şimdi seni özledim, önümden siyah kısa kollu siyah - TopicsExpress



          

şimdi seni özledim, önümden siyah kısa kollu siyah tişörtüyle sigara yakan adamı gördüm, az ötemde ki banka bir çift sevgili öpüşüyor yer yer, kalabalığın kendilerine bakmadığını sezdiğini anlarda, arkamdan sürekli insanlar akıyor, bir kaçı üniversiteli özgürlük çılgını sarhoş gençler, diğer kısmı ise kırk yılda bir olsa da dışarı çıkmış iki eski dostun evlendiği kadınlar ve çocukları var, ben yalnızım ve şimdi seni özledim, ayaklarımın ucuna biriken bira tenekelerini alması için kafa salladığım hurdacı çocuklar dışında yanıma uğrayan olmadı, deniz tam da karşımda, habire hışırdıyor, altında onca atılmış alyanslar, bira ve şarap şişelerine rağmen o işini yapıyor, bacak bacak üstüne atıp bütün bir metropolü enseme alarak konuşuyorum 'bu yalnızlık benden başkasına bu kadar yakışmazdı' diyerek, belki kendimi avutuyorum ama fişini çekmek için kalkıyorum dalgaların sesinin, yürümek istiyorum, yürüyorum da hem, yalpalaya yalpalaya, bir kadın görüyorum, saçları yeşil ve çok garip oturmuş benden bir kaç bank ötemde ki kaldırıma, denizi izliyor, saçları kısa ve yüzünü seçiyorum, o bir kadın, elbiselerine bakıyorum ve o emin oluyorum, o bir kadın, tam arkasına dikelip konuşuyorum elimde ki bira şişesini arkama saklayarak 'deniz, bu gece bize meze oldu galiba, sende sigara var mı' kafasını ses tonumu duyduğu anda hızla suratıma çevirmişti zaten, cümlemin geri kalanını zararsızım diye dinlemişti ve konuştu yeşil saçlı kadın 'oturacaksan yanıma otur ama konuşma' hemen dizlerimi kırıp kırıp yanına çöktüm, denizi en dar açıdan gören bir manzaraya, kokusu güzeldi, hemde baya etkili, şehvetine aldırmamak için burnumdan nefes almadım, çünkü şehvetime hizmet edecek bir kafadaydım, ikimiz de dargındık bir şeylere, benimkiler onunkilerden büyüktü ama ona büyüksülenmedim, sadece oturdum yanına, dakikalarca sustuk, suskunluğumuz yalnızlığın anlamından çıkmaya başladı anda o konuştu 'yakışıklısın' dedi, sanki yakışıklı erkekler yalnız kalamaz ve herkesin ne bok olduğun anlayıp bu sahilde bütün çirkinlerle içemezmiş gibi, derin bir soluk çekerken gözlerimi kapatıp konuştum 'seni nasıl etkiledim acaba' diyerek, belli ki bu içtiği birayla bütün gece içtiklerine cila yapıyordu, elmacık kemiklerinin sivriliğine oturmuş kızarıklar dan belliydi çok ağladığı, mercimek çorbasının üstüne ekilen kara biber dozun da hafifçe gülümseyerek 'bence bi bara git, mutlaka bir çıtır düşürürsün :)' diyerek gülümsedi, dudakları acımıştı gülümserken, çünkü gözleri acır gibi kısılmıştı, dudakları gülüyor, gözleri gülmekten acı çekiyordu, son söylediğimi takmaması beni önemsemeyecek kadar sarhoş olmasından kaynaklıydı, tekrarlamadım kendimi ve tekrar konuştum 'saçların yeşil, karanlıkta bir işe yararlar' dedim, çok anlamlı gülümsemişti bu sefer, saçları yokmuş, gözleri yokmuş, hatta ve hatta kadınlığı yokmuş gibi gülümsemişti gözlerime bakarak, sonra bira şişesini başına dikerek son sözünü söylemişti 'ya bak, ben siz erkekleri anlamıyorum, aranızdan en boklavatını kollarıma verip, sonra onun gerçekten bir bok olduğunu göstermesine izin vererek terk etmemi sağlıyorsunuz, sonra o bok gidi heriflerin den içinden bir bok gibi daha denk geliyor ve sanki bütün erkekler toplanmış da, hadi bu sefer bunu gönderelim demişler gibi beni deniyorsunuz, uzatmaya gerek yok olum, bu gece bendesin.' ve o gece ondaydım
Posted on: Tue, 02 Jul 2013 22:58:12 +0000

Recently Viewed Topics




© 2015