OZGURLUK VE HOSGORU HAKKINDA: Doğru söylemek gerekirse, özgürlüğü özgürlük için sevenler, bağnazlığı aşmanın ne demek olduğunu anlayanlar, tüm dünyada çok azdır. Her yerde genel olarak yaygın olan bağnazlıktır. Ama eğer bağnazlığın egemenliği altına girilmiyorsa / girilmeyecekse, bu ancak belli bir gücün dengeye müdahalesi ile olanaklıdır ve toplumda barış ortamı ancak böyle sağlanmıştır / sağlanır. Kimse artık çevremizde özgürlük engelleyicilerinin kalmadığı, bizim gibi düşünen ve duyan insanlarla yaşadığımızı düşünme saflığını göstermesin. Bağnazlığı aşmış değiliz. Güç dengesine müdahale ile yalnızca onu zayıflatmış ve topluma egemen olma gücünden uzaklaştırmış bulunuyoruz. Kuşkusuz, düşüncelerin, inançların ayrı ayrı olmasından yakınmamak gerekir. Çünkü bütün düşünceler ve inançlar bir noktada birleşirse, bu, devinimsizlik belirtisidir, ölüm demektir. Gerçek özgürlükçüler, bağnazlığı aşmışlığın genel bir toplum karakteri olmasını isterler. Ancak bunun sağlanması için salt iyi niyet yetmez. İyi niyetle hiçbir zaman, hiçbir şey düzeltilememiştir. İnsanların, ruhun rahatlaması için yakıldıklarını biliyoruz. Herhalde bunu yapan engizisyon papazları da iyi niyetlerinden söz ediyor, iyi bir iş yaptıklarını sanıyorlardı. Belki de bu düşüncelerinde gerçekten içtendiler. Ne var ki, bir beyinsizliği ya da hıyaneti kalıbına uydurmak güç değildir, sonuçta bir ad değiştirme sorunudur. İşte bu nedenledir ki, hoşgörüyü aldırmazlık noktasına vardırmamak gerekir. Bu çok önemlidir. Gerçi özgür olmak herkesin hakkıdır; bunun için gerçek özgürlükçüler, özgürlükten yana olmayanlara karşı da daha geniş davranılmasını isterler. Fakat bu, elleri, ayakları bağlı kurbanlık koyun durumuna düşme noktasına vardırılmamalıdır. Sonuç olarak; bağnazlığın aşılması istenen bir durumdur. Yaygınlaşması, toplumun genel karakteri hâline gelmesi ise, herhalde düşünsel eğitimin yüksek olmasına bağlıdır. (ozet)Yurttaslik Bilgisi--ATATURK (aktaran-Sn.Engin Kultur)
Posted on: Sat, 13 Jul 2013 02:52:58 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015