Ne düşünüyorsun?PYD lideri Salih Müslim Amberin Zamana - TopicsExpress



          

Ne düşünüyorsun?PYD lideri Salih Müslim Amberin Zamana konuştu. AMBERİN ZAMAN / Taraf - Halk Savunma Güçleri veya YPG son bir kaç haftadır El Kaideye bağlı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Nusraya karşı son derece kritik galibiyetler elde etti. Bu galibiyetler son aylarda iyice şiddetlenen savaşı YPGnin lehine çevirdiği gibi Abdullah Öcalan temelli Kürt hareketini de daha da güçlendirdi. Nedenlerine gelmeden YPGnin ele geçirdiği Til Koçer ve Til Halefin neden kritik önemde olduğunu hatırlatalım. 27 Ekimde YPGnin denetimine geçen Til Koçer IŞİDin en önemli lojistik kaynağıydı. Buradan silah, bomba, mühimmat ve militanlar Iraktan Suriyeye gidip geliyorlardı. El Kaidenin Iraklı Şiilere yönelik saldırılarının arttığı bugünlerde doğal olarak Irakın Şii başbakanı Nuri el Maliki YPGnin zaferinden memnun. İddia edilenin tersine Irak ordusu YPGnin yanında savaşmadı; ancak sınıra takviye güç yolladığı Batılı kaynaklar tarafından da teyit ediliyor. Til Koçerin ele geçmesi Türkiye ve Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin (IKYB) Suriyeli Kürtler üzerinde uyguladığı fiili ambargonun etkilerini hafifletti. PKK militanlarının da Iraktan Suriyeye geçişi için yeni bir koridor açtı. Til Halef ise YPGnin temmuzda ele geçirdiği Serekaniyenin dört kilometre batısında yer alan bir tepe köyü. Ceylanpınarın hemen karşısında. Ceylanpınara son gittiğimde Til Halefin YPG tarafından ele geçirilmesine Türkiyenin alsa izin vermeyeceği söyleniyordu. Çünkü Til Halef Irak sınırından Serekaniyeye kadar uzanan ve YPGnin kontrolünde bulunan kesintisiz Kürt yerleşim bandının yine Kürt yoğunluklu Afrin ve Kobaniyle kavuşması yolunda önemli mevzilerden biri sayılıyor. Til Halefin YPG tarafından alındığını duyduğumda ya Türkiye YPGyle çatışan gruplara lojistik desteği kesti yahut YPGyle artık başa çıkılamıyor diye düşündüm. Biz bu satırları yazarken tesadüfen PYD Eşbaşkanı Salih Müslim aradı! Ve sorumun cevabını aldım! Türkiye son süreçte El Kaidecilere El Nusraya IŞİDe yani çetelere yardımı kesti. Öyle görünüyor dedi. Ve sözlerini şöyle sürdürdü: Eskisi gibi çeteler Türkiye üzerinden girip bizlere saldırmıyor. Bu çok sevindirici bir haber. Umarız Türkiyenin bu tutumu sürer. Biz her zaman dedik, ve demeye devam ediyoruz. Biz Türkiye ile dostluk ilişkileri kurmak istiyoruz. Bağımsızlık veya federal bir yapı peşinde değiliz. Til Halefteki zaferde Türkiyenin desteğini çekmesinin payı var mıydı? Evet dedi Salih Müslim. Türkiye politikasını neden değiştirdi? Uluslararası baskının önemli payı var, ayrıca bu gruplar Türkiyenin güvenliğini de tehdit ediyor yorumunda bulundu. Ancak iki gün önce Arap basınına yansıyan bir habere dikkat çeken Salih yine de tam sevinmek için erken olabilir dedi. Arap basınında yer alan iddialara göre Reyhanlıda 20 ayrı muhalif grupla biraraya gelen Suudi Arabistan ve Katar yetkilileri Muhammed ordusu adıyla yeni bir oluşum kurmuş. Bu iddiayı araştırma vaktim yoktu çünkü şu anda okuduğunuz yazıyı gazetemizin ilk baskısına yetiştirmem gerekiyordu. (Hızlıca İngilizce ve Türkçe arama yaptığımda Googleda böyle bir habere rastlamadım.) YPGnin bundan sonraki hedefi Muslimin oğlu Şervanın öldürüldüğü Tel Abyad olsa gerek. Acaba öyle mi, diye sorduğumda Müslim olabilir dedi. YPG bunu daha önce denedi ama geri püskürtülmüştü. Tel Abyad Arap yoğunluklu olan ve güneye, Rakkaya doğru uzanan bir bandın başlangıç noktası. Bant yarıldığında Suriyeli Kürtler Türk sınır hattı boyunca neredeyse kesintisiz şekilde birleşebilecek. Bu kez başarabilirler mi? Türkiye ne yapar? Bilinmez. Ancak BDPnin 28 Ekimde düzenlediği Yeni Ortadoğuda Kürtlerin rolü konulu panel için Washingtona gittiğimde net olarak şunu hissettim. Amerika açısından Suriyedeki iç savaş demokrasi mücadelesi olmaktan çıkıp El Kaide odaklı terör sorunu hâline doğru eviriliyor. Bu bağlamda YPGnin aşırı unsurlara karşı verdiği mücadele Amerikanın çıkarlarıyla örtüşürken Türkiyenin bu gruplara şu âna kadar sunduğu destek derin rahatsızlık yaratıyor. Türkiyenin de telkinleriyle hâlen ABD vizesi alamayan Müslimle ilgili politika ABD yönetiminde, konuyla ilgilenenler arasında tartışılıyor. PKKnin aksine ABDnin terör listesinde yer almayan PYDyle ilişki kurulması gerektiğini savunanlar çoğalıyor. Ancak Cenevre-2 konferansı öncesinde Amerikan heyetiyle biraraya gelmek isteyen Müslim olumlu yanıt alamadı. Cengiz Çandarın da konferansla ilgili yazılarında da belirttiği gibi Avrupadaki Kürtler arasında en örgütlü olanı sayılan Abdullah Öcalan temelli Kürt hareketi ABDde de zemin kazanmaya başlıyor. Ulusal Basın Kulübünde düzenlen konferans ABDnin eski Ankara Büyükelçisi Jim Jeffrey gibi ağır topları konuşmacı olarak ağırladı. Salon hınca hınç doluydu. Dinleyiciler arasında Obama yönetiminde görevli bazı kişiler dikkatimi çekti. Talabaninin oğlu Kubatın boşalttığı IKYBnin Washington temsilciliği hâlen boş. Bu durum KDP ile KYBnin bir türlü yeni bir isim üzerinde uzlaşamamasından kaynaklanıyor. Özellikle KDPnin PYDye karşı sergilediği katı tutum kendisini destekleyen Kürtler tarafından dahi kınanıyor. KDP Kürtler arasında bu yüzden irtifa kaybediyor. Özetle şunu diyebiliriz. Abdullah Öcalan temelli Kürt hareketi farklı kollardan yükselişte.bikes savas
Posted on: Fri, 08 Nov 2013 07:13:22 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015