YİĞİDİM ASLANIM AHMET ATAKAN SANA KIYDILAR… Mihrac Ural – 10 Eylül 2013 / Salı Herkes okusun ve anlamını içselleştirmeye çalışsın. Ben de yeni okudum Ahmet’in sözlerini; “LAZKİYE’DE TECAVÜZE UĞRAYAN ANALAR KADINLAR BİZİM ANALARIMIZ BACILARIMIZ.. ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLAR KARDEŞİMİZ OĞLUMUZ .. ÖLÜM BİZİ ÇAĞIRIYOR, HOŞ GELDİ SAFA GELDİ.....” Bu kısa cümlenin bir anlamı vardı bilmeyenlere açıklanması gereken. Bu yiğidin mesajını doğru okumanın gereği var …22 yaşında üniversiteyi yeni bitirmiş, aydınlığın adı Ahmet Atakan ciltler dolusu yazacaklarımızı bir cümlede özetlemiş.. Ahmet Atakan facebook’da arkadaşım, beni izleyen binlerce gençten birisi… Ben de onun yaşlarında polis saldırısına uğradım, itirafçı MİT ajanı Engin Erkener adılı ahlaksızın ihbarıyla tutuklandım, acı çektim, zindanlara atıldım, sürgünler yaşadım hala kadim Roma kenti Anhtakya’mın özlemiyle yanarım... Ben de ölü gibiyim toprağımda koparıldım koparılalı… 33 yıl önce katleltiler beni, ama ölmedim… Dimdik ayaktayım, halkımın sevgi zırhı ölüyü bile diriltir beni koruyan o oldu. İnancımda yeniden diriliş var, her defasında yeniden dirildim… Sen de yeniden direlyeceksin, yine aramızda olacaksın halkımıza yapılan zülme karşı mücadele edeceksin ya da zaferi kazınmış halkının saflarında gelceği kuracaksın… Seni katletti lanet olası diktatör, ailen gibi benim de yüreğimi dağladı.. Şu kısacık satırlarda dile getirdiğin algı halkımın yaşam hakkını korum algısıdır. Dile getirdiğin duyarlılık, esasında uzun zamandır yüzlerce makamlede dile getirmeye çalıştığım algıydı… “Kimse Antakya’da sadece özgürlük ve demokrasi mücadelesinden söz etmesin bu aynı zamanda halkımın kimlik haklarını arama mücadelesidir, gençlerin yükselen refleksleri de bu iç dinamiğin dışa vurumu olarak ele alanmalıdır” dedim… Bu gün seni katleden zalimler, dile getirdiğim bu gerçeğe besledikleri kinle hareket ettiler. Bunlar ölüm kültürünün evlatlarıdır, bizler ise yaşam kültürünün… Bunun için onlar bin kez ölür ve bir kez daha asla insanlararak dönmezler yer yüzüne, ama bizler ölümlerden bin kez gerisin geriye yine insan olarak döner yaşamı kurarız. Bu mücadele halkımın kimlik mücadelesidir dedikçe bay provakatörler kedilerinden geçmişçesine, asmile olmuş rezi hallerini aynada görmezden gelerek gerçeklere tepki gösterirler; Türkleşmiş-Araplar olarak de saldırganlaşanlar az değildir, üstelik “risk almayalım, provakaslyona düşmeyelim, sesiz kalalım, devletle baş edilmez ki” diyerek halkımızın yaşam hakkını savunma yolunu keserler. Oysa haklarımızı sadece barışçıl ve demokratik yollarla savunmak istedik hep de bu yolda ısrarlı olduk ama gelin görünkü diktatör Erdoğan rejimi hep katletti hep yok etti… Ama hayat işte öyle bir şey sen halkın için ölümü göze alırken o zevzekler, teranelerine devam edecekler… Ama sen yeniden döneceksin yeryüzüne insan olarak onurunla halkının yanında olarak… Ahmet Atakan yiğidim aslanım bu halkın ortak ülkemizde çektiklerini bizler çok iyi biliriz. Bizim gibi ve daha da faszlasını Türk halkı ve Kürt halkı da diğer azınlıklar da çekip duruyor. Osmanlıdan bu yana hakim olan karanılk akıllar, dini siyasete elet ederek, ayrımcılığı bir tür ırkçı mezhepçiliğe kadar uzatıp bu güzelim ortak ülkeyi kanlı süreçlere yöneltip duruyorlar. Suriye’de halkımızı katleden amansız zalimin, Antakya’da seni katletmesi bu açıdan tesadüf değildir. Senin Lazkiye halkını katleden selefilere karşı söylediğin de burada anlam kazınıyor, bilmeyenlere kapak olsun… Ahmet Atakan kardeşimin şamar gibi sözleri kapak olsun. Ahmet bir kez daha gelecek bu dünyaya, inançtır bu bin yıllardır tekrarla ispatı kesinleşmiş olan.. Bu halk ölümlerden yeniden doğup zalimden hakkını bu ısrar ve kararlılıkla, ölüm kültürüne karşı yaşam kültürüyle alacak.. Ahmetin anısını yaşatmak onun sözlerindeki derin anlamda yeterince açıktır. Buna sarılalım halkımızın hakkını öyle alalım.. Ahmet yine aramızda mücadelenin en ön safında olacaktır.
Posted on: Tue, 10 Sep 2013 06:42:39 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015