MUSTAFA KEMAL’İ NASIL TANIDIM? Prof. Yük. Müh. Seyfettin - TopicsExpress

MUSTAFA KEMAL’İ NASIL TANIDIM? Prof. Yük. Müh. Seyfettin Saraçoğlu (***) MUSTAFA KEMAL HAKKINDAKİ İLK ANILARIM, O’NA OLAN HAYRANLIK VE BAĞLILIĞIM 1919 YILI MAYIS AYININ ORTALARINDA BAŞLAMIŞ VE ZAMANLA ARTMIŞTIR. O GÜNLERDE 3-4 YAŞINDA KÜÇÜK BİR ÇOCUKTUM. I.DÜNYA SAVAŞI’NIN RUHSAL ÇÖKÜNTÜSÜNÜ HİSSETTİRMEMEYE ÇALIŞAN AİLEMLE, İZMİR’DE OTURUYOR VE BÖYLE BİR ORTAMDA TATLI BİR HAYAT SÜRÜYORDUM. BİR GÜN KARA KAPKARANLIK BİR GÜNDÜ O GÜN ( 14 MAYIS 1919) İKİNDİ EZANINA DOĞRU DAVULLAR ÇALIYOR VE MÜNADİLER, KULAKLARIMDA HALA AKİSLER YAPAN “ EY AHALİ, VATANINI, MİLLETİNİ, DİNİNİ SEVENLER BU AKŞAM MAŞATLIKTA TOPLANIN “ ÇAĞRISINDA BULUNARAK DAVULUNU TOKMAKLIYORDU. DAVULUN VE MÜNADİNİN SESİ KESİLDİĞİ ZAMAN EVDE TELAŞLI BİR HAZIRLIK BAŞLADI. SONRA NE OLDU? HATIRLAMIYORUM. ERTESİ GÜN ( 15 MAYIS 1919 ) UYANDIĞIM ZAMAN EV KASVETLİ VE BUNALTICI BİR MATEM HAVASINA BÜRÜNMÜŞTÜ. BÜYÜKLERİN DUDAKLARINDAKİ TEBESSÜM YOK OLMUŞ, YÜZ ADALELERİ KASILMIŞTI. KONUŞULANLARDAN YUNAN ASKER’LERİNİN İZMİR’E AYAK BASTIKLARINI ÖĞRENDİM. YUNAN ASKER’LERİ VE YERLİ RUM’LAR TÜRK’E ZULÜM, TÜRK’LÜĞE HAKARET EDİYORLARMIŞ. BU OLAYLAR DİLE GETİRİLİYORDU. ANCAK, BU DURUM KARŞISINDA EVDEKİ BÜYÜKLER, BİR ŞEYLER YAPAMAMANIN UTANCI İÇİNDE KÜÇÜLÜYOR VE ADETA BİZLERİN YÜZÜNE BAKMAYA UTANIYORLARDI. O GÜNLERDE, BİLİNÇALTI, AÇIKLAMASI İMKÂNSIZ BİR HİS, BANA YAŞANMASI, NEFES ALINMASI, GÜÇ BİR ORTAM İÇİNDE BULUNDUĞUMUZU ANLATIYOR, EZİKLİĞİNİ YAŞATIYORDU. GÜNLERDEN BİR GÜN, EVDEKİ BU HÜZÜNLÜ HAVA BİRDEN DEĞİŞTİ. HERKESE BİR CANLILIK, ZİNDELİK VE ŞEVK GELDİĞİNİ; YAŞAMA İSTEĞİNİN YENİLENDİĞİNİ HİSSETTİM. EVE GİZLİ GELEN GAZETELER GİZLİ GİZLİ OKUNUYOR; BİR SÜRÜ HEYECANLI KONUŞMALAR OLUYOR, SIK SIK MUSTAFA KEMAL’DEN SÖZ EDİLİYORDU. MUSTAFA KEMAL ADI EVİMİZE NEŞE, BÜYÜKLERİN KALPLERİNE HUZUR GETİRMİŞTİ. İŞTE, YÜZÜNÜ GÖRMEDEN, MUSTAFA KEMAL’İ BÖYLE TANIDIM VE SEVDİM. ARTIK EVDE MUSTAFA KEMAL’DEN SIK SIK SÖZ EDİLİYOR, DUALAR OKUNUYOR VE GÜNLERİMİZ BÖYLECE GEÇİP GİDİYORDU. YUNAN ASKER’LERİNİN SOKAKLARDAKİ KİBİRLİ YÜRÜYÜŞLERİ, YUNAN BAYRAK’LARININ ŞEHİRDE BOY GÖSTERMELERİ HERKESİN SİNİRLERİNİ YIPRATMIŞTI. YUNAN İDARESİ TÜRK BAYRAĞI’NIN ASILMASINI KESİNLİKLE YASAK ETMİŞ OLACAK Kİ HİÇ BİR YERDE TÜRK BAYRAĞI’NA RASTLANMIYORDU. ANCAK O RAMAZAN AYLARI’NDA, YALNIZ İFTAR VAKTİNİN BELİRLENMESİ İÇİN HİSAR CAMİ MİNARESİ’NE TÜRK BAYRAĞI ASILMASINA İZİN VERİLMİŞTİ. BEN DE BAYRAK SEVGİSİ VE TUTKUSU O GÜNLERİN OLUŞTURDUĞU KALICI BİR DUYGU VE TUTKU OLMUŞTUR. BİRGÜN, MÜBAREK BİR CUMA GÜNÜ (8 EYLÜLK 1922) DURUMDA BİR OLAĞANÜSTÜLÜK VARDI. UZAKLARDAN GELEN TOP SESLERİNİ DUYUYORDUK. GECE ÇOCUKLAR VE KADINLAR EVLERDE KUŞKULU DAKİKALAR GEÇİRİRKEN, RUM KİLİSESİ’NİN TEŞKİLATLANDIRDIĞI YERLİ RUMLARIN, MASUM TÜRK HALKI’NI HUNHARCA KATLETMELERİNİ ÖNLEMEK İÇİNDE TÜRK ERKEK’LERİ, SOKAKLARDA HERŞEYLERİ İLE NAMUSLARINI, CAN VE MALLARINI KORUMAK İÇİN SABAHA DEK AYAKTA İDİLER. 9 EYLÜL CUMARTESİ, ŞAFAKLA BERABER HER ŞEY SUSMUŞ BASMAHANE KARAKOLU’NDA TÜRK BAYRAĞI DALGALANIYOR, ŞEHİRDE ULVİ BİR SESSİZLİK HÜKÜM SÜRÜYORDU. HEYECANLA BEKLİYORDUK! BİRDEN YOKUŞTAN YUKARI ÇIKAN ATLARIN NAL SESLERİ İŞİTİLDİ. O NE MAHŞERİ BİR GÜN DÜ YARABBİ? BÜTÜN İZMİR, İHTİYARI GENCİ İLE SOKAKLARA TAŞMIŞ, YALIN AYAK, BAŞI AÇIK KADINLAR ATLARIN ÖZENGİLERİNE ASILMIŞ, KAHRAMAN SÜVARİLERİN TOZLU AYAKLARINI ÖPÜYORLAR, HIÇKIRIKLARLA DEFALARCA ÖPÜYORLARDI. BAYRAK GÖNDERİNİ MAHMUZLARINDAKİ YUVAYA YERLEŞTİRMİŞ, YAĞIZ BİR SÜVARİ GÜRLEDİ. “ YOL AÇIN! KADİFE KALE’YE BAYRAĞI DİKİP DALGALANDIRMAKTA GECİKMİYELİM. “ DİYEREK ATINI ŞAHA KALDIRDI VE KALABALIK ARASINDAN YOKUŞU HIZLA TIRMANARAK UZAKLAŞTI DEVRİK SAKALLI SÜVARİSİNİ, TAŞIMAKTAN YORULMUŞ BİR AT EVİMİZİN TAM ÖNÜNDE DURDU. BİNİCİSİNİN TÜM GAYRETLERİNE RAĞMEN BİR ADIM İLERLEMİYORDU. SÜVARİ ATINDAN İNDİ. BÜYÜKLER SÜVARİNİN ETRAFINI ALDILAR, ANLATTIKLARINA BEN DE KULAK VERDİM.” SON MOLAYA ATLAR UYMADILAR TEPİNİYORLAR VE ONLARI ZAPTETMEK MÜMKÜN OLMADIĞINDAN KOMUTAN MOLAYI KALDIRDI. BU AT BENİM GİBİ YAŞLI OLDUĞUNDAN DAHA FAZLASINA DAYANAMADI ” DİYORDU. TÜRK’ÜN, TÜRK’LÜĞÜN ONUR VE GURURU KURTARILMIŞ, MUSTAFA KEMAL’İN ŞANLI ORDULARI KOMUTANLARININ EMRİNİ YERİNE GETİRMİŞ VE AKDENİZ KIYILARINA İNMİŞTİ. BÜTÜN BİR ULUS SEVİNÇ GÖZYAŞLARINI TUTAMIYORDU. DÜNYAYA MEYDAN OKURCASINA, ESARETE KARŞI BU ŞAHLANIŞ, ULUSUNUN MEZİYETLERİNİ İYİ BİLEN MUSTAFA KEMAL’ İN KOMUTASINDA ZAFERE ULAŞMIŞTIR. ANCAK, BÜYÜK TÜRK, BÜYÜK İNSAN BÖYLE BİR ANDA HERKESİN DUYDUĞU MUTLULUĞU YETERLİ GÖRMEDİ. HERKESİN DÜŞÜNDÜĞÜNÜDÜŞÜNMEDİ, YANINDAKİLERE DÜŞÜNCELİ BİR BAKIŞLA; “ AMMA ASIL İŞİMİZ BUNDAN SONRA BAŞLIYOR “ DEMEK SURETİYLE DEVLET VE HÜKÜMET İDARESİNDE, TOPLUM YAŞANTIMIZDA İLİM VE KÜLTÜRDE, ÇAĞDAŞ UYGARLIK YOLUNA GİRMEMİZİN ZORUNLULUĞUNU VURGULADILAR. CEHALETİ DE YENMEK GEREKİYORDU. İNKİLAPLAR, İNKİLAPLARI YILDIRIM HIZI İLE İZLİYOR VE HEMEN GERÇEKLEŞİYORDU. ATATÜRK BU ARADA OKULLARA GİDİYOR, DERSLERE VE İMTİHANLARA KATILIYOR GEREKEN İRŞATLARDA BULUNUYOR. ÖZELLİKLE TARİH İMTİHANLARINDA ÖĞRENCİLERE SORULAR SORUYOR VE GEREKTİĞİNDE KENDİSİ CEVAPLANDIRIYORDU. BU ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRDÜĞÜ DÖNEMDE ATATÜRK’Ü İKİ KEZ YAKINDAN İZLEME BAHTİYARLIĞINA ERİŞTİM. O ZAMANLAR GALATASARAY LİSESİ’NDE OKUYORDUM SENE 1930… 6 NCI SINIFTAYIM. DERSİMİZ RESİM… HOCAMIZ MONSIEUR MAMBOUR… ATATÜRK SINIFA GİRDİ, SIRALAR ARASINDA DOLAŞTI, YAPTIKLARIMIZI İZLEDİ HOCAMIZLA FRANSIZCA KONUŞTU, BANA SORULAR SORDU VE SINIFTAN AYRILDI. TARİH HAZİRAN 1933 ORTAOKUL BİTİRME İMTİHANLARI YAPILIYOR, BİZ TARİHTEN İMTİHAN OLUYORUZ. İMTAHANA HEYECANLA GİREN ARKADAŞLARIMIZ MEMNUNİYET İFADE EDEN BİR YÜZLE İMTİHANDAN ÇIKIYOR. SEBEBİNİ SORUYORUZ ÇOK İLGİNÇ SORULARA MUHATAP OLDUKLARINI VE CEVAPLARIN BERABERCE OLUŞTURULDUĞUNU BELİRTİYORLARDI. NE YAZIK Kİ İMTİHAN SIRASI BANA GELMEDEN ATATÜRK OKULDAN AYRILDI VE BÖYLECE ATATÜRK’ÜN HUZURUNDA İMTİHAN VERME MUTLULUĞUNA ERİŞEMEDİM. İZCİ OLARAK KATILDIĞIM CUMHURİYET’İN 10. YIL TÖRENLERİNDE ATATÜRK’Ü SON OLARAK GÖRDÜM, İZLEDİM VE SELAMLADIM. O GÜN O’NUN TÜRK MİLLETİ’NE OLAN İNANÇ VE GÜVENİNİN SARSILMAZLIĞINI KENDİ SESİNDEN DİNLEYEREK İÇİME SİNDİRDİM. NUTKUN SONU NE KADAR ANLAMLI VE GÜVEN VERİCİ İDİ. "" NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE "" BU CÜMLENİN İÇERDİĞİ KAVRAMI BENLİĞİME NAKŞETTİM VE HER ZAMAN ONDAN GÜÇ ALDIM. ATATÜRK, MİLLETİNİN GÜÇLÜ YAŞAMINI CUMHURİYET YÖNETİMİNDE GÖRMÜŞ VE ONU TÜRK GENÇLİĞİ’NE VE YAŞAYAN HER TÜRK’E EMANET ETMİŞTİR. EMANETİN SAĞLAM ELLERDE OLDUĞUNA İNANDIĞI İÇİNDİR Kİ BU BÜYÜK İNSAN ; “ BENİM NAÇİZ VÜCUDUM BİR GÜN ELBET TOPRAK OLACAKTIR. FAKAT TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR. “ GERÇEĞİNİ DİLE GETİRMİŞTİR. ATA’MIZ BÜTÜN ÖMRÜ BOYUNCA HER ZAMAN VE HER YERDE ULUSUNUN YETENEK VE ÜSTÜN MEZİYETLERİNE İNANMIŞ BİR ÖNDER OLARAK BİZLERİ UYARMASINI BİZLERE YOL GÖSTERMESİNİ BİLMİŞTİR. O, BİZDEN OLDUĞU İÇİNDİR Kİ HER ZAMAN BİZİM İLE MİLLETİNİN ÖZ EVLATLARI İLE BERABER YAŞIYOR VE KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYET’İ DE SONSUZA DEK YAŞIYACAKTIR. ONUN BU MANEVİ VARLIĞI, MİLLETİNİN EN BÜYÜK HAZİNESİDİR. (***) Emekli Öğretim Üyesi