AKSİNİA ile GREGOR MELEKHOV’UN AŞKI - - TopicsExpress



          

AKSİNİA ile GREGOR MELEKHOV’UN AŞKI - 1 “Merhaba.” “Merhaba Aksinia.” “Nehrin akışını görüyor musun?” “Evet.” “Ama nehre bakmıyorsun ki!” “Bakıyorum. İki nehre aynı anda bakıyorum!” “İki nehre aynı anda?” “Birinci nehir, ikincisini görmeme yetiyor.” “Nasıl?” “Senin gözlerindeki nehir, diğerini de gösteriyor bana. Akıcı ve duru. Masum ve sevecen. Umut ve gelecek var onlarda. Birlik diyor onlar. Kır çiçeği, papatya, menekşe onlar. Gönlümüzün çiçekleri. Akan nehrin çiçekleri onlar. Her an yeniden açıyor. Ha nehir, ha çiçekler, Biri akıyor, Biri açıyor. Doğa her an, Her an yenileniyor. Gözlerin, Bakışın, Ellerin, Sevgin Ve her şey Yenileniyor. Bitmeyen bir akım, Sürekli açan çiçek, Güneşe yürüyor, Sanki güneş bizim. Bizim aşkımız. Aşkımız, Büyüyor, Gelişerek, Yenilenerek.” “Ben nehre bakıyorum. Nehir akıp gidiyor. Her an bir başka nehir var, yanımızdan akıp giden. Senin akıp gitmeni istemiyorum Gregor. Beni bırakıp gitme ne olur.” “Hayır, Aksinia, gitmem lazım. Nehrin akması, çiçeklerin açması, tarlaların başaklanması, güneşimizin açması, kuşlarımızın uçması, senin varlığın için gitmem lazım. Senin için gitmem lazım. Sevgimiz git diyor, Aksinia.” “Ya dönemezsen, dönmezsen?” “Kazanacağım ve sana döneceğim. Seni yalnız bırakmayacağım. Seni düşünerek kazanacağım. Unutma sen, ben ve geleceğimiz buna bağlı. Özgürlüğümüz, umudumuz, çiçeklerimiz, akan nehrimiz hepsi buna bağlı. Güneşimizin açması, çiçeklerimizin solmaması lazım. Gitmeli ve savaşmalıyım!” “Ya döndüğünde seni Natalya ile evlendirirlerse” “Olamaz. Senden başkası bana yar olamaz.” “Ailen O’nu, Natalya’yı istiyor. Onlara nasıl karşı koyacaksın?” “Senin kocana karşı koyduğun gibi. Kaçacağız.” “Gregor, beni bu kadar, kaçıracak kadar mı seviyorsun? Ya tehlikeler, Çarın askerleri, kocam ve ailen, bunlara nasıl direneceksin.” “Savaşarak, seni yanıma alarak.” “Ama kocam askerde ve senden kıdemli. O’nun yanına düşersen, sana acır mı sanıyorsun?” “Sana olan aşkım her şeyden önce gelir. Hepsini yeneceğim ve kazanacağım.” “Sen benim kahramanımsın. Sana baktıkça güç buluyorum. Ondan duyduğum nefreti sende sevgi olarak görüyorum Gregor. Beni hep seveceksin, değil mi?” “Her zaman her yerde, Don Nehri kıyısında, Çarın askerleri ile düşmana karşı savaşırken, küçücük dünyamızı koskoca bir dünya yaparken hep seni seveceğim. Bu bir aşk değil. Bu bir sevgi değil. Bu sen ve ben. Biriz biz, sen ve ben değiliz. Don Nehri kıyısındaki tarlaya ekilen bir tohum, Bir tomurcuk olacak, Başak açacak, Her yere Aşkımızı yazacak, Dillere destan olacak, Meyve verecek, Biziz, Biriz. Açan başak, Solmayan çiçek, Bitmeyen sevgimiz, Eksik olmayan bakışımız, Hep bir yüreğimiz olacak…” “Güle güle Gregor, Gregor’um.” “Hoşça kal Aksinia. Bekle beni. Kazanacağım ve geleceğim!” DİPNOT: Gençlik yıllarımın en anlamlı ve İnce Memed ile eşdeğer gördüğüm Mihail Slokhov’un ünlü yapıtı And Quite Flows The Don (Ve Durgun Akardı Don) romanını önce Türkçe, yıllar sonra da İngilizce okudum. Türkçe versiyonunda, çevirmenin zorunlu olarak oto-sansür uyguladığını gördüm. Üzüldüm. Bana göre, Ve Durgun Akardı Don ile İnce Memed dünyanın en iyi iki SOSYAL-REALİST romanı. Rüzgar Gibi Geçti mi? Sadece ROMANTİZM… Burada benim yaptığım ise Türkçeleştirilmiş bir alıntı… Bir…
Posted on: Tue, 01 Oct 2013 05:43:36 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015