OKUYUNUZ... Frankfurt geçtiğimiz hafta sonu çok önemli - TopicsExpress



          

OKUYUNUZ... Frankfurt geçtiğimiz hafta sonu çok önemli etkinliklere sahne oldu. Bunlardan biri, neredeyse beş yıldır tutuklu bulunan Mustafa Balbay’ın tecritte tutulduğu hücrenin aynısının, Alte Oper Meydanı’nda sergilenmesiydi. Bu etkinlik için derneklerin kapıları çalındığında, birkaç genç için neden böyle bir şey yapmak istediklerini anlatmak gerçekten çok kolay olmamıştı. Hiç kimsenin adı geçmeden, topluma mal olacak bir protesto gösterisi, bugüne kadar çok alışılmış olan bir şey değildi. Bize bunu kaça yaparsın diye kapısı çalınan inşaat firması, “ne parası, fikir özgürlüğü için bu bizim görevimiz” cevabını veriyordu. Basın toplantısının yapılacağı yer, ısrarlara rağmen masraflarını bile almıyordu. Taksici, otelci, afişci, broşürcü hep destek olmaya çalışıyordu. Avrupa’nın birçok bölgesinden telefonlar geliyor, insanlar ne yapabileceklerini soruyorlardı. Etkinlikten üç saat önce üç yüz kilometre mesafeden gelen biri, bir zarfa para koymuş, “Buyurun” diyordu, “İhtiyacınız vardır”. Kitaplar bedava dağıtılmasına rağmen, her meslek grubundan insan çorbada tuzu olsun istiyor, en azından az bir miktar kabul edilmesini rica ediyordu. Ancak ihtiyaç yoktu, kimseden yardım kabul edilmedi. O akşam Frankfurt’ta anlamlı bir akşam oldu. Sıfır bütçeyle yola çıkılmasına rağmen, bir şekilde o hücre oraya dikilmişti. Yarın Balbay gazeteleri okuduğunda, belki biraz umutlu olabilecekti. Kimler yoktu ki destekleyenler arasında, Türkler, Kürtler, Almanlar, Çinliler, uçakta yanına oturduğumuz ve etkinliğin broşürünü verdiğimiz yaşlı teyze, Aleviler, Sünniler, Hristiyanlar, Ateistler, Burdurlular, İzmirliler, İstanbullular, Atatürkçüler, sosyal demokratlar, sosyalistler… Her meslek grubundan insan vardı. Doktorlar, mühendisler, müzisyenler, oyuncular, bankacılar, şarkıcılar, siyasetçiler… Gözler sadece bir meslek grubunu aradı: Gazeteciler. Orada olan bir avuç yürekli insanın dışında, kişisel hesaplardan dolayı hiçbir gerekçeleri olmamasına rağmen o hücreye gelmeyen, sırf bu organizasyonu kendileri yapmadıkları için desteklemeyen ve yokmuş gibi davranan gazeteciler. Orada hep birlikte gördük ki, her insanın, her mesleğin sahtesi var. Bazılarının sahtesini anlamak kolay, bazılarınınki zor. Gazetelerde, dergilerde hep okuyoruz. Sahte doktor ameliyatta, sahte mühendis inşaatta, sahte polis karakolda. Bunların sahtesini anlamak kolay. Diploması var mı bak, hemen ortaya çıkıyor. Gazetecinin sahtesiyse, ancak böyle günlerde belli oluyor…
Posted on: Thu, 21 Nov 2013 03:03:48 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015