hayat denen sahnede tek kişilik oynumu oynuyorum..seyirciler - TopicsExpress



          

hayat denen sahnede tek kişilik oynumu oynuyorum..seyirciler bakıyor bir şey bulmak istercesine yüzüme..her hareketimden, her mimiğimden bir eleştiri çıkarılacak biliyorum..temkinli olmak ile hata yapmamak arasında gidip gelen zihnimin kıvrımlarında aslında hala profesyonelleşemediğimi görüyorum..bir anda trak geliyor..boş boş bakıyorum seyircilerin yüzüne..koşarak iniyorum sahneden..artık bir sahnem yok..benleyim, kendimle, yalnızım.. yalnızlık güzel mi değil mi diye düşündüm..fark ettim ki ilaç en güzel ilaç hem de..yalnızlık kadar güzel bir şey yok aslında ama seçilmiş yalnızlık, sana biçilmiş yalnızlık değil..yıkıldığın anda tutunacak bir şey olsa da fayda vermiyor ki zaten, ne var ne yok dibe götürüyorsun kendinle..insanlara son kalan umudunu da kıranla birlikte gömülüyorsun karanlığına ha yalnız veya değil ama sen hep yalnızsın bunu biliyorsun..önemli olan yaşadıklarından ders alabilmek..yine güveneceğim yine inanacağım yine yenileceğim, yine yorulacağım diyorsan riski göze alacaksın..ya yalnızlığını seçeceksin ya da sana yalnızlık biçecekler sahneye seni eleştirmek için bakan gözler. yoruluyorsun..bulunduğun noktada yüzyıllarca sabit kalacak kadar yoruluyorsun..yorulmak yıpranmaktır aslında..öyle şeyler olur ki artık ne önüne geçebilirsin ne zamanı geri alabilirsin..herkes kendi haklılığını savunurken yaşanılandır yorulmak..o harale gürele içinde sakinleştiğinde artık çok geç olduğunu fark etmektir yorulmak..güzelliklerin nasıl çirkinleştiğini görmektir yorulmak..kaybetmektir yorulmak..son bir sözdür, açlıktır yorulmak..herkesten ve her şeyden bıkmaktır yorulmak..kabuğuna çekilmektir, tekrar kafanı çıkartana kadar geçecek sürede muhasebe yapmaktır, tekrar kafanı çıkardığında seyircilerce yeni darbeyi yiyeceğini bilmektir yorulmak.. acı çekiyorsun biraz da..zordur, katlanılmazdır..insanın umutlarını yiyerek yok ederek beslenir..umut tarlalarında yeşeren her yeni filizi yok eden ayazdır, kırağıdır, doludur..parçalar yüreği yakar, kavurur..fırtınalar koparken içerde, dışına sürekli neşeli olmayı öğrenir insan bir süre sonra..duygularını kendine saklamayı, mutluluk maskesi ile dolaşmayı öğrenir insan zamanla..paylaşılmaz o acı başkalarıyla, kol kırılır yen içinde kalır misali..acıyı kendi içinde yaşamak zor olsa da belki de en mutlu görünenler çekiyordur en büyük acıyı..ne olursa olsun perde inmez misali.. nefret ediyorsun ya da..herkesin ve her şeyin sana karşı olduğunu düşündüğünde ve bu tezini ispatlayacak savlarla karşılaşıp, hazırlıksız ani yakalandığınız için bocaladığınızda, çözüm bulamadığınızda vuku bulan hafif depresif bir ruh hali barındırıyorsun nefret nedeniyle..inzivaya çekilmek bunun bir çözümü olur mu bilinmez ama çevrende olan herkesten ve çevrende oluşan her şeyden bir süre uzak kalıp hayata yeni bir çeki düzen verme, radikal kararlar alma bir nebze yardımcı olabiliyor..sahnelere kısa veda biraz da bu.. hayalkırıklığı yakalar hemen seni..çok uzun zamandır süregelen, insanı ayakta tutan, belki de yaşama bir az daha bağlayan, peşinde koşturup dururken sonucunun ne olacağı pek de umursanmayan, önemli olanın sadece kendi yarattığı dünyada biraz daha huzur bulmak istemenin sebebi olan hayallerin, gerçekle bir şekilde karşılaşması anındaki şoktur hayalkırıklığı..trak gelir işte o anda.. şok anını atlatmak kısa süre gibi görünse de bir ömür gider aslında, tüm geçmiş, tüm gelecek yok oluverir belki de o kısacık şok süresi içinde..boşluğa düşüverir insan dünyası yok edilmiştir hiç ummadığı anda o kısacık zamanda..yeni bir dünya kurmaya zaman yetmez, zaten sebep de kalmaz çoğu zaman o an geçene kadar.. bakakalınır öylece şok anı atlatılınca..hiçbir şey söylenmez, söylenecek bir şey de yoktur zaten..kimse suçlu değildir aslında..kimse bilmiyordur ki o varolan ve artık boşluğa karışan hayaller dünyasını.. daha sonra kırıklar temizlenir, beynin en derin köşesine süprülür kalıntılar..bir daha açılmamak üzere kitlenir süprülenlerin kapısı daha birçok kapının üstüne.. yeniden yıkılamayacağını sandığı yeni bir dünya kurma sebebi çıkana kadar gerçekle başbaşa kalır insan..sonra birgün yeniden inşa etmeye başlar yeni dünyasını..umutla, kendince sevinçle, kendince sağlamlığıyla..yeni bir yıkıma göğüs gerebileceğini sanarak yaşamaya başlar..ne kadar süreceği bilinmez.. tüm bunlara rağmen ağlayamamak vardır bir de.. göz yaşlarında boğulmaktır..tutup çekecek kimsen yoktur..yavaşça batarsın içine..bir gün cesedin kıyısına vurur gerçeğin, buldukları zaman çok geçtir.. hayat sahnesinden inmek o kadar kolay değildir, kalıp seyircilerin tepkilerini göğüslemek kadar zordur..iki ucu boklu değnektir anlıyacağınız..herkes kendi hayatının başrol oyuncusudur ve sanırım en iyisi sahnede ölmektir..
Posted on: Thu, 01 Aug 2013 22:56:53 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015