"Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında - TopicsExpress



          

"Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. Artık hiçbir duygusunu anlamayan çocuklar gibi Ve elbet biz de bu aşkla büyüyecek Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz ." M.Mungan Toplumun bütün kıyılarını kuvvetli bir rüzgar eşliğinde döven dalganın geri çekildiği zamanı yaşıyoruz. Henüz yaşadıklarımızın buharı üzerimizde tüterken söylenmesinde yarar gördüklerimizi not düşmek durumundayız. Belki de , henüz bir aşka yelken açmadan toprağa düşen çocuklarımızın anıları bizi bir şeylere mecbur etmeli. Büyük bir romantizmle başlayan, ortaya çıkardığı süreci bizatihi kendisi anlatan muhteşem deneylerle ve yaratıcı zekayla dolu heyecanlı günler günlere övgü değil anlatmak istediğim. Cumhuriyet tarihinin kapitalizme en sadık, sermayenin taleplerinin ve önündeki engellerin kaldırılmasının en kararlı uygulayıcısı bir hükumet anında yakalandık bu sosyal harekete. Kendinden önceki sağ, muhafazakar siyasi hareketlerde görülmedik bir biçimde, arkasındaki oy desteğine aşırı bir öz güvenle kentlere, doğaya, insan emeğine , farklı kimliğe, farklı dile, dine, kültüre tahammülsüzleşen bir hükumet. Bu eylemin yönelimini böyle bir zamanda" Gezi eylemi taleplerinden" uzaklaştırıp, kendi politik yönelimlerine evriltmeye çaba harcayan ve sürecin mecraından çıkmasına neden olanlaradır sözüm. Şu sıra şehit edebiyatı, kült yaratma ve kafalarındaki direniş ile içlerindeki, savundukları dünya görüşündeki, şiddet ile baş edemeyenleredir. Enerjisi ve yaratıcılığı ile büyük kitlelerin dikkatini çekerek, muhafazakar ideolojiden kopmalarını sağlayan gençlerin eylemlerini yanlış okuyarak bir kriminal vakaya dönüştürmek isteyenleredir. Gencecik çocuklar toprağa verilirken, bir sürek avı devam ederken, binlerce yaralı genç; kendini onarmanın, sakat kalmamanın mücadelesini verirken ; şiddetle arasına mesafe koymadan harekete geçme arzusunda yanıp tutuşanların, bu durumdaki sorumluluğu da az değildir. Vali,İlçe, İl Belediye başkanları, İl Emniyet müdürü ve en fazla bağlı oldukları bakanların görevden alınması veya istifa ettirilmesi talebi ile sınırlı kalınmasını söyleyenler daha gerçekçi değil miydi? Bir şenlikle kendi kararıyla eylemin bitirilmesini, şiddet ortamının yaratılmamasını, bunun ağır sonuçlarının yaşanmamasını önerenleri desteklemek gerekmez miydi? Bu sosyal harekete "hükümet istifa" yükünün bindirilmesi ve sonrasında bu yükün hareketi ezmesi üzerinde düşünmek gerekmez mi? Bu ve başka soruların yanıtları da , muhatapları da bellidir. Şimdi belki de yapılması gereken , bir sonraki "sıçrama için eğilmekten korkmamasını" becerebilmektedir. Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı. A.İlhan
Posted on: Sat, 13 Jul 2013 06:13:20 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015