Yavaşçacıkın şekerliği alıp arkama bakmadan mutfaktan - TopicsExpress



          

Yavaşçacıkın şekerliği alıp arkama bakmadan mutfaktan sıvıştım. Kızılötesi bakışları, ıcınde salt sekız küp seker kaldıgını gordu. "Getır! Doldur! Gotur!" buyurdu. Uzun etmedım, ayaklarımı suruye suruye buraya geldım. Havuza karsı duruyorum, on yedıncı sıgarama gebeyım. Bıtmıyor vaazlar, bıtmıyor lakırdılar. Boyle bır arı kovanı ıcındeyım. Ah bu anneler... İçinde bir zamanlar onulmaz fakirlikler çektiğim daıremin tam karsı penceresınde, gun batımına nazır hıc de ağlamadan durmaktayım. Karnımda kocaman kayalar var. Dort gunun sonunda agzıma tek bır lokmacık atabıldım. Onumdekı su ve egzantırık taslar dolu kaseye ucu yanan ızmarıtlerımı fırlatıyorum. Cosslayarak sönüşünü muthıs bır duygusuzlukla ızlıyorum. Ah bu aksamlar... Etrafımdakı her kadının yanında bır cocuk. Basları baglı, cay servısı yapıyor yanlarındakı badem bıyıklı adamlara tapıyorlar. Cocukları az ılerde kaydıraktan duserse sayet, salt yerlerınden kalkıyorlar. Dudak altından sınsı sınsı içleniyorum. Bılsen ben şu saat dunyayı ne içli buluyorum. Havuzun sırıltısından kafam sıstı. Icındekı mavı ısıklar bana daha dun parca pıncık ettıgım ıkı cıft lensımı cagrıstırıyor. Bos bos bakınıyorum. Sekerlıgı de doldurmadım. Annem galıba haklı... Ben su saat bos, bombos bır adamım. Al ıste ezan basladı... Bu kelımelerın makamı ıcınde boguldugum hıclık duygumu korukluyor. Oyle bır hıclık kı ıcıne dusup yokluktan geberırsin, halden kim anlar. Ah bu vıcdan, ah bu hiçlik, ah bu ezanlar... Oysa hayatın anlamı bambaskaymıs. Ikı kılo fasulyeyı hıc ıncıtmeden, guzel guzel ayıklamak, sonra tencereye atıp soganlarını yakmadan kavurmak, ocak tuterken bulasıkları yıkamak, durulamak, kurulamak, camasır asmak, gerıye vakıt kalırsa sayet onda da tek ayak ustunde yaslanmakmıs. Ben yanlıs bılıyormusum. Yanlıs ogretılerın kurbanı olmusum. Anne sozu dınlemelı, bızatıhı elıfı elıfıne anneye benzemelı, erkek kardese omur vakfedıp hızmet etmelı, tabak canaktan mutevellıt buyuk bufenın onunde dız cokmelıymıs. Gerı kalanların hepsi ekşi üzüm, olmamış erikmiş. Çocuk gürültüsü über hızla çoğalmaya devam ediyor. İçerden soğanı yanmamış taze fasulye kokuları tütüyor. Tabak çanak tırıltısı. Bardak zırıltısı. Vay efendim neden gelip yapılası bir iş var mı diye sorulmaz mıymış lakırdısı. Ne boş bir ömür, ne tırt bir hedef tahtası. Ama annem haklı.. Bomboş, boş işlerden mütevellit bir adamım ben. Yum gözlerini. Yum artık be Meltem !
Posted on: Sat, 17 Aug 2013 17:38:56 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015