AdemÇevik: “CHP-İŞBANK Hilafet Paralarını GASP Etti”, - TopicsExpress



          

AdemÇevik: “CHP-İŞBANK Hilafet Paralarını GASP Etti”, “CHP’nin İŞBANK hisseleri Diyanet’in Olsu” “CHP-İŞBANK kendinden 4 kat büyük Osmanlı İtibari Milli Bankası’nın 400.000 hissesini GASP Etti” CHP-İŞBANK HİLAFET PARALARINI GASPI DAVASI, İŞBANKIN 2 MİLYAR MÜSLÜMANA HAKARET DAVASI 22. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/215 istanbul/çağlayan OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN HAZİNESİ VE MALİYESİ (EVKAF-I HÜMAYUN NEZARETİ İLE ŞERİYE VE EVKAF VEKÂLETİ) (Hazine Müsteşarlığı İle Diyanet İşleri Başkanlığı Ve Vakıflar Genel Müdürlüğü) 1916 Yılında Ortak Kurulan Osmanlı İtibari Milli Bankası 1927 Yılında Tüm Mal Varlığıyla Birlikte İş Bankasına Devredilip Birleştirildi: Birleşmeye karşı çıkan Cavid Bey öldürüldü. Osmanlı İtibari Milli Bankasından 400.000 adet kurucu ortaklık hisse senedi satın alınmıştır. Devlet Hazine Müsteşarlığı’na, Genelkurmay Başkanlığı’na, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve eşraftan insanımız adına yaklaşık 750 civarında mirasçıları eşleri, çocukları, torunları, torunlarının çocukları, torunlarının torunları ve Avukatları Mahmut Doğan ve Adalet Platformu Başkanı Adem ÇEVİK ile birlikte 87 yıldır ilk defa 23 Ocak 2014 tarihinde Avrupa Yakası Adliyesindeki ilk duruşmaya katılmak üzere yaklaşık 5.000 kişi kurucu ortaklık hisse senedi haklarının verilmesi için 9. Asliye Hukuk MAHKEMESİ VE HÂKİMİ’NDEN istemeye ve almak için geliyorlar. Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik’e de “Chp-işbank hilafet paralarını gasp etti” dediği için İşbank suç duyurusu yaptı ve 22. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtı. 1116 Sayılı Yasayla 1927 Yılında Osmanlı İtibar-İ Milli Bankası Tüm Malvarlığıyla Birlikte İş Bankası A.Ş. Devredilmiştir Ve Devredilen Kurucu Hisse Senedi Alanlar: 1- Osmanlı Maliyesi 50.000 adet hisse senedi, (Bu günkü adı Hazine Müsteşarlığı) 2- İttihat ve Terakki Cemiyeti Merkez-İ Umumisi 15.000. adet hisse senedi, 3- Osmanlı Donanma Cemiyeti 31.000 adet hisse senedi, 4- Harbiye Nezareti Muhaberat Dairesi 10.000 adet hisse senedi, 5- Askeri Demir Yolları 12.000 adet hisse senedi, 6- Evkaf-ı Şeriye Hümayun Nezareti 8.000 adet hisse senedi, (Diyanet İşleri Başkanlığı Ve Vakıflar Genel Müdürlüğü) 7- Muvazzaf asker ve askeri sivil memur ile bazı eşrafın 274.000 adet hisse senedi, 1916 – 1917 Yılında Osmanlı İtibar-İ Milli Bankası Ortaklık Senedi Alanlar: Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri birliklerde görevli asker ve sivil memur maaşından 50 osmanlı lirası kesilmiş ve isimlerine yazılı kurucu ortaklık hisse senedi verilmiştir. Ayrıca eşraftan, Miralay Ali Rıza Keskiner, Bedriye Hanım (Koç İsmail), Kara Mehmet Ağa, Halilzade Mustafa Hikmet, Hacı Hasan Hüseyin Efendi, Şerif Ağa, Vb, birçok insanlarımıza ve mirasçılarının hakları 87 yıldır ödenmemiştir. T.B.M.M. Dilekçe Komisyonu Başkanlığı: Hazine Müsteşarlığına yazılı sormuş ve aldığı cevapta ise; Osmanlı İtibar-İ Milli Bankasına ait 50 bin adet ve ayrıca tereke yoluyla 4 adet hisse senedine karşılık olarak İş Bankasına ait 50 bin 4 adet hisse senediyle başa baş değiştirilerek alındığı ve başka da hiçbir hisse senedinin olmadığını 25.06.2013 tarihinde yazılı bildirmiştir. T.C. Başbakanlık Ve Adalet Bakanlığına Bağlı Mahkemelerinden: İstanbul Avrupa Yakası Adalet Sarayında Mahkemesi yapılacak olan 23 Ocak 2014 tarihindeki ilk duruşmaya katılmak üzere; Osmanlı İtibar-İ Milli Bankasının kurucu ortaklık hisse senedi satın alanların yaklaşık 750 civarında mirasçıları ile eşleri, çocukları, torunları, torunlarının torunları ve Avukatları Mahmut Doğan ile birlikte yaklaşık 5.000’ yakın hak sahibi; İstanbul, Ankara, Kırklareli, Afyonkarahisar, K.Maraş, Gaziantep, Mardin, Elazığ, Ordu, Antalya, Karaman, Muğla, Manisa, Bursa, İzmir illerinden; İSTANBUL ÇAĞLAYAN MAHKEMESİNDE Kİ, hilafet paralarının gasp edilmesiyle kurulan İŞ BANKASI HK.’DAKİ İLK DURUŞMAYA KATILMAK CHP ve İŞBANK’dan HAKLARINI ALMAK İÇİN GELİYORLAR. adaletplatformu 05322033274 @ademcevik twitter/AdaletPlatformu Adalet Platformu Başkanı Adem ÇEVİK: “Hilafet Paralarının GASP Edilmesiyle Kurulan CHP’nin İSBANK’daki hisseleri Diyanete Devir Edilmeli.” “Hilafet parasıyla kurulan işbank’ın islamın yasakladığı sömürü sistemi faizcilik yapması 76 milyon Türkiyeli ve 2 milyar dünya Müslümanına hakarettir.” “Terör ve Yolsuzluk Odağı CHP aynı zamanda İŞBANK ile ticaret yaptığı için kapatılmalı veya tüm partilere oy oranlarına göre dağıtılmalı ..... İŞBANK HİLAFET PARALARINI GASPI DAVASI, İŞBANKın 2MİLYAR MÜSLÜMANA HAKARET DAVASI 23 Ocak Çağlayan 9. asliye hukuk dosya304 Saat:09:14 76milyon Türkiyeliyi ve tüm medyayı işbankın tarihi gasp davasına davet ediyoruz. adaletplatformu başkanı ademçevik 05322033274 davacı/davalı: işbank/ademçevik youtube/watch?v=hCKsgLyb4Qg youtube/watch?v=vaCF2HuLQfQ youtube/watch?v=vaCF2HuLQfQ 22. istanbul asliye hukuk mahkemesi 2013/215 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine İstanbul Konu :Müdahillik talebi ve tedbir talebi Talepde bulunan :Adem Çevik, iskenderpaşa mah. Kıztaşı, Kızanlık Cad. 7 Fatih Istanbul Tel. 05322467411 Vatandaşlık No:12409824156 AdaletPlatformu twitter/adaletplatformu facebook/adaletplatformu twitter/ademcevik Talebe İlişkin dava :Mustafa Kemal Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin çocukları Ali Kemal Doğançay ve Ahmet Kemal Doğançay, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)nin Hilafet paralarını gasp ederek kurdurduğu ve İş Bankasına yönelik annelerinin mirasının eksik ödendiği gerekçesiyle 1 milyar 778 milyon liralık dava. Harca Esas Değer :Davaya müdahelem ile, tarafıma, fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 1920.-TL’nin verilmesini arz ve talep ediyorum. AÇIKLAMALAR 1-Mustafa Kemal Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin çocukları Ali Kemal Doğançay ve Ahmet Kemal Doğançay, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İş Bankasına yönelik annelerinin mirasının eksik ödendiği gerekçesiyle 1 milyar 778 milyon liralık dava açmışlardır. 2-Davacılardan Ahmet Kemal Doğançay 15.04.2013 tarihli basın-yayın organlarında yer alan bir ifadesinde İş Bankası’nın ödemesi gereken paranın 70 yıllık gecikme hesaplandığında 250 milyar doları bulabileceğini iddia etmiştir. 3-Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin yaşamını yitirdiği trafik kazası ile ilgili Akyazı Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı ve bu dava sonuçlandı. Kaza, TEMin Akyazı İlçesi geçişinde 1 Ağustos 2012 tarihinde meydana geldi. Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığınca Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada Adatepenin ölümüne neden olan aracın sürücüsü Adnan Selçuk için Taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Şoför Adnan Selçuk ile Adatepenin çocuklarını temsilen avukatları Haluk Bozovalı, Mustafa Özerdem ve Hüseyin Sami Çaprakın katıldığı duruşmada şofor kaza olduğunu ifade etti. Ancak basında bu olay. DHA Doğan Haber Ajansının 28 Şubat 2013 tarihli bülteninde “Kaza mı, suikast mi?” başlığı ile duyuruldu.. Ahmet Kemal Doğançay, yargılama sonucu ile ilgili olarak İHA muhabirine “annesinin ölümü ile sonuçlanan kazada verilen cezayla adaletin yerini bulduğunu” söyledi. Doğançay, “Verilen cezayı yeterli buluyorum. Ben şöyle düşünüyorum, vicdanlı olmak gerekiyor. Bir insan bir şeyi yaparken mesuliyet çok önemli bir şeydir. Fakat mesuliyeti olmadan evvel insanın bir eğitimi olur. Bu kazada daha ziyade bu arabayı tahsis eden insanlara daha çok gücenmiş durumdayım. Çünkü, zaten adamın kapasitesi belli. Yüze yakın trafik ihlali var. Muazzam sürat yapan bir adam. Böyle bir insan. Hayatında limuzin kullanmamış. Bunu tahsis eden ona göre tahsis edecek. ‘En iyi arabamızı tahsis ettik’ diyor. Araba 15 senelik araba. Ben cezayı yeterli buldum. Adaletin tecellisinden memnunum” dedi. 4-Türkiye İş Bankası Türkiyede Cumhuriyet döneminde kurulan ilk özel bankadır. Türkiyenin en büyük özel sermayeli bankası olan İş Bankası Atatürkün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresinde alınan kararlar doğrultusunda Büyük Taarruzun yıldönümü olan 26 Ağustos 1924 tarihinde kurulmuştur. İş Bankasının ilk sermayesi 1.000.000 TLdir. Bankanın kurucusu Mustafa Kemal, ilk genel müdürü ise Celâl Bayar olmuştur. Mustafa Kemal, iki şube ve 37 personel ile hizmete başlayan bankadaki hisselerinin yönetimini ölümünden önce Cumhuriyet Halk Partisine bağışlamıştır. Hisselerden elde edilecek kârı da Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna bırakmıştır. 5-Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankası olan İş Bankası, Atatürkün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresinde alınan “büyük sermayeli milli bir tedavül bankası teşkil edilerek sermayesinin yalnız ahali tarafından temini kabil olmadığı takdirde bir kısmının hükümet tarafından hisse senedi satın alınmak suretiyle temini ve mütebaki sermayenin münhasıran Türklere aidiyeti” kararı doğrultusunda Celal Bayarın liderliğinde Ankara’da 10 personel ile hizmete başlamıştır. 1924 yılının sonlarında İstanbul Şubesi, 1925 yılında ise İzmir ve Bursa Şubeleri açılmıştır. 1924 yılının Temmuz ayında Bakanlar Kurulu’nu toplayan Mustafa Kemal, milli bir banka kurulması konusundaki arzusunu Şöyle dile getirmiştir:Vatanı kurtaracak ve yükseltecek tedbirlerin başında olarak halkın doğrudan itibar ve itimadından doğup meydana gelen tam manasıyla modern ve milli bir banka kurulması… 250.000 Lirası ödenmiş 1 milyon sermaye ile 26 Ağustos 1924’te tek şube olarak kurulan İş Bankası, 8 kişilik bir kadro ile işe koyulmuştur. Bankanın kurucuları arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün yanı sıra taahhüt ettikleri sermayenin en az %10’unu ödeyen şu 36 kişi bulunuyordu. İddiaya gore, Mustafa Kemal Hindistandan ve Mısırdan Hilafet fonundan aktarılan paralarla kendisi, Celal Bayar ve kurucular kurulundaki diger siyasi şahsiyetlerin hisse paylarını ödemiştir.. Mahmut Celal (Bayar), Siirt Milletvekili Mahmut, Mora Yenişehirlizade Ethem Hasan,, Ethem Hasan, Cebelibereket Milletvekili İhsan, Tüccardan Hanifzade Ahmet Edirneli Emin, Eşraftan Sükkerizade Tevfik paşa, Süreyya Emir Paşa, manifatura tüccarı Hafız Halit, Trabzon Milletvekili Hasan (Saka), Kavalalı İbrahim Paşazade Hüseyin, Attarzade Rasim, Sivas Milletvekili Rasim, İnegöllüzade Mehmet Saffet, Çubukçuzade Mehmet Suphi İnegöllüzade Mehmet Refet, Uşşakizade Mahmut Muammer (Mustafa Kemal’in kayınpederi.) Tüccardan Altıağazade Mustafa, Eczai Tıbbiye Taciri Necip, Yelkencizade Lütfi, İzmir Milletvekili Rahmi(Köken), Muhasebecizade Rıza, Kınacızade Şakir, Yozgat Milletvekili Salih, Nemlizade Sıtkı, Yozgat Eşrafından Akif Paşa, Hacı ebubekirzade Osman, Ali Ramiz ve Şurekası, Remzizade Ferit, Ertuğrul Milletvekili Dr. Fikret, Rize Milletvekili Fuat, Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali, Avundukzade Mahmut, Ragıp Paşazade Şakir. Kuruluşundan itibaren bankacılığın yanı sıra ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda yatırımlara da girişen İş Bankası, şeker, cam, dokuma sektörlerinde yer almış, maden, liman, kömür işletmeleri gibi çok çeşitli alanlarda iştiraklere girişmiştir. 1927 yılında İtibar-ı Milli Bankası ile birleşmiş ve sermayesini 4 milyona yükseltmiştir. Şirketin ortaklık yapısı oransal olarak şöyle düzenlenmiştir: Kuruluşundan beri halka açık bir şirket olan İş Bankası, bugün Munzam Sandığı aracılığı ile çalışanlarının ve emeklilerin % 40,73üne ortak olduğu ve ülkemizde benzeri olmayan bir ortaklık yapısına sahip. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre, 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla İş Bankasının ortaklık yapısı aşağıdaki gibidir: İş Bankası Munzam Sandık Vakfı: % 40,73 Atatürk Hisseleri (Cumhuriyet Halk Partisi)*: % 28,09 Halka açık pay: % 31,18 Mayıs 1998de T.C. Hazinesinin İş Bankasındaki % 12,3 oranındaki payı, başarılı bir halka arz işlemi ile yerli ve yabancı yatırımcılara sunuldu. Bu hisseler bugün İMKBde işlem görüyor. İş Bankasının piyasa değeri, 2012 Eylül ayı sonu itibarıyla toplam 386 şirketin işlem gördüğü ve 479.854.926.000 TL piyasa değerine sahip İMKBnin % 5,30unu oluşturuyor. İş Bankası 2012 Eylül ayı sonundaki 25.452.131.000 TLlik piyasa değeri ile Türkiyede halka açık şirketler arasında üçüncü durumdadır. Esasen İş Bankası, daha sonra 1927 yılında İtibar-ı Milli Bankası ile birleşmiş ve sermayesini 4 milyona yükseltmiştir. Bu birleşme ile ilgili olarak halen devam eden bir dava mevcuttur.. (Atatürkün vasiyeti çerçevesinde mülkiyeti Cumhuriyet Halk Partisine ait olan söz konusu hisselere ilişkin temettü geliri, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna bırakılmıştır.) İş Bankasının iştirakleri şunlardır: 2009 yıl sonu itibarıyla İş Bankası’nın finans, cam, telekomünikasyon, sanayi ve hizmet ana gruplarında faaliyet gösteren 31 şirkette doğrudan ortaklığı bulunmaktadır. İş Bankası kuruluşundan bugüne 290 şirkete iştirak etmiş; zaman içerisinde 259 şirketteki ortaklığını devretmiştir. İş Bankası’nın dolaylı olarak kontrol ettiği şirket sayısı 106’dır (2010 yılı itibari ile) Finans Grubu / Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., Türkiye’nin özel sermayeli ilk yatırım ve kalkınma bankası İşbank GmbH, Avrupa’nın önde gelen Türk Sermayeli finansal kuruluşlarından biri Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş., Türkiye’de kurulan ilk hayat sigortası şirketi Anadolu Sigorta, Hayat dışı sigortacılık branşında lider kuruluşlardan biridir. Milli Reasürans T.A.Ş., 1929’dan beri kesintisiz reasürans hizmeti İş Finansal Kiralama A.Ş., Finansal Kiralama sektöründe lider kurum İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., Net Aktif değeri itibarıyla Türkiye’nin Halka açık en büyük yatırım ortaklığı şirketi İş Yatırım Menkul Değerler, İMKB Hisse Senedi Piyasası İşlem Hacmi ile Aracı Cam Grubu / Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. (Şişecam) Türk Cam sanayinin kurucusu ve rakipsiz lideri Teknoloji Grubu / Softtech A.Ş. Piyasaya Açılmakta olan Yazılım Geliştirme Şirketi İşnet A.Ş. Piyasaya Açılmakta olan Ağ ve Sistem Geliştirme Şirketi Telekom Grubu / Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. Türkiye’nin tek GSM 1800 Mobil iletişim operatörü Sanayi Ve Hizmet Grubu / Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Sağlık sektörü Nemtaş Nemrut Liman İşletmeleri A.Ş., Lojistik hizmetleri sağlayıcısı. Görülmekte olan davalar ile paralel olarak, temadi eden alacak verecek ve ticari ilişkisi çerçevesinde zaman aşımı iddiasında bulunalamaz.. Bu durumda, Fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydı ile şimdilik, harca esas değer olarak 1920 TL nin tarafıma verilmesini talep ediyorum. 6-İş Bankası ile birlileşen Osmanlı İtibarı Milli Bankası ile ilgili olarak da 2013 yılında açılan davalar vardır.. Ömer Şen ve Avukat Mahmut Doğan’ın açtığı İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/224 Esas ve İstanbul 50. Ticaret Mahkemesi 2012/238 Esas sayılı dosyalardan bilgi belge istenmesini taleb ediyorum. Bu dava ile ilgili olarak basında yer alan haberleri ekte takdim ediyorum.. İtibarı Milli Davası ile ilgili davacılar 2012 yılında ayrıca Genel Kurmaya suç duyurusunda bulunmuşlardır. Bu olay basında şu başlıkla yer almıştır : “Osmanlı subaylarının torunları, dedelerine ait hisselerin kar payını gizli bir hesapta tutan İş Bankası’nı Genelkurmay’a ihbar etti” “Osmanlı İtibarı Milli Bankası Birinci Dünya Savaşının sürdüğü bir sırada ulusal bir banka, özellikle de bir merkez bankası ihtiyacının bir ekonomik ve politik gereklilik olarak ortaya çıkmasıyla 1917 yılında 400.000 adet pay ve 4 milyon lira sermaye ile kuruldu. Bankanın esas nizamnamesine göre (19 Kanun-ı evvel 1332 Düstur 2. Tertip 9. Cilt) payları ada yazılıydı.” (Bu konuda bkz. Zafer Toprak, Türkiye’de Milli İktisat 1908-1918 Doğan Kitap, 2012, 6. Bölüm). 1927 yılında Türkiye İş Bankası’na devredilmiş olan İtibarı Milli Bankası’nın 15 bin adet hissesine sahip olduğunu ileriye süren bazı kişileri temsilen bir Avukatın Türkiye İş Bankasına karşı “sahip oldukları hisse senetlerinin sayısı ve değerinin tespit edilmesi ve geçmişe dönük olarak kar payları ile hisselerin kendilerine verilmesi” amacıyla dava açtıklarını ifade eden beyanları medyaya yansımıştır.. Öte yandan , basında yer alan haberlere gore Ellerinde dedeleri Abdurrahman Efendinin Osmanlı İtibar-ı Milli Bankasına ait 2 hisse senedinin bulunduğunu iddia eden 27 varisi, avukatları aracılığıyla dilekçe ile İş Bankasına başvurarak hisse senetlerinin kaydileştirilmesi ve bugüne kadar dağıtılan kar payından kendilerine düşen miktarın verilmesini talep etti. Abdurrahman Efendinin 27 torunu, ellerinde 1917 yılında kurulan, 1927 yılında ise İş Bankasına devredilen Osmanlı İtibar-ı Milli Bankasının 2 hisse senedinin bulunduğu iddiasıyla avukatları aracılığıyla İş Bankasına başvurdu. Abdurrahman Efendinin varisleri, İş Bankasından hisse senetlerinin bugüne kadarki kar payının kendilerine ödenmesini istiyor. Abdurrahman Efendinin torunlarından Muğlanın Dalaman ilçesinde yaşayan emekli deniz astsubay Cengiz Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedelerinin Elazığın Maden ilçesinde 1930lu yıllarda iki dönem belediye başkanlığı yaptığını, aynı zamanda 2 köyün sahibi ve 5 köyün de hissedarı olduğunu belirtiyorlar. Burada sözü edilen banka Osmanlı derin devletinin siyasi örgütü olan İTTİHAT TERAKKİnin kurduğu bir bankadır. 4 Milyon lira sermayeli bu banka, yarısı kadar bile sermayesi olmayan İş Bankası ile birleşmeye zorlanır. Bankanın kurucusu olan Cavit bey. Devire itiraz eder ve devir öncesi idam edilir.. Dahası bu bankanın hisselerine sahip olan bu banka Selanikli işadamlarının bankasıdır ve Yahudi işadamı Üzeyir Garihle de ilişkilendirilen, Maraşal Fevzi Çakmak’ın da bağlı olduğu iddia edilen Nakşi şeyhi Küçük Hüseyin Efendi ile de ilgilidir.. Bu bankaya ait hisseler, aynı zamanda Osmanlının son sadrazamlarından Damat Ferit’in torunu Halil Hurşitin hak talepleri ile taraflar arasında 2012 Aralığında arbedeye bile dönüşmüştü.. İtibari Milli Bankası ile İşbankası’nın birleşmesi konusunda Doğan Avcıoğlu: “İşbank İtibari Milli Bankasını Yutmuştur.” derken aynı konuyla ilgili Prof. Zafer Toprak: “ İtibari Milli Bankası sermayesi İşbank sermayesi içerisinde eritildi.” Demektedir. Sultan Mehmed Reşad ‘ın 200 Reşad hissesinin akıbetinin ne olduğu ise meçhuldür. İşin içinde ucu cinayet ve gizli örgüt iddialarına dayanan ve tarafların hak iddialarında bulundukları karmaşık bir hal almıştır.. Onun için konunun çok yönlü olarak incelenmesi zarureti vardır.. 7-İş Bankasının o zamanki sermayesinin karşılığı olan rakamı takdir etmek açısından aşağıda beyan edeceğim hususlar önemlidir.. -Yıl=1923de (1-$)Dolar = 50-Kuruş, -23.Şubat.1924’de Bir mebus (Milletvekili) maaşı 300.-TL dir., -Türkiye İş Bankasının bir adet hisse senedi değeri 1924 de 10 TL idi., - 1924 Bütçesi, Cumhuriyetin ilk bütçesidir ve yalnızca 118,2 milyon liradır. 21.Ekim.1925 onaylanan 1926 Yılı Türkiye Cumhuriyeti devlet bütçesinin toplamı, 218 Milyon TL idi. - Alpullu - Kırklareli Şeker fabrikasının toplam değeri 1926da 1.953.757-TLdir, İş Bankasının sermayesi, o günki değer yaklaşık olarak bütçenin %1 i büyüklüğünde idi.. Hemen belirtelim ki, 1924 bütçesinin %33 ü savunmaya ayrılmıştır ve bu savunma harcamalarının genel bütçe içindeki payı, 5 yıl içinde %49 a kadar yükselmiştir.. Bu bilgi, Gazi Üni. Sos.Bil. Enst. Maliye Ana Bilim Dalında “Türkiyede Savunma Harcamaları”konulu Yüksek Lisans Tezi olarak Atufe Tonguç Saka tarafından hazırlanan akademik çalışmada mevcuttur.. Bütçenin bakanlıklar arası dağılımı ise şöyledir: 1924 Bütçesinde; eğitim, sağlık ve yatırımlarla ilgili kimi bakanlıklara ayrılan ödenekler ve bunların bütçe toplamı içindeki oranları şöyleydi: Bayındırlık Bakanlığı 14,2 milyon lira (yüzde 5,3), Milli Eğitim Bakanlığı 6,2 milyon lira (yüzde 5,3), Sağlık Bakanlığı 2,3 milyon lira (yüzde 2,1) Adalet Bakanlığı 4,6 milyon lira (yüzde 3,9). Kaldı ki, İş Bankası 1927 yılında İtibar-ı Milli Bankası ile birleşmiş ve sermayesini 4 milyona yükseltmiştir. Bu rakam bir kaç bakanlığın bütçesinden daha yüksektir.. İş Bankası bütçesi, Sağlık Bakanlığı bütçesinin yarısına eşittir, nerede ise.. Savaştan çıkmış bir ülkede, bir kaç kişinin böyle bir parayı bulması mümkün değildir.. Mustafa Kemal yaklaşık bankada %30 paya sahiptir.. Bu para ömrü cephede geçmiş biri tarafından nerede ve nasıl, ne zaman sağlanmıştır? Resmi tarihi savunan çevreler Mustafa Kemalin maaşı konusunda genel olarak şu bilgileri verdiler: “Atatürk’ün maaşı ilk olarak 40 (28 dolar) liraydı. Daha Sonraları 150 liraya yükseldi. Abdurrahman Dilipak’ın Kemalizm kitabında, Nokta Dergisi’nde ve TSK verilerine göre ise 2800 cumhuriyet altını maaş alındığı belirtiliyor. Maaşını İş Bankası’ndaki bir hesapta biriktirdi. Öldüğünde bu hesapta 19 bin 566 lira birikmişti. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün aylık ve ödeneği ise 5 bin lira maaş, 7 bin liraydı. Cumhurbaşkanlığı’ndan elde ettiği maaş da bir hesapta birikmiş ve 53 bin 453 lirayı bulmuştu. Toplamı 73 bin lirayı geçen bu para da CHP’ye miras kaldı.. Atatürk, Çankaya Köşkü’nün tüm masraflarını ve sayıları 100’ü bulan Köşk görevlilerinin yemek harcamalarını cebinden ödedi. Harcırah almadı. Maiyetindekilerin bütün yolculuk harcamaları da yine onun kişisel hesabından karşılanırdı. Atatürk, özellikle Dolmabahçe’de olduğu dönemde maaşının masraflara yetmediği dönemlerde çevresinden borç alırdı. Sene 1923 Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim? Mustafa Kemal Atatürk: Öğretmen maaşlarını geçmesin. Bu açıklamalar tek başına İş Bankası gerçeğini bile açıklamaya yetmemektedir. Mustafa Kemalin Mal varlığı konusunda Mustafa Armağan şu bilgileri vermektedir: Atatürkün mal varlığı Mustafa Armağan Atatürkün oteli, lunaparkı, gazoz fabrikası, şarap imalathanesi, deri fabrikası, 2 fırını, 4 lokantası, 443 baş sığırı, 13.100 baş koyunu ve 2.450 adet tavuğu olduğunu biliyor muydunuz? Atatürkün mal varlığı konusu, bağışlandığı 1937den beri bilinse de, 1968e kadar tartışma gündemine getirilmemiş. Fethi Nacinin 1968 tarihli 100 Soruda Atatürkün Temel Görüşleri kitabı bu konuya yer vermiş. Doğan Avcıoğlu Türkiyenin Düzeninde özet geçmiş. Nihayet çok okunduğu için Atatürkün mal varlığı bilgisini kamuoyuna mal eden eser 1970 Şubatında arz-ı endam etmiş kitapçı vitrinlerine: Yazan: İsmail Cem. Adı: Türkiyede Geri Kalmışlığın Tarihi. Sol hareketlerin bu canlı yıllarında Atatürk ile de sert bir hesaplaşma içine girilmişti; yani o tarihte sol, henüz Kemalizme eklemlenmiş değildi. Atatürk devrimlerini sol devrimin bir aşaması kabul ediyor ve aşılması gerektiğini savunuyorlardı. Tabii Cumhuriyetin ilk yıllarında solun devlet eliyle ezilmesini de bir tür tabii afet gibi değerlendiriyorlardı. Atatürkün 11 Haziran 1937de Hazineye devrettiği ve kendisi tarafından çıkarılan mal varlığı dökümünün orijinaline Başbakanlık Arşivinde ulaştım ve tam ve hatasız bir şekilde burada yayımlayacağım. Ancak önce Türkiyede Atatürkün ne kadar ciddiye alındığına dair birkaç cümle. Fethi Naci bazı hatalarla Söylev ve Demeçlerin 4. cildinden alıyor listeyi. İsmail Cem de listeyi Naciden aktarıyor ama kaynağını yanlış yorumlayarak onun bu bilgileri Mazhar Leventoğlunun Atatürkün Vasiyeti kitabından aldığını yazıyor. Derken Cemin kitabı da başkalarına kaynak oluyor! ve aynı hatalar devam edip gidiyor. Kimse gidip Başbakanlık Arşivindeki orijinaline bakma zahmetine katlanmadığı için liste yalan yanlış yayımlanıp duruyor. Biri de şu listenin orijinalini yayımlayıp tartışmalara son vermiyor ne yazık ki. Aşağıdaki liste, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde bulunan orijinal belgeden alınmış olup mesela önceki yayınlarda çelik fabrikası diye geçen ibarenin aslında çeltik fabrikası olduğu gibi vahim hataların düzeltilmiş şeklidir. Hazırlattığı ve altına imza attığı listeye göre Atatürk Ankarada Orman, Yağmurbaba, Balgat, Macun, Güvercinlik, Tahar, Etimesgut ve Çakırlar çiftliklerinden oluşan Orman Çiftliği ile Yalovadaki Millet ve Baltacı, Silifkedeki Tekir ve Şövalye çiftliklerinin, Hatay Dörtyoldaki portakal bahçesi ile Karabasamak çiftliğinin, ayrıca Tarsustaki Piloğlu çiftliğinin sahibidir. Atatürk, Hazineye bağışladığı malları 6 kalemde topluyor. İlk kalem, arazidir. Buna göre toplam 154 bin 729 dönüm araziye sahip olduğunu öğreniyoruz. Ayrıntılar şöyle: A) 582 dönüm meyve bahçeleri, B) 700 dönüm fidanlık (650 bin adet fidan), C) 400 dönüm Amerikan asma fidanlığı (560 bin adet kök bağ çubuğu), D) 220 dönüm bağ (88 bin adet bağ kütüğü), E) 375 dönüm sebze bahçesi (Fethi Nacide 370 çıkmış), F) 220 dönüm zeytinlik (6.600 ağaçlık), G) 1.654 ağacın bulunduğu 17 dönüm portakallık (F. Naci 27 dönüm demiş), H) 15 dönüm kuşkonmazlık, 100 dönüm park ve bahçe ile 2.650 dönüm çayır ve yoncalık, İ) 1.450 dönüm orman, 148 bin dönüm tarıma elverişli arazi ve meralar. Sonra bina ve tesisler geliyor. Buna göre 51 adet binanın sahibi olduğunu yazıyor A) 45 adet yönetim binası ve ikametgâhı, B) 7 adet 15 bin baş koyun kapasiteli ağıl, C) Aydos ve Toros yaylalarında 6 adet mandıra, 8 adet at ve sığır ahırı, D) 7 adet ambar, 4 adet samanlık ve otluk, 6 adet hangar ve sundurma, E) 4 adet lokanta, gazino ve eğlence yerleri, lunapark, 2 adet fırın, 2 sera. 3. kısımda fabrika ve imalathanelerini sıralıyor. Belgeden Atatürkün birer adet bira, malt, buz, soda ve gazoz, deri, tarım aletleri ve demir fabrikası ile biri Ankarada, diğeri Yalovada olmak üzere 2 adet modern süt fabrikası bulunduğunu öğreniyoruz. Ayrıca yine Ankara ve Yalovada birer geniş yoğurt imalathanesi, yılda 80 ton şarap üretme kapasitesine sahip bir şarap imalathanesi, elektrikli bir değirmeni, İstanbuldaki bir çeltik fabrikasında yüzde 40 hissesi, her biri 15er ton kaşar, 1.000 teneke beyaz peynir, 600 teneke tuzlu yağ yapmaya elverişli 2 imalathanesi faal haldeymiş. Umumi tesisat başlığı altında şu bilgilere yer verilmiş: A) Ankara ve Yalovada iki tavuk çiftliği, B) Yalovadaki çiftliğinde iki özel iskele ve liman tesisatı, C) 3ü Ankarada, 2si İstanbulda olmak üzere 5 adet satış mağazası, D) Orman Çiftliğinde kanalizasyon, sulama, telefon ve elektrik tesisatı, küçük beton köprüler, özel yollar, içme ve su dağıtım şebekesi; Yalova ve Tekir çiftliklerinde de benzer tesisat. E) Orman Çiftliğinde çiftlik müzesi ile ufak çaplı hayvanat bahçesi tesisatı. Listenin en ilginç kısmını ise canlı hayvanlar oluşturuyor. Buna göre Atatürkün, A) Kıvırcık, merinos, karagül, karaman cinslerinden 13.100 baş koyunu, B) Simental, Hollanda, Kırım, Jersey, Görensey, Halep ile yeni üretilen Orman ve Tekir ırklarından 443 baş sığırı, C) İngiliz, Arap, Macar ve yerli ırklardan 69 adet koşu ve binek atı, 58 adet çoban merkebi, D) Legorn, Rhode Island ve yerli ırklardan 2.450 adet tavuğu varmış. Liste bitmedi henüz. Son olarak sıra cansız demirbaşlarda. . Atatürkün cansız mal varlığı arasında 16 traktör, 13 harman ve biçerdöver makinesi ve o günün fiyatlarıyla 66 bin lira değerinde (bu rakam önce yazılıp sonra karalanmış) bilumum ziraat alet ve edevatı, 35 tonluk bir adet deniz motoru (Yalova Çiftliğinde), 5 adet kamyon ve kamyoneti, 2 adet binek otomobili ile 19 adet çiftliklerin servislerinde çalıştırılan binek ve yük arabası bulunuyormuş. Özetlersek Atatürkün 154 bin 729 dönüm araziye; belgede 51 yazıyor ama benim hesabıma göre 91 binaya; 6 fabrika, 5 imalathane, 1 değirmen ve 1 çeltik fabrikası ortaklığına; 2 tavuk çiftliğine, iki özel iskeleye, 5 mağazaya, çeşitli sulama vs. tesisatına, köprülere, müzeye ve hayvanat bahçesine; binlerce koyun, sığır, at ve tavuğa; traktör, deniz motoru, kamyon, kamyonet, otomobil ve servis araçlarına sahip olduğunu görüyoruz. Sen ne diyorsun? diyenlere, gidin, laik ve Kemalist olduğundan kuşku duymadığınız İsmail Cemin kitabını okuyun diyorum. İsmail Cemin, Mustafa Kemalin 1923te Balıkesirde söylediği şu sözleri sansürlemesi ne anlama geliyor, iyi düşünün: Kaç milyonerimiz var? Hiç. Bundan dolayı biraz parası olanlara da düşman olacak değiliz. Tersine memleketimizde birçok milyonerlerin, hatta milyarderlerin yetişmesine çalışacağız. 8-İş Bankası Hisseleri, Hindistan Hilafet fonundan Kuvvayı milliyeye destek olmak, Hilafetin muhafazası için zekat gibi dini vergilerden oluşan bir fondan gönderilen paradır. 1. Meclisin açılışı öncesi heyeti temsiliye adına İstanbula gönderilen mektup ve 1. Meclisin açılış dörenine ilişkin program, İstiklal Harbi, Kuvayı Milliye ve Müdafayı Hukuk hareketinin dayanağını açıkça ortaya koymaktadır. Bu dayanak “Din-i mübin- İslam, Şeriat ve Hilafet’dir.”. 24 Anayasasının metni, lafız olarak ve ruh olarak bu istikamettedir.. Bu Para Mustafa Kemalin ve Celal Bayarın, yine bazı kişiler adına İş Bankasının kuruluşunda kullanılmış ve bu para kişilerin hesabına kaydedilmiştir. Bu usulsüz ve hukuka uymayan işlemin iptali gerekir.. 1.Meclisin açılış merasiminin ayrıntıları şu şekildedir: Meclis’in açilisi kast-i mahsusla Cuma gününe denk getirilmisti. 23 Nisan 1920 günü yapilacak açilis merasiminin programi bir tamimle bütün yurda duyurulmustu. Tamim, yerlesim merkezlerinin en merkezi yerlerine, camilerin kapilarina asilmis, ayrica matbaada bastirilarak halka dagitilmisti. Mustafa Kemal Pasa imzali tamim 1927 yilinda “Tayyare Cemiyeti” tarafindan 50 bin adet bastirilmis olan Osmanlica Nutuk’un (O tarihte henüz harf devrimi yapilmamisti) Birinci Cildi’nin 272 ve 273. Sayfalarinda yayınlanmıştı. Nutuk’u bile sansürledi bunlar ya hu! Ne oldu ise ondan sonra oldu. Aşağıdaki metin oradan aynen latinize edilerek aktarılmaktadır. “Tel: Gayet Müstaceldir. Ankara, 21/4/1920. Ankara’ya acele tezkere. Kolordulara (K.O. 14 Vekâletine) Firka 61 Kumandanligina, Refet Beyefendiye, Bilumum Vilâyata, Müstakil Livalara, Müdafaai Hukuk Heyeti Merkeziyelerine, Belediye Riyasetlerine.. 1– Bimennihilkerim Nisan’in 23’üncü Cuma günü, Cuma namazini müteakip Ankara’da Büyük Millet Meclisi küsat edilecektir. 2– Vatanin istiklâli, makami refii hilâfet ve saltanatin istihlasi gibi en mühim ve hayatî vezaifi ifa edecek olan bu Büyük Millet Meclisi’nin yevmi küsadini Cuma’ya tesadüf ettirmekle yevmi mezkûrun mebrukiyetinden istifade ve bilumum meb’usini kiram hazarati ile Hacibayram-i Veli Camii Serifi’nde Cuma namazi eda olunarak envari Kur’an ve salattan da istifaza olunacaktir. Badessalât lihyei saadet ve sancak-i serifi hamilen daireyi mahsusaya gidilecektir. Daireyi mahsusaya dahil olmazdan evvel bir dua kiraatile kurbanlar zebholunacaktir. Isbu merasimde camii seriften bedile daire-i mahsusaya kadar Kolordu Komutanligi’nca kitaati askeriye ile tertibati mahsusa alinacaktir. 3– Yevmi mezkûrun teyidi kutsiyeti için bugünden itibaren merkezi vilayette vali Beyefendi hazretlerinin tertibile hatim ve buharii serif tilavetine bed’olunacak ve hatm-i serifin son aksami teberrüken Cuma günü namazdan sonra daire-i mahsusa önünde ikmal edilecektir. 4– Mukaddes ve mecruh vatanimizin her kösesinde ayni suretle bugünden itibaren buharî ve hatemati serife kiraatine suru edilerek Cuma günü ezandan evvel minarelerde salavat-i serife okunacak ve esnayi hutbede hilâfetmaabimiz padiahimiz efendimiz hazretlerinin nam namii humayunu zikredilirken zati sevketsimati padisahilerinin ve memaliki sahaneleriyle bilumum tebaai mülûkânelerinin bir an evvel naili halâs ve saadet olmalari duasi ilâveten tezkâr olunacak ve Cuma namazinin edasindan sonra da ikmali hatmedilerek makam-i muallayi hilâfet ve saltanatin ve bilcümle aksami vatanin halâsi maksadile vukubulan mesaii milliyenin ehemmiyet ve kutsiyeti ve her ferdi milletin kendi vekillerinden mürekkep olan bu Büyük Millet Meclisi’nin tevdi eyleyecegi vezaifi vataniyeyi ifaya mecburiyeti hakkinda mev’izeler irat olunacaktir. Badehu halife ve padisahimizin, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin halâsi, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu merasim-i diniye ve vataniyenin ifasindan ve camilerden çikildiktan sonra bilâd-i Osmaniye’nin her tarafinda makam-i hükûmete gelinerek Meclis’in küsadindan dolayi resmen tebrikât icra edilecektir. Her tarafta Cuma namazindan evvel münasip surette mevlid-i serif okunacaktir. 5– Is bu tebligin hemen nesrü tamimi için her vasitaya müracaat olunacak ve serian en ücra köylere, en küçük kitaat-i askeriyeye, memleketin bilûmum teskilat ve müessesatin iblagi temin edilecektir. Ayrica, büyük levhalar halinde her tarafa talik ve mümkün olan mahallerde tabi ve teksir ve meccanen tevzi edilecektir. 6– Cenab-i Hakk’tan muvaffakiyet-i kâmile tazarru olunur. Heyet- Temsiliye Namina. Mustafa Kemal” Esasen paranın gönderilme maksadı ve kaynağı tamamen dinidir. İş Bankası ise, dinen yasak olan Riba/faiz ile iştigal eden bir kurumdur.. Dolayısı ile iş dinen, hukuken ve ahlaken, aklen batıl bir işlemdir.. Bu yanlışın iptali gerekir.. Mustafa Kemal ömrü boyunca asker ve siyaset adamı olarak görev yapmıştır. Zengin bir aileden de gelmediği düşünülürse, bu kadar servet edinmesi esasen mümkün değildir.. 9-Madem Cumhuriyet ve TBMM yasa gereği Hilafet makamı yerine kaimdir, bu paranın hükümet üzerinden Diyanete aktarılması gerekir.. Bu konu ile ilgili yasal düzenleme aynen şöyledir: HİLAFETİN İLGASINA VE HANEDANI OSMANİNİN TÜRKİYE CUMHURİYETİ MEMALİKİ HARİCİNE ÇIKARILMASINA DAİR KANUN (1) (2) Kanun Numarası : 431 Kabul Tarihi : 3/3/1924 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 6/3/1924 Sayı: 63 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 5 Sayfa: 323 Madde 1 - Halife halledilmiştir. Hilafet Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır. Madde 2 - 5 - (Mülga: 15/5/1974 - 1803/8 md.) Madde 6 - İkinci maddede mezkür kimselere masarifi seferiyelerine mukabil bir defaya mahsus ve derecesi servetlerine göre mütefavit olmak üzere Hükümetçe tensip edilecek mebaliğ ita olunacaktır. Madde 7 - İkinci maddede mezkür kimseler Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahi- lindeki bilcümle emvali gayrimenkulelerini bir sene zarfında Hükümetin malümat ve muvafakatiyle tasfiyeye mecburdurlar. Mezkür emvali gayrimenkuleyi tasfiye etmedikleri halde bunlar Hükümet marifetiyle tasfiye olunarak bedelleri kendilerine verilecektir. Madde 8 - Osmanlı İmparatorluğunda Padişahlık etmiş kimselerin Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahilindeki tapuya merbut emvali gayrimenkuleleri millete intikal etmiştir. Madde 9 - Mülga Padişahlık sarayları, kasırları ve emlakini sairesi dahilindeki mefruşat, takımlar, tablolar, asarınefise ve sair bilumum emvali menkule millete intikal etmiştir. Madde 10 - Emlaki Hakaniye namı altında olup evvelce Millete devredilen emlak ile beraber mülga Padişahlığa ait bilcümle emlak ve sabık Hazinei Humayun, muhteviyatlariyle birlikte saray ve kasırlar ve mebani ve arazi Millete intikal etmiştir. Madde 11 - Millete intikal eden emvali memkule ve gayrimenkulenin tesbit ve muhafazası için bir nizamname tanzim edilecektir. Ek Madde 1 - (Ek: 16/6/1952-5958/1 md.) İkinci madde gereğince Türkiye`ye gelebileceklerin müracaatları halinde Türkiye`ye gelmek ve Türkiye`de ikamet etmek şartları aranmaksızın vatandaşlığa alınmalarına Bakanlar Kurulu karar verebilir. (1) 15/5/1974 tarih ve 1803 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince 16/6/1952 tarih ve 5958 sayılı Kanunla kadın mensuplara tanınan haklar, bu durumdan istifade etmek isteyen erkek mensuplar hakkında da uygulanır. (2) Bu Kanun ile ilgili olarak; Mülga, 11/2/1964 tarih ve 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 46 ncı maddesine bakınız. (R.G:22/2/1964-11638) Ek Madde 2 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.) İkinci madde hükmünden istifade edenler bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren umumi hükümler dairesinde mal edinebilirler. Bu suretle Türkiye`de mal edinenlerden ölenlerin ikinci maddeden istifade edemiyen varislerine ait hisseler sulh mahkemesince bir sene içinde tasfiye olunarak tutarı kendilerine ödenir. Ek Madde 3 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.) Bu Kanuna müsteniden yurda gelmek hakkını haiz olanlar 27 Ağustos 1324 ve 20 Nisan 1325 tarihli iradeler ve 431 sayılı kanun ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin 245 sayılı tefsir kararı gereğince millete intikal etmiş olan bilumum menkul ve gayrimenkul mallar üzerinde miras sebebiyle veya diğer her hangi bir sebeple hak iddia edemezler. Ek Madde 4 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.) Türkiye`ye gelenler veya Türk vatandaşlığını iktisap edenler (sultan, hanımsultan, kadınefendi, prens ve prenses) gibi hanedana nispet ifade eden elkab ve unvanları kullanmaktan memnudurlar. İkinci madde hükmünden istifade edenlerden memnuiyet hilafına harekette bulunanlar altı aydan iki yıla ve bu unvanları bu kimseler hakkında iltizamen kullananlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Madde 12 - İşbu kanun tarihi neşrinden itibaren meriyülicradır. Madde 13 - İşbu kanunun icrayı ahkamına İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 431 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Yürürlükten Kaldırılan Hüküm Tarihi Sayısı Maddesi 16/6/1952 5958 2 431 sayılı Kanunun ve diğer kanunların Bu Kanuna aykırı hükümleri ile 5371 Sayılı Kanun 431 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No: Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler Yürürlüğe giriş tarihi ------------ ----------------------------------------------- -------------------------- 5958 - 23/6/1952 1803 - 18/5/1974 10-Bu açıdan Müslüman bir kişi ve aynı zamanda bir yurttaş olarak davaya müdahil olarak katılmak istiyorum. 11-Bu konuda ilgili tüm kişi ve kuruluşlardan bilgi ve belge talep edilmesi gerektiğini düşünüyorum.. İş Bankası kayıtları yanında o günki işlemlerle ilgili kayıtlar, yazışmalar ve basın açıklamalarının da ayrıca toplanması gerekir. 12-Ayrıca Mustafa Kemalin açıklanan dışında özel bir vasiyeti olup olmadığının, konu ile ilgili olarak eşi ile yazışmalarının ve özel bilgi ve belgelerinin Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık ve Türk Tarih kurumundan sorulması gerekir.. 13-Mustafa Kemalin mal varlığı ile ilgili değişik iddialar bulunmaktadır.. Hayat kronolojisine baktığımızda, anne-babasından bir servet sahibi değildir.. Ömrü boyunca devlet memuru olmuştur. Oysa servet olarak çok büyük bir servet sözkonusudur.. Mustafa Kemalin mal varlığı, vasiyeti, gelirleri ile ilgili Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, Genel Kurmay Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, CHP ve İş Bankasından bilgi talep edilmesi gerekir.. Bu güne kadar bu konularda açılmış davalar varsa bunların dosyalarının da Adalet Bakanlığından talep edilmesi gerekir.. 14-Bu anlamda İş Bankasındaki Mustafa Kemal Atatürk, Celal Bayar ve diger ortakların hesaplarının dondurulması ve tedbir konulması gerekir.. NETİCE VE TALEP :Müslüman bir kişi olarak ve bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, bu işlemde benim yarar ve zararım bulunmaktadır.. Diyanet İşleri Başkanlığı bir kamu kurumudur ve Müslümanların hak ve hukukundan sorumludur.. Ülkemde hukukun tesis etmesi, haksız tasarrufların önlenmesi ayrıca gerek Norm Hukuk statüsündeki uluslararası sözleşmelerle korunan, gerekse anayasa ve yasalarda ifade edilen KAMU YARARI nın da ötesinde, devletin varlık ve meşruiyeti ile yakından alakalı bir husustur.. Burada HAKSIZ BİR MÜLK EDİNME, KAMU KAYNAKLARININ YAĞMALANMASI ve GASP gibi vahim bir durum sözkonusudur.. Bu durumunda dikkate alınacak ayrıca tarafınızdan Cumhuriyet Savcılığına SUÇ DUYURUSUnda bulunulması gerekir.. Bir yurttaş olarak bu konudaki hak ve hukukun korunması açısından MÜDAHİLLİK TALEBİnde bulunuyorum.. Aynı şekilde, dava dosyasındaki evrakların da tasdikli bir suretini talep ediyorum. Bu arada Mustafa Kemalin gerçek mal varlığının tesbiti için Osmanlı arşivleri ve Cumhuriyet arşivlerindeki rütbe ve görev durumu da değerlendirilerek maaş ve gelirlerinin tesbiti gerekmektedir. Bu çerçevede, haksız bir tasarrufa fırsat vermemek için İŞ BANKASIndaki Mustafa Kemalin, Celal Bayar’ın ve diger ortakların hisselerinin TEDBİR OLARAK DONDURULMASI VE KAYYUMA DEVRİ GEREKİR.. Esasen İŞ BANKASI üzeirnde CHP nin tasarrufları da, HUKUKA AYKIRI, Diğer siyasi partiler açısından Anayasanın EŞİTLİK İLKESİNE ve siyasi partiler kanununa aykırı bir durumdur.. Fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 1920 TL nin tarafıma verilmesini talep ediyorum. Bu sebeblerle, konunun incelenmesi, bu konuda şu birimlerden bilgi talep edilmesini ve gereğini arz ve talep ederim. -Cumhurbaşkanlığı’ndan konu ile ilgili bilgi ve belge talebi, -TBMM Başkanlığından konu ile ilgili bilgi ve belge talebi, -Başbakanlıktan konu ile ilgili bilgi ve belge talebi, -Adalet Bakanlığından Mustafa Kemalin Mal varlığı ile ilgili Kanun, karar ve kararnamelerle ilgili bilgi ve belge talebi, -Maliye Türk Tarih Kurumunda konuyla ilgili bilgi ve belge talebi, -Türk Dil Kurumundan bilgi ve belge talebi, -İş Bankası ve ilgili birimlerinden bilgi ve belge talebi, -Milli Savunma Bakanlığından bilgi ve belgetalebi, -Genel Kurmay Başkanlığından bilgi ve belge talebi, -Milli İstihbarat Teşkilatından bilgi ve belge talebi -Milli Emniyet Teşkilatından bilgi ve belge talebi -Ayrıca ve özellikle, Diyanet İşleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünde de konu ile ilgili bilgi ve belge talep edilmesi gerekir.. -Osmanlı Arşivi ve Cumhuriyet Arşivlerinden ayrıca konuyla ilgili bilgi talep edilmesini talep ediyorum. -CHP’den ve Halkevlerinden , İstanbul Büyükşehir Atatürk Kitaplığı ve Milli Kütüphaneden bilgi ve belge talebinde bulunulmasını talep ediyorum.. -Ticaret ve Sanayi Bakanlığından bilgi ve belge talebi, -Nafia/İmar-İskan- Şehircilik Bakanlığı ve Tapu, İlgili dairelerden bilgi ve belge talebi, -Ankara Büyükşehir belediyesinden bilgi ve belge talebinde bulunulmasını talep ediyorum. Saygılarımla. Adem Çevik, Adalet Platformu Başkanı EK’LER 1-Orman Çiftliği Belgesi, Osmanlı Arşivi 2-23/6/1937 tarihli Osmanlı Arşivi Belgesi 3-11/6/1937 tarihli Osmanlı Arşivi Belgesi 4-11/6/1937 Trapzon Köşkü tarihli Osmanlı Arşivi Belgesi 5-18 Şubat 2013 İHA haberi Ülkü Adatepe miras davası 6-28 Şubat 2013 DHA Haberi Kaza mı Suikast mi? 7- İhsan Subaşı’nın 24 Ocak 2013 tarıhli Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası- Türkiye İş Bankası birleşmesi yazısı 8- Ali İhsan Karacan’ın İtibarı Milli Bankası Hisseleri Meselesi adlı yazısı 9- Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası hisse senetlerinin bedelini istiyorlar haberleri 28 Ocak 2013 10- AA’nın İş Bankasını Genelkurmaya ihbar ettiler 15 Mart 2013 tarihli haberi 11- Taraf Gazetesi’nin 16 Mart 2013 tarihli yazsısı 12- Haber7’un Iş Bankasına Dava Açılmasının Nedeni, İttihat Terakki ile CHP’nin İŞ Bank Kavgası ve İş Bankası’nda Damat Ferit Kavgası başlıklı haberleri ________________________________________ 10 Haziran 2012, Pazar Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin çocukları, annelerinin İş Bankası ve CHPden gereken mirası alamadığı gerekçesiyle ihtarname çekti. İş Bankası ve CHPden 1 milyar dolar isteyen Adatepenin çocukları Ahmet Kemal Doğançay ve Ali Kemal Doğançay, gelecek cevaba göre dava açmaa hazırlanıyor. Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepe, 1 Ağustos 2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti. Atatürkün vasiyetindeki son mirasçısı olduğu belirtilen Adatepenin çocukları Ahmet Kemal Doğançay ve Ali Kemal Doğançay annelerinin vasiyette belirtilen miras payını alamadığını ileri sürdü. Doğançay kardeşler bugün İş Bankası ve CHPye ihtarname gönderdi. Atatürkün manevi torunları İş Bankası ve CHPden 1 milyar dolarlık alcağın ödenmesini istedi. Avukatları Osman Ersin Kozanhan ve Erdi Yıldız aracılığıyla ihtarname çeken Doğançay kardeşler CHP ve İş Bankasından gelecek cevaba göre dava açmaya hazırlanıyor. İSTANBUL - Atatürk ün manevi kızı Ülkü Adatepenin mirasçıları, 1 milyar dolarlık alacaklarının olduğunu öne sürerek İş Bankası ve Cumhuriyet Halk Partisi ne (CHP) dava açmaya hazırlanıyor. Ülkü Adatepenin çocukları Ahmet Kemal ve Ali Kemal Doğancay, yaptıkları basın duyurusuyla 1 milyar dolarlık alacakları için İş Bankası ve CHPye ihtarname çektiklerini ve dava açacaklarını ifade etti. Ülkü Adatepenin mirasçılarının avukatları aracılığıyla yaptığı duyuruda Atatürkün son mirasçısının da kaybedilmesinin Türk halkını üzdüğü belirtilerek, şu sözlere yer verildi: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkün kızı olan Ülkü Adatepe bilindiği üzere 1 Ağustos 2012 tarihinde talihsiz bir kazada vefat etmiştir. Ülkü Adatepenin çocukları olan Ali Kemal ve Ahmet Kemal Doğançay, annelerinin hayatı boyunca gerek İş Bankası gerekse CHPnin annelerinin vasiyetnamede almaları gereken miras payını almadığını iddia ederek 28 Ocak 2013te İş Bankası ve CHPye avukatları aracılığıyla 1 milyar dolarlık alacağın ödenmesi ile ilgili ihtarname keşide etmiştir ve dava açmaya hazırlanmaktadır. İzah edilen durumla ilgili 30 Ocakta bir basın açıklaması da yapılacaktır. İş Bankası yetkililerinden edinilen bilgiye göre dava konusunda bir açıklama yapılmayacak. Ancak yetkililer daha önce de benzer davalarla karşı karşıya kaldıklarını ve ciddiye almadıklarını belirtiyorlar. Ülkü Adatepenin Çocuklarından CHP ve İş Bankasına Dava Mustafa Kemal Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin çocukları Ali Kemal Doğançay ve Ahmet Kemal Doğançay, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İş Bankasına yönelik annelerinin mirasının eksik ödendiği gerekçesiyle 1 milyar 778 milyon liralık dava. 18 Şubat 2013 Mustafa Kemal Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin çocukları Ali Kemal Doğançay ve Ahmet Kemal Doğançay, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İş Bankasına yönelik annelerinin mirasının eksik ödendiği gerekçesiyle 1 milyar 778 milyon liralık dava açtı. Ülkü Adatepenin çocuklarından Ahmet Kemal Doğançay, avukatı Haluk Bozovalı ile birlikte Çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayına gelerek İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurdu. Adliye çıkışında açıklama yapan Avukat Haluk Bozovalı, Bugün 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde CHP ve İş Bankasına karşı davamızı açtık dedi. Mustafa Kemal Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepeye yapılan ödemelerin eksik olduğunu iddia eden Ahmet Kemal Doğançay ise Olayın aslını bilmeden yorum yapılmaması gerekiyor. İşin ne olduğunu anlamak lazım. 1939dan gelen bir şey bu. Çoğunuz hayatta bile değildiniz. Böyle büyük bir adalet yapıldıysa hakkın tecelli etmesi gerekiyor. Türkiyede edecektir bu inşallah. Uzun sene hakkımız yendi. Adalete başvurumuzu yaptık dedi. CHPye çekilen ihtarlara cevap verilmediğini savunan Doğançay, Biz ihtar çekmeden Kılıçdaroğluna haber yolladık. Türkiyede insanlar pek konuşmasını bilmiyor. İlk önce konuşmamız gerekir. Her şey mahkemelerde sürüncemeyle götürülmesi gerekiyor. İnsanlar konuşarak birbirine düşmanlık beslemeden anlaşabilirler. Kılıçdaroğlu yok, kayboldu ortadan. İş Bankasından bir cevap geldi. Benim bir suçum yok diyor ve kendi üzerinden suçu CHPye atıyor. Halbuki ikisinin de sorumluluğu var. Biri yanlışlık yapıyorsa diğerinin bu yanlışı söylemesi gerekiyor. Parti bir basın açıklaması yaparak biz verdik demişti. Biz her şeyi ödedik diyor. Ödemiş mi, ödememiş mi göreceğiz. İş Bankasındaki kayıtlar çıkacak. Ne vermişler ne vermemişler çıkacak ortaya. Halkta bilecek. Bunlar durup dururken para istiyor diyorlar. Böyle bir şey yok. Türkiyede hak aranması gerekiyor. Hak aramak ayıp olmuş şeklinde konuştu. - İstanbul Atatürkün torunundan çarpıcı sözler Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepenin oğlu Ahmet Kemal Doğançay, annesinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında verilen ceza ile adaletin yerini bulduğunu söyledi. 15.04.2013 11:31 İş Bankası ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) karşı açtıkları davayı da değerlendiren Doğançay, “70 yıllık gecikme hesaplandığında ödenmesi gereken miktar 250 milyar doları buluyor. Yani ortada banka falan kalmıyor” dedi. Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin oğlu Ahmet Kemal Doğançay, annesinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında şoföre verilen hapis cezasından, İş Bankası ve CHP’ye karşı açtıkları davaya kadar bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu. İHA muhabirine konuşan Doğançay, annesinin ölümü ile sonuçlanan kazada verilen cezayla adaletin yerini bulduğunu söyledi. Doğançay, “Verilen cezayı yeterli buluyorum. Ben şöyle düşünüyorum, vicdanlı olmak gerekiyor. Bir insan bir şeyi yaparken mesuliyet çok önemli bir şeydir. Fakat mesuliyeti olmadan evvel insanın bir eğitimi olur. Bu kazada daha ziyade bu arabayı tahsis eden insanlara daha çok gücenmiş durumdayım. Çünkü, zaten adamın kapasitesi belli. Yüze yakın trafik ihlali var. Muazzam sürat yapan bir adam. Böyle bir insan. Hayatında limuzin kullanmamış. Bunu tahsis eden ona göre tahsis edecek. ‘En iyi arabamızı tahsis ettik’ diyor. Araba 15 senelik araba. Ben cezayı yeterli buldum. Adaletin tecellisinden memnunum” dedi. Ailenin avukatı Osman Ersin Kozanhan ise yargılamanın hızlı olmasının kendilerini memnun ettiğini ifade ederek, “Mahkemenin takdiridir. Biz cezadan memnunuz. Mahkeme tarafından şoför yüzde yüz suçlu bulundu. Tamamen kusurlu olduğu içinde böyle bir ceza aldı. Aracın hızı da yüksekti. Emniyet kemerleri takılmamış ama Ülkü hanım hem arka koltukta oturması hem de kolunun kırık olması nedeniyle emniyet kemeri takması söz konusu değildi. Kolu sargıda olduğu için Ülkü hanımın zaten emniyet kemeri takma durumu söz konusu değildi. Gerekli tedbirler maalesef alınmamış ve araç eski bir araçtı. Aracın da eski olması kazanın yaralanmalı ve ölümlü bir kaza olmasında büyük rolü oldu” şeklinde konuştu. CHP ve İş Bankasına karşı açtıkları davada gelinen son noktayı da değerlendiren Doğançay şunları söyledi: “Hesap uzmanlarına bazı hesaplar yaptırdık. İş Bankası’ndan büyüme oranları gibi bilgiler istedik. Biz iddialarımızı verdik. Karşı taraftan ‘Ödemeleri yaptık’ şeklinde açıklamaları var. İş Bankası zaten ‘Bizimle ilgisi yok. CHP sorumludur’ diyor ama öyle bir şey yok. Atatürk ikisine de görev vermiş. CHP her şeyi üzerine alıyor ama bence bunu yapmamalı. İş Bankası’nın da, CHP kadar büyük sorumluluğu var. Çünkü Atatürk şartlı bir vasiyet bırakmış. Biz ihtarımızı çektik. İhtarımıza cevap geldi. Biz cevaba cevap verdik ve sonra İş Bankası hazırlanmak için süre aldı. CHP’den de geç bir cevap geldi. Sanırım süreyi de geçirdiler ama tam olarak hukukçular bilir bunu.” İş Bankası’nın ödemesi gereken paranın 70 yıllık gecikme hesaplandığında 250 milyar doları bulabileceğine dikkat çeken Doğançay, “Yani banka falan kalmıyor ortada. Kökünü vermeleri gerekiyor. Zaten bu olursa biz de Türkiye’ye dağıtırız onu” ifadelerini kullandı. CHP ve İş Bankası’nın kendilerinden özür dilemesi gerektiğini savunan Doğançay, “Paradan, puldan ziyade bunlar bizden özür dilesinler. ‘Biz bunu yaptık. Vermedik. Ayıp ettik’ diyerek özür dilesinler. Bu çıkacak ortaya, bunu kapatamayacaklar” diye konuştu. KAYNAK:İHA ……. 28 Şubat 2013 Kaza mı Suikast mi? Mahkeme Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin geçirdiği kazayı mercek altına aldı. Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepenin yaşamını yitirdiği trafik kazası ile ilgili Akyazı Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava başladı. Kaza, TEMin Akyazı İlçesi geçişinde 1 Ağustos 2012 tarihinde meydana geldi. Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığınca Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada Adatepenin ölümüne neden olan aracın sürücüsü Adnan Selçuk için Taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. İlk duruşmaya şoför Adnan Selçuk ile Adatepenin çocuklarını temsilen avukatları Haluk Bozovalı, Mustafa Özerdem ve Hüseyin Sami Çaprak katıldı. Ülkü Adatepenin şoförü Adnan Selçuk, Adatepenin Ankaradaki tedavisi ardından İstanbula dönmek üzere yola çıktıklarını belirterek, şunları anlattı: Ankara çıkışında TEMde bulunan bir dinlenme tesisinde mola verdikten sonra yola devam ettik. Bu sırada Ülkü hanımın telefonunun dinlenme tesisinde kaldığını fark ettik. Ülkü hanım cep telefonunun unutmasıyla ilgili konuşurken bir yolcu otobüsü önümüze çıktı. Otobüs şerit ihlali yaparak direksiyonu önüme kırınca ben de çarpmamak için manevra yapmak istedim. Ancak, aracın hakimiyetini kaybettim ve kaza meydana geldi. Kazada kendisinin de yaralandığını söyleyen şöför Adnan Selçuk, Adatepe ve eşinin emniyet kemeri takmaması nedeniyle araçtan fırladığını söyledi. Mahkeme heyeti kaza yerinde yerinde keşif yapılmasına karar verirken davayı 11 Nisan tarihine erteledi. - Sakarya ÜLKÜ ADATEPE KİMDİR? 27 Kasım 1932de doğdu. Atatürk’ün en küçük manevi kızı. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın evlatlık kızı Vasfiye Hanım ile Fransızca öğretmeni ve gar şefi Mehmet Tahsin Çukurluoğlu’nun kızıdır. Zübeyde Hanım’ın küçük yaştan itibaren yetiştirdiği Selanikli Vasfiye Hanım, Zübeyde Hanım’ın ölümünden sonra bir süre Atatürk’ün kızkardeşi Makbule Hanım’la kalmış, Atatürk kendisini Gazi Orman Çiftliği’nde istasyon şefliği yapan Mehmet Tahsin Bey’le evlendirmişti. Vasfiye Hanım ile Mehmet Bey’in çocukları olacağını öğrendiğinde ister kız, ister erkek olsun Ülkü isminin verilmesini isteyen Atatürk, 9 aylıkken Ülkü’yü Çankaya Köşkü’ne aldırdı ve biraz büyüdüğünde onu yurt gezilerine götürmeye başladı. Atatürk öldüğünde Ülkü altı yaşındaydı. Üsküdar Amerikan Lisesi’nde başladığı öğrenimini maddi sıkıntılar nedeniyle tamamlayamadı ve genç yaşta evlendi. İlk evliliğini Sabiha Gökçenin amcasının oğlu Üsteğmen Fethi Doğançay ile yaptı. On üç yıl süren bu evliliğinden iki oğlu oldu. İkinci evliliğini ise işadamı Öke Adatepe ile yaptı. Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepe, trafik kazasında hayatını kaybetti. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürkün manevi kızı Ülkü Adatepe, 1 Ağustos 2012 günü akşam saatlerinde Sakaryanın Akyazı ilçesi yakınlarında trafik kazasında yaşamını yitirdi./ Akyazı Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası- Türkiye İş Bankası birleşmesi 24 Ocak 2013 Perşembe 09:15 İhap SUBAŞI / Subaşı Group Türkiye İş Bankası Sermaye Piyasaları Bölümünün bilgi notu olarak açıklamada şunu yazıyor; Osmanlı Bankasının sermayesinin yabancılara ait olması zamanla tepkilere yol açmış, bu tepkiler bir merkez bankasına olan ihtiyaç doğrultusunda ulusal bir merkez bankası kurulması fikrinin temelini oluşturmuştur. Yerli sermayeye dayalı bir merkez bankası kurma çabaları 11 Mart 1917de İrade-İ Seniyeye (Padişahın emri) dayanılarak, Osmanlı İtibar-ı Milli Bankasının kurulması ile sonuçlanmıştır. Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası 4 milyon Osmanlı Lirası sermaye ile İstanbulda kurulmuştur. Bankaya her türlü bankacılık işleminin yanı sıra demiryolu, karayolu, geçit, kanal, liman, bataklık kurutma ve arazi sulama gibi bayındırlık işlerini görme, tarım, ticaret ve sanayiyi geliştirmeye yönelik milli şirketlerin sermayesine katılma veya başka bir biçimde destekte bulunma görevi ve yetkisi verilmiştir. Aynı şekilde bankaya, Osmanlı Bankasının hukukunu ihlal etmemek koşuluyla, devlete ait mali işleri yürütme, halkın para, esham, tahvili ve hisse senetlerini kasalarda saklama hakkı tanınmıştır. Bu arada, Anadoluda kurulan banka sayısı özellikle 1917-1918 döneminde hızla artmıştır. Ancak bu yerel bankaların çoğu ticari kredi vermek amacıyla yerel tacirler tarafından kurulmuştur. Ulusal düzeyde ise Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası ticari krediye örgütleme ve tahsis etme görevini üstlenmiştir. 1923-1929 döneminde Cumhuriyet yönetimi, Osmanlıdan devralınan olumsuz ekonomik miras, ülkenin işgalinden kaynaklanan ağır maliyetin yanı sıra Kurtuluş Savaşının kaçınılmaz olarak yol açtığı iktisadi tıkanıklar ve Lozan Antlaşmasının getirdiği bazı önemli kısıtlamalar altında, piyasa ekonomisini oluşturmak doğrultusunda ılımı devlet düzenleyiciliği ve müdahaleciliği ilkesini benimsemiş ve uygulamaya koymuştur. Türkiyenin en büyük özel sermayeli bankası olan İş Bankası Atatürkün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresinde alınan kararlar doğrultusunda Büyük Taarruzun yıldönümü olan 26 Ağustos 1923 tarihinde kurulmuştur. 1 milyon TL sermaye ile kuruldu Türkiye İş Bankasının 1924 tarihli ilk ana statünün 5. maddesine göre şirketin sermayesi bir milyon Türk Lirasından ibaret olup beher 10ar Türk Lirası kıymetinde yüz bin hisseye bölünmüştür. İdare Meclisi Raporuna göre kuruluşta taahhüt edilen sermayenin tamamı 28 Şubat 1926 tarihine kadar tümüyle ödenmiştir. 30 Haziran 1926 tarihinde toplanan hissedarlar genel kurulu, sermayenin 2 milyon TLye çıkarılmasına karar vermiştir. 1927 yılında Osmanlı İtibar-ı Milli Bankasının tüm borç ve alacağı ile İş Bankasına katılmasını sağlamak amacıyla İdare Meclisinin 16 ve 21 Nisan 1927 tarihli toplantılarında alınan karar uyarınca 20 Haziran 1927 tarihinde toplanan olağanüstü genel kurulda sermaye 4 milyon TLye çıkarılmıştır. Birleşme tarihi itibariyle 4 milyon TL olan Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası sermayesinin %50sinin ödenmiş olması nedeniyle, anılan tarihte 2 milyon TL olan İş Bankası sermayesi, 2 milyon TL Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası sermayesi birleşmek sureti ile 4 milyon TL olmuştur. Bu çerçevede %50si ödenmiş her 10 Osmanlı Liralık Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası hisse senedi ibraz eden Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası hissedarına 5 TLlik İş Bankası hisse senedi verilmek üzere hisse değişimleri yapılmıştır. Patronu olmayan banka Şimdi bu büyük kuruluşu Türkiye İş Bankasını anlatmak isterim. Dünya üzerinde paraya yön veren çalışanların uzmanlaştığı patronsuz bir banka yoktur. Bu nasıl oluyor da, çalışan bankanın patronu oluyor, İşte Büyük Mustafa Kemal Atatürkün, buyruklarıyla kurulan Türkiye İş Bankasının şeceresi, böyle bir yol çiziyor. Şimdi bazı mahfiller ve siyasal düşünceler, bilgi eksikliğiyle, türlü türlü kanaatler ve sözler, sarf ederek, adeta İş Bankası ile CHP ilişkileri için temeddütlerin dağıtımı ve ortaklığına laf üretiyorlar. Yoksa Türkiye iş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, gazetem DÜNYAda, bazı açıklamalarıyla, ilgili kişi ve kişilere, bazı şeyler açıklamak gereği duydular. Çamur at, izi kalsın, senaryosu, ayıp ve yüz kızartıcı sebebi olayımızda etken olmaması gerekir. Bir partiyi siyaset sahnesinde yermek için İş Bankasını alet etmemek en akılcı davranış biçimi olacaktır. Büyük Atanın, vasiyetini o günlerdeki serüveni şöyle, Cumhur Başkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak şöyle anlatıyorlar; Sene 05/09/1938 senesi... Sonra önüne baktı ve ağır ağır konuşmaya başladı. Bu yolda konuşmak benim içinde senin için de, ağır bir şey ama başka çaremiz yoktur. Konuşmaya mecburuz çocuk. Hani seninle ara sıra bir işimizden bahsederdik. Hatta bunun içinde kanun çıkarılmıştı: şu vasiyetname meselesi. Bu gün yarın o işi bitirmeliyiz. Nasıl olsa bir gün kamımdan su alacaktır. Ne olur ne olmaz. Bağırsaklardan biri delinebilir, başka bir arıza olabilir. Herhalde ihtiyatlı olmalı. Atatürkün Vasiyetnamesinin tam metni... Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleriyle Çankayadaki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisine atideki şartlara, tek ve vasiyet ediyorum: 1- Nutuk ve hisse senetleri, şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır. 2- Her seneki gibi nemadan, nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbuleye aya bin, Afete 800, Sabiha Gökçene 600, Ülküye 200 lira ve Rukiye ile Nebileye şimdiki yüzer lira verilecektir. 3- Sabiha Gökçene bir ev de alınabilecek, ayrıca para verilecektir. 4- Makbulenin yaşadığı müddetçe Çankayada oturduğu ev de emrinde kalacaktır. 5- İsmet İnönünün Çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır. 6- Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil kurumlarına tahsis edilecektir. Ali İhsan Karacan aikaracan@superonline İtibarı Milli Bankası Hisseleri Meselesi Bundan çok uzun yıllar önce Hazinenin ve Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu’nun bir sorunu vardı. 7129 sayılı Bankalar Kanununun tanımlamaları nedeniyle o zamanlar Selanik Bankası adını taşıyan, daha sonra Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası ve İnterbank olacak olan bankanın Türkiye’de Türk kanunlarına göre kurulmuş bir banka olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmişti. 19 uncu yüzyılda Osmanlı döneminde kurulan bir bankanın kuruluşu ile ilgili Hazinede herhangi bir dosya yoktu. Bankaya incelemeye giden Yeminli Murakıplar sermaye ve kuruluş dosyalarında olması ve muhafaza edilmesi gereken kuruluş ile ilgili bilgi ve belgelerin zaman aşımına uğradığı düşünülerek saklanmadığını ve imha edildiğini gördüler. O zaman konuyla ilgili olarak Osmanlı arşivlerine gidildi ve orada bulunan bankayla ilgili bilgi ve belgeler incelenerek ve konu çözümlendi. Şimdi kökeni 1927 yılına giden bir sorunun çözümü açısından muhtemelen gerekli olan bilgi ve belgelerin taraflardan birisi olan T.İş Bankası tarafından muhafaza edilip edilmediğini açıkçası merak ediyorum. Bu nedenle de geçmişte yaşadığımız bir olayı aktarma gereği duydum. Bu sefer ilgili belgelerin bulunabileceği bir başka yer de yok. Aslında bu konuya ilişkin belgeler sermaye kalemi ile ilgili oldukları için zaman aşımına uğramaları söz konusu olmayıp güncelliği olan belgeler olarak saklanmış olmaları gerekir. Gelelim asıl konumuza. Önce kısa bir hatırlatma yapmalıyım. Birinci Dünya Savaşının sürdüğü bir sırada ulusal bir banka, özellikle de bir merkez bankası ihtiyacının bir ekonomik ve politik gereklilik olarak ortaya çıkmasıyla 1917 yılında 400.000 adet pay ve 4 milyon lira sermaye ile kuruldu. Bankanın esas nizamnamesine göre (19 Kanun-ı evvel 1332 Düstur 2. Tertip 9. Cilt) payları ada yazılıydı. (Bu konuda bkz. Zafer Toprak, Türkiye’de Milli İktisat 1908-1918 Doğan Kitap, 2012, 6. Bölüm). 1927 yılında T. İş Bankası’na devredilmiş olan İtibarı Milli Bankası’nın 15 bin adet hissesine sahip olduğunu ileriye süren bazı kişileri temsilen bir Avukatın T,İş Bankasına karşı “sahip oldukları isse senetlerinin sayısı ve değerinin tespit edilmesi ve geçmişe dönük olarak kar payları ile hisselerin kendilerine verilmesi” amacıyla dava açtıklarını ifade eden beyanları medyaya yansıdı. Burada konuya uygulanacak bir kaç tür düzenleme gurubu vardır. Birincisi özellikle İtibarı Milli Bankasının kuruluşu ve T. İş Bankasına devri ile ilgili olan kanunlardır. İkinci gurup T. İş Bankasının bir banka olması nedeniyle özellikle sermaye ve sermayeyi temsilen hisse senetleri açısından dikkate alınması gereken değişik tarihlerde çıkarılmış Bankalar Kanunlarıdır. Üçüncü gurup düzenleme ise, davacıları harekete geçirdiği anlaşılan ve T.İş Bankasının halka açık bir şirket olarak tabi olduğu Sermaye Piyasası Kanunu hükümleridir. Dördüncüsü ise konuyla ilgilendirilebilecek diğer düzenlemelerdir. İsterseniz önce davacıları harekete geçiren Sermaye Piyasası Kanunu hükmünü dikkate alalım. 25 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6111 sayılı Torba yasa kaydı sisteme geçişi düzenleyen 2499 sayılı kanunun geçici 6’ıncı maddesinde şöyle bir değişiklik yapmıştır: “İkinci fıkrada belirlenen sürenin sonuna kadar teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları, bu tarihten sonra borsada işlem göremez, aracı kurumlarca alım satımına aracılık edilemez ve katılma belgelerinin geri alımı yapılamaz. Teslim edilerek kaydın izlenmesine başlanmış olan sermaye piyasası araçlarını temsil eden senetler merasime gerek kalmaksızın hükümsüz hale gelir ve imha edilir. Her bir sermaye piyasası aracı için Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından kaydın izlemenin başladığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları hisse senedi ise, ihraççıya kanunen intikal eder. Bu durumda paydan doğmuş olan haklar, hisse senetlerinin ihraççıya intikal tarihinde kendiliğinden sona ermiş sayılır. Söz konusu payların satışı, ihraççılarca üç ay içerisinde yapılır. Teslim edilmeyen diğer sermaye piyasası araçlarından doğan alacaklar, bu tarihte zamanaşımına uğrar.” Bunun anlamı şudur kaydi sisteme geçilmenin tamamlanması için ilgili sürenin (31 Aralık 2012) sonun kadar basılı şekilde olan hisse senetlerinin teslim edilmelere gerekmektedir. Teslim edilmeyen hisse senetleri artık bu tarihten itibaren hem hükümsüz hem.
Posted on: Mon, 02 Dec 2013 18:51:23 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015