İnce Memed Yaşar Kemalin İnce Memed romanını duymayanınız - TopicsExpress



          

İnce Memed Yaşar Kemalin İnce Memed romanını duymayanınız yoktur. Bu roman bir zamanlar yok satmış ve hâlâ piyasada alıcı bulan ender eserlerden. Romanın yazarı Yaşar Kemal, bu roman sayesinde sadece Türkiyede değil dünyada da tanınan edebiyatçılar arasına girdi. Roman başta Fransızca olmak üzere bir çok yabancı dile çevirilip, satışa sunuldu. İnce Memed, sıradan bir romandan çok sosyolojik tahliller yapan, ideolojik mesajlar içeren ve aynı zamanda tarihi bir roman. Yer zaman ve kişiler, yazarın da iddia ettiği gibi gerçek hayattan alınmış. Ancak Yaşar Kemal gerçek olan hikayeyi kendi fikirleri ve görüşleri doğrultusunda Marksist bir felsefeye dayandırarak yazdığı için gerçekleri saptırarak kurgulamış romanını. Yapılan araştırmalar ise kitaptaki İnce Memedin gerçek İnce Memedin hayatı ile uyuşmadığı, hatta tam tersi olduğunu ortaya çıkardı. Gerçek hayattaki İnce Memed, yoksul köylünün hakları için toprak ağalarına karşı mücadele etmiş biri değil, aksine bir toprak ağası tarafından diğer toprak ağalarına karşı kullanılmak üzere dağa çıkarılmış bir eşkıya imiş. Daha da ilginci Yaşar Kemale edebiyat alanında büyük ün kazandıran İnce Memed, Yaşar Kemalin aşiretiyle kan davalı imiş ve İnce Memedi pusuya düşürüp öldürten Yaşar Kemalin Alo lakaplı akrabasıymış. Bu tarihî gerçeği konu üzerine incelemelerde bulunan araştırmacıtarihçi Cezmi Yurtsever belgeleriyle birlikte ortaya koyuyor. Peki İnce Memed aslında kimdi? Gerçek hikayesi nasıldı ve Yaşar Kemal onu nasıl yazdı? Bu soruların cevapları için olayı bir tarih süzgecinden geçirmek lazım. Araştırmacı Cezmi Yurtseverin yapmış olduğu ve ortaya ilginç sonuçların çıktığı incelemelerle sonucunda İnce Memedin gerçek hikayesi ibret verici bir şekilde tarihe geçiyor. Kadirli yöresinde yaşayan, eşkıya olup eşkıya ölen, gerçek adı ise Safiye Mehmet olan İnce Memedin hayatta olan kız kardeşi ve Binboğa köyünün ileri gelenlerinin anlatımları doğurultusunda olay tüm çıplaklığı ile ortaya çıkıyor. İnce Memed roman serisinde, romanın kahramanı İnce Memed toprak ağalarıyla mücadele eden, daha sonra da toprak reformu yapan bir halk kahramanı olarak tanıtılıyor. Ezilen horlanan topraksız bir sınıfın hakları için mücadele eden İnce Memed, devleştirilerek bir kahraman gibi anlatılıyor romanda. Yaşar Kemal bunu yaparken de Kadirli yöresindeki o günün şartlarını, sosyal olaylarını, folklorik özelliklerini yer ve zaman göstererek belirtiyor. Cezmi Yurtseverin yaptığı araştırma, İnce Memedin romandaki Mehmetle kişilik ve yaşamış olduğu olaylar bakımından çeliştiğini ortaya koyuyor. Romanın yazarı Türkiyenin en tanınmış edebiyatçılarından Yaşar Kemal ise, AKSİYONa yaptığı açıklamada, kendi Memedinin Safiye Mehmet değil, Afyonun Sandıklı civarlarında yaşamış başka bir Mehmet olduğunu ileri sürüyor. Oysa olay tarihî seyir içinde incelendiğinde Yaşar Kemalin başka bir Mehmetin değil, Kadirlide yaşayan Binboğalı Safiye Memedin hikayesini kaleme aldığı açık. Ağaların eşkıyası Memed İnce Memedin gerçek hikayesini öğrenmek ve hangi Mehmetin gerçek olduğunu bilmek için İnce Memedin ve Yaşar Kemalin hayatını incelemek, o dönemin şartlarını irdelemek gerekiyor. İnce Memedin eşkıya olup dağlara çıktığı zaman Kadirlide tam bir otorite boşluğu yaşanıyordu. Ağalar ve çeteler, Osmanlının son dönemi ve Kurtuluş Savaşından sonra Ermenilerin bıraktığı malımülkü ve Savrun Suyu kıyısında Anavarzaya kadar uzanan 9 bin dönümlük araziyi kapmak için kaba kuvvet de kullanarak mücadele ediyorlardı. Ağalar arasında başlayan toprak kavgası ile birlikte karşılıklı çatışmalar başlamış bu çatışmalar çoğu zaman bir kaç kişinin ölümü ile sonuçlanmıştı. Fakir ve bir işi olmayan gençler arasında eşkıya olmak bir kurtuluş sayılıyordu, ağalar da kendilerine yandaş toplamak ve rakiplerine karşı kullanmak için gençleri dağa kaldırıyorlardı. Kadirlide güçlü olan ağalar; Coşkunlar ve Karamüftüler ailesi idi. İki ailenin de çok sayıda eşkıyası vardı. Savrun Suyunun karşılıklı kıyılarını elinde bulunduran iki aile buraları ellerinde tutmak ve topraklarını daha da genişletmek için sürekli yandaş topluyordu. Ağaların yandaş topladığı 1920li yılların sonları İnce Memed (Safiye Mehmet; Safiyeden doğma Mehmet) için üst üste gelen acılarla doluydu. Bu tarihte ikinci çocuğu ile birlikte karısını da kaybeden fakir Memed bunalıma girmiş, işsiz ve eşsiz ortada kalakalmıştı. İşte bu ortamda Karamüftü ailesinden dağda eşkıya olan Çürtül Hacı Veli, Binboğa köyüne gelerek Safiye Mehmeti dağa çıkarmak için ikna eder. Zaten başka da bir şansı yoktur İnce Memedin. Karamüftüler ailesinin eşkıyası olarak dağa çıkan Safiye Mehmet, Coşkunlar ailesininin eşkıyalarına karşı mücadele verir. Kısa sürede başarısı ve karizmatik kişiliği ile eşkıya liderliğine kadar yükselen Mehmetin bir çok da düşmanı olur. Mehmeti kim öldürdü? Cezmi Yurtseverin yapmış olduğu araştırma İnce Memedin nasıl öldüğünü de ortaya koyuyor. Hatta araştırmada İnce Memede ateş edenlerin arasında Yaşar Kemalin akrabalarının da olduğu ortaya çıkıyor. Yurtseverin araştırmasına göre olay şöyle gerçekleşiyor: İnce Memed, bir başka eşkıya grubundan, Yaşar Kemalin akrabası Kürt Rızayı öldürür. Bunun üzerine Kadirlideki Kürt Rızanın akrabaları Safiye Mehmeti öldürmek için harekete geçerler. Ancak bir türlü Mehmete ulaşamazlar. İntikam hissi ile yanıp tutuşan Kürt Rızanın yakınları, jandarma ile işbirliği yapar. Yaşar Kemalin birinci derecede akrabası olan Alo isimli şahsın ihbarı üzerine Tuvarastaki Karamüftü Tevfik Ağanın bağevine baskın yapılır. Alo ile birlikte askerler bağevini kurşun yağmuruna tutarlar. Bu baskında 10 kişi öldürülür ancak İnce Memed, ağır yaralı halde kaçmayı başarır. Savrun Vadisinde yaralarını tedavi etmeye çalışırken kendisini gören Çığşarlı köylüleri eşkıya İnce Memedi üzerinde para olacağı umuduyla kafasını taşla ezerek öldürürler, silahını ve üzerindeki paralarını alırlar. Mevsim kış olduğundan karla kaplanan ceset çürümez. Olay daha sonra jandarmaya intikal eder. Bu arada tarihler Kasım 1932yi gösteriyordur. Jandarma donmuş olan Safiye Mehmetin cesedini bir atın sırtına yükleyerek, ibreti âlem için Kadirlinin şehir meydanına getirir. Olayı duyan Safiye Mehmetin kız kardeşi Safiye Hürü ağabeyinin cenazesinin başına gelerek daha sonra kitaplara geçecek uzun bir ağıt yakar. Köylüler cesedi jandarmadan teslim alarak, Sölemiş Tepesi üzerinden Binboğa Köyüne götürüp gömerler. Mezarın belli olması için de başına bir değirmen taşı parçası koyarlar. 35 yaşında ölen Safiye Mehmet resmî kayıtlara ölüm sebebi meçhul olarak geçer. Tıpkı hayatının meçhulleştirilmek istendiği gibi... Yurtsever, İnce Memedi ihbar eden ve kurşun yağmuruna tutan Yaşar Kemalin akrabası Alo ile görüşmüş. Alo, yıllar sonra olayı şöyle anlatmış: Biz intikam için bunu yaptık. Memedin yerini öğrendik. Jandarmaya ihbar edip beraber gittik. Jandarma da eşkıya kıyafeti giymişti. Bağevini ateş yağmuruna tuttuk. Öldüler sandık, ancak Safiye Mehmet ölmemiş, daha sonra onu Çığşarlılar öldürdü. Biz onu ve ekibini öldürmek için baskın yaptık. İnce Memedin ölümünün ardından Kadirlideki ağa kavgaları, Atatürke kadar ulaştırılır. Şikayet üzerine Atatürk, Binbaşı Nazmi Sevgeni Kadirliye gönderir. Sevgen, ağaları gözaltına alarak sorguya çeker ve kendi adamlarına teslim olmaları için emir verdirtir. 32 eşkıya dağdan inip teslim olur. Bu eşkıyalar elleri bağlı olarak Kozandan Adanaya götürülürken İmamoğlu Tırmılhöyüğünde öldürülür. 31 eşkıyanın öldüğü ateş sonucunda sadece Kasap Hacı ismindeki kişi kurtulur. Ağalar ise yargılanmak için Diyarbakıra gönderilir. Tutuklanan ağalar Cumhuriyetin 10. yılı dolayısıyla çıkan affın ardından memleketlerine geri dönebilirler. Canlı tanıklar anlatıyor Sadece tarihi bilgiler değil, olayın canlı tanıkları da İnce Memed olayının Yaşar Kemalin İnce Memediyle uyuşmadığını belirtiyorlar. Safiye Mehmetin 85 yaşındaki kız kardeşi Ayşe Sezen (Safiye Ayşe) ağabeyi ile ilgili olarak şunları söylüyor: Bana söylendiği kadarıyla Yaşar Kemalin yazmış olduğu İnce Memed romanında ağabeyim yanlış tanıtılıyor. Ben ağabeyimin hayatını çok iyi biliyorum. Ağabeyim çocuklarının ardından karısı ölünce Çürtül Hacı Veli ile birlikte dağa çıktı, eşkıya oldu. Daha sonra öldürüldü. Tuvarasta bunları öldürmüşler. Cenazesinin başında Hürü ablam vardı. Sonra onu köyümüze getirdiler, çeltik arkına koydular. Biz fakir olduğumuz için bir mezar bile yapamadık. Yaşar Kemal, ağabeyim sayesinde para kazandı, bari gelip mezarını yaptırsın. Eğer bir kahramansa bu halk kahramanına sahip çıksın. Eski adı Binboğa olan Yusuf İzzettin köyünde yaşayan ve Safiye Mehmet olayına şahit olan 81 yaşındaki Bekir Hazır ise, Safiye Mehmetin öldürülmesi olayını dün gibi hatırladığını belirterek konuşmasına şöyle devam ediyor: İnce Memedi gömdüklerinde ben oradaydım. Mezarını benden başka bir kaç kişi biliyor. İnce Memed olarak kitabı yazılan kişi halk tarafından eşkıya olarak bilinir ve anasının adı olan Safiye adıyla tanınırdı. Kadirlinin namlı eşkıyası idi. İki yıl kadar eşkıyalık yaptı. Tuvarasta yaralanan Mehmeti Çığşarlılar parası için öldürdü. Ağabeyim Kara Mehmet de Safiye Mehmet ile birlikte idi. O da Tuvarastaki baskında öldürüldü. Yaşar Kemalin anlattığı gibi değil. İnce Memed ağaların eşkıyası idi. Hayat hikayesinden de anlaşılacağı gibi İnce Memed bir halk kahramanı değil, aksine bir eşkıya olarak kısa bir süre yaşamış ve eşkıya olarak ölmüş. Peki Yaşar Kemal İnce Memed romanını nasıl yazdı, kimlerin etkisinde kaldı? Bunu anlamak için Yaşar Kemalin kısa da olsa hayat hikayesini incelemek lazım. Yaşar Kemal İnce Memedi nasıl yazdı? 1900lü yılların başında Yaşar Kemalin mensubu olduğu Lovan yahut Luvi adlı Aşiret Kadirliye gelip yerleşir. Kürt lakaplı bu aşiret dağlarda eşkıyalık yaptıktan sonra, otorite boşluğunun doldurulması ile tüm ağalar ve eşkıyalar gibi normal yaşantıya dönerler. Kadirlide doğan Yaşar aile içi çatışmadan dolayı babası Sadık Gökçeliyi kaybeder. Yetim olarak büyür. İlkokula giderken kabiliyetinden dolayı ortaokulu Adanada okumasını isterler. Küçük Yaşar, Kadirliye gönderilir Tepebağı ortaokulunda öğrenime başlar. 1940ların başında ortaokul tahsiline başlayan Yaşarın kabiliyetini fark eden ve aynı okulda öğretmenlik yapan Abidin Dino ve Güzin Dinodan dersler alır. Arif Dinonun da etkisinde kalır. Ortaokulu bitirdikten sonra Kadirlide vekil öğrenmenliğe başlar, aynı zamanda da arzuhalcılık yapar. Ortaokuldaki görevi sırasında komünist fikirlerini empoze ettiği gerekçesiyle bir cuma namazı sonrası Kadirli halkının baskınına uğrar. Kaymakamlık binasına giren Yaşar öğretmen, burada jandarma ve dönemin kaymakamı Aydın Bolak tarafından korunur ve Kozan ilçesine gönderilir. Burada yargılanıp kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonra tekrar Kadirliye gelir. Akrabaları kendisinin Kadirlide olmasının tehlikeli olduğunu belirtip Karamüftülerin konağına gitmesini isterler. Yaşar Kemal konağa gelir, burada ağabeyi çiftçibaşı Recep, Yaşar ile ilgilenir kendisine yardımcı olur. Yaşar Kemal için konağın yanında bir Kızılay çadırı kurulur. Yaşar Kemal bu çadırda kalarak, yazılar yazmaya başlar. Yöredeki ağıtları ve yaşanan ilginç olayları derler, en çok da İnce Memed olayı üzerinde durur. Olayı İnce Memedin en yakın dostu yüzbaşı Remzi Efendiden ve İnce Memedi kullanan Karamüftüleri iyi bilen ağabeyi çiftçibaşı Recep Beyden en ince ayrıntısına kadar öğrenir. Karamüftülerin konağında çiftçibaşılık yapan ağabey Recep (Gökçeli) Bey, Yaşar Kemalin Kadirli halkına olan kininden dolayı İnce Memed romanını çarpıtarak yazdığını belirtmiş. Ölmeden önce araştırmacı Cezmi Yurtseverle görüşen Recep Bey Yurtsevere şunları anlatmış: Yaşara ben yardımcı oldum. Olayları kendisine anlattım. Ancak Yaşarın Kadirli halkına bir kini vardı. Bunun için böyle yazdı. Çok üzüldüm. Ve meşhur İnce Memed romanı burada tasarlanır, sadece kitaba dökülmesi kalmıştır. Ancak Yaşar Kemal can güvenliği olmadığı gerekçesiyle bir süre sonra buradan kaçıp Ankaraya, ardından da İstanbula gelip Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başlar ve İnce Memed olayını Marksist felsefenin sınıf kavgaları doğrultusunda kitaba döker. Kitap ilk önce ilgi görmez, ancak Nazım Hikmetin okuyup beğenmesinden sonra işler değişir. Roman, Fransız basınında tanıtılır. Bunun üzerine romana olan ilgi her geçen gün artar. Yörük ağzını çok iyi bir şekilde romana yansıtan Yaşar Kemal bu eser ile romancılıkta büyük ün kazanır. Yaşar Kemal: Benim Memedim başka Konu ile ilgili iddiaları Yaşar Kemale aktardığımızda oldukça öfkelendi. Bizim aktardığımız iddiaların saçma sapan olduğunu, kendi romanının çok tutulduğunu ve ödüller aldığını söyledi. Sürekli konuyu değiştiren Yaşar Kemal basında kendisi ile ilgili iyi haberlerin yayınlanmadığından yakındı. Israrlı sorularımız üzerine, Bu iddialarda bulunan p......k yalan söylüyor diyerek iddiaları reddetti. Yaşar Kemal, Araştırmayı yapanı ben tanımıyorum, iddiaların hepsi uydurma diyerek şöyle konuştu: Benim İnce Memedim Safiye Mehmet değil. Ben Afyon Sandıklıda Murat Dağlarında yaşayan bir kahramandan bahsediyorum. Onu Çukurovaya uyarladım. Safiye Mehmeti öldüren akrabalarım olabilir. Benim akrabalarım arasında eşkıya çoktu. Ancak, iddialar yalan. Bu saçmalıklarla zaman öldürmek istemiyorum. Ancak, Yaşar Kemal kendi Memedinin Safiye Mehmet olmadığını söylemesine rağmen değişik zamanlardaki konuşmaları ve ressam Yıldız Cıbıroğluna anlattıkları bununla çelişiyor. Yaşar Kemal, 1980li yıllarda Yıldız Cıbıroğlu ile Kadirliye gidip romanın geçtiği tüm mekânları gezer, olayları aynen aktarır. Yıldız Cıbıroğlu da mekanları ve tabiat örtüsünü Kemalin anlatımları doğrultusunda resme aktarır. Hattâ Yaşar Kemalin tarifi doğrultusunda İnce Memedin resmini de çizer. Bunun yanısıra Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor isimli kitapta Fransız gazeteci Alain Bosguet ile yaptığı röportajda da Yaşar Kemal İnce Memed romanını yazarken gerçek olayların etkisinde kaldığını, gerçekleri yazdığını söylüyor; Ben gerçekleri yazmak için Savrun Suyunun kıyısını dolaştım. At, eşek yoktu. Gerçeklerin peşinde koştum. Çamlık bir tepenin üstüne çadırımı kurmuştum. Bir arkadaşımdan bir masa ile bir sandalye edinmiştim. Arzuhalcilikte kulandığım daktilo ile yazılarımı yazıyordum. Yazar Yaşar Kemal, 1995 yılında Sabah gazetesinde Yavuz Baydarla yapmış olduğu bir söyleşide de şunları söylüyor: İnce Memed mecbur insan romanıdır. Baş kaldırmaya mecbur. Dünya öküzün boynuzunda değil, sırtında duruyor, mecburdum. Yine Yaşar Kemalin Haftaya Bakış dergisinde çıkan bir başka ropörtajında da, İnce Memed romanı ile ilgili olarak, Ben olayı yazmak için İnce Memedin hayatını en iyi bilen kişi olan arkadaşı Remzi Beyden bilgiler aldım. Doğru ve birinci kaynak bilgilerdi diyor. Yaşar Kemalin bahsettiği Remzi Bey Milli Mücadelede cephede savaşmış, bir zamanlar yüzbaşılığa kadar yükselmiş, Karamüftüzadelerden Kadirlili Remzi Özdemirden başkası değil. Bunun dışında Sandıklı tarihi ile ilgili olarak araştırmalar yapan Kenan Bulut, yaptığı araştırmalar boyunca bugüne kadar Sandıklıda böyle bir eşkıyanın varlığından haberdar olmadığını belirtiyor. Bulut, Murat Dağlarında Ahurhisar, Akçadere, Çepni bölgesinde Koca Mustafa diye bir eşkıya yaşamış. Başka da meşhur olan eşkıya yok. Ancak bu eşkıyanın Yaşar Kemalin İnce Memedi ile hiç bir bağlantısı yok şeklinde konuşuyor. Afyon İl Kültür Müdür Vekili Ali İhsan Narlı da, bölgede Mehmet diye bir eşkıyanın yaşamadığını belirtiyor. Bütün bu bilgiler Yaşar Kemalin, iddiasının aksine Safiye Mehmeti nâmı diğer İnce Memedi yazdığını gösteriyor. Aslında İnce Memed bir roman; dolayısıyla yazarın istediği şeyi istediği şekilde kurgulamaya, isim ve mekanları, kahramanların rollerini değiştirmeye hakkı var. Ancak, yazarına ün kazandıran İnce Memed Türk edebiyat tarihi içinde ayrıcalıklı bir roman. Yaşar Kemalin defaatle olay, mekan ve kahramanın gerçekliğini, bir araştırma ürünü olduğunu ileri sürdüğü bu romanını, sınıf mücadelesine örnek göstermesi ona ayrı bir anlam veriyor. İnce Memedin gerçekte Safiye Mehmet olması ve ezilen köylünün hakları için mücadale eden bir kahraman yerine bir ağanın çıkarı için çalışan bir eşkıya olması da tabii ki, romanın edebi gücü ve betimleme üstünlüğü gibi yeteneklerine gölge düşürmez. Ancak siyasi görüşleri doğrultusunda yazarların gerçekleri nasıl alt üst edebildiklerini ortaya koyması açısından şaşırtıcı ve bir o kadar da üzücüdür. İnce Memedin Yaşar Kemalin akrabaları tarafından öldürtüldüğü de dikkate alındığında, Yaşar Kemalin bir eşkıyayı ağaköylü kavgasında ezilen sınıf olan köylünün safında kahraman olarak göstermesi de bir o kadar ilginç. Kimbilir Yaşar Kemal yakın akrabaları tarafından intikam için öldürtülen kanlısı eşkıya İnce Memedi bir kahraman gibi göstererek, belki de ondan bir nevi özür diliyordur...
Posted on: Sat, 16 Nov 2013 10:17:47 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015