TSÄ°P: KÄ°TLE DERGÄ°SÄ° EKÄ°M 2013 134.SAYI YAZISI: KÄ°MYASAL - TopicsExpress



          

TSİP: KİTLE DERGİSİ EKİM 2013 134.SAYI YAZISI: KİMYASAL SİLAH SUÇLULARI KİM? Bilindiği gibi emperyalist dünya, Suriyeye karşı savaş açtı. Bu savaşın kazanılması için de dünyanın dört bir yanından İslami terör örgütleri getirilip Suriyenin içine sokuldu. Terör gruplarını sınırdan içeri sokma görevini ve onlara her türlü desteği de Recep Tayyip Erdoğan iktidarı sundu. Suudi Arabistandan, Libyadan, Tunustan, Çeçenistandan hatta Türkiyeden de pek çok kişi Suriyeye giderek Suriyeye karşı yoğun terör eylemleri ile birlikte savaş yürütmektedirler. Bu grupların dünya basınına servis edilen eylemleri ile ilgili öyle resimler var ki, bunları izlemek bile insanın kanını donduruyor. İşkence bunlarda, ciğer yemek bunlarda, kafa kesip elde poz vermek bunlarda, Allahüekber bağırtılarıyla çocukları kurşuna dizmek de bunlarda ve bunlar sözümona özgürlük mücadelesi veriyorlar. Onca uyarılara karşın, Türkiyeyi Suriyede savaş batağına sokan Recep Tayyip Erdoğan bilindiği gibi Kuzey Afrika ve Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanı görevini üstlenen kişi olarak Suriyedeki savaşta en büyük pay sahibi. Esada dün Esad, bugün Esed diyen Sayın Başbakan Suriyeye karşı savaş açılarak sonuna kadar gidilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu nedenle de Suriyede savaşan Müslüman Kardeşler Örgütü, El Kaide, El Nusra gibi örgütleri gözü kapalı desteklemektedir. Suriye ile ilgili derin düşleri olan ve Yeni Osmanlı düşü gören Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğluda aynı düşüncelerle ortalıkta koşturup durmaktadır. Emperyalist ülkelerin dışişleri bakanlarıyla görüşmelerini sürekli sürdüren Davutoğlu, onları savaşın içine çekmek için göbeği çatlamıştır. Durmadan Suriyeyi suçlayan bu zatı muhteremleri dünyada kimse takmasa da, Suriyede yaşanan insanlık dramında büyük pay sahibi olarak sahnededir. Evet, Suriyede kimyasal silah kullanılmış, üstelik de bu bölge Suriye rejiminin kontrolü altında olan ve bölgede Suriye askerlerinin bulunduğu bir bölgedir. BM görevlilerinin tam da Suriyede kimyasal silah denetimi yapmak istediği bir zamanda kullanılmıştır ki, işlenen katliamın suçu Suriyenin üzerine kalsın. Üstelik ABDde Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığını iddia edip durması başlı başına başka bir handikaptır. Kimyasal silah kullanılması ortaya çıktığı andan itibaren Rusya bu silahın muhalifler tarafından kullanıldığını, bu yönde elinde belgeler olduğunu söylemiştir. Aynı benzer belgelerin Amerikanın elinde bulunduğu da kuşku götürmez bir gerçekliktir. Bununla birlikte Obamasından Kerrysine kadar kimyasal kullanımı konusunda Suriye suçlanmıştır. Sonuçta BM görevlileri incelemesini yapmış, belgeler ortaya konulmuş ve Suriyeye yönelik savaş histerisinden vazgeçilmiştir. Ancak gelinen bu düşünce Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarını sevindirmemiş, AKP iktidarı savaş davullarını çalmaya devam emiştir. Bu durumda anlaşılmıştır ki, suçüstü yapılanlar sesleri en çok çıkanlardır. Gün gelecek bu gerçek de kanıtlanacak, insanlık suçu işleyenler savaş suçlusu olarak yargılanacaklardır.kimyasal kullanımı konusunda Suriye suçlanmıştır. Gerçekler karşısında tersyüz olanlar yine de saldırılarından vazgeçmemişler her fırsatta Suriye yönetimini suçlamaya devam etmişlerdir. Ancak olup bitenlerden sonra suriyenin en azılı düşmanlarından olan ABD de geri adım atmış, hatta elinde bulundurduğu kimyasalları denetim altında tutulması için Rusyaya teslim etmeye başlayan Suriye yönetimine ABD Dışişleri bakanı Jhon Kerryde memnuniyeti bildirmiştir. Ne yapacaktı? ABD girdiği bu mücadelede yenilmişti ve de kuyruğu dik tutarak geri çekilecekti.
Posted on: Sat, 19 Oct 2013 22:00:43 +0000

Trending Topics



iv>

Recently Viewed Topics




© 2015