Bir resim düştü medyaya 22 Temmuz 2013 tarihinde. Ortada - TopicsExpress



          

Bir resim düştü medyaya 22 Temmuz 2013 tarihinde. Ortada Güney Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, sağında ve solunda Sabri Ok (KCK), Adnan Müfti (YNK), Ronahi Serhad (KCK) ve Güney Kürdistan Başbakanı Nêçîrvan Barzani. Ve tarihi açıklamayı kak Mesud yapıyor, mücadele ve direnişin de sembolü olan kıyafeti, başında kırmızı-beyaz egaliyle. “70’li yıllardan bu yana sürekli gündemde olan Kürt Ulusal Kongresi’ni toplama düşü nihayet gerçekleşiyor” diye başladığı konuşmasında, Kürdistan’ın tüm parçalarından 45 parti ve siyasi oluşum temsilcisinin katılımıyla bir hazırlık toplantısı gerçekleştirildiğinin müjdesini veriyordu 1991’den bu yana KDP’nin siyasi karargahına dönüşen Selahaddin’de. “Bu Kongre ile Arap, Türk ve Fars haklarına Kürtler sizlerle barış ve eşitlik temelinde birlikte yaşamak istiyorlar” mesajı vermek istediklerini belirten Barzani, bir ay içinde Ulusal Kongre’nin toplanması amacıyla 21 kişilik bir de hazırlık komitesi oluşturulduğunu duyurdu konuşmasında. Evet. O gün geldi. O düş gerçekleşiyor. Kürdistan’ın dört parçasından tüm örgütlerin katılacağı Ulusal Kongre nihayet toplanıyor. Katılımcıları YNK lideri Celal Talabani ve PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan adına da selamlayan Kak Mesud, “hiçbir komşu devlet ve halka düşmanlık yapma gibi bir gündemimiz yok. Tüm düşmanlıkların önünü almayı ve Kürt sorununu barışçı ve adil bir çözüme kavuşturmayı amaçlıyoruz. Bu amaçla ve bu yeni süreçle Kürt halkı ve Kürdistan siyasi güçleri olarak ortak bir strateji ile barış mesajı vermeye ve tüm Kürt kesimlerini de bunun gereklerine uymaya davet ediyorum” diye sürdürdü konuşmasını. Kongre’nin kalıcı ve sürekli olması, önüne koyduğu hedeflere ulaşabilmesi için de bir sekreteryanın, bir mekanizmanın oluşturulmasını öneren Mesud Barzani, Kürdistan Bölge Başkanlığı’nın her türlü katkı ve destekte bulunacağı güvencesini de verdi, yaptığı konuşmada. “Söz konusu olan Kürt Ulusal Kongresi olmasına rağmen, bunun Kürdistan’da yaşayan diğer ulusların haklarını dikkate almayacağımız anlamı taşımadığını, aksine alınan tüm kararların Kürdistan’da yaşayan tüm halkların ve Kürdistanlıların çıkarına olacağı aşikardır” diyen Barzani, bunun anlaşılabilmesi içinse Kürdistan Bölgesi’ne bakılmasını salık verdi. Konuşmasını Kürt örgüt temsicilerine hitaben “Kürt ulusunun geleceğine ve ortak bir mücadele ile barışçıl ve aydınlık bir geleceğin sizleri beklediğine inanıyorum” diyerek sürdüren Kak Mesud, “Kürdistan şehidleri ölümsüzdür! Yaşasın Kürt, Yaşasın Kürdistan!” sloganı ile konuşmasını noktaladı. Bu hazırlık toplantısı ile ortaya çıkan ortak Kürt aklıdır; tüm parti ve oluşumları da gözeten, dikkate alan büyük ve ortak bir koalisyondur. Bu koalisyon, bu ortak hareket iradesi fazla değil, birkaç yıl devam edebilirse Güney Kürdistan’ın yanısıra Kürdistan’ın batısının da özgürleşmesi ve de facto durumun tescil edilmesi pek yakındır. Benzer bir durum ülkemizin Kuzey ve Doğu parçaları için de geçerlidir. Bu ortak iradenin önünde durabilecek herhangi bir güç yoktur. Yeter ki bunun gerekleri yerine getirilebilsin ve Kürt veya Kürdistan Ulusal Kongresi ile amaçlananlar yaşama geçirilebilsin; ortak bir duruş ve stratejiyle bölge ve dünya kamuoyunun önüne çıkılabilinsin. Dün gerçekleşmeyenler, bugün gerçekleşiyor. Dün perde gerisinde bir araya gelenler, bugün buna ihtiyaç duymadan kamuoyunun önüne çıkabiliyorlar. Dünün tek tek ve birbiriyle çelişen mesajlarının yerine, bugün ortak bir irade beyanıyla ortaya çıkılması başlı başına bir kazanımdır, hem de altın değerinde tarihi bir kazanım. Herkesin hak ve hukukuna saygı ile aşılamayacak hiçbir sorun yoktur. Hele de ülke ve ulusu dört parçaya bölünmüş bir ulus ve ülke söz konusuysa. Süreç mi? İşte size süreç! Özgürlük ve kurtuluşa giden yol mu? İste yol, işte yöntem! Parçalı bir ulus ve ülkenin birliği mi? İşte bunun parke taşları ve teminatı! Bir de buna Barzani-Öcalan-Talabani resmini eklemeyi ve bununla verilmek istenen mesajı unutmayın. Artık bu yoldan şaşan, bu yoldan kaçan, bu ortak iradeye dudak büken her hareket, her oluşum ve her Kürt kaybetmeye mahkumdur. Kürt ulusunun birliği için mücadele verenler rahat olsun. Ehmedê Xanî’nin düşü 300 yıl gecikmeyle de olsa gerçekleşiyor, Kürtler aralarına çekilen sınır ve tel örgüleri ellerinin tersiyle iterek birliklerini örüyorlar. Rahat etsin Cigerxwîn Gulistan’ında. İç çekmesin artık Hêjar. Haykırsın Koy’dan Pîremêrd, yankısı seda versin Qandil’den. Çıkarsın artık Ahmed Arif o amansız sevdasını zuladan. Ölümsüzlük Kervanı’nda yer alan Mustafa Barzani, Dr. Qasımlo ve Dr. Said, Sami Rahman ve Fransuwa, İbrahim Ehmed ve Osman Sabri, Mazlum Doğan ve Sakine Cansız kol-kolalar Kürdistan govendinde, hilperkîsinde. Bir düş, bir rüya, bir amaç gerçekleşiyor sonunda. Ve yırtılan kefen, dikiş tutmaz bundan böyle. Ankara, Tahran, Bağdat ve Şam’ın hükmünün sonuna gelindi nihayet. Washington, Brüksel, Londra, Paris ve Berlin bir kez dahi olsa doğru okumalı olan biteni. Destek olmuyorlarsa şayet, köstek de olmamalılar bundan sonra. Ulusal Kongre’nin toplandığı gün Ulusal Gün ilan edilmeli tüm taraflarca ve şenliklerle kutlanmalı dört diyarında kutsal ülkemin. Kürtlerin gözü aydın, beklenen gün geldi. Newroz’a kardeş yeni bir gün doğdu, binlerce yıl sonra
Posted on: Thu, 25 Jul 2013 08:41:36 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015