Eylül 2013 Salı Ünal AYSAL başkanlığa oturup da Fatih TERİM’i göreve getirdikten kısa bir süre sonradan bu güne kadar sürekli Başkan ve Hoca arasında sorun olduğu haberleri okuduk.Bunlar kah yalanlandı kah kabul edildi ama ciddi değil dendi kah bunları çıkaran haberciler linç edildi vs… Ortada kimsenin kabul edemediği,korkudan dillendiremediği bir gerçek vardı:Ünal Aysalla Fatih Terim anlaşamıyordu.Hayat görüşleri,manteliteleri bir türlü birbirine uymuyor ve bu da beraberinde ikili ilişkilerde sürekli bir sürtüşme halini doğuruyordu. Lakin Galatasaray’ın 2 sene üst üste şampiyonluğu öte yandan Avrupa’da gelen başarı bu sürtüşmelerin üstünü örtüyor ve taraflar çok da ses çıkarmadan görevlerine devam ediyordu. Ta ki yönetim kurulu değişene kadar.. Yönetim Kurulu’nun değişmesi ve Ünal Aysal’ın daha da güçlenmesi,yeni yönetim kurulunu camiada ağırlığı olmayan isimlerden oluşturması bunun sonucunda da kritik kararları rahatlıkla tek başına vermeye başlaması Galatasaray’da bazı taşların yerinden oynamasına sebep oldu. Bunların başında da tabi ki Fatih Terim geldi. Başkan zaten geçen seneden göndermeyi kafasına koyduğu ama yönetimden gelen ağır baskılar sonucu vazgeçmek zorunda kaldığı Terim’i artık gönderebilirdi.Ama bu taraftar baskısı varken ve mantıklı bir açıklama da yokken bu nasıl olacaktı ? İşte burada da devreye başını Yıldırım Demirören&Göksel Gümüşdağ ikilisinin çektiği şikeci ittifak girdi.Başbakanla ve Spor Bakanıyla konuşarak müthiş bir siyasi destek alan ikili vatan,millet,bayrak yalanlarıyla kamuoyunu yanıltarak Fatih Terim’i göreve getirdi.Zaten yaşanan gelişmeleri iyi yorumlayan herkes Fatih Terim’in Milli Takım’ın başına uzun vadeli geçtiğini gördü ve bundan sonra da Fatih Terim huzursuz haberleri ayyuka çıktı.Koskoca Başbakan bir şeyler bilmeseydi “Fatih Terim’i uzun yıllar Milli Takım’ın başında görmek istiyorum” der miydi ? Veya TFF’den birileri biz hocayla uzun vadeli anlaştık,öyle 4 maçlık falan değil diyebilir miydi ? Demek ki o zamandan beri bazı konular biliniyordu ama açıklanmıyordu.Yani taraftar amayane tabiriyle uyutuluyordu. Koskoca GALATASARAY Kulübünü santranç tahtası haline getirenler utansın ! Ondan sonra da geldiğimiz nokta da zaten ortada fazla söze gerek var mı ? Burada sorulması gereken bazı sorular var aslında.Onlarla beraber yazıyı ucu açık bir şekilde bitirmek istiyorum.Herkes kendi yorumunu kendisi yapsın,kararını da cevabını da kendisi versin. Koskoca Galatasaray Başkanı istemeseydi Fatih Terim’e M.T. izni verir miydi ? Taraftarın gözünde İmparator mertebesine ulaşmış TERİM istemese M.T.’ye gider miydi ? Galatasaray Başkanı istese Fatih Terim’e kolaylıkla ulaşamaz,konuşamaz mıydı ? “Galatasaray’ın bunca hedefi varken kusura bakmayın Milli Takımla ilgilenemeyiz” denilemez miydi ? Burada açık olan tek birşey var: ne yazık ki koskoca GALATASARAY kulübü kişilerin ihtiraslarına kurban gitmiştir.Burada Başkan da Hoca da ne yazık ki Galatasaray’dan önce kendilerini ve kendi isteklerini düşünmüşlerdir.Yani “Aslolan Galatasaray’dır” lafı ne yazık i göz ardı edilmiş,adeta tarih olmuştur. Olayın kahramanlarına selam olsun. Ama kimse de şunu unutmasın:108 yıllık Şanlı GALATASARAY meydanı da şampiyonluğu da kimseye bırakmaz.Bıyık altından gülenlerin hevesi kursaklarında kalacak..
Posted on: Tue, 24 Sep 2013 19:37:42 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015