AKP hükümetine desteğin hızla eridiğini, Başbakan R. T. - TopicsExpress



          

AKP hükümetine desteğin hızla eridiğini, Başbakan R. T. Erdoğan ve parti kurmayları çok yakından görüyor. Sahada olan vekilleri de aldıkları halk tepkisiyle bizzat yaşıyorlar. Hükümet, seçim sath-ı mailine girdiğimiz süreçte, iktidarının 11. yılında bir atımlık son barutunu da kullanmak adına “başörtüsü düzenlemesi” yapıverdi. Siyasi pirime dönüştürmek için, CHP’den “klasik ağır bir tepki” bekliyordu. Ancak hesapları tutmadı. Düzenleme hayatın doğal akışı içinde kayboluverdi. AKP’nin başörtüsünden pirim devşirme hesabı tutmayınca; öğrenci evleri yaygarasına sarıldılar, ahlak zabıtalığına soyundular. Ancak hükümetin AB sicili o kadar bozuk ki, öğrenci evleri yaygarasından da bir şey çıkartamayacak. AB’ye şirin görünmek adına zinanın önünü açan yasayı ve domuz etini kasaplık hayvan eti halinde tezgaha getiren düzenlemeyi yapan AKP hükümetinin öğrenci evleri yaygarası karşısında, bugüne kadar AKP ve Erdoğan’a toz kondurtmayan Nazlı Ilıcak bile “AKP’ye oy verdiği için utandığını” itiraf ediyorsa, AKP ölmüş-bitmiş, sadece sala okuyan yok demektir. AKP siyaseten sekerat-ı mevt halinde… Can havliyle ne zaman, ne yapacağı artık belli değildir. Yağdanlık ve yandaşlıkta öyle bir raddeye varmışlar ki, Erdoğan’ın yanında akl-ı selim bir Allah kulu kalmamış... Bir akl-ı selim çıkıp da, AKP ve Erdoğan’a, sizin yanlış Suriye siyasetiniz yüzünden sınırımız kevgire dönmüş, eli kanlı-eli palalı on binlerce el-Kaide, el-Nusra, el-ÖSO teröristi Güneydoğumuzda binlerce hücre evi edinmiş, mızrak artık çuvala sığmıyor, kendinize gelin, önce bu evleri temizleyin, demiyor. AKP, ne yaparsa yapsın, fayda görmüyor; attığı her adımda adeta kendi ipini kendi çekiyor. Keser döndü sap döndü, gün geldi hesap döndü. Amerika ve AB’ye kapı kulu olma siyasetinin ve BOP eş başkanlığının faturası AKP’nin önüne geliyor. Basit değil; Büyük Ortadoğu Projesi ve Arap Baharı kapsamındaki işgaller ve katliamlar yüzünden, Irak, Afganistan, Libya, Mısır ve Suriye’de milyonlar can verdi, veriyor. On binlerce Müslüman kadının namusu kirletildi, kirletiliyor… Hac dönüşü TBMM’ye başörtüsüyle gelen AKP vekili Sevde Bayazıt Kaçar, hacda resetlendik geldik, diyor. Haccın bereketiyle günahlardan arındığını ima ediyor. İnancına elbette diyeceğimiz yok… Öyle inanması da gerekiyor. Ancak Sevde hanım, eksik bilgilendirmiş veya yanlış yönlendirilmiş Hacda resetlenmenin ilk şartı, kişinin üzerinde kul hakkı varsa, henüz hacca gitmeden önce, hak sahiplerine haklarını ödemektir… En basit ilmihali açıp okusa, ilk göreceği esas bu olacaktı. Bu yüzdendir ki, en ümmi vatandaşımız bile, hacca gitmeden önce kapı kapı dolaşır ve helallik alır. AKP vekili olan Sevde hanım, kimden helallik aldı? AKP’nin vekili olarak destek ve onay verdiği icraatlar sebebiyle üzerindeki kul haklarının farkında mı?! Sevde hanım, partisi AKP ve Erdoğan’ın eş başkanlığını yürüttüğü BOP ve Arap baharı kapsamındaki işgal ve katliamlarda can veren milyonlardan, namusları kirletilen on binlerce kadından payına düşen vebal ve kul hakkı nedir, hiç düşündü mü? 18 milyon aileden 13 milyon 780 bininin haciz ve icra ile boğuştuğu Türkiye tablosundan payına düşen kul hakkını hesap etti mi? Bu hakları ödedi, hak sahiplerinden helallik aldı mı? Aldıysa, eyvallah… hacda tevbesini kabul edecek olan Yüce Allah. Hayır, helallik almadı ve masum-mazlum milyonların hakları sahiplerine ödemediyse; bir kardeş tavsiyesi, kimsenin “kızım artık sen resetlendin” diye kendisini kandırmasına müsaade etmesin... Zira kul hakkının hesabını hesabını görmeyi, Yüce Allah bile hak sahibine bırakmış, kendisi bile affetmiyor. Sevde hanım, hacda resetlenip-resetlenmediğini anlamak ve gerçekten resetlenmek istiyorsa, hac dönüşü yapması ilk iş AKP’den istifa etmektir. Merhum Erdem Beyazıt ağabeyin kızına da bu yakışır. AKP ve vekilleri, bunca ikaz ve siyasi işaretlere rağmen hala ayıkmaz, gittikleri yanlış istikametten geriye dönmez ve toplumun dini hassasiyetlerini istismar eder iseler; millet onları sandıkta er veya geç resetleyecektir. İster şah, ister padişah olsun herkesin akıbeti, musallada er kişi veya hatun kişi niyetine… deneceği demdir. Gerisi oyalanmadır, aldanmadır, boş çırpınışlardır.
Posted on: Mon, 11 Nov 2013 10:37:59 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015