbir zaman jön olmak istemem. * Neden? - Yeşilçam’a baktığımız zaman jönlerimiz belli; iyi adam hep iyi adam, kötü adam da hep kötü. Bu kalıp beni sıkıyor. Ben yan rolleri parlatmayı seviyorum. * Dizilerde en büyük yük, başrol oyuncularının omzunda olur. Sorumluluk almaktan mı çekiniyorsunuz yoksa? - Alakası yok. Aksine, yan rollerin sorumluluğu daha büyük. Çünkü daha az repliğiniz var ve kendinizi parlatmak için en doğru seçimleri yapmak zorundasınız. VİCDAN AZABI ÇEKİYOR * Selim, en yakın arkadaşı Kâmran’ın da hoşlandığı kıza; Feride’ye aşık. Romanda olmayan bu karakterin aşkı uğruna neler yapacağını öğrenebilir miyiz sizden? - Gerçekten biz de bilmiyoruz neler olacağını. Hatta sette bunu konuşuyoruz aramızda. * Peki Feride’yle aşk yaşar mı sizce? - Bunu burada söylersem olmaz. İzleyin ve görün. Ama şu kadarını söyleyebilirim; Selim çok hırslı bir adam. Feride’yi de kafasına koymuş bir kere. “Feride benim olacak!” diyor ve bunun için elinden geleni yapıyor. Adam aşık. Dizide aşık bir adamın neler yapabileceğini de gösteriyoruz. * Aşık bir adam neler yapabilir? - Bu adam bolca kötülük yapıyor ama bunları kötülük gibi görmüyor. Bir yandan da vicdan azabı çekiyor. Çünkü Kâmran ve babasına minnet borcu var. Onların yanında büyümüş, o ailenin içinde kendini iyi hissetmiş. KARŞILIK ALAMIYORSAN EFENDİ GİBİ ÇEKİL * Bu yaptıklarıyla sonunda Feride’nin ilgisini çekebilecek mi? - Çekmesi lazım. (Gülüyor) Çünkü çekemedikçe kendinde var olma nedeni bulamayacak. Selim’in hayatta var olma sebeplerinden bir tanesi bu. * Bir adamın, tüm hayatını bir kadına; üstelik karşılıksız sevdiği bir kadına adaması doğru mu sizce? - Bence manyaklık. Yapılacak şey değil. Duyguların karşılıklı değilse efendi gibi çekilirsin. * Siz aşkınız için Selim’in yaptıklarını yapmazsınız yani? - Selim gibi davranır mıyım... Belki bir yere kadar. Ama insanların canını yakmak, özgürlüklerine, özel hayatlarına müdahale etmek söz konusuysa ben oralarda yokum. * “Çalıkuşu”ndan önce hangi işlerde yer almıştınız? - En son “Muhteşem Yüzyıl”da üç bölüm oynamıştım. Konuk oyuncuydum orada. Ondan önce de “Kanıt” dizisindeydim, o ise 100 bölüm sürmüştü. Başka dizim olmadı. * Oyunculuk eğitimi aldınız mı? - Evet, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdim. * Bu işi yapmaya ne zaman karar vermiştiniz? Çocukluk hayaliniz miydi oyunculuk? - Evet, çok eskiye dayanıyor. İlkokuldan hemen sonra okuldaki oyunculuk kulübüne girmiştim. Aileme de “Bundan başka iş yapmayacağım” demiştim. Problemler yaşadık o dönem. “Oğlum önce eline mesleğini al” filan dediler. * Şu an mutlular mı yaptığınız bu seçimden? - Başlarda çok tedirgin yaklaşan annem, şimdi oynadığım dizileri hiçbir bölümü kaçırmadan izliyor. Oyunlarıma da mutlaka geliyor. Şu an mutlular. SELİMDEN NEFRET EDİYORLAR * Seyirciden nasıl tepkiler alıyorsunuz? - İnsanlar Selim’i sevmiyor. Sosyal medyada okuyorum, nefret ediyorlar karakterden. Bu da benim hoşuma gidiyor. Demek ki iyi iş çıkarıyorum. BÜYÜK HIRSLARIM YOK * Oyunculukta hedefiniz ne? - Farklı karakterleri oynamak istiyorum. Umarım iyi bir karakter oyuncusu olabilirim. İstediğim şey bu. Başarı hırsı çok yüksek olan bir adam değilim. Hayattan zevk almaya bakıyorum. Tabii ki başarılı olmak istiyorum ama dediğim gibi büyük hırslarım yok.
Posted on: Wed, 30 Oct 2013 11:49:20 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015