Taner Ünal İBRET DOLU TARİHİMİZDEN ÖNEMLİ BİR - TopicsExpress



          

Taner Ünal İBRET DOLU TARİHİMİZDEN ÖNEMLİ BİR KESİT YUNAN DEVLETİ NASIL KURULDU AYNI DÖNEMDE DEVLET HİZMETİNDE GÖREV YAPANLAR KİMLERDİ? BÖLÜM 4 YUNAN DEVLETİ KURDULAR YÖNETECEK ADAM BULAMADILAR. YUNAN MEDENİYETİ VE YUNANLILAR TARİHTE KALMIŞLARDI BİR ÜTOPYADAN BİR YUNAN MİLLETİ MEYDANA GETİRDİLER ADINA DA YUNANİSTAN DEDİLER BİZDE BU GÜN YUNANLILAR YUNANİSTANDA YAŞIYOR SANIYORUZ HALBUKİ TARİHİ GERÇEKLER FARKLIDIR KURULAN DEVLETE 2 SENE BİR KRAL BİLE BULUNAMADI. NİHAYET 1832 DE BAVYERA KRALI LUDWİG’İN OĞLU OTTO YUNANİSTAN’A KRAL OLARAK SEÇİLDİ. 1832 DE YUNANİSTAN’IN TALEPLERİ İLE İLGİLİ ŞARTLAR BİRAZ DAHA AĞIRLAŞTIRILDI VE TOPRAK TALEPLERİ BİRAZ DAHA ARTIRILDI VE ÇARESİZ KALAN BAB-I ALİ’YE ONAYLATILDI. BÖYLECE DİPLOMASİ YOLUYLA OSMANLI TOPRAKLARINDA YENİ BİR DEVLET KURULMUŞ OLUYORDU. ÜSTELİK BU KURULAN DEVLETİN SINIRLARI BİLE EMPERYALİST ÜLKELER TARAFINDAN İKİDE BİR DEĞİŞTİRİLEREK GENİŞLETİLİYOR BAĞIMSIZ VE CİHANŞUMUL BİR DEVLET OLAN OSMANLININ BÜNYESİNDEN BAŞKA BİR DEVLET DAHA ORTAYA ÇIKARILARAK BUNDAN SONRA YENİ KURULACAK DEVLETLERİN KURULUŞ BİÇİMİDE BELİRLENMİŞ OLUYORDU. PRENS OTTO 6 ŞUBAT 1933’DE 3500 KİŞİLİK BİR BAVYERA ASKERİ MUHAFIZ BİRLİĞİ İLE YUNANİSTAN’A GELDİ. ANCAK KENDİSİ O TARİHTE 17 YAŞINDA OLDUĞU İÇİN 1835 YILINA KADAR BAVYERALILARDAN OLUŞAN BİR HEYET TARAFINDAN İDARE EDİLDİ. (İLGİNÇ DEĞİLMİ? DEVLET KURULUYOR ANCAK YÖNETECEK ADAM YOK!) 2. KISIM BAŞLIĞI OSMANLI DEVLETİNİN YÜKSEK VE ÖNEMLİ GÖREVLERİNE RUM, ERMENİ VE YAHUDİLER’İN GETİRİLMESİ AYNI DÖNEMİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİDİR. DEVLETİN BÜTÜN KADEMELERİ DÖNME DEVŞİRME VEYA HRİSTİYANLARIN ELİNDEDİR. BİR ÖRNEK ATİNA: KOSTAKİ MUZURUS PAŞA (MUKİM BÜYÜKELÇİ), 1840 YANKO FOTİADİS PAŞA (OTAELÇİ), 1860, 1861, 1874 BERLİN: ŞARL DAVUD EFENDİ (MASLAHATGÜZARI), 1840 KARABET ARTİN DAVUTOĞLU BEY (MASLAHATGÜZARI), 1848 KONSTANTİN KARACA BEY (ELÇİ), 1851 YANKO ARİSTAKİ EFENDݸ1858. ALEKSANDIR KARATODORİ EFENDİ (MASLAHATGÜZARI), 1865 BÜRÜKSEL: KALİMAKİ BEY (BÜYÜKELÇİ), 1849 KERSKOHOVE EFENDİ (MASLAHATGÜZARI, ELÇİ), 1854-1855. DİRAN BEY (MASLAHATGÜZARI), 1857 KOSTAKİ MUSURUS PAŞA (BÜYÜKELÇİ) 1861. ALEKSANDIR KARATODORİ EFENDİ (BÜYÜKELÇİ), 1875 LONDRA: KALAMKİ BEY (MASLAHATGÜZARI), 1846. KOSTAKİ MUSURUS PAŞA (ORTAELÇİ, BÜYÜKELÇİ), 1851-1856. MOSKOVA: KOMENOS BEY (MASLAHATGÜZARI),, 1864. ALEKSANDIR KARATODORİ EFENDİ (MASLAHATGÜZARI), 1870. PARİS: KALİMAKİ BEY (ORTAELÇİ), 1848. ODİYAN EFENDİ (ÖZEL GÖREV), 1876. ROMA: YONKO FOTİADİS PAŞA (ORTAELÇİ), 1870. SERKİS EFENDİ (ORTAELÇİ), 1872. VİYANA: KOSTAKİ MUSURUS PAŞA (ORTAELÇİ), 1848. KONSTANTİN EFENDİ (BÜYÜKELÇİ), 1851. KALİMAKİ BEY (BÜYÜKELÇİ), 1855. ALEKO PAŞA (BÜYÜKELÇİ), 1876. VAŞİNGTON: BLAK BEY (ORTAELÇİ), 1867. ARİSTAKİ BEY (ELÇİ), 1873. İŞTE BU İBRET DOLU TARİHİ TÜRK MİLLETİ YENİ BEDELLER ÖDEMESİN DİYE ANLATIYORUZ. BU GÜN ANDIMIZ YASAKLANARAK BAŞLANACAK YARIN TÜRK MİLLETİ KENDİ YURDUNDA ESİR OLACAK VEYA SOYKIRIMA UĞRAYACAKTIR. BATININ PLANLARI DEĞİŞMEZ SADECE ARA VERİRLER... NAYLON YUNAN DEVLETİNİ KURDULAR İDARE EDECEK ADAM BULAMADILAR Arkasından İngiltere’nin girişimiyle Yunan devletinin sınırlarının yeniden çizilmesi hususunda Londra’da bir toplantı düzenlendi. Bu konferansa Avrupa devletleri ile birlikte Osmanlı devletinde katıldı. Ancak toplantıya katılan devletler “ilk planda istenen ve isyana konu olan toprakları bağımsız bir Yunan devleti için yetersiz buluyor, daha geniş topraklarda müstakil ve güçlü bir Yunan devletinin kurulması”nda diretiyorlardı. Ayrıca her ülke kendi çıkarları doğrultusunda bir takım şartların kabulunu istiyordu.. Artık Osmanlının malı hakkında kendisine sorulmadan kararlar alınıyor “Biz öyle uygun gördük denilerek” bu şartlar kabul ettiriliyordu. 3 Şubat 1830 da kurulan Yunan devletinin ilk kralı olarak Sachsen- Koburg hanedanından Leopold von Sachsen - Koburg kabul edildi. Ancak 1828’den beri Yunanistan’ın yönetiminin “Başkan” sıfatıyla elinde bulunduran Kapodistrias’ın entrikaları sonucunda Kral daha tahta çıkmadan istifa etti. Kurulan devlete 2 sene bir kral bile bulunamadı. Nihayet 1832 de Bavyera Kralı Ludwig’in oğlu Otto Yunanistan’a Kral olarak seçildi. 1832 de Yunanistan’ın talepleri ile ilgili şartlar biraz daha ağırlaştırıldı ve toprak talepleri biraz daha artırıldı ve çaresiz kalan Bab-ı Ali’ye onaylatıldı. Böylece diplomasi yoluyla Osmanlı topraklarında yeni bir devlet kurulmuş oluyordu. Üstelik bu kurulan devletin sınırları bile emperyalist ülkeler tarafından ikide bir değiştirilerek genişletiliyor Bağımsız ve Cihanşumul bir devlet olan Osmanlının bünyesinden başka bir devlet daha ortaya çıkarılarak bundan sonra yeni kurulacak devletlerin kuruluş biçimide belirlenmiş oluyordu. Prens Otto 6 Şubat 1933’de 3500 kişilik bir Bavyera askeri muhafız birliği ile Yunanistan’a geldi. Ancak kendisi o tarihte 17 yaşında olduğu için 1835 yılına kadar Bavyeralılardan oluşan bir heyet tarafından idare edildi. (İlginç değilmi? Devlet kuruluyor ancak yönetecek adam yok!) 1843 yılında Bavyera’lıların oluşturduğu yönetime halk isyan ederek sarayı kuşattı. Otto hemşehrilerini görevlerinden uzaklaştırarak bir de Anayasa hazırladı. Anayasa üzerine yemin etti. Ancak 13 Şubat 1962’de başlayan isyanlar üzerine Otto 24 Ekim 1862’de Bavyera’ya döndü. Büyük devletler harita üzerinde bağımsız bir devlet görünen Yunanistan’ın kendi kendini idare edemeyecek durumda olduğunu bildikleri için önce Büyük Britanya Kraliçesi Viktorya’nın oğullarından Alfred’i tercih ettilerse de Avrupa Protokolüne aykırı olacağı düşüncesiyle 13 Temmuz 1863 günü ortak bir kararla Schleswig - Holstein-Sonderburg-Glücksburg hanedanından Wilhelm Ferdinand Adolf George’un Yunan tabiriyle 1.Yorgo adı ve “Elenlerin Kralı” sıfatıyla tahta çıkmasını kararlaştırdılar.. İşte Yunanistan böyle kuruldu.. Osmanlı’nın en imtiyazlı tebası olan Rumların isyana kalkışarak devlet kurmaları o günkü siyasi ve sosyal yapı içerisinde anlaşılması mümkün olmayan bir hadisedir. Bu 19. Yüzyılda ki siyasi tablo incelendiğinde akıllara durgunluk verecek kadar enteresan bir hadisedir. Bu çifte standart Osmanlı’ya uygulanmış, Ruslar, İngilizler, Fransızlar bir araya gelerek Osmanlı’yı parçalamışlardır. İşin en şaşılacak tarafı ise devlet içinde devlet kuruldu ancak yönetecek adam bile bulunamadı! Bu durum dahi isyanın bir milletin özgürlük mücadelesi değil, Emperyalizmin “Böl, parçala, yut” taktiğinden başka bir şey olmadığı görülür. en imtiyazlı tebası olan Rumların isyana kalkışarak devlet kurmaları o günkü siyasi ve sosyal yapı içerisinde anlaşılması mümkün olmayan bir hadisedir. BU GÜNDE AYNI SENARYO ADIM ADIM UYGULANMAKTADIR AYNI DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLETİNİNEN YÜKSEK RÜTBELİ MEMURLARI KİMLERDİ Osmanlı Devletinin yüksek ve önemli görevlerine Rum, Ermeni ve Yahudiler’in getirilmesi aynı dönemin en önemli özelliğidir. Devletin bütün kademeleri dönme devşirme veya Hristiyanların elindedir. Hal böyle olunca devletin yıkılması da kaçınılmaz oluyor. Hamit Aral tarafından yayına hazırlanan ve Dışişleri Bakınlığı 1967 Yıllığı’nda 823-950. sayfalar arasında yer alan bölümde “Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet Devrinde Yabancı Memleketlerde Akredite Bulunan Temsizcilerimiz” başlığı altında verilen bilgilere göre durum şöyleydi: ATİNA: Kostaki Muzurus Paşa (Mukim Büyükelçi), 1840 Yanko Fotiadis Paşa (Otaelçi), 1860, 1861, 1874 BERLİN: Şarl Davud Efendi (Maslahatgüzarı), 1840 Karabet Artin Davutoğlu Bey (Maslahatgüzarı), 1848 Konstantin Karaca Bey (elçi), 1851 Yanko Aristaki Efendi¸1858. Aleksandır Karatodori Efendi (Maslahatgüzarı), 1865 BÜRÜKSEL: Kalimaki Bey (Büyükelçi), 1849 Kerskohove Efendi (Maslahatgüzarı, elçi), 1854-1855. Diran Bey (Maslahatgüzarı), 1857 Kostaki Musurus Paşa (Büyükelçi) 1861. Aleksandır Karatodori Efendi (Büyükelçi), 1875 LONDRA: Kalamki Bey (Maslahatgüzarı), 1846. Kostaki Musurus Paşa (ortaelçi, Büyükelçi), 1851-1856. MOSKOVA: Komenos Bey (Maslahatgüzarı),, 1864. Aleksandır Karatodori Efendi (Maslahatgüzarı), 1870. PARİS: Kalimaki Bey (Ortaelçi), 1848. Odiyan Efendi (özel görev), 1876. ROMA: Yonko Fotiadis Paşa (ortaelçi), 1870. Serkis Efendi (ortaelçi), 1872. VİYANA: Kostaki Musurus Paşa (ortaelçi), 1848. Konstantin Efendi (Büyükelçi), 1851. Kalimaki Bey (Büyükelçi), 1855. Aleko Paşa (büyükelçi), 1876. VAŞİNGTON: Blak Bey (Ortaelçi), 1867. Aristaki Bey (Elçi), 1873. Bu listeye daha alt düzeydeki ve merkez örgütündeki dışişleri görevleri alınmış değil. Ancak, bu kadarı da bir kanı edinebilmek için yeter sanırım. Daha önce belirttiğim üzere, Yahudiler, Müslüman olmayan Osmanlılar arasında devleti çinde durumları en güçzüz olanlardı. Şimdi, bir de, Yahudilerin bu dönemde, bu durumlarına karşın hagi görevlerde bulundukalrını görelim. Marcel Franko, devlet görevlerinde bulunan Yahudilerin yıllara göre bir kökümünü veriyor. Eski olduğu anlaşılmasına karşın bu bilgilere göre önemli görevlerde bulunan bazı Yahudiler şunlardır.(39) (39) M.FRANCO: 239-241. 1863 M.Nissim Cibre; Teselya Telgraf Dairesi Müdürü. 1866 Jak Cerusalmi, Donanma-yı Hümayunda eczacı subay. Abraham De Kamondo ve Viterbo, Beyoğlu Belediye Meclisi üyeleri Marko Galimidi ve ishak Molho, Donanmay-ı Hümayunda hekim subay (iki miralay, ikincisi paşa olacaktır) İlyas Kohen, Top okulundan mezun olmakla uzmanlık eğitimi için Avrupa’da (paşa olacaktır) 1869 Behor Efendi Eşkenazi ve David Efendi Karmona¸Şura-yı Devlet üyesi (Behor Efendi Eşkenazi, Rütbe-i Saniye Sınıf-ı Sanisi’ne yükseltilecektir. Yehazkel Gabay Efendi. Meclis-i Maarif üyesi (aynı rütbeye yükseltilecektir.) 1873 Moiz Efendi Delmediko,Çanakkale orman müfettişi Abraham Hatem Efendi, Adliye Mahkemesi Üyesi, Moiz Ari ve Samurel Farhi Rütbe-i Salise’ye yükseltilmişlerdir. 1874 İshak Danon, İzmir Ticaret Mahkemesi üyesi (yine bir Yahudi olan M.Murdok’un yerine) Öte yandan, 1828’de Lehistan’ın Lodtz kenti yakınlarındaki Brezin’de doğan bir Yahudi Olan Fischel Freund, daha sonra Osmanlı Devleti hizmetine girmiş ve Macar Mahmut Paşa (Mahmut Hamit) olarak tanınmış bulunmaktadır. Kıymetli Okurlarım İşte Osmanlıcıların özenti ile bahsettikleri tablo budur. Bu tabloda herkese yer vardır ancak Türk Milletine yer yoktur. Başta bir padişah çaresizlik içerisinde bir şeyler yapmaya çalışmaktadır. Ancak etrafında bu faaliyetlerden Türk Milletini nasiplendirecek tek kişi yoktur. Devşirme müessesesi ihdas eden Türkleri devşirmelere kuyulara doldurtarak katlettiren Padişahlardan tarih intikam almıştır. Ancak bütün bedeli Türk Milleti ödemiştir. İşte bu ibret dolu tarihi Türk Milleti yeni bedeller ödemesin diye anlatıyoruz. Bu gün Andımız yasaklanarak başlanacak yarın Türk Milleti kendi yurdunda esir olacak veya Soykırıma uğrayacaktır. Batının planları değişmez sadece ara verirler...
Posted on: Sat, 05 Oct 2013 14:56:00 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015