Merhaba canlar. Yaklaşık bin yıldır Şeriat gericiliğine - TopicsExpress



          

Merhaba canlar. Yaklaşık bin yıldır Şeriat gericiliğine teslim olmayıp, inançları uğruna şehit düşen tüm canlarımızı bir kez daha saygıyla anıyorum. Maraş, Aleviler için ne ilk katliamdı ne de son katliamdı. Alevilere yönelik katliamlar dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Bugün hâlâ Alevilere yönelik katliamlar devam ediyorsa, Alevilerde bir sorun var demektir. Dünyanın hiç bir yerinde bin yıldır katliamlara maruz kalmış başka bir inanç yoktur. Dünü sorgulamayan tarihinizle yüzleşmediğiniz sürece geleceğinizle ilgili umut besleyemezsiniz. Dünü unutturulmuş toplum yarını için hak talep edemez demektir. Bugün Alevilerin temel sorunu, dün olduğu gibi hâlâ tarihlerini sorgulamamış, inancıyla yüzleşmemiş ve yeterince örgütlenmiş Alevi toplumu olmadığındandır. Var olan örgütlülük ise dağınıktır. Alevilerin tarihi çok gerilere dayanmaktadır. Aleviler Dört Semavi Dine, onlarca doğal inanca ev sahipliği yapmış bir inançtır. Anadolu Aleviliği diğer doğal inançlar gibi 4 semavi dinin zulmüne uğramış bir inançtır. Bundan dolayıdır ki Aleviler özelikle de İslam dini tarafından da baskı, zulüm ve katliamlara maruz kalmıştır. Bundandır ki Aleviler bugün kendi inançlarını yaşayamıyorlar. Aleviler arasında bir bütünlük sağlanamıyor. Aleviliğin anlaşılabilmesi için son 2000 yıllık dinler tarihine bakmamız yeterlidir. Dinler tarihinde Alevilik beş ayrı döneme tekabül etmektedir. 1. İslam öncesi dönem (İslam doğmadan önce atalarımızın inancı neydi?) 2.İslam’ın doğuşuyla birlikte 600 ile 1071 dönemi (Hallacı-ı Mansur ENEL- HAK Işık dönemine bakmak lazım) 3. Osmanlının Anadolu’yu işgal ettikten sonra 1200 ile 1700 yılları dönemi (Baba İshak isyanıyla başlayan Pir Sultan dönemi imha ve yok etme dönemi) 4. 1700 ile 1900 yılları (asimilasyon Sünnileştirme dönemi) 5. Cumhuriyet dönemi ( Alevileri yok sayma dönemi) Bana ayrılan zamanı da dikkate alarak, Aleviliğin anlaşılabilmesi için kısaca Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde, Müslümanlar tarafından Alevilere yönelik yapılan zulüm ve katliamların sebeplerini açığa çıkarmadan, tarihimizle hesaplaşmadan ne Maraş katliamının nedenini, ne de Aleviliğin ne olduğunu anlayamazsınız. Osmanlıların Anadolu’yu işgal etmesinden sonra 1200 ile 1700 yıllarında Alevilere yönelik 104 katliam yapılmıştır. Bu katliamlarda (Resmi rakamlara göre) 650 bin Alevi katledilmiştir. Sizlerin de bildiği önemli gördüğüm bazı Alevi katliamlarının altını çizmek istiyorum: 1239’da Baba İshak savaşlarında 50 bin Alevi katledildi. 1417’de İslami ret edip Alevi olduğunu, inancından taviz vermeyen ortakçılık düşüncesini savunduğu için BÖRTLÜCE MUSTAFA ve 15 bin Alevi’yi katlettiler. (Aydın yöresinde) 1419’da Alevi olduğunu İslam’ı kabul etmediği için Börtlüce Mustafa’nın yolunda giden TORNAK KEMAL ve 20 bin Alevi’yi katlettiler. (Manisa yöresinde) 1420’de Alevi önderi ve düşünürü ŞEYH Bedreddin ve 20 bin Alevi katledildi.(Bursa, Trakya ve Bulgaristan Serez çevresinde) 1511’de şeriata başkaldıran ŞAH KULU ve 50 bin Alevi katledildi. (Bursa dolaylarında) 1512’de İslamiyet’i ret eden Alevi önderi NUR ALİ HALİFE ve 12 bin Alevi katledildi. (Çorum, Amasya, Tokat ve Yozgat dolaylarında yirmi bin Alevi katledildi.) 1514’de ŞAH İsmail hareketi, Cani Yavuz selim tarafında 80 bin alevi katledildi.(Kayseri, Sivas, Erzincan, Tercan ve Bayburt dolaylarında) 1518’ de Alevi önderi ŞEYH CELAL ve 30 bin alevi katledildi. (Yozgat Bozok dolaylarında otuz bin Alevi katledildi.) 1526’da Alevi önderi BABA ZÜNNUN ve 15 bin alevi katledildi. (Bozok dolaylarında) 1527’de KALENDER ÇELEBI ve 30 bin Alevi katledildi. (Sivas ve Elbistan dolaylarında) 1598’de Alevi önderi KARA YAZICI 40 bin alevi katledildi. (Karaman, Amasya ve Urfa yöresinde yüz bin dolayında Alevi katledildi.) 1600’larda Alevi önderi ve düşünürü PIR SULTAN ABDAL katledildi. Bu katliamları ne Amerika ne Rusya ne Almanya ne de başka bir ülke yapmadı. Bu katliamları Müslümanlar yaptı! Neden? 1200 ile 1700 yılarına kadar Anadolu Alevileri. Dönem dönem barbar Osmanlı ordularına karşı kendilerini korumak için, kendi ordularını oluşturmuş olsalar da askeri teçhizat olarak üstün olan Osmanlı ordularına karşı yenilgiyi kabul ederler. 1700 yılarından sonra Aleviler, önemli oranda güç kaybederler. Osmanlının ve İslam’ın hâkimiyetini kabul ederler. 1730 yılında 1.Mahmut padişah olduktan sonra, katliamlarla bitiremedikleri Alevileri, asimile etmek için 3 fetva verir. 1. Mezarlıklar 2. Sürgün ve yer değişimi. 3. Dede yetiştirme fetvası Bu 3 fetva ile birlikte Aleviler için yeni bir dönem başlar. 1. Mezarlık fetvası neydi? 1730 yılına kadar Aleviler cenazelerini kendi inançlarına uygun bir şekilde, yüzü doğuya güneşin doğuşuna dönük defin ederlerdi. Dualar Türkçe ve Kürtçe okunurdu. Bu fetva ile birlikte Alevi inancına göre cenaze defin etmek yasaklandı. Yaşlılar bilirler, Dedelerimiz Pirlerimiz sabah kalktıklarında ilk yaptıkları iş güneşe el açarak dua ederlerdi. Bu fetvadan sonra Aleviler cenazelerini, Alevi inancına göre değil, İslami geleneğe göre defin etmek zorunda kaldılar. Defin ederken Yönü güneşe değil, kıbleye çevrildi. Dualar Türkçe ve Kürtçe değil, Arapça okutulması zorunlu kılındı. İslami geleneğe göre cenazelerini defin etmeyenler cezalandırıldılar. Bazı aleviler ise cenazelerini defin ederken yer altında kendi inançlarına göre, defin ederdi, devlet bilmesin diye, yer üstünde ise taşları kıbleye çevirerek İslami geleneğe göre defin yaparlardı. Bu fetvanın uygulanmasıyla birlikte Aleviler kendi inancından uzaklaşmaya başladılar. 2. Sürgün ve yer değiştirme fetvası 1.Mahmut döneminde Aleviler Anadolu topraklarında sürgün edilirdi. 1826’da Osmanlı Padişahı 2.Mahmut yeniçeri ordusunu kaldırdıktan sonra Alevi dergâhlarının çoğunu yıktırır. Bektaşi Babalarını astırır. Bazı Alevileri de İmparatorluk içinde, hâkim olduğu topraklara sürgün ettirir. Sürgünü kabul etmeyen Aleviler ya öldürülmüş ya da dağlara kaçmışlar. Hayatta kala bilmek için yıllarca dağlarda mağaralara saklandılar. 2. Mahmut bununla da yetinmez, Amasya, Yozgat ve Çorum yöresinden Balkan ülkelerine 4 bin Alevi sürgün eder, sürgün ettikleri Alevi yerleşim merkezlerine Doğu illerinden getirdikleri Sünnileri yerleştirir. 3. Dede yetiştirme fetvası 1840 yılında Abdülmecit’in Tahta gelişiyle birlikte, özel çakma Alevi dedeleri yetiştirir. Bunlara Ehlibeyt unvanını vererek Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere gönderilir. Gittikleri yerlerde, “biz Ehlibeytiz, Ali soyundayız, esas Müslüman biziz” propagandası yaparak, bu yolla milyonlarca Alevi’yi İslam’ın içine çekerek Sünnileştirirler. 1600 yıllarında Amasya Tokat, Yozgat, Sivas ve Çorum da Sünniler yok denecek kadar azdılar. Ve bu yola önemli oranda Alevileri Sünnileştirdiler. Dikkat ederseniz devlet bu politikayı günümüzde de Kürtlere, uyguladı. Özel olarak Kürtlerden korucu ordusu oluşturdular. Korucular ne diyorlardı: “biz Türk’üz Kürt değiliz” diyorlardı. Kürtlere en çok zarar ı korucular verdi. Ve Devlet bugünde çakma dedeler yetiştirmektedir. Dikkat edin son dönemlerde Avrupa’ya da gönderiyorlar. Bunları dinleyin hepsi der ki; “biz Ehlibeytiz”. Birine sordum: “siz Arap soyunda mısınız? “ Kızmaya başladı. Ehlibeyt olmak için Ali’nin soyundan olmak gerekiyor. Ali Arap milliyetindeydi Araplığı kabul etmiyorsan nasıl Ehlibeyt oldun. Cevap yok. Bu 3 fetva ile yüzleşmeyen bir Alevi, Aleviliği anlayamaz. Bu 3 fetva ile Alevilerin çektiği acıyı yüreğinde hissetmeyen Alevi Aleviliği anlayamaz Bu süreçle yüzleşmeyen bir Alevi Aleviliği anlayamaz bu süreçle yüzleşmeyen bir Alevi Alevilik İslam’ın içinde mi dışında mı anlayamaz. 2. Abdul Hamit Doğu’da Kürt Aşiret reislerinden, özel Hamidiye alayları oluşturur. Bunlar önce Ermenilerle iç içe olan Alevi köylerini talan ettiler, binlerce Alevi’yi katlettiler. Daha Sonra da 1900’ların başlarından itibaren Ermeni’leri katlettiler. Cumhuriyet döneminin anlaşılabilmesi için ikiye ayırmak gerekir 1920 ile 1990 dönemi ve 1990 sonrası bugünkü dönemi Mustafa Kemal Harekâtı başlatmadan önce Hacı Bektaş dergâhına gider. Alevilerden destek ister. Bunun karşılığında Cumhuriyeti Kürdistan sonra da Alevilerin kendi inançlarını serbestçe yaşayacaklarına dair Alevilere güvence verir. Aleviler de Mustafa Kemal harekâtına tam destek verirler. Mustafa Kemal Cumhuriyeti ilan ettikten sonra Türk İslam Sentezini savunarak Tek Dil, Tek Din, anlayışını, sinsice uygulamaya başlar. Dil’de Türkçe Din’ de İslam’ın dışında başka dilleri ve inançları tanımaz. Aleviler ve Kürtler bu durumdan rahatsız olurlar. Mustafa Kemal’in sözünde durmaması Alevileri yok sayması başta Koçgiri Aşireti olmak üzere Alişan ve Alişir önderliğinde 9 aşiret bir araya gelerek (Koçgiri, Maksudan, Aslanan, Kurmeşan, Parçikan, Cenbergan, İzol ve Giniyan aşiretleri) bu adaletsizliğe isyan ederek Ankara hükümetine Mustafa Kemal’e başkaldırırlar. Mustafa Kemal Alevilerin bu isyanını bastırmak için, orduyla birlikte Topal Osman gibi çeteleri de kullanarak, çoluk-çocuk demeden binlerce Alevi katledilir. Koçgiri katliamdan sonra Mustafa Kemal Sünni anlayışın hâkim hale gelmesi için önce din şurasını oluşturur daha sonrada 3 Mart 1924’de bugünkü diyaneti kurar ve “devletin resmi dini İslam’dır” der. Alevilerin kimliklerine İslam yazılır. Aleviler yok sayılır. Böylece ülke nüfusunun % 99 Müslüman sayılır. Mustafa Kemal bununla da yetinmez. 30 Kasım 1925 yılında mecliste bir yasa çıkarttırır. Bu yasa gereği bütün Alevi Dergâhları kapatılır. 700 yıllık Osmanlı tarihinde toplam 35 yıl Alevilik yasaklanırken. Cumhuriyet döneminde bu yasayla birlikte Alevilik tamamen yasaklanır. 1930 yılından sonra da bizzat Mustafa Kemal DERSİM Alevilerini yok etme planları yapar. Bu Planı uygulamaları için 1933 yılından sonra bölgede bazı provokasyonlar organize edilir. Bu provokasyonlardan sonrada Tunceli Kanunu’nu çıkartarak, Dersim katliamı yapıldı. Bu katliam planı bizzat Mustafa Kemal ve İsmet İnönü tarafından hazırlanmış ve uygulanmıştır. Bu katliamla birlikte ovalarda ve şehirlerde yaşayan Aleviler kendilerini gizlediler. Kırsal alanlarda yaşayan Aleviler ise köyün giriş çıkışlarına nöbetçi dikerek ibadet ederlerdi. Gençler bunu bilmedikleri için anlatmamdan yarar var. 1990 yılından sonra Kürt hareketinin gelişmesiyle birlikte devletin Alevilere yönelik o katı yapısı çözülmeye başladı. Bu çözülmeyle birlikte Aleviler yeniden örgütlenmeye başladılar. 1993’de Sivas katliamıyla birlikte, Alevi kurumları çok önemli bir şeyin farkına vardılar. Devlet yıllardır, Kürtlerle Alevi’leri karşı karşıya getirmiş böylece kendi düzenlerini sürdürmüşler. Özellikle Avrupa’daki örgütlü Aleviler bunu açıkça dile getirdiler. Avrupa’daki bu çıkış ülkeye de yansıdı. Alevi gençleri Kürt hareketini desteklemeye başladılar, bununla yetinmediler bir fiil hareketin içinde de yer almaya başladılar. Kürtlerle Alevilerin buluşmasında devlet rahatsız olur. Bu gündem dâhilinde Milli Güvenlik Kurulu toplanır. Alevilerin Kürt hareketini desteklediği tartışılır. Alevileri Kürtlerden uzak tutmak için bir dizi kararlar alırlar. Bu kararların uygulanması için, bizzat İzzettin Doğan’ı Cumhurbaşkanlığı Köşküne çağırırlar. Cemevleri kanunen yasak olmasına rağmen CEM Vakfı (Cumhuriyetçi eğitim vakfı) kurulması için bizzat İzzettin Doğan görevlendirilir. Bunun için de Başbakan Tansu Çiller gizli ödenekten Cem Vakfına para aktarır. Cem Vakfı Hangi amaçla kuruldu ve görevleri neleridi? 1.Alevileri Kürt hareketinden uzak tutmak. 2.Alevileri Sünnileştirmek için “esas Müslüman biziz” propagandasını yaymak. 3.Alevilerin kendi inançlarıyla buluşmasını engellemek Aleviler için Yeni bir dönem başlamıştı. Cemevlerin açılmasıyla birlikte, devletin engellemelerine rağmen inancıyla yüzleşen ve sorgulayan bir nesil yetişmeye başladı. Aleviliği araştıran ve Aleviliğini yaşamak isteyen bir nesil. Bunun içindir ki Alevi gençliği inançları gereği, zalimin yanında değil mazlum halkların yanında yer almaya başladılar. En önemlisi de İslam’ı ve Kemalizm’i sorgulamaya başladılar. Devletin bütün çabalarına rağmen Alevilerin önemli bir bölümü Mazlum Kürt halkıyla bir araya gelebildiler. Bundan rahatsız olan Devlet yeni bir taktik geliştirdi. Aleviler Türk’tür, Alevilerden Kürt olmazmış. Propagandasını yaptılar. Her ulustan Müslüman olurmuş Alevi olunmazmış. Alevi gençliği bazı Alevilere rağmen bu oyunu da boşa çıkardı. Bugün burada olduğu gibi. Alevilerin Kürtlerin haklı davalarına desteklemesini engellemeyen sistem bu seferde Kürtlere “Aleviler Zerdüşt’tür. Söylemleriyle, Kürtlerle Alevileri karşı karşıya getirmek istediler. Kürtlerin önemli kesimi örgütlü oldukları için, Kürtler bu oyuna alet olmadılar. Şimdide yeni bir senaryo hazırladılar. Sözde Zazalar Kürt değilmiş, Kürtleri birbirine düşürmeye çalışıyorlar. AKP iktidarın zorunlu din derslerini yasalaştırmasıyla birlikte, Alevilere “Alevilik, Müslümanlığın bir yorumudur. Bir mezhebidir. Müslümanların ibadet yeri camidir.” Özellikle 1750 yıllarından sonra çokça kullanılan bir söylemini, yeniden gündeme getirerek Alevileri bölmeye çalışıyorlar. Bugün hâlâ kafaları karışık olan Aleviler, Aleviliğin anlaşıla bilmesi için 1.- Aleviliğin Tanrıyı ve Evreni nasıl algıladığına bakacaksınız 2.- Nasıl ibadet ettiklerine bakacaksınız 3.- Nerede ibadet ettiklerine bakacaksınız 4.- İbadet mekânlarından nelerin okunduğuna bakacaksınız Eğer siz camiye değil, Cemevine gidiyorsanız, eğer siz Kuran değil de saz ile deyiş söylüyorsanız, sizin yaptığınız İslam değil siz Alevisiniz. “Biz İslam’ın bir mezhebiyiz” diyen Alevilere diyeceğim şudur: Hristiyanlığı farklı yorumlayanlar vardır. Bunların tümü Kiliseye giderler. Yahudiliği de farklı yorumlayan tarikatlar vardır. Ama bunların tümü Sinegog’ta ibadet ederler. İslam’ı da farklı yorumlayan, çokça mezhep ve tarikat vardır. Tarikatlar ve mezheplerin tamamı, camiye gider ibadetlerini camide yaparlar. Ali de, Hasan da, Hüseyin de, Osman da, Ömer de, Muaviye de, Yezit de camiye giderdi. Çünkü onlar Müslümandı. Müslümanların ibadet yeri camidir. Hallac-ı Mansur, Şeyh Bedrettin, Dede Sultan, Tornak Kemal, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Kalender Çelebi, Pir Sultan Abdal, Nesimiler Edip Harabi, Alişan, Alişir. Seyit Rıza, yani hiç bir alevi Piri camiye gitmemiştir. Çünkü onlar Alevi idiler. Alevilerin ibadethanesi Cemevidir. Alevilik tamamen ayrı bir inançtır. Alevi kimliği taşıyabiliyorsan ona sahip çıkacaksın bir Alevi gibi yaşayacaksın. bir Alevi gibi yaşayamazsan, Maraş katliamını ve diğer katliamların iç yüzünü anlayamazsınız. Ne demiş EDİP HARABİ? Daha Allah ile Cihan yok iken Biz onu var edip ilan eyledik Hakka layık hiç bir mekân yok iken Hanemize aldık mihman eyledik. Kendisinin henüz ismi yok idi İ ismi şöyle dursun cismi yok idi Hiç bir kıyafeti resmi yok idi Şekil verip tıpkı insan eyledik. İşte onun içindir ki; ”dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” der atalarımız. Maraş katliamının insanlığın vicdanında hâlâ kanayan bir yara olarak durmaktadır. Geçmişte yaşanan acılar kapatılarak, bize unutturmaya çalışıyorlar. Maraş katliamının dosyası mutlaka yeniden açılmalı. Devlet bu katliamla yüzleşmeli Maraş katliamın arka planı aydınlatılmadığı müddetçe yeni Maraş katliamları önlenemez. Bugün AKP iktidarı “Türk, olacaksın, Sünni olacaksın” diyor. Devletin bütün kurumlarını Sünni anlayışa göre şekillendiriyor. Aleviler devlet dairelerine alınmıyor. Bu gelişmeler önümüzdeki süreçte adım adım ülkeyi bir iç savaşa götürür. Aleviler çıkacak bir iş savaşa göre örgütlenemezlerse daha çok Maraş katliamı yaşarlar. Anadolu halkların çimentosu Devrimci Harekettir. Bu ülkede Halkların kardeşliğini sağlayacak tek güç Devrimci harekettir. AKP’nin bu sinsi planlarını bozacak olan tek güç Devrimci Harekettir. Aleviler Yıllardır yapılan bu katliamların hesabının sorulması için, bu ülkeye barışın gelmesi ve halkların özgürlüğü için örgütlenip devrimci hareketin yanında olmak zorundalar. Yegâne çözüm devrimdir. Beni sabırla dinlediğiniz için, Sağ olun var olun. BARIŞ AYDIN
Posted on: Sun, 30 Jun 2013 22:56:29 +0000

Trending Topics



div class="stbody" style="min-height:30px;">
I dont often do this but a friend needs to sell this set up quick.
A three-game losing streak can shake a team’s confidence and
Yesterday in the House of Commons, I announced the NDPs support
Ele: eu simplismente observocada detalhe seu de ser. Ela: Como
Outrageously Wonderful Marinated Venison Steaks!!!!!! 6 (4
PROCURAM-SE SUPER HEROIS CONHEÇA VOCÊ MESMO O que gostaria
The kinobody aesthetics for legs are lean, muscular and defined.

Recently Viewed Topics




© 2015