“Yassağ gardaşım yassağ” Yasak deyince, kendi boyumca düşünürsem ilk kitap geliyor aklıma 12 Eylül sabahı banyoya girip de babamlar yaktığımız “yasaklı kitaplar”. Hani bazı şeyler zaten yasaktır. Başta aileden, çevreden görürüz yasakları. Ama iş resmiyete döküldü mü işte ozaman yasak meyveyi yemenin zevki de başka olur. Tıpkı yasaklı kitaplaro okumak gibi. Şöyle bir bakayım dedim adı yasak olan neler varmış. Devlet eliyle yasak olmuş, kraldan çok kralcılar tarafından yassağ koyulmuş. Teker teker yazayım dedim. Araştırdıkça, aklıma geldikçe, yasak içinde yaşamışız da haberimiz yokmuşa geldim. Gelenek görenek mi dersin, artık toplumsal genetik mi dersin yasakların ucu buçağı yok. Kitaba alışmışız yasak gelmesine. Dincilerin, goministlerin, sağcıların… çok var her kesimin kitaplarına yassağ demişler. Yazılanlara değil aslında düşünlere dur demişler. Solcuların sloganlarına, marşlarına, yetmemiş “ben başörtü değil türban takıyorum” diyenlere yassağ gardaşım demişler. Dönemine göre meyve vermiş yasaklar. Kafasına esen yasak koymuş memlekette. Beğenilmeyen haber yapan muhabirler yasak yemiş, belediyelerden, bakanlıklardan, başbakanlıktan. Beğenmediğin haberi yapan muhabirin akreditasyonunu iptal et. Kolayı bu. 3 Temmuz sürecünde Habertürk Gazetesi mesela. Günah keçisi ilan edildi. fenerbahcenin-yasakladigi-gazete) Yasak enflasyonu var memlekette. Bazen yasayla koyarsın, bazen örf adet, bazen de kafana göre. İnanamadım yıl 1987 Bakanlar Kurulu kararıyla National Geographic dergisinin Dünya Atlası yasak yemiş. 2000 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesi Lenin’nin Devlet ve ihtilali’ne yasak koymuş geçikmeli olarak. Neyin kafasıymış bu Allah aşkına. Şarkılara, türkülere, şarkıcılara, türkücülere yasak kondu. TRT başı çekti uzak ara birinciliği yasaklarda bırakmadı yıllarca. Klipler yasaklandı, sansürlendi. Yeni medya da yasakların cenneti oldu. İlk Youtube’a yassağ gardaşım yassağ dendi. Milli Eğitim de boş durmadı adı üstünde teori olan “Evrim teorisine” yasak dedi. Sahilde balık tutanlara bile yasak geldi. Yok bir kilodan fazla tutamazsın dendi. Say say bitmiyor. Yasak cenneti olmuşuz. Özel Güvenlikçilerde boş durmadı kafalarına göre yasak koydular. Bir maçtan önce dağıtılan Sivasspor bayraklarının ucundaki borulara yassağ gardaşım dediler. Bayrak nasıl sallanacak peki! Kırmızı ruja bile yasak var memlekette. Neden tahrik unsuru. Ama doğru bir tek boğalar tahrik oluyor kırmızıdan değil mi? Sanata da yasak var bu memlekette. Yıl 1967, İstanbul Belediyesi ‘Kadınlar i-ıh derse” adlı oyunu yasakladı. Oyunun başrol oyuncusu Lale Oraloğlu açlık grevi yapmış sonunda. Söz belediyelerden açılmışken, Antalya Belediyesi de 1990 yılında Emekli General Ressam Orhan Taylan’ın resimlerini yasaklamış. 2008′de de Bursa Büyükşehir BelediyesiNazım Hikmet’in oyununu sergilemek isteyen tiyatro grubuna izin vermemiş. Belediyeler haklı olarak dona da takmış İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2006′da donla denize girmeye yasak demiş, Bodrum Belediyesi de 2008′e kadar donla izin verdiği denize girme kreasyonuna dur demiş. Bırakın bu memlekette Ramazan davuluna bile yasak getirmişler. Hadi bunlar yasakların iyi tarafı ya belediyelerin mayo reklamlarına getirdiği yasaklar. E kardeşim don yassağ mayo da mı yassağ.. Donsuz mayosuz nereye kadar. Hayvanlara bile takmışlar Sincan Belediyesi 1997 yılında Hindi satışını yasaklamış. Elazığ Belediyesi gece mezarlık ziyaretine yasak demiş, Alanya belediyesi de 1999′da Bereket Tanrısının heykelciğinin açıkta satılmasını yasaklamış. Belediyelerin yasak yarışı almış yürümüş. Edremit belediyesi ben nasıl farklı olabilirim demiş ve bekarların parka gitmesini 2008′de yasaklamış. Konya Belediyesi kendini aşmış 1991′de haram diye çalışanların ferdi kredi kullanmasına yasaağ demiş. Belediyeler yasak yarışına girer de muhtarlar boş durur mu? 1969′da Balıkesir Akbaşlak köyü muhtarı ‘aminli düğün tüzüğü’ hazırlayarak uymayan ve mevlüt okutmayan damatlara ceza keseceğini bildirmiş. Simav ilçesi Naşa beldesi muhtarı da aile rıskınını başkalarına yedirilmesine muhalefetten midir nedir 2006′da kadınlara bir yıl için misafirliği yasaklamış. 2001′de de Tavşanlı Demirbilek köyü ihtiyar heyeti kız tarafının damat tarafından altın takı istenilmesini dur demiş. Yasağımız bol 1935′te yememişler içmemişler İstanbul sokaklarında kartopu oynanması yasaklamışlar. 1958′de de İstanbul belediyesi kadınların uzun süren hamam sefasını su israfını gerekçe göstererek 1 saatle sınırlandırmış. Nediyelim nice hayırılı yasaklara..
Posted on: Tue, 06 Aug 2013 12:26:41 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015