Senfoni Önce fagot’un sesi duyulur derinden. Rüzgar gibi - TopicsExpress



          

Senfoni Önce fagot’un sesi duyulur derinden. Rüzgar gibi ufacık. Yem atılan güvercinlerin kanat çırpışlarına benzeyen davul gelir sonra. Sedasız vurur tokmağa. Maviye keser yer gök. Derin, karanlık bir maviye. Sarı benekler dökülür etrafa; güneş kızılı, sıcacık renkler. Pikolo flüt’ün iç gıcıklayan sesi ürpertir yüreğimi. Sanki bir Asya dansıymışçasına titrek salar namelerini. O saldıkça renkler değişir, kızarır, ısınır… Sabun köpükleri yükselir yukarı. Bir an olur susar tüm sesler. Uzaktan çok belirsiz, çok yabancı, hürriyet gibi belki, belki de yalnızca bir avuç dalga köpüğü Tubanın o kesik sesi. Ne güzel renkler yol verdi sese. Davul kalp ile aynı ritmi vurmaya başladığında yükseldi kanatları kocaman bir laciverdi enginin. Doğdu. Şimdi Fagot daha güçlü verdi nefesini. Başaklara ulanmış o jileli kızın dizleri açıldı. Gök gri, yer kurşun. Fagot ürkmüş. Davul kanatlanıyor kurşun yüklerin arasından, vurarak yumruğunu, çarparak dalgalarca; üstelik tek bir sahil bile yokken, söküyor elleri ile kendi yüreğinin sağrısını. Obua yetişiyor imdadına. Şimdi daha bir güçlü tuba. Pikolo flüt uzaktan bir ağıtı çağırıyor. Dalgalar, dalgalar çarpıyor çellonun coşkun duvarlarından. Kurşun, gri, kırmızıya dokunuyor usulca. Kontrbas dans ediyor kan kırmızı şelalelerle. Irmaklar boyu uzanıp koyu, sası rengini uluyor viyolonselin titrek yaylarından. Diva kendini okuyor. Gök gürlüyor. Pan’ın düşü, sesi duyuluyor çıkmazlarında. Oregon’un bel kuşağından pikolonun sesi duyuluyor yine. Mavi doğuyor yer. Gök inatla gri hala. Piyano eski bir sonatı çağırıyor. Sanki yüzyıllar öncesinden düşmüş bu topraklara, küf kokuyor, tozlanmış bir örtü ekliyor sesi… Gök açılıyor şimdi. Başaklara ulanmış kızın saçları dökülüyor sırtına. Uzakta karartısı görülüyor çello heyecanlı, davula kaptırmış kendini. Gölge büyüyor. Salıncak düşüyor güneşten, mavi bir kahkaha oluyor sonra arpın dokunuşları. Gölge sarılıyor başağın jileli kızına, salıncaktaki arpın sesi koşar adım yakalıyor gölge ile kızı dizlerinden. Flüt, çello, fagot, obua, kontrbas susuyor sonra. Yalnızca zil duyuluyor. Ting, ting, ting, tiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii Perde kapanıyor. Düş bitti… Vuslat AKTEPE
Posted on: Tue, 17 Sep 2013 22:51:41 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015