ZEYNEP VE FADIMA BACI Eski düğünlerin, bayramların, yemeklerin böyle olmadığına bugün için kanaat getirenler, yeni bir bayram, düğün, yemek yaratamadıkları için çaresizlerdir. Saçıkara Köyün’den Fadıma ve Zeynep bacı, ölü yıkamayı ve düğün yemeğinin nasıl yapıldığını iyi bilirler.80 yaşına gelmiş bu kadınların yemek yapmaya ve ölü yıkamaya vakitleri, halleri var mıdır? Sorulmaz. Adrese teslim gidilir, arabaya bindirilir. Doğru görev başına.Kimse ne yemek yapılırken ne de ölü yıkanırken, nasıl yapılıyor diye merak edip bakmaz. Ama iki bacının istediklerini getirmede emir komuta zinciri hakimdir.Ya onlar ölünce yemeğin ayarını, ölünün kefen boyunu kim ayarlayacak? Önümüze duvarların örüldüğü, toptancı öğretilmiş çaresizliğin olduğunu bir çok örnekte görmüş olduk. İnsan ve devlet ilişkilerinde sınırların bu kadar keskinleştiği bir ortamda barıştan söz edenlerin ülkemizi vasata teslim ettikleri yerde bu çaresizlik ‘elden bir şey gelmez’ ile yatıştırılmaktadır. Hayatın her yönünde çatışma vardır. Tiyatroda, gazetede, işte, okulda vs. Çatışma olmazsa hitap edilen kitlenin yalnızlaştığı görülür. Nasıl mı? Gazetelerin 3. Sayfa haberlerinde cinayet olaylarına yer verilmesi bunun bir göstergesidir. Mutluluk verecek, bizlere güzel ışıklı yolu gösterecek bir habere yer verilmez çünkü çatışma yoktur. Bu çaresizlik ortamında önümüze çıkan duvarların çok yüksek olmadığını onların aşılması için nevalelerin bizde çok olduğu görülmüştür. Fakat emir komuta zincirinden kurtulup gelecek olan kuşağa mesleki yeterlilik kazandırılması ve toplumun bu vasat durumundan kurtulması gerekiyor. Çatışma olsun ama 80 yaşındakilerden medet umulmasın. O zaman savaşın yerini barış, cinayetin yerini sükûnet, yanmış tezek kokusunun yerini keşkek kokusu alır ki; öldüğümüzde oramıza buramıza pamuk tıkayanların kendimizden olduğunu unutmayız. Bir gazetenin sür manşeti şöyledir: ’Zeynep ve Fadıma bacı barışın yemeğinde güzel atlara binip de gittiler’
Posted on: Thu, 28 Nov 2013 02:33:14 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015