OSMANLI’DA GEMİLERİN DENİZE İNDİRİLMESİ Osmanlı devlet - TopicsExpress



          

OSMANLI’DA GEMİLERİN DENİZE İNDİRİLMESİ Osmanlı devlet geleneği içinde önemli gün ve olaylarda yapılan teşrifat törenleri Osmanlı hanedanının gücünün ve zenginliğinin bir gösterisi olarak önemliydi. Gemilerin denize indirilmesi töreni de bu çerçevede Osmanlı Devleti’nin büyüklüğünü sergileyen önemli bir törendi. Osmanlı donanmasına ait gemilerin denize indirilmesi işi gerek Tersane-i Amire’de gerekse taşra tersanelerinde gerçekleştirilsin, devlet tarafından dikkatle düzenlenmekteydi. Bu sürecin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için gemilerin denize indirileceği bölgenin düzenlenmesi, gerekli malzemenin temini gibi ön hazırlıkların yapılması gerekmekteydi. Gemilerin inşa yerlerinden denize taşınabilmesi için bir takım özel malzeme ve araç-gereçler kullanılmaktaydı. Tersane-i Amire personelinden görevlendirilen bir gurup ise bir donanma kaptanının emri altında denize indirme işleminin çeşitli aşamalarında çalışmaktaydı. GEMİLERİN DENİZE İNDİRİLMESİ TÖRENİ Osmanlı’da gemilerin denize indirilmesi sırasında tören yapılmasının Donanmâ-yı Hümâyûn’a ait gemiler için söz konusu olduğu görülmektedir. Bir geminin yapımına başlanacağı zamanı belirten eşref saatin belirlenmesinde olduğu gibi, inşası biten gemilerin denize indirileceği gün ve saat de dakikasına kadar müneccimbaşı tarafından hesaplanmaktaydı. Müneccimbaşının bir uğurlu saat tespit edebilmesi için önce kaptan-ı deryanın bu konuda bir takrir vermesi gerekmekteydi. Bu takrire göre müneccimbaşının hazırladığı zayiçe bir hatt-ı hümayun ile birlikte tekrar kaptan-ı deryaya gönderilirdi. Sadece geminin denize indirilme saatini değil, bu olay için yapılacak olan törene başta padişah olmak üzere katılacak olan görevlilerin tören alanına gelmeleri gereken saatler de önceden belirleniyor ve ilgili kişilere gönderiliyordu. Tören gününden önce padişah ve sadrazamın töreni izlemek için oturacakları yerler hazırlanıyordu. Bu yer, genellikle geminin denize indirileceği yerin yakınlarına demirli olan bir başka gemi idi. Bu geminin arka tarafında padişah, orta direk yakınında da sadrazam için bir gölgelik hazırlanıyordu. Geminin denize indirilmesinden önceki gün tersanede pilav, zerde gibi yiyecekler hazırlanıp tersane amelesine ve fakirlere dağıtılıyordu. Tören günü, geminin denize indirilmesi için belirlenmiş olan saatten 2-3 saat önce devlet görevlileri kendilerine gönderilmiş olan saate göre tersaneye gelmeye başlıyorlardı. Buna göre önce yeniçeri ağası, defterdar ve rikab-ı hümayun ağaları, onlardan sonra şeyhülislam ve ondan kısa bir süre sonra da sadrazam, en son padişah gelmekteydi. Zaten tersanede bulunmakta olan kaptan-ı derya için bir saat belirlenmesi söz konusu değildi. Padişah iskeleye çıkıp gölgeliğine gidince kaptan-ı derya ve tersane emini denize indirilecek kalyonun yanına gidip padişahın emrini bekliyorlardı. Belirlenmiş olan saat gelince padişahın müsaadesinin ardından dua ile kalyonun baş ve kıç taraflarında kurbanlar kesiliyor ve dua eden şeyhe çuka ferace giydirilerek geminin indirilmesine başlanıyordu. Gemilerin denize indirilmesinin ardından çeşitli devlet görevlileri ile tersane çalışanlarına hilat verilmekteydi. Padişah ve diğer devlet adamlarının askı adı verilen kumaş hediyeleri de teknenin üstüne asılır ve törenden sonra geminin mühendisi, ustası, mimarı ve işçileri arasında paylaşılırdı. Gemilerin denize indirilmesinin ardından yapılan top ateşi de törenin bir parçasını oluşturmaktaydı. Kalyon ve firkateyn gibi büyük hacimli savaş gemileri için yapılan törenlerin yanı sıra filika ve sandal gibi daha küçük gemiler için de tören yapıldığı görülmektedir. Bu törenler oldukça sade olmakla birlikte büyük gemiler için yapılan törenlerin ana hatlarını (dua okuma, kurban, top atışı ve hilat merasimi) içermekteydi. Geleneğe göre padişah bütün törenlere değil, sadece kalyon gibi büyük gemiler için yapılan törenlere ve bazen katılıyordu. II. Mahmut, denize indirilecek olan bir geminin törenine katılıp katılmayacağı kendisine sorulduğunda padişah olmasından sonra denize indirilecek ilk gemi olması dolayısıyla katılacağını belirtmişti. Küçük gemilerde ise tören bazen sadrazamın katılımıyla gerçekleştiriliyor bazen de sadece kaptan-ı derya töreni gerçekleştiriyordu. Törenler sırasında kaptan-ı derya İstanbul’da değilse onun görevini tersane emini üstlenmekteydi. GEMİLERİN DENİZE İNDİRİLMESİ ÖNCESİNDE YAPILAN HAZIRLIKLAR Bir geminin denize indirilmesi sadece inşasının bitmesi ile değil, denize indirilebilmesi için gerekli olan hazırlıkların tamamlanabilmesiyle ilgiliydi. 1789 yılında Tersane-i Amire’de inşa edilen bir çektirinin hazırlıkları uzayınca ancak tüm gece boyu sabaha kadar devam eden çalışmalar sonucu tören vaktine yetiştirilebilmişti. Bu nedenle gemilerin yapımının bitmesine yakın denize indirme için gerekli olan hazırlıklara başlanmaktaydı. İstanbul tersanesinde denize indirme işleminde kullanılacak kızak ve felenk dışında malzeme ve personel eksiğinin fazla olmaması hazırlıkların gemilerin bitmesine oldukça yakın günlerde başlamasını sağlıyordu. Tersane-i Amire’de inşa edilen ve bitim tarihi yaklaşan kalyonun kalafatlanması, kızakların yerleştirilmesi gibi hazırlıkların denize indirilme gününden yirmi gün önce yapılması gerektiğini belirten tersane emini bu işlerin tamamlanabilmesi için denize indirilme gününün tespitini istemişti. Taşra tersanelerinde inşa edilen gemilerin denize indirilmeleri ise gerekli araç-gereç ve personelin İstanbul’dan gönderilmesine bağlıydı. Bu konuda İstanbul’a bağımlılık, taşra tersanelerinde gemi inşası ile görevli olan kişilerin gemilerin yapımının bitmesinden daha erken bir tarihte gerekli hazırlıklara başlamalarını, denize indirme işi için gerekli olanları İstanbul’dan istemelerini gerektiriyordu. Midilli’den İstanbul’a gönderilen bir yazıda, burada inşa edilen ve inşasının tamamlanmasına 40-50 gün kaldığı tahmin edilen kalyon için liman temizliğine başlandığı ve denize indirilmesinin Tersane-i Amire’den gönderilecek malzeme ve aracın buraya ulaşmasına bağlı olduğu belirtilmekteydi. Gemilerin indirileceği noktada denizin dip yapısı hazırlıkları etkileyen bir faktördü. Derinliğin fazla olmadığı bir noktadan denize indirilmeleri özellikle kalyon gibi iri gövdeli ve denizin altında kalan su kesimi bölümünün fazla olduğu gemilerde indirme işlemi sırasında geminin alt kısmının dibe çarpması riskini de beraberinde getirmekteydi. Bundan dolayı gemilerin inşa edileceği yer seçilirken dip yapısı da dikkate alınmaktaydı. Rodos limanının derinliğinin kalyon türünden büyük gemilerin denize indirilmesine el vermeyecek kadar sığ olması karşısında bu tür gemilerin inşasının gerekmesi halinde liman yerine alternatif olarak adada sahili derin olan ve kale topları tarafından korunabilecek durumdaki Murat Reis Türbesi’nin önü tespit edilmişti. Gerek gemi trafiği gerekse yağmurla taşınan malzemelerin denize akması gibi nedenler sonucu liman bölgelerinin sığlaşması gemi inşası açısından bir problem oluşturuyorsa da yine de olumsuz hava koşullarından veya saldırılardan korunmaya uygun olmalarından dolayı bu iş için genellikle liman kenarları tercih edilmekteydi. Gemilerin, derinliğin fazla olmadığı bölgelerde inşa edilerek buradan denize indirilmeleri zorunluluğu karşısında ise bu sorunu gidermek üzere iki temel yolun izlendiği görülmektedir. Bu yollardan bir tanesi geminin denize indirileceği bölgede dip temizliği yapılmasıydı. 1792 yılında denize indirilecek bir kalyon için temizlenen Bodrum limanının 1796 yılında bir başka kalyonun denize indirilmesi için yeniden temizlenecek olması liman diplerinin kısa sürede dolduğunu ve liman temizliğinin gemilerin denize indirilmesinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Gemilerin denize indirilebilmesi için liman diplerinin temizlenmesi gerektiğinde İstanbul’dan gönderilen personel bu işten de sorumluydu. Bu nedenle görevlendirilen kaptan bu konuda bilgisi olan kişilerden seçilmekteydi. Yine liman temizliğinde kullanılan tombaz, dolap gibi kayıklar da İstanbul’dan gönderilmekteydi. Rodos’ta ise limanın derinliğinin burada inşa edilecek büyük boyutlu kalyonların denize indirilmesine uygun olmaması, deniz dibindeki taşların lağımla patlatılarak derinliğin arttırılması seçeneğini gündeme getirmişti. Deniz dibinin temizlenerek gemilerin indirilmesi, deniz dibini gemiye uygun hale getiren bir çözüm iken izlenen ikinci yol ise gemiyi denize indirileceği noktada dip yapısına uygun hale getirmekti ki bu çözüm geminin inşa sürecini etkiliyordu. Midilli’de inşa edilen iki kalyonun inşa edildikleri yerde deniz çöple dolduğu için bu gemilerin buradan denize indirilmeleri zor olacaktı. Bu sorun karşısında gemilerin güvertesi yapılmaksızın yani inşası tamamlanmadan denize indirilmeleri, kalan kısımlarının gemiler denizde iken inşa edilmeleri önerildi.33 Bu sayede gemiler daha hafif iken denize indirilecek, böylece su altında kalan kesimi de daha az olacağı için dibe çarpma riski azalacaktı. GEMİLERİN DENİZE İNDİRİLMESİ İŞİNDE GÖREVLİ PERSONEL VE KULLANILAN MALZEMELER İstanbul’dan taşra tersanelerine denize indirme sürecinin organizasyon ve gözetiminden sorumlu olan bir kaptan ve onun maiyeti altında bu süreçte görev alacak çeşitli personel gönderilmekteydi. Bu personel geminin denize indirileceği bölgenin hazırlanmasından, geminin İstanbul’a götürülmesine kadar tüm aşamalardan sorumluydu. Rodos mütesellimi Mürabitzade Hasan Kaptan inşa ettirdiği firkateynin “kızaklarını rabt ve denize tenzili ve sonra teçhiz ve İstanbul’a gönderilmesi”ni sağlamak üzere bir kaptan, birkaç reis ve gedikli personel talebinde bulunmuştu. Mayıs 1796’da Menteşe mütesellimi Ömer Ağa tarafından Bodrum’da inşa edilen bir donanma kalyonunun denize indirilmesi ve limanın temizlenmesi için İstanbul’dan gönderilen Abdülkadir Kaptan’ın maiyeti arasında bir reis, bir oymacıbaşı ve bir dülger kalfası bulunmaktaydı. Midilli’de inşa edilen iki donanma kalyonunun yapımlarının tamamlanarak denize indirilmeleri ve limanın temizliği işinde çalıştırılmak üzere Tersane-i Amire’den iki kaptan, 100 levent, 30 marangoz ve 5 burgucu istenmişti. Gemilerin inşa alanından başlayarak denize indirileceği noktaya kadar taşınması ve denize indirilmesi için çeşitli araç-gereç ve malzemeler kullanılmaktaydı. Bunlardan en önemlisi denizdeki gemilerin karaya çekilmesinde veya karadaki gemilerin denize indirilmesinde kullanılan felenk ve kızaklardı. Kızaklar, gemilerin inşa veya tamir edildiği tezgâhlardır. Ayrıca geminin denize indirilmesi için ağaç döşeli meyilli yol üzerinde kaydırılan beşiğe de kızak adı verilmekteydi ki belgelerde denize indirme işlemi için gerekli malzeme arasında sayılan kızak, inşa tezgâhından çok bu ikinci işlevi karşılamaktadır.41 Felenk ise genel olarak ağır cisimleri taşımak üzere kullanılan kısa kesilmiş silindir ağaç kütüğüdür. Bu kütüklerin üzerine bindirilen gemiyi taşıyan kızak bunların yuvarlanarak hareket etmesi ile denize indirilir veya karaya çekilebilirdi. Gerek Tersane-i Amire gerekse taşra tersanelerinde ihtiyaç duyulan kızak ve felenkler genellikle Kocaeli ve çevresindeki ormanlardan temin edilmekteydi. Midilli’de denize indirilecek iki kalyon için Kocaeli’den istenen kızak ve felenklerin ve Midilli’de inşa edilen korvette kullanılmak üzere İznikmid’den kesilmesi istenen kızakların gürgen ağacından olması istenmişti. Ancak geminin inşa edildiği yere yakın olan ormanlardan da bu amaçla faydalanılmaktaydı. 1804 yılında Limni’de inşa edilen bir firkateynin denize indirilmesi sırasında kullanılacak 600 felenk Taşoz adasından kesilecekti. Kızak ve felenklerin denize indirilecek her gemi için özel olarak kesilmeleri, yeni olmaları gerekmiyordu. İyi durumda olanlar birden fazla geminin denize indirilmesinde kullanılabilmekteydi. Bunlar genellikle Tersane-i Amire’den gönderilmekteydi. Midilli’de Seyyid Ağa tarafından inşa ettirilen kalyonun denize indirilmesinde kullanılacak kızak, felenk ve diğer malzemeler tersaneden “edevât-ı lâzıme” olarak ve “ber-vech-i emâneten” gönderilmişti. Midilli’deki gemilerin denize indirilmesinin ardından bu malzemeler tersanede inşa edilen bir kalyonda kullanılmak üzere yeniden buraya gönderilecekti. Ancak kızak ve felenklerin farklı gemilerde kullanılabilmesi inşa edilen gemilerin cinsleriyle ilgili olarak her zaman mümkün olmayabiliyordu. Örneğin, Benderkili’de inşa edilip denize indirilen 53,5 zirâlık (40,66 mt) bir firkateynin kızaklık ağaçları yine burada inşa edilen 41,5 arşınlık (31,54 mt) firkateynin denize indirilmesinde de kullanılabilecekken; Midilli’de inşa edilen bir korvet için Tersane-i Amire’den gönderilmesi istenen kızaklar ancak büyük kalyonlarda kullanılabilecek türden olup, korvete uygun gelmeyeceğinden bu gemiye İznikmid’den uygun kızak kesilmesi istenmişti. İstenen felenk ve kızakların sayısının belirlenmesinde geminin cinsi ve boyutları kadar inşa edildiği yerin denize olan mesafesi de önemliydi. Kemerbiga’da inşa edilen 53 zirâlık (40,28 mt) bir firkateyn için Biga sancağı kazalarından istenen 600 tane felenk, firkateynin altına ve gemi denizi buluncaya kadar sığ olan mahallere döşenecekti. Kızak ve felenklerin ebatları gemi mimarının verdiği ölçülere göre kesilmekteydi. Denize indirilirken geminin hareketini kolaylaştıracak önemli bir malzeme ise don yağıydı. Hayvanların iç organlarındaki yağlardan elde edilen don yağı, gemilerin gövdelerinin ve bazı aksamının yağlanmasında kullanılmaktaydı. Buna ek olarak geminin inşa yerinden denize kadar döşenmiş olan kızak ve felenklerin yağlanmasında kullanılmakta olup taşrada inşa edilen gemilerin don yağı ihtiyacı İstanbul kadısı tarafından İstanbul Yağ Kapanı’ndan satın alınmaktaydı. Ergili’de inşa edilen firketeynin felenk ve kızaklarının yağlanması için daha önce verilen 690 vukye ( 833,3 kg) ton yağı yeterli olmayınca 300 vukye (384,6 kg) daha istenmişti. GEMİLERİN DENİZE İNDİRİLMESİ Karada inşa edilen gemilerin teknelerinin yapımı belli bir seviyeye geldiğinde denize indirmek için gerekli olan hazırlıklara başlanıyordu. Bu işte kullanılacak personel, malzeme, araç-gerecin tamamlamasının ardından geminin denize indirileceği yol hazırlanmaktaydı. Bu yol, geminin inşa edildiği noktadan denizde yüzünceye kadar olan uzunluğa döşenen kızak ve felenklerden oluşmaktaydı. Don yağı da geminin bu ahşap yol üzerinde daha rahat hareket etmesini sağlamaktaydı. Tersane-i Amire’de inşası tamamlanan bir geminin denize indirilmesine dair Raşit Tarihi’nde yer alan kısa bir anlatıma göre tören sırasında dua okunmasının ardından geminin etrafına halat bağlanmakta ve ardından geminin kızağı üzerinde dik durmasını sağlayan sütunlar parça parça kesilerek denize indirime işlemi başlatılmaktaydı. Gemiler, ana gövdenin inşasının tamamlanmasının ardından henüz tüm donanımı tamamlanmamışken denize indirilmekteydi. Bu sayede şüphesiz gemi felenk ve kızaklar üzerinde daha kolay hareket edebiliyor, işgücü ve zamandan tasarruf sağlanıyordu. Ama daha da önemlisi geminin daha hafif iken denize indirilmesiyle suya çarpmanın yaratabileceği olumsuz etkiler en aza indirilmeye çalışılıyordu. Tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından bir geminin denize indirilmesi ise kısa sürede tamamlanmaktaydı. Gemlik’te inşa edilen 51 zirâlık (30,76 mt) bir kalyonun 19 Temmuz 1791 tarihinde saat 11’de başlayan denize indirilme işlemi İstanbul’a gönderilen yazıya göre 26 dakika sürmüştü. Bu ve diğer birkaç örnekten anlaşıldığı kadarıyla bir geminin denize indirilmesi genellikle bir saatte tamamlanmaktaysa da bazen çeşitli aksilikler bu süreyi uzatabiliyordu. Gemilerin denize indirildikleri tarihlere bakıldığında, özellikle taşra tersanelerinde deniz koşullarının daha uygun olduğu bahar ve yaz aylarının tercih edildiği görülmektedir. Bunun nedeni bu dönemlerin deniz mevsimi olması, deniz ve hava koşullarının gemilerin hem denize indirilmelerinde hem de İstanbul’a nakledilmelerinde kolaylık sağlamasıydı. Nitekim Sinop’ta inşası tamamlanan bir kalyonun denize indirilmesi için gerekenlerde bazı eksiklikleri olup “nuzûl mevsimi”nin de geçmiş olmasından dolayı bu eksikliklerin giderilmesinin ardından ancak ilkbaharda denize indirilecekti. Yine de Tersane-i Amire’ye kıyasla gemilerin kışlama olanaklarının yetersiz olduğu taşra tersanelerinde kış mevsiminde denize indirilen gemi örneklerine de rastlamak mümkündür. Taşra tersanelerinde inşa edilerek, başarıyla denize indirilen gemiler eksik kalan kısımlarının tamamlanmasının ardından İstanbul’a gönderilmekteydi. Bu gemilerin eksiklerinin bir kısmı denize indirilmesinden sonra bulunduğu bölgede, bir kısmı da İstanbul’da tamamlanmaktaydı. İnşa edildiği tersanede özellikle sütun, seren, gomana ...v.b. gibi geminin İstanbul’a kadar denizde yol almasını sağlayacak temel parçaların ve aletlerin donanımı yapılmaktaydı. 1794 Ekim’inde İznikmid’de inşası tamamlanarak denize indirilme aşamasında olan iki şalopenin donanımı olarak İstanbul’dan gönderilmesi istenenler arasında sütun, seren gibi geminin gövdesine ait parçalar kadar yolculuk için gerekli olan pusula, saat, lenger, dümen...v.b de bulunmaktaydı. Bu temel donanım dışında kalan ve geminin yolculuk yapmasını engellemeyecek eksik parça ve bölümler ise Tersane-i Amire’de donatılabiliyordu. Nitekim, 1787 yılında Midilli’de inşa edilerek Tersane-i Amire’ye getirilen kalyonun burada tamamlanan bölümlerinin kaptan ve diğer personelin kamaraları, cebehane ve kumanya ambarları ...v.b. gibi geminin gövdesinin iç kısımlarını oluşturan bölümler oldukları görülmektedir. Yelkenli gemilerin donatılmasında önemli bir problem geminin yelken donanımının bağlanacağı direklerin monte edilmesiydi. Çok büyük ve ağır olan bu parçalar gemi denize indirildikten sonra yerleştirilmekteydi. Osmanlı’da basit makara düzeneklerinin dışında bu işi yapmak üzere tasarlanmış bir aletin izine ancak 18. yüzyılın sonlarında rastlanmaktadır. Denize indirilen gemi, darağacı denilen maçunanın altına çekilerek gerekli donanımı buradaki makaralarla yapılmaktaydı. Taşra tersanelerindeki gemileri İstanbul’a götürecek kaptan ve diğer gemi personeli de Tersane-i Amire’den gönderilmekte, bunlar yeterli olmazsa eksik personel geminin inşa edildiği bölgeden tamamlanmaktaydı. Rodos’ta denize indirilen korveti İstanbul’a götürmek üzere görevlendirilen personelin yeterli olmaması üzerine Rodos’tan 20 kalyoncu yazılmıştı. Bazı durumlarda gemilerin Tersane-i Amire’ye getirilebilmesi için İstanbul’dan gemi de gönderilmekteydi ki bunun özellikle donanımı tamamlanmamış gemiler için olduğunu düşünüyoruz.
Posted on: Sun, 21 Jul 2013 09:48:15 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015