Talat Turhan’ın geçen şubat ayında çıkan “Küresel - TopicsExpress



          

Talat Turhan’ın geçen şubat ayında çıkan “Küresel Çete” adlı kitabının 59-62. sayfaları arasında yer alan “Mustafa Sarıgül Köstebek mi? Sivil Örümceğin Ağında Yine Ne Oyunlar Oynanıyor?” ara başlığı, son dönemin kıymeti harbiyesi olmayan “önemli” siyasal aktörlerinden Mustafa Sarıgül’ün kimi bağlantılarının gözler önüne serilmesine, arka planının okunmasına yardımcı olacak cinsten.. Sarıgül’ün hiçbir CHP başkan adayının yapmadığı şekilde ABD’den icazet almak istemesi bir yana, durumun o kadar da masum olmadığını E.Kur.Yrb. Talat Turhan’ın analizi açıkça ortaya koymaktadır. Demek oluyor ki, Sarıgül, ABD’de bulunduğu üç haftalık 2004 Haziran’ındaki sürede bazı “kurslar”dan geçmiş… Tabii, bu ziyaret ve orada neler olduğu hala kamuoyunca merak ediliyor, son derece açıklanmaya muhtaç… Bu merakı giderecek olan açıklamalar yapacak olan da Sarıgül’den başkası değil.. Biz, Sarıgül’ün belediyedeki serüveninin takipçisi değiliz; orada neler olup bittiği, ne olup olmadığı başkalarının işi… Ama, memleketin kaderini etkileyebilecek kimi adımları bizi son derece ilgilendiriyor. Emperyalizmin memleket üzerindeki, hele, Atatürk’ün Türk Devrimi’nin taşıyıcısı olmak üzere kurduğu CHP’deki “numaraları” bizi çok ilgilendiriyor. Talat Turhan, kitabının yukarıda sözü edilen ara başlığı altında sorular soruyor ve yanıtlarını veriyor. Bu soru ve yanıtlarda Bilgi Üniversitesi, Vatan gazetesi, Açık Toplum Enstitüsü, sıcak para spekülatörü olarak tanınan George Soros, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, TESEV, CFR, Bilderberg, Trilateral Komisyon, National Security Council, Democracy Project, National Endowment For Democracy, Foreign Policy’nin nasıl iç içe geçtiği ve tıpkı “turuncu devrim”lerin, “kadife devrim”lerin yaşandığı ülkelerdekine benzeyen bir sivil örümcek ağının CHP’yi ele geçirmek için devreye sokulduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Soros Vakfı, Avrasya’daki gelişmelere koşut olarak rolünü CHP’ye karşı da oynamaktadır. Sarıgül, sivil örümceğin ağına düşürülmeye çalışılan Türkiye’nin ve onu tutan kurumlardan biri olan CHP’nin içindeki bir köstebek miydi? “29 Mart Planı” söz konusu edilen mahfillerde hazırlanıp, bu planda Sarıgül’e de bir rol mü biçilmişti? Bu sorulara Turhan oldukça doyurucu yanıtlar veriyor doğrusu. Evet, Mutlu soyadı hem Bilgi’de hem Vatan’da var. Sarıgül, hem Vatan’da yer buluyor sık sık ve ağırlıklı olarak hem de Bilgi’nin mütevelli heyeti üyesi ve okulda belli bir kontenjan kullanıyor “ulufe”den olarak; siyasal açılımlar için.. Bilgi’nin rektörü aynı zamanda Açık Toplum Enstitüsü’nün yönetiminde… Açık Toplum’un yöneticileri Bilgi’de öğretim üyesi.. Bu arada, Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’ün Gürcistan’daki Amerikancı darbenin lideri Sakaşvili’ye “Yılın Demokrasi Adamı” ödülünü vermesini anımsamadan edemiyoruz!.. Talat Turhan’a göre, “Bilgi Üniversitesi bir… CFR üniversitesidir.” Yani, küresel seçkinlerin dünya örgütü, ağına bu üniversiteyi de dahil etmiş durumda. Turhan’ın soru ve yanıtlarından biri şöyle: “Soru: Yani, Mustafa Sarıgül, Amerikan vakıfları ve istihbarat yapılanmaları tarafından mı destekleniyor? Yanıt: Bravo, Bilgi Üniversitesi de bu eylemler için merkez üniversite.” Mustafa Sarıgül’ün Talat Turhan’ın açıklamalarına verebileceği yanıtlar var mıdır, bilemiyorum.. Ama, olmalı.. Çünkü, bu sorular havada asılı kalamaz, kalmamalı. Kalırsa, CHP sevdasından vazgeçmiyor gibi görünen Sarıgül, soruların altında kalır. Toplum da Bilgi’nin boyutlarını, Vatan’ın “bağımsızlığını” böylelikle daha iyi kavramış olmaktadır. Keza, Vatan’ın işi gücü bırakıp CHP’yle uğraşmasını, Sarıgül’ü el üstünde tutup onun saldırdıklarına günbegün “vurması” nasıl açıklanabilir?… Soros, Bilgi, Sarıgül, Vatan, Mutlu, AÇEV, TESEV, NED, NSC; oh ne ala dünya!.. Bir de tüm bu bağlantılara Mustafa Yıldırım gibi yazarlar “Sivil Örümcek Ağı” gibi kitaplar yazarak taş koymasa; Talat Turhan gibi araştırmacı yazarlar birtakım bağlantıları gözler önüne sermeseler ne güzel olacak!.. Bir de bakmışsınız, CHP’deki “sarı devrim” gerçekleşmiş, Soros’lar, Bush’lar ve bilcümle onlar için çalışan köstebekler ya da aklını peynir ekmekle yiyen zavallılar, ihtiraslarına yenik düşen megalomanlar muradına ermiş!… Öyle yağma yok ama… Memleket de, CHP de “yağma Hasan’ın böreği” değil.. Talat Turhan’ın geçen şubat ayında çıkan “Küresel Çete” adlı kitabının 59-62. sayfaları arasında yer alan “Mustafa Sarıgül Köstebek mi? Sivil Örümceğin Ağında Yine Ne Oyunlar Oynanıyor?” ara başlığı, son dönemin kıymeti harbiyesi olmayan “önemli” siyasal aktörlerinden Mustafa Sarıgül’ün kimi bağlantılarının gözler önüne serilmesine, arka planının okunmasına yardımcı olacak cinsten.. Sarıgül’ün hiçbir CHP başkan adayının yapmadığı şekilde ABD’den icazet almak istemesi bir yana, durumun o kadar da masum olmadığını E.Kur.Yrb. Talat Turhan’ın analizi açıkça ortaya koymaktadır. Demek oluyor ki, Sarıgül, ABD’de bulunduğu üç haftalık 2004 Haziran’ındaki sürede bazı “kurslar”dan geçmiş… Tabii, bu ziyaret ve orada neler olduğu hala kamuoyunca merak ediliyor, son derece açıklanmaya muhtaç… Bu merakı giderecek olan açıklamalar yapacak olan da Sarıgül’den başkası değil.. Biz, Sarıgül’ün belediyedeki serüveninin takipçisi değiliz; orada neler olup bittiği, ne olup olmadığı başkalarının işi… Ama, memleketin kaderini etkileyebilecek kimi adımları bizi son derece ilgilendiriyor. Emperyalizmin memleket üzerindeki, hele, Atatürk’ün Türk Devrimi’nin taşıyıcısı olmak üzere kurduğu CHP’deki “numaraları” bizi çok ilgilendiriyor. Talat Turhan, kitabının yukarıda sözü edilen ara başlığı altında sorular soruyor ve yanıtlarını veriyor. Bu soru ve yanıtlarda Bilgi Üniversitesi, Vatan gazetesi, Açık Toplum Enstitüsü, sıcak para spekülatörü olarak tanınan George Soros, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, TESEV, CFR, Bilderberg, Trilateral Komisyon, National Security Council, Democracy Project, National Endowment For Democracy, Foreign Policy’nin nasıl iç içe geçtiği ve tıpkı “turuncu devrim”lerin, “kadife devrim”lerin yaşandığı ülkelerdekine benzeyen bir sivil örümcek ağının CHP’yi ele geçirmek için devreye sokulduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Soros Vakfı, Avrasya’daki gelişmelere koşut olarak rolünü CHP’ye karşı da oynamaktadır. Sarıgül, sivil örümceğin ağına düşürülmeye çalışılan Türkiye’nin ve onu tutan kurumlardan biri olan CHP’nin içindeki bir köstebek miydi? “29 Mart Planı” söz konusu edilen mahfillerde hazırlanıp, bu planda Sarıgül’e de bir rol mü biçilmişti? Bu sorulara Turhan oldukça doyurucu yanıtlar veriyor doğrusu. Evet, Mutlu soyadı hem Bilgi’de hem Vatan’da var. Sarıgül, hem Vatan’da yer buluyor sık sık ve ağırlıklı olarak hem de Bilgi’nin mütevelli heyeti üyesi ve okulda belli bir kontenjan kullanıyor “ulufe”den olarak; siyasal açılımlar için.. Bilgi’nin rektörü aynı zamanda Açık Toplum Enstitüsü’nün yönetiminde… Açık Toplum’un yöneticileri Bilgi’de öğretim üyesi.. Bu arada, Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’ün Gürcistan’daki Amerikancı darbenin lideri Sakaşvili’ye “Yılın Demokrasi Adamı” ödülünü vermesini anımsamadan edemiyoruz!.. Talat Turhan’a göre, “Bilgi Üniversitesi bir… CFR üniversitesidir.” Yani, küresel seçkinlerin dünya örgütü, ağına bu üniversiteyi de dahil etmiş durumda. Turhan’ın soru ve yanıtlarından biri şöyle: “Soru: Yani, Mustafa Sarıgül, Amerikan vakıfları ve istihbarat yapılanmaları tarafından mı destekleniyor? Yanıt: Bravo, Bilgi Üniversitesi de bu eylemler için merkez üniversite.” Mustafa Sarıgül’ün Talat Turhan’ın açıklamalarına verebileceği yanıtlar var mıdır, bilemiyorum.. Ama, olmalı.. Çünkü, bu sorular havada asılı kalamaz, kalmamalı. Kalırsa, CHP sevdasından vazgeçmiyor gibi görünen Sarıgül, soruların altında kalır. Toplum da Bilgi’nin boyutlarını, Vatan’ın “bağımsızlığını” böylelikle daha iyi kavramış olmaktadır. Keza, Vatan’ın işi gücü bırakıp CHP’yle uğraşmasını, Sarıgül’ü el üstünde tutup onun saldırdıklarına günbegün “vurması” nasıl açıklanabilir?… Soros, Bilgi, Sarıgül, Vatan, Mutlu, AÇEV, TESEV, NED, NSC; oh ne ala dünya!.. Bir de tüm bu bağlantılara Mustafa Yıldırım gibi yazarlar “Sivil Örümcek Ağı” gibi kitaplar yazarak taş koymasa; Talat Turhan gibi araştırmacı yazarlar birtakım bağlantıları gözler önüne sermeseler ne güzel olacak!.. Bir de bakmışsınız, CHP’deki “sarı devrim” gerçekleşmiş, Soros’lar, Bush’lar ve bilcümle onlar için çalışan köstebekler ya da aklını peynir ekmekle yiyen zavallılar, ihtiraslarına yenik düşen megalomanlar muradına ermiş!… Öyle yağma yok ama… Memleket de, CHP de “yağma Hasan’ın böreği” değil..
Posted on: Thu, 12 Sep 2013 22:20:32 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015