Rojava yada Kurdistan ulusal davasının Dramı Rojhat - TopicsExpress



          

Rojava yada Kurdistan ulusal davasının Dramı Rojhat Badikî newroz com sitesinden El Nusra yada Baas rejimine karşı savaşan TC destekli radikal İslamistlerin Kurdistan halkına karşı ‘’ Cihad’’ ilan etmeleri, Kürt erkeklerin öldürülmesi, kadın ve çocukların savaş ganimeti alınması, mal ve mülklerinin talan edilmesi ‘’ fetvaları’’ yeni değildır. Çok gerilere gitmeden 80 yıllarda Ayettullah Hümeyni, Kürtlere karşı savaşta ölenlerin ‘’ cennete gideceğinin fetvası, Saddam Hüseyin, Müslümanların Kutsal Kitabı Kur’ an’ ın ‘’ Enfal’’ ayetinden hareketle, Kurdistan halkının öldürülmesinin ‘’ hellal ve cennetlik ‘’ olduğunu ilan etmesi TC ve Fethullah Gülen’in ‘’ Köklerini kurutun’’ nutukları, Hümeyni-TC-Gülen artıkları; Hizbullah-HÜDA-PAR’ ın yaptıkları katliamların izleri orta yerde dururken ‘’ Kurdistan politik dünyasının’’ hafıza kaybı’’ Kurdistan halkını katliamlarla yüzyüze bırakıyor. Kurdistan halkı; emekçisi, köylüsü, işcisi, rencberi ‘’ hafiza kaybının’’ bedelini ağır öderken, ne yazık ki, Kurdistan politik arenası, zülm ve katliamdan nemalanarak ‘’ timsahın gözyaşlarını ‘’ dökmektedirler. Çünkü; Kurdistan politik dünyasının, Kurdistan’ ın bağımsızlığına dair ne politik bir stratejisi olmuş nede bu yolda istikrarlı ve kararlı bir duruş sergilemiştir. Yaptıkları siyaset ve politikalar ‘’ hamaset,, kitleleri uyuşturma kitlelerin duygularına hitap etme ve Kurdistan halkının, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinde ödediği bedelleri, rant olarak, sömürgeci devletle bütünleşmesi ile Kurdistan ulusal davasını uçurumlara sürüklemişlerdir. Mücadele de ‘’ tarihten ders çıkarmama ve unutkanlık; teslimiyet değilse, intihardır. Ne yazık ki, Kurdistan ulusal davasını kontrol eden güçlerin, mücadele sürecinde yaptıkları da budur. Ve bundan dolayı ki, bu gün Güney-Batı Kurdistan halkımız, İslamcıların; katliam ve talanları ile yüzyüzedirler. Güney batı da hüküm süren ,daha doğrusu PKK’ nin yan örgütlenmesi, YPG’ nin, nasıl iktidar olduğu, kafaların kuma gömmülmemesi durumunda nasıl olduğu, biliniyor..! PKK’ nin zorla Kurdistan halkına empoze ettiği Salih Müslim, Güney-Batı Kurdistan’ın politik partilerine meydan okuyup aslan kesilirken, efendisinin efendisine yaranmak için habire mesaj yollayıp, TC’ nin sıradan bir istihbarat memuruna ifade vermek için koşar adımlarla Ankara’ nın yolunu tuttu! Bir halkın lideri olduğunu iddia eden birisi, sıradan bir istihbarat memuru ile görüşmesini ‘’ başarı ve zafer’’ diye lanse etti! TC’ ye niyetlerinin ayrı bir devlet kurmak olmadığını anlatmış bunun karşılığında ‘’ TC’’ den kocaman bir aferin alınıp sırtı sıvazlanmış. Ardında da, TC beslemesi kiralık katil-İslamcılar, Kurdistan halkına karşı katliam taaruzları başladı. TC’ nin PYD lideri Salih Müslüme verdiği;ödül! Kurdistan politik dünyasına hüküm edenler ‘’ balık hafizalı yada politik öngörü körlüğüne’’ tutulmamışlarsa, ‘’ piyon’’ oldukları ortada! Kurdistan politik dünyasına hüküm edenlerin, kendi tarihlerinden haberdar olmaları ve yakın tarihte, YNK ve PDK çekişmelerinde-dar aile ve parti çıkarlarından dolayı başta Kerkuk olmak üzere, Güney Kurdistan topraklarının % 40’ nı kumar masasına nasıl yatırdıklarını bilmeleri gerekirdi! Saddam Hüseyin rejiminin gideceği kesin olduğu süreçte, PDK ve YNK yetkililerinin, rejimin yıkılmasına hazır olduklarını, bu doğrultuda üzerinde hemfikir oldukları, ortak bir planlarının olduklarını defalarca deklare etmelerine rağmen, YNK’ nin Kerkuk’e girmesi, Sayın Mesud Barzani yaptığı açılamada; YNK’ nin tek yanlı Kerkuk’u aldığını çıkmaması durumunda YNK’ ye karşı savaşacağını açıkça belirti. Sonuç; aradan 10 yıl geçmesine rağmen Kerkuk halen Kurdistan’ a bağlanmış değil! Rojava’ nın bu konuda ders almadığı ortada. Kurdistan’ ın güney-batısına Beşar Esad rüşveti ile hakim olan PYD- Müslüm Salih’ in, dünyadan kopuk, dünya politiklarına yön veren hiç bir güçle diplomatik ilişki geliştirmeden-destek almadan, Kurdistani parti ve örgütleri dıştalayarak, hakim olma anlayışının bir bedelli olacağı açıktı. Öcalan ve onun politik uygulayıcılarının, anlamadığı yada anlamak istemediği nokta, budur! Kurdistani güçleri dıştalama ve diplomatik ilişkilerden tecrit bir uygulamanın TC’ ye geniş bir manevra alanı açacağını öngörememenin, başarı şansı yoktur. Eğer bu gün, Güney-Batı Kurdistan halkı, TC beslemesi, İslamcıların katliamları ile karşı karşıyasa, bunun sorumlularından biri de, Kuzey ve Güney Kurdistan politik arenasına sahip olan anlayışlardır. Bu açıdan, Kurdistan politik arenası; duygusal-hamaset politiklarından arınıp, realist, Kurdistan halkının çıkarlarını esas alan ‘’ birlik ve ortak askeri ‘’ yapılanma oluşturup, uluslararası alanda diplomatik ilişki geliştirmesi ‘’ duygusal’’ bir temmeni olmaktan öteye girmeyeceği, şimdiye kadar uyguladıkları politikalar ve verdikleri demeçlerden anlaşılıyor. Sonuç itibarı ile Kurdistan halkı yanlış politik duruş ve söylemlerle felakete doğru sürükleniyor. ‘’İrademiz Öcalan ‘’ sloganları ekseninde yürütülen politikalar, Kurdistan halkının ruhunda onarılmaz derin yaralar açmakta, Kurdistan ulusal davasını uluslararası alanda tecrit ettirmektedir. Kurdistan halkının iradesinin Öcalan’ a, Öcalan’ın iradesinin Mit Memuru Hakan Fidan’ın belirlediği politikaların, başarıya ulaşma şansı yoktur. Nihayetinde, Türk devleti çıkarlarını korumak için bütün yöntemleri kullanırken, Kurdistan halkının özgürleşeceğini söylemek, büyük bir handikaptır. BDP ve çevresinin, TBMM ve BDP’ nin elinde olan Belediyelerin sağladığı avantajları red ederek, Öcalan politikalarına karşı direneceklerini beklemek ‘’ hayalciliktir. Bu açıdan, Rojava’ daki Kürt dramının bu politikalarla duracağını beklememek gerekir. Güney Kurdistan yönetimi duyarsız, Ulusal kongre çalışmalarının ertesi Kurdistan bölge başbakanı Neçirvan Barzani’ nin Ankara’ ya uçmasının nedenleri artık bir sır değildır. Salih Müslümin 3. derecededeki bir istihbarat memurları tarafından sorgulanmasını başarı olarak lanse etmesi ‘’ Güney-Batı Kurdistan-Rojava’’ dramını gözler önüne deriyor. Bu açıdan, izlenilen yaranma-höşgörünme politikaları ile TC2 ye geniş manevra alanı sunmaktan öteye bir anlam ifade etmeyecektir. Bu gün Rojava ‘’ devrimi’’ üzerinde duygulara hitap eden ifadeler-yazılar, ne yazık ki, Rojavada izlenilen ‘’ batak ‘’ politikaları düzeltmeyecektir. Bu politikalar ışığında, Rojava dramı sonlanmayacaktır. Anlaşılan, Güney Kurdistan’ da olduğu gibi, Rojava’ nın kaderini; ABD-AB ve Rusiya belirleyecektir. İçe yönelik hamaset politika yürütmenin dönemi bitmiş yeni politik bir duruş ve bakış açısına ihtiyaç olduğu gece ve gündüx kadar bir gerçeklik olmuştur.
Posted on: Mon, 05 Aug 2013 23:46:50 +0000

Trending Topics




Recently Viewed Topics




© 2015