bir şiire bir anlam bir anlama bir yüz bir yüze bir güz düşer bir düz yoldur bu bir yolun sonu hep aklımızda iki kişilik düşler kolumuza takmışız martıları bir şaire bir düş bir düşe bir şair sığar geçmeyen zaman bizi umulmadık bir okyanusta boğar hiç olmadık bir aşk bizi sınar delinin biri kınar yalnızlığımızı utanır bütün göçebeler kendinden itiş kakış bir kamyonet kasasında kendisinden bile sakladığı sırları vardır hep yüreğinde taşıdığı umutları bir bize eksik bu kaldırımlar bir kaldırıma kaç ayrılık sığar bir ayrılığa kaç elveda, kaç kaçış gizlenmiştir bu saklambaca tanıdığım bütün gökyüzü hayalleri, yüzsüz bir tanrıçanın hayal ürünüydü zannımca bir hayale kaç kırık sığar, bu limana kaç hüzün yanaşır, kaçımız böyle çıldırmak üzereyken yüzümüzü bir sevinç panayırı sarar bir başka yerde başka bir yalnız, gün sayar bilinmedik bir gökyüzünde yönünü kaybeder bir dünya onca yalnızlığın içinden yabancı bir yıldız kayar yüzümüzde alabildiğine kalabalık bir telaş havai fişekler patlamaktadır beynimin içinde hep mi böyle yalnızlıktan dem vurur bir şair ne yapsın, böylesi bir dünyada şair sadece vesair... Osman Coşkun
Posted on: Sat, 24 Aug 2013 15:39:25 +0000