Almanya savaşa değil ama savaşa katılmaya karşı BEDRAN - TopicsExpress



          

Almanya savaşa değil ama savaşa katılmaya karşı BEDRAN DENİZ - BERLİN 29.08.2013 07:28:54 Suriye’ye askeri müdahale hazırlıkları dünya gündemindeki yerini korurken, Almanya ne olduğu belli olmayan “üçüncü yol” politikasını savunmaya devam ediyor. Hali hazırda Suriye’deki savaşın bir tarafı gibi davranan Almanya’nın özellikle 22 Eylül’deki genel seçimler öncesinde Batı’nın askeri müdahalesine açık destek veremeyeceği görülüyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve Fransa gibi ülkeler kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle Suriye’ye askeri müdahaleye hazırlanmaya devam ediyor. Suriye krizinin başından bu yana muhaliflerin ve destekçisi batılı ülkelerin yanında yer alan Almanya’da hükümet çevreleri olası bir savaşa Alman birliklerinin katılmayacağını ısrarla dillendiriliyorlar. Muhalefet ise hem müdahalenin kendisine hem de Almanya’nın buna katılmasına karşı. MERKEL: “ULUSLARARASI MÜDAHALE KAÇINILMAZ” Konuyla ilgili dün gece İngiliz başbakan David Cameron ile bir telefon görüşmesi yapan Başbakan Angela Merkel’in Suriye’de kimyasal gaz kullanımının bir dönüm noktası olduğunu söylediği bildiriliyor. Alman Haber Ajansı (DPA), her iki başbakanın Suriye rejiminin ‘uluslararası hukuku çiğneyen savaş tarzının karşılıksız kalmayacağı noktasında’ hem fikir olduklarını duyurdu. DPA, hükümet sözcüsü Steffen Seibert’e dayandırdığı haberinde, Merkel’in Suriye’ye uluslararası müdahalenin ‘kaçınılmaz’ olduğunu söylediğini de bildirdi. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert ise Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Suriye lideri Beşar Esad’a yönelik kimyasal silah kullanımı iddialarının doğrulanması durumunda Almanya’nın bunun olası sonuçlarına hazır olduğunu söylemişti MÜDAHALE HAKLI AMA ALMANYA KATILMAYACAK! Kalkınma Bakanı Dirk Niebel, Stuttgarter Zeitung gazetesine verdiği demecinde, Alman Hükümeti’nin Suriye’ye müdahaleyi ancak Birleşmiş Milletler kararı olursa kabul edeceğine yönelik tutumu olduğunu hatırlattı. Suriye’de kimyasal gaz kullanımının uluslararası hukuk kurallarını çiğneme anlamına geldiğini söyleyen Niebel, bunun askeri bir müdahaleyi haklı çıkardığını savundu. Almanya’nın olası bir uluslararası müdahalede aktif rol almayacağını düşündüğünü kaydeden Alman bakan, Suriye’de Alman askeri birliklerinin olmayacağını da söyledi. İktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) dış politika sözcülerinden Philipp Mißfelder de Almanya’nın olası bir müdahaleye katılmayacağını düşünüyor. “Almanya sadece Nato, Avrupa Birliği ve ya Birleşmiş Milletler kararları nezdinde yer alabilir. Ancak böylesi bir yetki henüz görünürde yok” diyerek, ülkesinin olası bir müdahaleye direkt olarak katılmayacağını savundu. MUHALEFET MÜDAHALEYE KARŞI Suriye’ye askeri müdahaleye Alman muhalefet partileri de karşı çıkıyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD)’nin başbakan adayı Peer Steinbrück, Bremen’deki seçim konuşmasında olası Suriye’ye yönelik askeri müdahaleye karşı uyardı. Steinbrück, BM denetçilerinin kimyasal silahlarla ilgili raporunun beklenmesini isterken, önümüzdeki hafta düzenlenecek G20 Zirvesi’nde Suriye’ye karşı yaptırımların görüşülmesini de talep etti. DİE LİNKE: “SAVAŞ SAVAŞI BİTİRMEZ” Sol Parti (Die Linke) Eşbaşkanı Bernd Riexinger, Almanya’nın olası bir müdahalede bulunmaması gerektiğini söyledi. Almanya’da yaşayan herkesin olası bir savaşa ve Alman birliklerinin bu savaşa katılmasına karşı çıkmasını protesto etmesi çağrısı yapan Riexinger, tarafları sağduyulu olmaya davet etti. Şiddetin şiddetle bitmeyeceğinin altını çizen Riexinger, “savaş savaşı bitirmez” diyerek, askeri müdahaleye karşı olacaklarını vurguladı. DAĞDELEN: “AMERİKAN UÇAKLARINA UÇUŞ YASAĞI GETİRİLSİN” ABD’ni Suriye’ye havadan müdahale ederek, El Kaide milislerini kara gücü olarak kullanmak istediğine dikkat çeken Die Linke milletvekili Sevim Dağdelen, Almanya’nın savaşa bir şekilde girme tehlikesi olduğunu söyledi. Alman halkının çoğunluğunun müdahaleye karşı olduğunun altını çizen Dağdelen, ABD’nin Almanya’daki Ramstein Askeri Üssü’ne dikkat çekti. Dağdelen, Alman hükümetinin Suriye müdahalesine katılacak ABD uçaklarına uçuş yasağı getirilmesini çağrısı yaptı. IRAK SAVAŞI ÖNCESİNDE DE AYNI ŞEYLER SÖYLENİYORDU Yeşiller Partisi (Die Grünen) milletvekili ve Federal Meclis Dışilişkiler Komisyonu üyesi Hans-Christian Ströbele, Suriye’ye askeri müdahaleye kimyasal silah kullanımının gerekçe gösterilmesi ile Irak Savaşı arasında benzerlikler gösterdiği görüşünde. Ströbele, ABD istihbarat servisi CIA’nin 10 yıl önceki Irak Savaşı öncesinde de Saddam Hüseyin rejiminin kimyasal silah bulundurduğu iddiasını hatırlattı. O döneme ait iddiaların bugün yalan olduğunun ortaya çıktığını hatırlatan Ströbele, CIA’nin BM kararı olmadan müdahale için kanıt göstermeye çalıştığını söyledi. ALMANYA’NIN SÖYLEMDE AYRI EYLEMDE AYRI TUTUMU 22 Eylül’de yapılacak genel seçimler nedeniyle de Suriye’ye askeri müdahaleye direkt destek veremeyen Alman Hükümeti, daha önce de Libya İç Savaşı döneminde benzer taktikler kullanmıştı. O dönemde olduğu gibi bugün de “üçüncü yol” adı verilen belirsiz ve muğlak bir politika izleyen Almanya, aslında Suriye krizinin başından beri meselenin tarafı gibi davranıyor. Suriye Ulusal Koalisyonu’nu Suriye halkının temsilcisi olarak gören Almanya, muhaliflere silah vermeyi reddediyor. Ancak, Almanya muhaliflere insani yardım ve koruma adı altında şimdiye kadar 200 milyon Euro’ya yakın bir bütçe ayırmış durumda. Almanya geçtiğimiz Mart ayında da 5 bin kadar Suriyeli mülteciye kapılarını açtığını duyurmuştu. Öte yandan, Almanya Türkiye’ye yerleştirilen Patriot hava savunma sistemleri ile de bir şekilde Suriye’deki savaşın bir parçası durumunda. Alman Deniz Kuvvetleri’ne bir çok gemi ve denizaltı da Akdeniz de bulunuyor ve bunlardan en az biri istihbarat amaçlı olarak donatılmış. Olası bir askeri müdahalede Almanya’nın müttefiklerini yakıt uçakları ile desteklemesi de gündemde. HEP DESTEK VERDİ AMA HİÇ SAVAŞMAMIŞ OLDU Almanya’nın uluslararası müdahalelerdeki tavrı ise son yıllarda hep aynı. Yugoslavya, Afganistan, Somali gibi ülkelerdeki müdahalelere katılan Almanya, askeri müdahalelerin BM, NATO ve ya AB kararları çerçevesinde yapılmasını savunuyor. Buna rağmen son yıllardaki bir çok askeri müdahaleye ise dolaylı yollardan destek verdi. Libya müdahalesinde askeri teçizat desteği veren Almanya, son olarak Fransa’nın Mali’deki askeri müdahalesinde de benzeri bir destek sunmuştu. Almanya böylelikle hem askeri malzeme ve istihbarat desteği vererek savaşta bir şekilde yer alırken, kendi askerlerini göndermeyerek de savaşta bizzat yer almamış oldu. Bu da Alman usülü “üçüncü yol” olsa gerek.
Posted on: Thu, 29 Aug 2013 08:09:03 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015