SİP/”TKP” nin Almanya “Örgütü” Veya “Ahbap-Çavuş Tayifesi” Üzerine “Yıllar boyu Mustafa Suphi ve Yoldaşları’nın katledilmelerinin yıldönümünü rakılı, mezeli toplantılar ile anan, bu 10-15 katılımcılı toplantılarda “eğer böyle bir anma toplantısını Parti düzenlese idi katılmazdım, bakın ne kadar rahat bir ortamda yoldaşlarımızı anıyoruz” diyenlerin alkışlandığı bir topluluk. Bunlar şimdi ortaya çıkmışlar önce SİP/”TKP”ye üye olmuşlar, ondan sonra da F.Almanya’da Türkiye Komünist Partisi’nin geleneğini sürdüreceklerini açıklamışlar.” Federal Almanya Parti Örgütümüzden gelen mektup böyle başlıyor. Ciddiye alınır bir oluşum olmadığı için bugüne dek değinmediğimiz bu “ahbap çavuş tayifesi” ile ilgili yoldaşlardan gelen istek ve Federal Almanya Örgütümüzden gelen bilgiler doğrultusunda derlediğimiz yazıyı sunuyoruz. SİP/”TKP”nin Amerikalı, demagog yöneticisi Kemal Okuyan’ın da ziyaret ettiği, başka yöneticilerinin de üstüne titrediği bu “ahbap-çavuş tayifesi” nereden çıktı? Kendilerinin yayınladığı bir yazıda altına attıkları imzalarda 3-5 tanesi kendilerini TKP MK üyesi veya TKP 5. Kongre Delegesi olarak nitelemiş. “Ahbap-Çavuş tayifesinin” çavuşu görünen zat Cemil Fuat Hendek imiş. SİP/”TKP” onu Almanya temsilcisi olarak görevlendirmiş. O kendisini eski TKP Federal Almanya Yöre Komitesi üyesi olarak nitelendirmiş. Bir ünvan gerekli olduğundan olsa gerek. Ama bu Komite’nin Bilen Yoldaş’ın Genel Sekreterliği döneminde 1981 yılında Parti MK’sına karşı “Konferans” düzenlemek istedikleri için dağıtıldığından ve mensuplarının Parti’den atıldığından söz yok. Üç tanesi kendilerini 5. Kongre Delegesi olarak tanıtmış. Neden acaba? SİP/”TKP”nin TKP 5. Kongresi ile ne ilgisi olabilir? SİP/”TKP”yi partimizin legal devamcısı gibi gösterme ve F.Almanya’daki eski yoldaş ve yandaşlarımızın arasında daha rahat hareket etmek için olsa gerek. Komünist politikadan ne kadar nasibini aldıklarının da işaretidir bu ünvanlar. Bilen yoldaşın likidatör klik tarafından görevden ayrılmaya zorlandığı, daha sonraki yıllarda TKP’nin likidasyonuna kadar giden sürecin Parti tarihindeki önemli kırılma noktalarından biri olan, Şefik Hüsnü, Hikmet Kıvılcımlı, Mihri Belli gibi partimize ihanet eden şahısların iade-i itibarının kararının alındığı bir kongre. Bu kararların oylanmasında bulunmak gurur ise, bugün SİP/”TKP”de üye olmak geç alınmış bir karar olsa gerek. Yine 5. Kongre delegesi olmak ile övünen imzacılardan bir tanesi kendisini TKP MK üyesi olarak tanıtmış. Bu MK kimsenin bilmediği, tanımadığı bir MK olabilir en fazla. Yoksa Merkez Komitesi ile “Herkes Komitesi”ni karıştırmış olmasın bu imzacı. Çünkü 5. Kongre’den sonra toplanan hiç bir Plenum’a katıldığına dair maalesef herhangi bir şahit mevcut değil. Tabi böyle bir göreve atanıp bu görevi taşıyamayıp arazi olmuş da olabilir. Öyle ise, kendisi, bu imzacılar arasında yalnız değil. Pala bıyık uzatıp, 1 Mayıs’ta SİP/”TKP” kortejinde ön sırada yürümek de, kendini göstermek gibi eski bir hastalığa tekabül ediyor herhalde. Bu vatandaşın daha kısa bir süre öncesine kadar likidatör kliğinin şefi Nabi Yağcı’yı aynı imzacı çevre ile toplantılara davet ettiğini unutacak kadar bunamadık. Hatta, “ben Nabi Yağcı’ya söz söyletmem” ifadeleri birçok insanın kulaklarında çınlıyordur hala. Bu imzacıların meşhur “Pazar kahvaltıları” vardır. Orada baş köşeye bazen TKP MK’dan atılan eski Federal Almanya Yöre Komitesi Sekreteri, Parti tarihini çarpıtan kitaplar yayınlayan Metin Gür’ü, önemli günlerde de yine TKP MK eski üyelerinden ve Federal Almanya Yöre Komitesi Sekreterlerinden, bugün T.C. Devletinin “Sözde Ermeni Soykırımı” kampanyaları organizatörü Şahin Ali Söylemezoğlu’nu davet ettiklerini, şapur şupur öpüştüklerini bilenler biliyor. Bu “Ahbap-Çavuş Tayifesi” bugün çıkacak, komünistlerin tarihlerine sahip çıkmaları gerektiğini ve bugün TKP’nin SİP/”TKP” olduğunu savunacak. Buna kargalar bile güler. Etiketsiz kalmak onları rahatsız etmiş olacak ki, “yavuz hırsız” misali bunlar da devletten icazetli SİP/”TKP”nin çıkardığı 2-3 dergiyi arkalarına alarak duygularını tatmin etmeye karar vermişler. SİP/”TKP”nin milliyetçi, ulusalcı, anti-komünist, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin etme hakkına uzak görüşlerini daha önceki sayılarımızda ele aldığımızdan dolayı tekrar etmiyoruz. Sadece, bugün Ergenekon davasında yargılanan, devletin “elemanı” olduğu defalarca tescillenmiş Yalçın Küçük’ün yetiştirmelerinin başını çektiği “Gelenek” grubunun bu grup olduğunu hatırlatmakta yarar görüyoruz. Marksizm-Leninizm konusunda yapmacık, içi boş söylemleri arka arkaya dizmeleri ve isimlerinde Komünist kavramının geçmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Ya bugün SİP/”TKP”nin haber portalı olan internet sitesinde köşe kapan Cemil Fuat Hendek’in, bundan önce Türkcelil internet sitesinde köşe yazısı yazmasına ne demeli. Yazılar için aşağıdaki bağlantıları tıklayınız. turkcelil/?p=52309 turkcelil/3v/?p=18851#%23 Ana Sayfa’da tepesinde “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” yazan ve “Bu Site Ulusalcıdır. Ülkenin tam bağımsızlığını savunur, Kuvva-i Milliye Ruhu taşır” ibaresine yer veren bir site. Bu sitenin yazarı iken yumuşak bir geçişle “solhaber” sitesine geçiş yapmak ile komünist olmak bağdaştırılabilirse, kendisine ve SİP/”TKP”ye de ancak bu yakışır denebilir. “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” demekten öte söylenecek söz bulamıyoruz. Hokkabazların maskesi gösteriden sonra her zaman düşer.
Posted on: Thu, 01 Aug 2013 02:42:19 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015