ENERJETİK KORDON BAĞLARI VASITASIYLA ENERJİ ALIŞ -VERİŞİ ve ENERJİYLE İYİLEŞME Tıp Bilimi bir hastalığı tedavi ederken genellikle kas, doku, organ, ilik, kan, salgı, idrar gibi insanın maddi unsurlarıyla ilgilenmektedir. Dolayısıyla Tıp Biliminin bir hastalığı tedavi etmede bulduğu çözümler de genellikle ilaç, kan, organ, doku, ilik gibi yine maddeye dayalı çözümler olmaktadır. Genelde madde sınırlarını aşamayan Tıp Bilimi bu sınırlılık nedeniyle maalesef bazı hastalıkları tedavi edememektedir. Bu konuda insana pozitif düşünmeyi öğretmeyi amaç edinen psikoloji bilimi biraz ayrıcalıklı bir bilim olmakla beraber, psikolojinin de birçok konuda yetersiz kaldığı bugün bilim insanları tarafından kabul görmüş bir gerçekliktir. Yoga Academy’nin insanlığa sunmuş olduğu Orijinal Yoga Sistemi teknikleriyle insanın varlığı dahi bilinmeyen “biyoenerji” alanı negatif enerjiden kendiliğinden arınarak, pozitif enerjiyle yüklenmekte, bu pozitif enerji insanın maddi ve manevi tüm unsurlarına sirayet etmekte ve insan bütünsel olarak şifa bulmaktadır. yogaakademi sitesindeki “katılımcı deneyimleri” bölümünde düzenli Orijinal Yoga Sistemi uygulamalarıyla Tıp Biliminin gideremediği birçok sağlık sorununun olumsuz etkilerini çok kısa zamanda hissedilir derecede azaltan veya uzun zamanda bu sağlık sorunlarını tamamen atlatan insanların hastalık öyküleri mevcuttur. Canlı ya da cansız bütün maddeler enerji alanlarına sahiptirler. Canlı varlıkların enerji alanları çok daha güçlüdür, bu nedenle de çok daha kolay görülebilirdir. İnsanlarla ilişki kurmaya başladığımız anda ilişki kurduğumuz insanlarla aramızda enerjetik kordon bağları oluşur ve bu enerjetik kordon bağları vasıtasıyla birbirimizden enerjisel olarak beslenmeye başlarız. Yüksek frekanslı fotoğrafçılık dediğimiz “Kirlian Fotoğraf Tekniği” ile insanlar arasındaki enerjisel ilişkinin fotoğrafları çekilerek bu enerjisel ilişki bilimsel olarak da ispat edilmiştir. Bizler sadece fiziksel bedenlerimizden ibaret değiliz. Vücudumuzun etrafında bizi enerjisel olarak saran bir de astral bedenimiz vardır. Astral bedenimiz bize enerji ve yaşam sevinci verir. Tüm hastalıklar ve mutsuzluklar ilk olarak astral beden dediğimiz bu enerjisel alanda ortaya çıkar ve daha sonra astral bedenimize birebir bağlı olan fiziksel bedenimize yansır. Bu nedenle Orijinal Yoga Sistemi’ndeki tekniklerle astral bedenimiz negatif enerjiden arındırılır, pozitif enerjiyle yüklenir ve güçlendirilir. Fiziksel bedenimize birebir bağlı olan astral bedenimizdeki bu iyileşmeler direkt olarak fiziksel bedenimize yansıyarak bütünsel bir şekilde şifalanmamız sağlanmış olur. Tüm hastalıkların ve olumsuzlukların ilk olarak enerjisel düzeyde tezahür etmesi gibi insanlarla ilişkilerimiz de ilk olarak enerjisel düzeyde gerçekleşir. Birisini düşündüğümüz düşündüğümüz insana doğru bizden bir enerji akışı gerçekleşir. Ne tür bir bağla bağlı olursak olalım bağlı olduğumuz insanlarla aramızda enerjisel bir kordon bağı vardır ve bu enerjisel kordon bağlarıyla bağlı olduğumuz insanlarla aramızda çoğu zaman fark edemediğimiz enerji alış-verişleri olur. Gündelik yaşamda farkında olmadan, bilinçsiz bir şekilde kullandığımız “Bu insanla frekansım hiç uyuşmadı”, “Onunla frekanslarımız tuttu. “O kişiden hiç elektrik alamadım.” gibi ifadeler bu enerjisel ilişkinin varlığının farkında olmadan itiraf edilmesidir. Halk arasında “ayan olma” dediğimiz olgu, hiçbir coğrafi mesafe fark etmeksizin düşündüğümüz veya sevdiğimiz kişinin başına gelen bir şeyi bilmek bu fark edilmeyen enerji akışıyla ilgilidir. Benzer şekilde “Kalp kalbe karşıdır.” veya “Gözüm onu hiç tutmadı.” gibi ifadeler bu enerjetik ilişkinin farkında olmadan dile getirilmesinden başka bir şey değildir. Yine halk arasında “göz değmesi” veya “nazar” olarak bilinen olgu imrenme(yoksunluk) duygusu sonucu oluşan kirli, negatif enerjinin imrenilen kişiye akması sonucu imrenilen kişinin zarar görmesidir. Bizi mutlu eden insanlara dua ederek o insanların enerji alanlarına pozitif enerjiler göndeririz. Aynı şekilde beddua da beddua edilen kişinin enerji alanına negatif enerji göndermektir. Ayarlanan bir radyonun dünyanın her yerinden bazı sesleri alıp etrafa yayması gibi Orijinal Yoga Sistemi teknikleriyle insanın “biyoenerji” alanına ayar verilmekte, yine bu teknikler sayesinde insanın biyoenerji alanına pozitif enerji yüklenmekte ve bu sistemi düzenli olarak uygulayan insan öncelikli olarak kan bağıyla bağlı olduğu kişilere olmak üzere, diğer cinsel, duygusal veya düşünsel bağlarla bağlı olduğu kişilere enerjetik kordon bağları vasıtasıyla pozitif enerji akıtmaktadır. Duygusal, düşünsel, cinsel veya kan bağıyla bağlı olduğumuz insanlarla aramızda çok daha güçlü olarak enerjetik kordon bağlarımız mevcut olup, en güçlü enerjetik kordon bağlarımız birincil olarak kan bağıyla bağlı olduğumuz, ikincil olarak ise cinsel bağla bağlı olduğumuz insanlarla aramızda olan enerjetik kordon bağlardır. Kanser dahil herhangi bir hastalıktan muzdarip olan kişi Yoga yapacak bilinç, sağlık veya yaşta olmayabilir. Bu durum hastanın Orijinal Yoga Sistemi’nin mucizelerinden faydalanmasına kat’i surette engel değildir. Yoga Academy tarafından insanlığa sunulan ve şifalandırıcı nefes tekniklerini içeren, sırtüstü yatılan yerde kıpırdamaksızın uygulanan Şifalanma Uygulamaları CD sini uygulayan hasta uygulamaya başlar başlamaz iyileşme sürecine girmektedir. Fakat sırtüstü yattığı yerden dahi bu CD deki teknikleri uygulayacak durumda olmayan hastalara bu CD dinletilerek CD deki komutların hastanın bilinçaltına kodlanmasına ve hastanın uygulamayı zihinsel olarak yapmasına olanak sağlanarak hastanın şifalanmasına katkıda bulunulmaktadır. Uygulamanın iyileşme sürecine katkısı dinlemeyle elbette kıyaslanamayacak niteliktedir. Teknik uygulama veya teknik dinleme hastanın birebir öznesi olduğu şifalanma eylemleridir. Diğer bir şifalandırma eylemi ise enerjetik kordon bağları vasıtasıyla hastaya şifa enerjisi akımı sağlamaktır. Yoga yapacak sağlık, bilinç ve yaşta olmayan insanların duygusal, düşünsel, cinsel veya kan bağlarıyla bağlı oldukları yakınları Orijinal Yoga Sistemi’ni uygulamaya başladığı zaman bir nehrin kendisine bağlı dereleri suyuyla beslediği gibi, pozitif enerji yüklenen bu insanların enerjisinden enerjetik kordon bağları vasıtasıyla hasta kişiye kendiliğinden pozitif enerji akmakta ve hasta yakını bu şekilde hasta kişinin şifalanmasına katkıda bulunmaktadır. Japon bilim insanı Masaru Emoto’nun “su” üzerine yaptığı bilimsel bir araştırmada 2 ayrı bardağa konulan sudan kendisine güzel sözler söylenen ve hoş müzikler dinletilen suyun kristal yapısında çok hoş görünümlü düzgün altıgenler oluşurken, kendisine hakaret edilen suyun kristal yapısında bozulmalar ve düzensizlikler görülmüştür. Su bile güzellikten, iyi muameleden anlıyorsa şayet, yaptığımız her güzel şeyden her ne durumda olursa olsun elbette öncelikli olarak kendimize en yakın olanlar olmak üzere iletişimde bulunduğumuz tüm insanlar olumlu bir şekilde etkileneceklerdir. Bunun doğru olup, olmadığını anlamak için ille de bilimsel kanıt gerekmez. Kaldı ki, Orijinal Yoga Sistemi sıradan bir sağlık-dinlence sistemi değildir. Orijinal Yoga Sistemi bir Mutluluk Bilimi, bir Mutluluk Sanatı’dır. Orijinal Yoga Sistemi bir Mucizeler Sistemi’dir. Bu nedenledir ki bağımsız bilim adamları, araştırma enstitüleri, üniversiteler, devlet, istihbarat, askeri ve uzay örgütleri Yoga Bilimlerini ve tekniklerini araştırmakta olup, bu araştırmaların çoğu gizli tutulmaktadır. Orijinal Yoga Sistemi hem iyileştirici, hem de koruyucu hekimliktir. Hastalığı olanın hastalıktan arınmaya, sağlığı olanın sağlığını korumaya… Hepimizin sağlığa ihtiyacı var!!! Vildan AKBAŞ
Posted on: Tue, 20 Aug 2013 10:20:00 +0000