SAYENİZDE AHMET KAYA PAYLAŞILAMAZ OLDU, SAYIN BAŞBAKAN!.. Ahmet Kaya 14 yıl önce, Magazin Gazeteciler Gecesinde, “ben Kürdüm. Kürtçe bir albüm çıkaracağım ve klip çekeceğim”, dediği için protesto edilince Türkiye’yi terk etti ve yurt dışında öldü. AKP geldi, değerler alt üst oldu. Vatanseverlik ayıp (out), Kürtçü/bölücü olmak moda (in) oldu. Hükümet 24 saat Kürtçe yayın yapan televizyon kanalı kurdu. Bu kanalda Kürt kızlarına, “dağlara gel, PKK’ya katıl” diyen türküler okunmaya başlandı. Bazı belediyeler, milletin parasıyla PKK’lılara sıcak yemek servisi yapmaya başladılar. PKK’lılar için şehitlikler yaptılar; 15-20 yıl önce ölmüş PKK’lıların bile kemikleri toplanıp buralara gömüldü. PKK ile savaşan kahramanlar/gaziler sanık, PKK’lılar tanık oldu. Vatanın bölünmezliği için canları pahasına, yıllarca dağlarda savaşmış olanlar ‘yargısız infaz’ suçlamasıyla içeri atıldı. Öyle ki PKK’nın yaptığı örgüt içi infazlar bile bu kahramanlara yüklendi. Doğal olarak Ahmet Kaya da in oldu. Törelerimizde ölünün ardından konuşulmaz. Fakat atasözlerimiz arasında bulunduğundan, törelerimize aykırı olmadığını düşündüğüm için kullanacağım. “Kör ölür, badem gözlü olur” derler. Ahmet Kaya’ya övgü yarışı başladı. Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü ona verdi. İnternet sitesinde Türkiye’nin 20 ilini Sözde Kürdistan sınırları içinde gösteren, ABD ve İsrail’in piyonu Peşmerge lideriyle Diyarbakır’da bir araya gelen Başbakan; bir yanına, türkülerinde Türkiye’ye ve Türklüğe sürekli küfür eden PKK’lı türkücüyü, diğer yanına PKK’ya finansal destek sağladığı söylenen diğer bir türkücüyü alarak, “ah keşke Ahmet Kaya da aramızda olsaydı” dedi. Bu söz üzerine Emine Erdoğan ve Bülent Arınç başta olmak üzere herkes ağlamaya başladı. Başta sözü edilen toplantıda onu protesto edenlerden bazıları Ahmet Kaya’dan özür diledi, günah çıkarttı. Bazıları inkar etti, o zaman tuvaletteydim vs. dedi. Başbakan, “ulan kıvırtmayın be! Hepiniz oradaydınız” dedi. Bu arada Ana Muhalefet lideri de rol kapmaya çalışarak övgü yarışına katıldı. Ahmet Kaya, iddia edildiği gibi, sütten çıkmış ak kaşık mıydı? Başbakan’ın öne sürdüğü gibi, “suçu saz çalmak mıydı?” Balık bellekli (hafızalı) bir toplum olduğumuz için, Menderes’in demokrasi kahramanı olduğuna inandırıldığımız gibi, Ahmet Kaya’nın da mazlum olduğuna inandırılıyoruz. Ahmet Kaya, sadece “ben Kürdüm, Kürtçe Türkü söyleyeceğim” dediği için protesto edilmedi. Bu söz sadece “bardağı taşıran son damla” oldu. Çünkü Ahmet Kaya PKK yandaşıydı. Konserlerinde, konuşmalarının satır aralarında örgüt propagandası yapar, “kod adı..!” vb. şarkılar söylerdi. Sayın Başbakan! Devletin istihbarat örgütleri emrinizde. Oralardan sağladığınız bilgileri sık sık karşı olduklarınızı, hatta ulusal kahramanlarımızı karalamak için kullanıyorsunuz. Öyle ki bilimsel bir antropolojik araştırmayı bile, anlayamadığınız için olsa gerek, Atatürk’ün kafatasçı olduğunun kanıtı olarak sundunuz. Ahmet Kaya hakkında da isterseniz, devletin arşivlerinde sanırım bol bilgi bulursunuz. Ama “benim işime böylesi geliyor” diyorsanız, bilemem. Onu da Türk milleti değerlendirsin!..
Posted on: Sat, 23 Nov 2013 02:14:36 +0000