Sohbet 14 Laiklik: Büyük Millet Meclisi ve onun Anayasa’sı, - TopicsExpress



          

Sohbet 14 Laiklik: Büyük Millet Meclisi ve onun Anayasa’sı, fertlerin dinini tanımakta, onlara serbestçe ibadet hakkı vermektedir. Bunun dışında, bir devletin dini bir siyaset takip etmesi, idaresi halkındaki anâsırın (unsurların) vicdan hürriyetlerine maddeten de olmasa, manen baskı yapmasını istemek, takdir buyurursunuz ki, aklen ve mantıken doğru olamaz. İşte bunun için layısizmi, yani din ile dünya işlerinin biri birinden ayrılmasını talep ettik. (Atatürk) Atatürk, büyük Nutuk’unda, Allah, Kur’an, ve Efendimiz hakkında dedi ki: “Efendiler, Tanrı birdir ve büyüktür. Kur’an, bir kitab-ı Ekmel’dir (hiç eksiği olmayan kitaptır). Cenab-ı Peygamber, Hatem’ül enbiya’dır (Peygamberlerin en sonuncusudur.)”Yine, 23 Mart 1923’teki bir konuşmasında, “Bütün İslam âleminin medar-ı iftiharı olan İbn Rüşd’ler, İbn Sina’lar, İmam-ı Gazali’ler gibi yüksek düşünceli simaların milletimizin sınıf-ı uleması içinde nurlu dimağlarıyla mevcudiyet edeceklerine eminim,” (s.410.)dedi. Atatürk, halkın, dinin esaslarını doğru öğrenmesi için de, Efendimizin en doğru hadislerini derleyen Buharı’nın eserini ve Kur’an-ı Kerimi de Türkçeye çevirtmiş, bu Türkçe kur’an’ın yorumunu da Elmalılı Hamdi Beye yaptırmıştır. Fakat Kur’anı Kerimin gerçek müminlere öğrettiği ve aşıladığı sevgi ve kardeşlik hislerinden nasiplerini alamamış, kalpleri kin ve nefretle kararmış, beyinleri taassubun en katisiyle uyuşmuş, dumura uğramış ve gözleri kendilerinden başkasını görmeyen, kendileri gibi düşünmeyenlere “kafirler” diye bakan bazıları yıllardır, her fırsat ve vesileye bir ganimet imişcesine sarılarak, akla hayale gelmeyecek bin bir yalan ve dolanla, en çirkin iftiralarla, “bir ırka can veren Atatürk adlı kahraman”ı lekelemeye çalışa gelmekte: “Mustafa Kemal İslam düşmanıydı!” “Mustafa Kemal zamanında Kur’an yataklarda saklanırdı!” Memurların namaz kılmaları yasaklanmıştı, “Mustafa Kemalin cenaze namazı kılınmadı.”gibi yalanlarla müslümanım diyen hiç kimseye yakışmayan iftiralar, maalesef olmuştur ve günümüzde de halen devam edebilmektedir… Ama olumsuzluklara karşın ülkenin dört bir tarafında Din hizmetini veren mükemmel din âlimleri de mevcuttu. Tekkeler kapatıldığı zaman arif-ı billâh, gerçek mürşid Kenan Rafai hazretleri şöyle buyurmuşlardı: “Tekkelerin kapatılması çok isabetli oldu. Tekke şeyhlerinin birçokları cahildi. Şeyh demek mürşid (irşad eden, doğru yolu gösteren, gafletten uyandıran) demektir. Cahil bir insan mürşid olamaz. Gerçek mürşid, sadece tekkede değil, her yerde halkı irşad edebilir. ”Son zamanlarda bu kutsal çatılar, zikir (anmak, hatırlamak, anılmak; Allah’ı anıp azametini düşünmek) meclisinden ayrılmış, bazı tekkeler, işret, zina ve livata (erkekler arasında cinsi sapıklık) gibi İslam dininin kesin olarak haram eylediği kötü şeylere sahne olmuşlardı. (s.412.Nejat Muallimoğlu). Atatürk, ölümünden 15 gün kadar önce kendisine geldiği zaman, dünyadaki Müslümanlara şu mesajı göndermişti: “Bütün dünyanın Müslümanları, Allahın son peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.) yolunu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Bütün Müslümanlar, Hz. Muhammedi örnek almalı ve O’nun gibi hareket etmeli; İslamiyet’in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli, zira ancak bu şekilde insanlar, kurtulabilir ve kalkınabilirler.” Mustafa kemal Atatürk bu mesajı, Başbakan ve Dış İşleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıklamıştır.( Nejat Muallimoğlu; s.413)
Posted on: Thu, 25 Jul 2013 00:22:01 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015