TODAY’S ZAMAN VE GEZİ EYLEMLERİ Mayıs sonunda başlayan ve - TopicsExpress



          

TODAY’S ZAMAN VE GEZİ EYLEMLERİ Mayıs sonunda başlayan ve haziran ayı boyunca devam eden Gezi Parkı olayları, devam ettiği süre boyunca Türkiyenin ve şaşırtıcı, bir o kadar da analize değer bir şekilde Dünya medyasının gündemine tam manasıyla ambargo koydu. Eylem boyunca izlediğimiz şiddet görüntüleri bir yana eylemi, özellikle bazı yazar ve önemli kurumların bilinç altını görmemizde bize yardım eden turnusol kağıdı olarak görmemiz mümkün. Eylem boyunca özellikle Todays Zaman yayın politikasıyla beni en çok şaşırtan gazetelerin başında geliyor. Hatırlarsınız eylem, bir silahsız devrim ve hükümeti istifaya çağıran bir eyleme dönüşmüştü. Böyle bir ortamda alınacak en önemli tavırlardan biri meşru bir hükümeti sandık olmaksızın düşürmeye çalışan eylemcilere karşı tepki koymaktır. Demokrasi sadece sandık değildir. Diyerek seçim ötesi bir hükümet değişikliği isteyenlerin iyi niyetli olmadıkları açıktı. Hükümetin düşmesini istemelerine sebep teşkil eden noktada en büyük argümanları da kendilerine göre Erdoğanın diktatörleşmesiydi. Şu an Mısırdaki darbe ve katliam da bu diktatörleşme argümanı altında vücut bulan muhalif kesimin Tahrirde toplanması ve ordunun da bundan pay çıkarması neticesinde meydana geldi. Tabii ki Mısır ordusunun bu tavrı sadece yerel dinamikle değil, dış dinamikle açıklanmalıdır. Belki de Ergenekon operasyonu yapılmasaydı Türkiyede de bir darbe girişimi olabilirdi. Çünkü ülkemizde Gezi Parkıyla beraber gördük ki darbe, bazı muhalif kesimlerde bastırılmış bir duygu ve aynı zamanda sevmedikleri hükümeti devirme aracı olarak görülüyormuş. Eğer darbe olsaydı eminim ki protestocuların çoğu Darbe kötü ama Ak Parti iktidarı kendi kaşındı minvalinde açıklamayla darbeyi savunurlardı. O yüzden bu toplum hareketlerine Mısıra bakarak daha dikkatli yaklaşılmalı devletler. Neo-conlar ve İsrail, Orta Doğudaki İslami hükümetlerin kendilerine, çıkarlarına zarar vereceğini bildiği için ülkelerde bu tip kalkışmalara zemin hazırlayacak yazı ve söylemleri teşvik ediyor. Hatta çoğuna referans oluyorlar. Mısırda yaşananlar ve haksız yere yapılan darbeyi meşrulaştırmak için söylenen sözler, yazılar ve kılıflar bu diktatör yaftasının ne denli etkili olduğunu bize gösteriyor. Böyle bir ortamda Todays Zamanda çıkan nerdeyse tüm yazılar, Erdoğanın gerçekten totaliterleşmesi, diktatörleşmesi ana teması üzerine yazılan yazılardı. Yeni değişimlerle beraber Sözcü Gazetesi muhalifliğine benzer bir görünüme bürünen Taraf Gazetesinde yazan bazı yazarların da Todays Zamanda yazdıklarını hatırlamakta yarar görüyorum. Burda, aslında önemsiz bir ayrıntı gibi görünen fakat bence kilit noktayı oluşturan en önemli husus bu yazıların sadece Todays Zamanda yayınlanması ve Türkçe yayınlanan Zamanda aynı minvalde yazıların yayınlanmamasıdır. Bir düşünün; siz, örneğin; Almanyadaki haberleri öğrenmek için İngilizce yayınlanan Alman gazetesine bakarsınız değil mi? Peki Türkiyedeki olayları merak eden yurtdışındaki insanlar, Türkiyede yaşananları öğrenmek için hangi gazeteye bakar? Tabii ki de İngilizce yayınlanan Todays Zamana veya başka İngilizce yazılmış gazetelere bakar. Türkçe olan Zamanı açmaya bile yeltenmez. Eyleme olan dış destekten bahsettim. Bu dış desteği düşündüğümüz zaman Erdoğanı diktatör ilan eden yazıların sadece Todays Zamanda yayınlanması daha anlamlı bir hale geliyor. Bu tamamen dışarıya bir mesajdır. Endişelerinizde haklısınız, Erdoğan totaliterleşiyor ve diktatör hevesli imajını verme amaçlıdır. Yurtdışındaki insanlara Economist dergisiyle beraber manipülasyon uygulamaktır. Hükümeti düşürmeye çalışan bir grup karşısında Todays Zaman, hükümetin yanında olmalıydı. Hem de böyle hassas bir ortamda. Demokrat, İslâmi bir parti vurgusundan çok İsrail ve Neo-conlarla daha iyi anlaşacak bir parti vurgusu Todays Zamanca ön plana çıkarılmaya çalışılıyor. Bakın Erdoğanın arası İsraille bozuk diyerek onu eleştirmeye çalışmak, yazarların arka planını ve alt metnini çok net gösteriyor. Totaliterleşme iddialarını destekleyen önemli argümanlardan biri de; Başbakanın Milli iradeye saygı mitinglerini yapması ve burada seçmenlerine güven verici açıklamalar yapmasıdır. Sonuçta Başbakan bir siyasetçidir, bu tür karmaşık ortamlarda kendi tabanını düşünmesi normaldir. Kucaklayıcı olmamak değildir bu. Eğer eylem gerçekten samimi bir muhaliflikle ilerleseydi, Başbakandan herkesi memnu etme çabası içindeki mesajları gelebilirdi. Ki yardımcısı, vali ve belediye başkanı vasıtasıyla özür dilendi, geri adım atıldı. Ama hep dediğimiz gibi olay hükümetin düşürülmek istemesine vardığı için bu noktada güveni sağlamalıydı Başbakan. Erken seçim gibi kararlar almaması önemliydi. Çünkü bu, demokrasimizin kırılganlığını gösterirdi ki, tamamen ülkenin aleyhinedir Bu söylediklerime niyet okumak diyebileceklere bir örnek vermek istiyorum; Türkçe Zamanın Kahire temsilcisi Cumali Önal, Mısırın El Vatan gazetesine verdiği röportajda Erdoğan için diktatör tabirini kullanmıştı. Tabii ki İngilizce olarak. İngilizce olması önemli çünkü benim söylediklerimi doğrulayan bir olay bu. Aynı tabiri Türkçe olarak kullanabileceğini veya bunu bir Türk televizyonunda söyleyebileceğini kesinlikle sanmıyorum. Zaman Gazetesi bunu yalanladı ancak ses kayıtları mevcut. Bu kayda çok rahatça ulaşılabilir. Açıkça bu tabiri kullanıyor. Todays Zamanın yayın politikası daha net olarak kanıtlıyor. Bu diktatörleşme yazılarının haricinde gazetenin asıl tavrını belli eden noktalardan biri de çoğu ankette %50ye yakın ve %50yi geçen oy oranına sahip Ak Partinin Todays Zamanda yayınlanan ve partinin oyunu %35 olarak gösteren Metropoll anketinin yayınlanmasıdır. Şimdi denilebilir ki; Gazete anket yayınlayamaz mı? Elbette yayınlar; ama tarafsız bir şekilde. Sadece bu anketi yayınlayıp diğerlerini yayınlamazlarsa; burada amaçlanan bir hedef var demektir. Soruyorum; Todays Zaman, daha ayrıntılı ve güvenilir bir şekilde yapılmış olan anketleri yayınlamayıp neden özellikle bunu yayınladı? Burada yapılmak istenen dışarıya Ak Partinin arkasındaki büyük halk desteği eriyor mesajı vermektir. Çünkü yurtdışında insanların kafasındaki Ak Parti imajı; arkasında büyük halk desteği olan demokrat, İslâmi bir parti hüviyetidir. Bu imajı yıkmak, eylem boyunca yazdıkları Diktatör Erdoğan imajı verme isteğine giden yolda önemli bir adımdır. Eğer diğer anketleri de yayınlasalardı, bunu söylemezdim. Taraf Gazetesinde yazan ve Todays Zamanda da yazıları çıkan Emre Uslu gibi 7 Şubat Operasyonu ve öncesinden bu yana Başbakanın aleyhinde yazılar yazan Uslunun Erdoğan için güvenilmez, tahmin edilemez sıfatları kullanması ve bu sıfatların da daha önce Neo-con olduğu herkesçe bilinen Morton Abramowitz tarafından kaleme alınması gerçekten ilginç ilişkiler ağını beraberinde getiriyor. Bu verdiğim örnek Gezi olayından daha önce yazılmış yazılar. Amacım Todays Zamandaki yazıların arka planını görmeye çalışmak. Genel çerçeveye baktığımız zaman Todays Zaman Gezi eylemi boyunca Neo-con ve Türkiye karşıtı Avrupa etkisinde kalmıştır. Ortaya attıkları çoğu fikir, Neo-conların Başbakana bakış açısını tekrarlayan bir düzlemdedir. Sadece Neo-con bağlantılı yazarlar yok bu oyunun içinde. Neo-conlarla irtibatlıdır belki bilmiyorum ama aynı dönemde dikkat çekici bir yazı da Ak Parti milletvekillerinden Suat Kınıkoğlu tarafından kaleme alınıyor. Alkol düzenlemesini, alkol yasağı gibi lanse eden bu yazının, konuyu en iyi bilmesi gereken isimlerden biri olan milletvekili tarafından kaleme alınması da enteresan bir noktayı oluşturuyor. Dünya liberallerine Ak Partinin yasakçı olduğu mu ispatlanmaya çalışılıyor diye de düşünüyor insan. Acaba kendisine parti içerisinden bir uyarı yapıldı mı? Şimdi tüm bu söylediklerimizle beraber insanın aklına sorular geliyor haliyle; Todays Zaman yazarları için artık Erdoğanın miadı doldu mu? Eğer böyleyse neden Zamanda da yayınlamıyorlar bu yazıları? Bu soruların cevabını açıkça halka söyle(yebil)seler keşke. Ama ilk önce bunu Türkçe değil de İngilizce Zamanda yayınlamalarının amacı; ülkedeki büyük Erdoğan desteğinden çekindiklerinden dolayı ilk olarak yurtdışı imajını ve desteğini zedeleyici adımlar atarak; daha sonra nihai hedeflerini ülkedeki vatandaşlara, belirledikleri amaç doğrultusunda aksettirmeye çalışmalarıdır. Dış destekle beraber bunu aksettirmeye çalışmaları daha kolay çünkü. Eylem boyunca Abdullah Gülün ön plana çıkarılmaya çalışıldığını görüyoruz. Özellikle Sosyal Medyada Gülün bir Kurtarıcı olarak lanse edilmesi tesadüf olmasa gerektir. Şöyle bir düşündüğümüz zaman herkes, Erdoğanın bu dönemden sonra köşke çıkmasını bekliyor, haliyle Başbakanlık koltuğu boş kalacak ve Todays Zamana göre yerine kendilerince daha ılımlı biri geçmeli. Abdullah Gülün ön plana çıkarılması bu yüzden. Benim için de Gül makûl olabilir fakat ısrarla Gülün ön plana çıkarılması şu olaylardan sonra pek de sağlıklı olmaz. Sonuçta buna karar verecek partidir. Ak Parti içerisinde Gülcüler ve diğerleri gibi bir bölünme, benim bu ısrara şüpheli yaklaşmama neden olan tehlikedir. Bu, hem Abdullah Güle ve Başbakan Erdoğana zarar verir. Erdoğan, Başbakanlıktan ayrılıp Köşke çıkarsa ve gönlü, eski yerinde Numan Kurtulmuşu görmekten yana olursa ne olacak? Bu bir karmaşa daha demek. İngiliz menşeli gazetelerle beraber Gülü şimdiden Başbakan görmek istemek iyimser bir beklentiden ötedir. Abdullah Gülün ön plana çıkarılmaya çalışıldığını bir örnekle somutlarsak; yine Todays Zamanda yayınlanan ankette En çok beğenilen siyasi başlığı altında sorulan soruya katılanların %72si Abdullah Gülü, %54ü ise Erdoğanı söylüyor. Bu örnek amaçlananı daha iyi açıklıyor. Önceden diğer partilerin mensuplarıyla karşılaştırılan Başbakanın, şimdi en yakın arkadaşlarından biri olan Gülle karşılaştırılmaya çalışılması böyle hassas bir dönemde iyi niyetli değildir. Şu an Erdoğansız bir Türkiyenin adım atması ve ilerlemesi; Erdoğan sonrası belirsizliğini de düşünürsek çok zor olacaktır. Todays Zaman yazarlarının bunu görmesi gerekli. Erdoğan sonrası Gül ve Arınçın ittifaka girmesini istemek sadece onlara zarar verir. Todays Zaman genel yayın yönetmeni Bülent Keneşin de eylem sırasında alenen Erdoğanı hedef alması ve güç zehirlenmesi imasında bulunması dediklerimi anlamamızda bize yardımcı oluyor. Manipülasyon ve masa başı anketleriyle bir insanı diktatörleştirmek veya bir diğerini ılımlaştırmaya çalışmak Todays Zaman gibi bir kuruma yakışmıyor. Ülkeyi koalisyon hükümetleri dönemine götürme çabalarının(aslında onlar Ak Parti ve Erdoğan gidince Türkiyenin daha iyi noktada olacağını sanıyorlar) başarısızlığa uğraması herkesin yararına olacaktır.
Posted on: Fri, 22 Nov 2013 12:32:18 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015