AHMET DÖNMEZ - ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’nda çözüm için yaptığı ‘referandum’ önerisini düzeltti. Referandumun ancak anayasa değişikliğiyle mümkün olduğunu hatırlattı. Düşündükleri halk oylamasının ise ‘plebisit’ olduğunu açıkladı. ‘Belli bir bölgede yaşanan anlaşmazlığı çözmek üzere orada yaşayan insanların görüşüne başvurma’ anlamına gelen plebisitin, Yerel Yönetimler Yasası’nın 15. maddesine göre belirlendiğini ve Yüksek Seçim Kurulu’na tabi olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan dün, yeni Büyükşehir Yasası ile birlikte nüfusu 2 binin altında kaldığı için kapatılan beldelerin belediye başkanları ile Rixos Otel’de düzenlenen toplantıda konuştu. Erdoğan’ın gündeminde yine Gezi Parkı eylemleri vardı. Yapılacak halk oylamasının adının ‘plebisit’ olduğunu açıkladı. Öneriyi, önceki akşam AK Parti Genel Merkezi’nde görüştüğü 11 kişilik Gezi Parkı heyetine sunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Plebisitten ne çıkarsa, o.” dedi. Ardından Gezi Parkı’nda bulunan çevreci gençleri uyardı. Başbakan, “Biz bir taraftan yargı kararını (yürütmeyi durdurma) bekliyoruz, öbür taraftan plebisit adımını atarız ve İstanbul halkı ne karar verirse biz de uyarız. Aksi takdirde daha fazla bekleyemeyiz çünkü Gezi Parkı işgal güçlerinin değildir. O samimi, çevreci, dürüst olan kardeşlerime diyorum ki; bizi daha fazla üzmeyin. Çevreyle ilgili, bu samimiyetin dışında orada illegal örgütlerin uzantıları var. Bunların oyununa gelmeyin ve bu işgale aracı olmayın. Siz oradan çekilin ve bizi illegal örgütlerle baş başa bırakın. Onların hakkından biz geliriz. Çünkü bu Gezi Parkı milletindir. Kimse orada işgalde bulunamaz. Uyarımı son bir defa daha yapıyorum ve diyorum ki; Anneler babalar, lütfen yavrularınıza sahip çıkın.” dedi. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları: Mitinglerle ‘gerçek Türkiye’ fotoğrafı sunacağız: “Cumartesi ve pazar günleri Ankara ve İstanbul’da yapacağımız mitingler, bir kitlenin karşısına başka bir kitleyi çıkarmayı amaçlamıyor. Bu mitingler, sessiz yığınların sesini hem Türkiye’ye hem de tüm dünyaya ulaştırmayı amaçlıyor. Biz bu mitinglerle hem Türkiye kamuoyuna hem dünya kamuoyuna gerçek bir Türkiye fotoğrafı sunacağız.” Kurunun yanında yaş da yanar: “Görüştüğüm genç kardeşlerimle dertleşirken de açık açık söyledik; siz bu illegal örgütlerle aranıza perde çekmek zorundasınız. ‘Bizim onlarla ilişkimiz yok.’ diyorsunuz. Siz ne kadar söylerseniz söyleyin, aynı olay mevkiindesiniz, aynı yerdesiniz. Dolayısıyla burada benim polisimi de eleştiremezsiniz. Böylece kurunun yanında yaş da yanar.” Yargı üzerine düşeni yapmalı: “Biz yürütme olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bakın gayet açık konuşuyorum; bu mesajın nereye gittiği bellidir. Yargıdan da üzerine düşeni yapmasını bekliyorum. Çünkü molotof kokteyli kullanmak suçtur. Yakıp yıkmak, kamu düzenini bozmak suçtur. Şu anda 100 milyonu aşkın zarar var. Kim ödeyecek bunu? O fakir vatandaş adına devlet ödeyecek.” Kışla halka açık olacak: “Projenin toplamı 100 bin metrekare. Topçu Kışlası’nın oturduğu alan 11 bin metrekare, yani yüzde 10’u. Kışlanın içinde, sökülecek olan 70-80 ağacın dışında tamamı (toplam ağaç sayısı 600) kalacak. Topçu Kışlası, halka kapalı değil. Ana girişi açık tutulacak. Yani İstanbul halkı kışlanın içine rahatça girebilecek. Burası İstanbul Şehir Müzesi olacak.” Turistler önünde fotoğraf çektirecek: “Yerli yabancı herkes burayı ziyaret edecek. Herkes o güzel projenin önünde resimler çektirecek. Çok farklı bir işleve sahip olacak. Buna olan inancım… Bunu adeta şu anda görüyor gibiyim, böyle bir durum olacak. İstanbul kazanacak, bütün o çevre kazanacak.” AKM yerine dev opera binası: “AKM binasını yıkalım, yanındaki ve arkasındaki boşluğu da katarak dev bir opera binası yapalım. Uluslararası bir proje yarışması ile. Türkiye’de bir ilki yapmış olacağız. Çünkü bizim böyle bir opera binamız yok. 3 bin kişilik bir opera binası, aslında iktidarımızın damgası olur.” Atatürk Havalimanı orman olacak: “Yeni havalimanı ihalesi yaptığımızda, şimdiki Atatürk Havalimanı’nın küçük bir kısmı havalimanı olarak kalacak ama gayet büyük bir kısmını da orman alanı haline getireceğiz dedik. Buna rağmen, ‘istemezük.’ Tamam o zaman plebisit yaparız. Neticesi ne çıkarsa, o.” Mahkeme kararını takip edeceğiz: “Benim üzüldüğüm nokta şu; idari mahkemenin kararını, bu olayların patlak verdiği anda, o akşam açıklaması manidardır. Bir defa ortada bir proje mi var, ihale mi var? Ne yapılacağı belli mi? Nasıl böyle bir karar verirsiniz?” Gezi Parkı pislikten geçilmiyor: “Bazıları çok muhteşem falan filan diyor. Kusura bakmasınlar, bizi aldatmaya da yeltenmesinler. Gezi Parkı, sidik kokusundan geçilmiyor. Birçoğu büyük abdestini de oraya yapıyor. Bunların hepsi tespitte mevcut. Burada samimi olanları kastetmiyorum. Onlar anlaştıkları bazı otellerde o ihtiyaçlarını gideriyorlar. Hesabı olan, sandıkta görsün: “Şehirlerde terör estirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Huzur bozanlara ‘eyvallah’ etmeyeceğiz. Kimin hesabı varsa 8 ay sonra yerel seçimler var, gelsin hesabını sandıkta görsün. Türkiye’de sokakta hesap görme devri tamamen kapanmıştır. Milletin iradesini sokakta gasp etme dönemi kapanmıştır.” Sanatçıları tehdit ediyorlar: “Dün akşam bazı sanatçılarla görüştüm. Yanlarında bazı sanatçılar daha gelecekti (Atena’nın solisti Gökhan Özoğuz). Çok ilginç şeyler söylediler. Üzüldüm. Dediler ki, ‘Ulusal ve uluslararası, bu sanatçılarımıza çok ciddi baskılar yapılıyor. Eğer Başbakan’la görüşmeye gidecek olursanız, bütün anlaşmaları iptal ederiz. Reklam vermeyiz. Yayın politikalarınızı gözden geçirin.’ Hani siz demokrattınız? Hani özgürlükçüydünüz? Niye bu baskıları yapıyorsunuz?” zaman.tr/politika_referandum-degil-plebisit-yapacagiz_2100385.html
Posted on: Thu, 13 Jun 2013 23:14:24 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015